Endülüs Emevi Devleti tarihi, kuruluşu, yıkılışı ve sınırları: Endülüs Emevi Devleti ne naman ve nerede kurulmuştur?
Endülüs Emevi Devleti; 750 yılında Abbasilerin, Emeviler Devleti'ne son vermesinin ardından, 756 yılında İspanya'da kurulmuş olan bir İslam devletidir. Bilim ve kültür gibi alanlarda büyük ilerlemeler kaydeden, bu özelliğiyle Avrupa'nın kültürel gelişimine de etki eden Endülüs Emevi Devleti nerede kurulmuştur? Ayrıntılar içeriğimizin devamında…
İslam dinini, İspanya üzerinden Avrupa’ya taşımış olan ve kurdukları kütüphaneler, tıp okulları ile Avrupa’da yaşanacak olan ilerlemenin temellerini atan Endülüs Emevi Devleti kuruluşu nasıl gerçekleşmiştir? Endülüs Emevi Devleti kurucusu kimdir? İşte, tüm detaylar…
Endülüs Emevi Devleti Kuruluşu
Abbasilerin 750 yılında Emevi Devleti’ne son vermesiyle birlikte, Emevi soyundan gelen ve Emevilerin onuncu halifesi Hişam bin Abdülmelik’in torunu olan Abdurrahman, İspanya’ya gelmiş ve burada Endülüs Emevi Devleti’ni kurmuştur. Tüm bu bilgilerden hareketle Endülüs Emevi Devleti kurucusu kimdir diye sorulduğunda verilecek cevap Abdurrahman olacaktır.
İspanya topraklarının fethedilmesi ise Endülüs Emevi Devleti’nin kurulmasından önce gerçekleşmiştir. Müslümanlar, İspanya’ya ilk kez 711 senesinde ayak basmışlar ve Tarık b. Ziyad komutasındaki yaklaşık 12 bin kişilik İslam orduları, burada bulunan Vizigotlar’da yaşanan taht kavgalarından da yararlanarak İspanya’ya yerleşmişlerdir.
Endülüs Emevi Devleti Nerede Kurulmuştur?
Endülüs Emevi Devleti; 756 yılında İspanya’ya gelen Abdurrahman tarafından, İspanya’nın Kurtuba şehrinde kurulmuştur. Bugünkü ismiyle Cordoba olarak bilinen Kurtuba şehri aynı zamanda, Endülüs Emevilerin başkenti olmuş ve döneminin en önemli kültür merkezlerinden biri halini almıştır.
Endülüs Emevi Devleti Tarihi
Endülüs Emevi Devleti’nin ilk hükümdarı olan 1. Abdurrahman dönemi 33 sene sürmüş ve bu dönemde gerek Abbasiler gerekse de Franklar ile mücadele edilmiştir. Bunun yanı sıra 1. Abdurrahman, yeni kurulan devleti sağlam temellere oturtabilmek adına, çevrede bulunan Müslümanları bu yeni kurulan devletin çatısı altında toplamıştır.
Abdurrahman’ın ölümü üzerine sırayla Hişam ve Hakem hükümdar olmuş; özellikle Hakem döneminde Endülüs Emevi Devleti iç karışıklıklara sahne olmuştur.
Endülüs Emevi Devleti en parlak dönemi ise III. Abdurrahman ve II. Hakem’in hükümdarlığında yaşanmıştır. III. Abdurrahman döneminde Endülüs ülkesi, döneminin en önemli siyasi, ekonomik ve kültürel merkezlerinden biri halini almıştır. Yine bu dönemde ülkeye çeşitli coğrafyalardan sanatkârlar getirilmiş, silah ve tersane sanayisi geliştirilmiş, İslam donanması güçlendirilmiş ve askeri alanda yaşanan bu gelişmeler neticesinde 931 yılında Sebte fethedilmiştir.
III. Abdurrahman’ın ölümünden sonra tahta geçen oğlu II. Hakem de babasının uygulamakta olduğu politikaları titizlikle sürdürmüştür. Ülkenin imar edildiği, fikir, ilim ve kültür alanlarında önemli gelişmelerin yaşandığı II. Hakem döneminde, özellikle başkent Kurtuba’da birçok cami, medrese ve kütüphane açılmış; başkent önemli bir kültür merkezi haline getirilmiştir.
Endülüs Emevi Devleti’nin Yıkılışı
Endülüs Emevi Devleti İslam Uygarlığına Etkileri
Endülüs Emevi Devleti, İslam tarihinin en aydınlık dönemlerinin yaşandığı bir dönemi ifade etmektedir. Bu dönemde ilim ve fen alanında büyük gelişmeler kaydedilmiş hatta Kurtuba’da bir tıp fakültesi dahi kurulmuştur. Endülüs Emevi Devleti’nin İslam uygarlığına olan katkılarından bir tanesi de bu dönemde yetişmiş olan âlimlerdir. Muhyiddin-i İbni Arabi, Kadı Ebu Bekir İbni Arabi ve Nureddin Batruci gibi önemli isimler bu dönemde yetişmişlerdir.