Selülit neden olur? Selülitten kurtulmanın yolları nelerdir?

Erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık görülen bir cilt sorunu olan selülit, vücudun belirli bölgelerinde görülen buruşma ve kabarma gibi kötü bir görsele neden olan bir durumdur. Selülitin meydana gelmesinde iç ve dış olmak üzere birçok etken olabilir. Peki, selülitin nedenleri ve tedavi yöntemleri nelerdir? İşte detaylar...

Giriş: 26.12.2024 - 11:30 Güncelleme: 26.12.2024 - 11:30

Selülit için evde yapılabilecek öneriler

Estetik bir endişe olarak kabul edilen selülit, birçok kişi için rahatsız edici olabilir ve özgüveni etkileyebilir. Selülitin tamamen yok edilmesi zordur; ancak düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, cilt bakımı ve bazı medikal tedavi yöntemleriyle görünümünü azaltmak mümkün olabilir.

Selülit sıklıkla uyluk, kalça ve karın bölgesindeki deri ve deri altı yağ dokusunu etkileyerek portakal kabuğu görünümü olarak tanımlanan girintili çıkıntılı bir dokuya neden olan bölgesel metabolik bozukluk olarak tanımlanabilir. Portakal kabuğu dokusu, derinin altında biriken ve genişleyen yağ hücreleri ile cilt yüzeyine dik uzanan ve septa adı verilen lifli bantların bir araya gelmesiyle ortaya çıkar.

REKLAM

Yağ dokusunun düzenlenmesinden sorumlu olan östrojenler selülit gelişimine neden olan hormonlar arasındadır. Yağ hücrelerinin boyut ve yapısı değiştikçe selülit gelişir. İnsülin ve katekolaminler gibi yağ parçalanmasında rol oynayan hormonlar da kilit rol oynar. Ancak bu araştırmalara rağmen, hormonların selülit oluşumunda oynadığı kesin rol şu anda bilinmemektedir.

Beslenmenin selülit gelişimine etkisi şu anda tam olarak kesinleşmemiştir. Karbonhidrat içeren diyetlerin selüliti artırabileceği öne sürülmüştür. Ayrıca bol miktarda tuz içeren diyetlerin sıvı tutulmasını artırabileceği ve selülit oluşturabileceği tahmin edilmektedir. Yine de beslenme alışkanlıklarının aşırı miktarda rafine şeker veya karbonhidrat içermemesi iyi bir fikirdir. Çok fazla yağlı ve çok az lifli gıdalarla beslenen kişilerde selülit görülmesi muhtemeldir.

Genetik yapı selülitin gelişip gelişmeyeceğini büyük ölçüde belirler. Bazı genler yağ dağılımı, cilt esnekliği ve kan dolaşımını düzenler, bunların hepsi selülit oluşumunda etkilidir. Selülitle ilişkili olarak sıklıkla incelenen iki anahtar gen, cilt dokularına kan akışını düzenlemekten sorumlu olan ACE ve HIF1A'dır. Zayıf kan dolaşımı yağ birikimine ve sıkışmaya yol açarak selülit oluşumuna neden olabilir. Kolajen üretiminden sorumlu olan COL1A1 ve COL3A1 genleri de çok önemli bir rol oynar.

REKLAM

Kilo alımı her hamileliğin normal bir parçasıdır. Ancak yeme alışkanlıkları değiştikçe kontrolden çıkmasına izin vermemek gerekir. Hamilelik selülitin bir süreliğine daha yoğun görünmesine neden olabilir, çünkü hamilelikte alınan kilo selüliti daha belirgin hale getirebilir. Hamilelikteki hormon değişiklikleri de selülit artışında rol oynayabilir.

Sigara içen, egzersiz yapmayan, uzun süre tek bir pozisyonda oturan kişilerde selülit daha yaygındır. Aşırı yağlı kişilerde sıklıkla görülse de zayıf ve fit kişilerde de görülebilir. Genellikle 25 yaşından sonra ortaya çıkar. Kalça boyunca sıkı lastikli iç çamaşırı giyenlerde kan akışı sınırlanabilir, bu da selülit oluşumuna zemin hazırlayabilir.

Kadınlarda menopoz dönemi yaklaşırken östrojen azaldıkça, deri altındaki bağ dokusuna giden kan akışı azalır. Kan dolaşımı bozukluğundan kaynaklı vücutta kolajen üretimi yavaşlar. Vücutta östrojen hormonu azaldıkça yağlanma artar. Bu durum yaşlılık döneminde cildin elastik özelliğini kaybetmesiyle daha çok artabilir.

REKLAM

Selülit çukurlu veya engebeli bir cilt görünümüyle olur. Cilt yüzeyinde portakal kabuğu, kalça, bacak ve karın bölgelerinde çukurlaşma görüntüsüyle belirginleşir. Selülit belirtilerinden bir diğer ise cildin buruşuk ve engebeli görünmesidir. Selülit en çok uyluk ve kalça çevresinde yaygındır, ancak göğüslerde, alt karın bölgesinde ve üst kollarda da bulunabilir.

Selülitin görünür belirtileri şu şekildedir:

- Cilt yüzeyinde portakal kabuğu görünümü,

- Kalça, bacak ve karın bölgelerinde çukurlaşma,

- Cilt dokusunda düzensizlikler.

Selülit, genellikle bir dereceye göre sınıflandırılan bir durumdur. En yaygın olarak kullanılan sınıflandırma, selülitin görünümünün ve cildin pürüzlülüğünün derecesine dayanır. Selülitin genel olarak kabul gören derecelendirme sistemi aşağıdaki gibidir:

- Derece 0 (Görünür Değil): Cilt yüzeyinde herhangi bir gözle görülür selülit belirtisi bulunmaz. Cilt düzgün ve pürüzsüzdür.

- Derece 1 (Hafif Selülit): Cilt yüzeyinde hafif portakal kabuğu görünümü mevcuttur, ancak çıplak gözle kolayca fark edilmez. Cilt dokusu hafifçe pürüzlüdür ve dokunarak hissedilebilir.

- Derece 2 (Orta Dereceli Selülit): Cilt yüzeyinde daha belirgin bir portakal kabuğu görünümü vardır. Selülit, çıplak gözle daha belirgin hale gelir ve cildin pürüzlü olduğu açıktır.

- Derece 3 (Ağır Selülit): Selülit oldukça belirgindir ve cilt yüzeyinde geniş alanlarda portakal kabuğu görünümü mevcuttur. Selülit, ciltte belirgin çöküntüler ve nodüller şeklinde görülebilir.

Selülit derecelendirmesi, bir kişinin selülit görünümünü ve tedavi seçeneklerini değerlendirmede yardımcı olabilir. Tedaviye başlamadan önce, selülitin derecesini belirlemek ve kişinin ihtiyaçlarına en uygun tedavi planını oluşturmak önemlidir.

REKLAM

Selülit genellikle vücudun belirli bölgelerinde daha fazla görülür. Bu bölgeler, yağ dokusunun yoğun olduğu ve cilt altındaki bağ dokusunun zayıf olduğu alanlardır. En yaygın selülit görülen bölgeler aşağıdaki gibidir:

- Kalça ve Basenler: Selülit genellikle kalça ve basen bölgelerinde yoğunlaşır. Bu bölgelerdeki yağ dokusu miktarı kadınlarda doğal olarak daha fazladır ve bu nedenle selülit oluşumu daha yaygındır.

- Bacaklar: Uyluklar, dizlerin arka kısmı ve baldırlar da selülitin sık görüldüğü bölgelerdir. Özellikle iç uyluklar ve dış uyluklar gibi bölgelerde selülit oluşumu sıkça görülür.

- Karın: Karın bölgesindeki selülit, genellikle bel çevresinde ve karın altında yoğunlaşır. Karın bölgesindeki selülit, hormonal değişiklikler, hamilelik ve yaşlanma gibi faktörlerle ilişkilendirilir.

- Üst Kol ve Sırt: Bazı kişilerde, özellikle kilo alımı veya yaşlanma süreciyle birlikte, selülit üst kol ve sırt bölgelerinde de görülebilir.

REKLAM

Kahve telvesi cilde uygulanarak hem ölü derinin ciltten arınmasını hem de kan akışını sağlar. Kahve telvesine Hindistan cevizi yağı veya zeytinyağı ekleyerek kullanımı daha kolay bir hale getirilebilir.

Elma sirkesi tüketmek metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olabilir. Herhangi bir mide ve bağırsak sorununuz yoksa günde üç kez bir çorba kaşığı su ile seyreltilmiş elma sirkesi içebilirsiniz. İçmeyi tercih etmeme durumunda selülit olan bölgelere su ve elma sirkesi bulunan bir solüsyon hazırlayarak cildinize uygulayabilirsiniz.

Selülit masajı veya kuru fırçalama tekniği ile kan ve lenf akışı uyarılır, ölü derileri cilt yüzeyinden atarak yeni hücre oluşumu sağlanır. Masaj için özel olarak selülit masaj aleti bulunur. Selülit fırçası ile kuru cildi 5-10 dakika kadar yukarı olacak şekilde fırçalamak kan akışını sağlayarak cildin daha pürüzsüz olmasını sağlar. Kuru fırçalama için doğal bir bitki lifi veya at kılı fırçası önerilir. Fırçalamadan sonra cilde anti selülit jel uygulanabilir. Duş sonrası sorunlu bölgelere selülit kremi kullanımı önerilir.

Beslenme alışkanlığınız selülit oluşumunu arttırabilir. Yağlanmaya neden olabilecek işlenmiş gıdaları ve şeker oranı yüksek besinleri azaltarak, lif oranı yüksek ve sağlıklı yağları beslenmenize ekleyerek sağlıklı bir beslenme programı oluşturabilirsiniz. Günlük su tüketimini artırarak dehidrasyonu önleyerek daha sağlıklı bir cilde sahip olunabilir. Şekerli/kremalı içecekler, kola, çikolata ve eklenti şeker içeren tüm besinleri bir süre beslenmenizden çıkarmanız önerilir.