Eski eşinin satırla yaraladığı kadın, 44 gün sonra acı haber!
Eskişehir'de, 6 ay önce boşandığı Yalçın Özalpay'ın (52) satırlı saldırısında ağır yaralanan Ayşe Tuba Arslan'dan 44 gün sonra acı haber geldi. 2 çocuk annesi, 45 yaşındaki Tuba Arslan, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Kaybettiği kızının ardından gözyaşı döken baba Serdar Arslan, katil zanlısı Özalpay'dan şikayetçi olduğunu söyledi. Baba Arslan, "Zaten bu cinayeti planlamışlar. Kızım arkadaşıyla birlikte gezerken, olaydan bir gün önce otomobille önünü kesip laf atmışlar. 'Sizi öldüreceğiz' diye bağırmışlar. Kızım olay günü işten çıkınca, yavrum dolmuştan inince oraya pusu kurmuş. Eşinden, büyük oğlundan hepsinden şikayetçiyim, kızımın katili bunlar" dedi
Eskişehir'de, 6 ay önce boşandığı Yalçın Özalpay'ın (52) satırlı saldırısında ağır yaralanan 2 çocuk annesi Ayşe Tuba Arslan (45), tedavi gördüğü hastanede 44 gün sonra yaşamını yitirdi.
Olay, 11 Ekim'de, Odunpazarı ilçesindeki Atatürk Bulvarı'nda meydana geldi. DHA'nın haberine göre, Yalçın Özalpay, 6 ay önce boşandığı 24 yıllık eşi Ayşe Tuba Arslan'ı bir süre takip ettikten sonra satırla başına vurarak, ağır yaraladı. Arslan, kaldırıldığı Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedaviye alındı.
Olay sonrası gözaltına alınan Yalçın Özalpay, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece 'kasten öldürmeye teşebbüs'ten tutuklandı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin beyin cerrahi servisinde 44 gündür tedavi gören Ayşe Tuba Arslan, bugün sabaha karşı kalbinin durması sonucu yaşamını yitirdi.
ACILI BABA İSYAN ETTİ
Eskişehir'de 6 ay önce boşandığı eşi Yalçın Özalpay'ın satırlı saldırı sonucu tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Ayşe Tuba Arslan'ın ailesi, acı haberi alınca gözyaşlarına boğuldu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi morguna gelen baba Serdar Arslan, kaybettiği kızının ardından gözyaşı dökerken, katil zanlısı Özalpay'dan şikâyetçi olduğunu söyledi. Kızının satırlı saldırı sonucu beyin cerrahi servisinde yattığını ve 44 gün dayanabildiğini anlatan baba Serdar Arslan, şöyle konuştu:
"Kızımı kurtaramadık, takdiri ilahi böyleymiş. Ne desek boş, sözün bittiği yerdeyiz. Yavrum 45 gün dayanabildi. Zaten bu cinayeti planlamışlar. Kızım arkadaşıyla birlikte gezerken, olaydan bir gün önce otomobille önünü kesip laf atmışlar. 'Sizi öldüreceğiz' diye bağırmışlar. Farklı arabalarla kızımı takip etmiş. Kızım olay günü işten çıkınca yavrum dolmuştan inince oraya pusu kurmuş. Arkasından satırla kafasını ikiye bölmüş. Kızım yere düştükten sonra yüzüne vurmuş, ellerini kaldırmış, ellerini doğramış. Eşinden, büyük oğlundan hepsinden şikayetçiyim, kızımın katili bunlar."
'BU NASIL KİN OLUR MU? BUNA KİM DUR DİYECEK?'
Katil zanlısı Yalçın Özalpay, kızının yanı sıra kendisini ve ailesini de tehdit ettiğini anlatan Serdar Arslan, "Bana öldüreceğiz diye tehditler edip hakaretler ediyor, ben şikâyetçi oluyorum. Yapmadığını söyleyince savcı takipsizlik kararı veriyor. Ben bir söz söyledim, savcılık benim için yakalama kararı çıkardı. Hakim karşısına çıkana kadar polis başımdan ayrılmadı. Ama kızım satırla doğranana kadar hiçbir şey yapmadılar. Benim canım yandı, canımızın canını yakanların Allah belasını versin.
Genç yaşta kızım gitti, benim. Bu kadar kin olur mu? Bir insana bu kadar kıyılır mı? Düşene vurulur mu? Savaşta bile olsan, düşmanın bile olsa düşene vurulur mu? Bir ayda bir sürü kadın ölüyor, bunlar ana ya. Analar olmazsa biz olamayız. Buna kim dur diyecek. Bugün benim kızım, yarın öbürünün kızı. Bu millete ne oldu, kimin canı yanacak, buna kim dur diyecek."
'BÖYLE BİR VAHŞİLİK GÖRÜLMEMİŞTİR'
Hayatını kaybeden Ayşe Tuba Arslan'ın dayısı Geylan Geçkin de ikinci ameliyatın ardından durumunun kötüleştiğini ve sabaha karşı kalbinin durduğunu söyledi. Katil zanlısı Yalçın Özalpay'ın satırla saldırına da tepki gösteren Geçkin, "Başta sağlık durumu iyiydi. Sağlık durumunda herhangi bir şey yoktu. Ama bu kadar tehdide, bu kadar hakaret karşı maalesef güvenlikte biraz eksik kalındı. Şahsın en azından bu uzaklaştırma tedbiri alınması gerekiyordu.
Affedersiniz hayvana bile bu satır kalkmaz. Böyle bir cinayet yok, böyle bir cinayet görülmemiştir. Böyle bir vahşilik görülmemiştir. Birinci ameliyatta durumu iyiydi. Ama ödem oluştuğu için ikinci ameliyata alındı. Biz şahsen doktoruyla konuştuk Perşembe günü. Ama yapılabilecek her şeyi yaptı doktorlar. Sabaha karşı ölüm haberini aldık" diye konuştu.
'KENDİSİNİ KORUMAK İÇİN SATIR TAŞIYORMUŞ'
Olayın ardından çıkarıldığı mahkemece 'kasten öldürme' suçundan tutuklanan katil zanlısı Yalçın Özalpay, eski eşi Ayşe Tuba Arslan tarafından evli oldukları dönemde aldatıldığını ve aldığı tehditler nedeniyle kendisini savunmak amacıyla yanında satır taşıdığını savunmuştu.
İfadesinde olay günü cinnet getirdiğini öne süren Özalpay, "Ayşe Tuba Arslan benim boşanmış olduğum eşim olur. Kendisi sürekli olarak beni geçmişte şikâyet etmiştir, en son olaydan bir gün önce kendisi ile aramızda mahkememiz vardı. Ben eski eşimin boşanmadan önce beni aldattığını öğrendim, eşimin birlikte olduğu kişiler sürekli olarak beni tehdit ediyordu. Tehdit ettikleri için bende hazırlıklı olmak için evde bulunan satırı yanımda bulunduruyordum. Olay günü sokakta gezindiğim esnada eski eşim olan Ayşe Tuba Arslan ile karşılaştım. Kendisi beni tahrik edici cümleler kurdu. Ben de bunun üzerine cinnet getirerek yanımda bulunan satır ile eski eşime vurdum, daha sonrasını hatırlamıyorum. Yapmış olduğum bu olaydan pişmanım" demişti.
Hayatını kaybeden Ayşe Tuba Arslan, yarın toprağa verileceği belirtildi.