FDI Dünya Dişhekimliği Kongresi başladı

FDI Dünya Dişhekimleri Birliği Başkanı Dr. Greg Chadwick kongre detaylarını paylaştığı konuşmasında bu yıl, kongre tarihindeki en kapsamlı bilimsel programın sunulduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı: "Dünya Diş Hekimliği Kongresi, küresel ağız sağlığı topluluğu içinde bağlantıları güçlendirmeye ve iş birliğini teşvik etmeye adanmış FDI'nin amiral gemisi etkinliğidir. 110'dan fazla kez düzenlenen kongre, diş hekimliği bilimini ve uygulamasını ilerletmeyi amaçlamaktadır. Bu yılki kongre, çeşitli konuşmacılar ve dijital diş hekimliğine vurgu yapan kapsamlı bir bilimsel program sunmaktadır. Dahası, çok sayıda özet sunumu, sözlü ve e-poster sunumları aracılığıyla daha fazla öğrenme fırsatı sunmaktadır. İstanbul'daki Genç Diş Hekimleri Forumu'nun ikinci edisyonu, gelecek nesil diş hekimliği profesyonellerini destekleme taahhüdümüzü vurgulamaktadır. Kongrenin bir diğer güçlü yanı ise dünya genelindeki dişhekimleri için ADA-CERP kredileri sunarak dünya çapındaki diş hekimleri için sürekli eğitimde önemli bir rol oynamasıdır.

Kongre, diş hekimliğindeki en kritik konularda dersler veren 279 uzman konuşmacının yer aldığı kapsamlı bir bilimsel programa sahiptir. Ayrıca, 10 uzmanla tanışma oturumu ve 28 uygulamalı atölye çalışması gibi etkileşimli formatlar sunulmaktadır. Dünya Diş Hekimliği Kongresi, diş hekimliği sektörüyle ortaklıkları güçlendirmek için benzersiz bir platform sunmaktadır. Fuarımız, endüstri liderlerinin en son yeniliklerini sergilemelerine olanak tanırken, katılımcılar da uygulamalarını geliştirmek için en son gelişmeleri keşfedebilirler.

2013 yılında Türkiye’de düzenlenen Dünya Dişhekimliği Kongresi’nde kabul edilen İstanbul Deklarasyonu, ağız sağlığı ve genel sağlık üzerine odaklanmıştır. Bu deklarasyon; FDI ve üyelerinin, hizmet verdikleri toplulukların genel sağlık ve refahını iyileştirmek için dişhekimlerinin uygulama kapsamını genişletmelerini desteklemelerini istemiştir. Ayrıca ulusal, bölgesel ve küresel sağlık liderlerini, ağız sağlığını küresel sağlığın temel bir bileşeni olarak tanımaya ve küresel ve ulusal politikaların geliştirilmesinde meslekler arası iş birliğini teşvik etmeye çağırmıştır. Günümüzde, ağız sağlığının genel sağlıkla entegrasyonunu savunmak ve meslekler arası iş birliğini teşvik etmek için önemli ilerlemeler kaydettik. Kongremizin ilk gününde, Ulusal Bağlantı Görevlileri Forumu’nda başarılı ulusal ağız sağlığı planlarının harika örneklerini gördük.”

Dr. Chadwick, FDI'nin 2024-2027 stratejik planının gerçekleştirilmesine yardımcı olmak için önemli bir etkinlik olarak kongrenin önemini vurguladı ve üç temel ayağıyla uyumlu faaliyetleri özetledi:

"Savunuculuk: Üyelerimiz, iş ortaklarımız ve diğer paydaşlarla iş birliği yaparak ağız sağlığı okuryazarlığını artırmak ve herkes için ağız sağlığına yönelik politik taahhüt ve eylem sağlamak için çalışıyoruz.

Bilgi Transferi: Bir diğer önemli başlığımız “sürekli eğitim”. Bu yılki kongrede, bölgesel ve uluslararası konuşmacıların liderliğinde 150’den fazla oturumda toplam 144 CE kredisi sunuyoruz. Ayrıca, Türkiye’nin genç dişhekimleri açısından büyük bir potansiyele sahip olduğu ikinci Genç Dişhekimleri Forumu, 13-14 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek.

İnovasyon: Dişhekimliği alanındaki en son yenilikleri ve gelişmeleri keşferebileceğiniz geniş bir endüstri fuarı bulunuyor. Ayrıca, dijital dişhekimliği, elektronik sağlık kayıtları ve yapay zeka gibi önemli konularda özel seminerler düzenliyoruz."

Dünya genelinde dişhekimliği hakkında bilgi veren Dr. Greg Chadwick, iyi bir sağlık için oral sağlığın önemini vurguladı: "Oral hastalıklar dünya genelinde yaklaşık 3.5 milyar insanı etkiliyor. Oral sağlık, konuşma, gülümseme, koku alma, tat alma, dokunma, çiğneme, yutma ve yüz ifadeleriyle duyguları ifade etme yeteneğini içerir. Yaşınıza bakılmaksızın, oral sağlık genel sağlık ve refah için hayati önem taşır.

Dünya Sağlık Örgütü Küresel Oral Sağlık Durumu Raporu (2022) verilerine göre:

• Kalıcı dişlerde tedavi edilmemiş diş çürükleri, Global Hastalık Yükü 2019’a göre en yaygın sağlık sorunudur ve yaklaşık 2 milyar kişiyi etkiler.

• Şiddetli periodontal hastalık bu durumu takip ederken, süt dişlerinde tedavi edilmemiş çürük yaklaşık 510 milyon vakayı ve dişsizlik 350 milyon vakayı etkiler (2019 verileri).

• Bu tahmini toplam oral hastalık sayısı, beş ana kronik hastalığın (ruhsal bozukluklar, kardiyovasküler hastalık, diyabet, kronik solunum yolu hastalıkları ve kanser) toplam vakasından yaklaşık 1 milyar daha fazladır.

Bu endişe verici duruma yanıt:

• Dünya Sağlık Örgütü’nün Oral Sağlık Kararı (2021): Oral sağlığı, büyük kronik hastalıklar arasında bir öncelik olarak tanır.

• Dünya Sağlık Örgütü'nün Dünya Sağlık Asamblesi tarafından onaylanan ağız sağlığına ilişkin Küresel stratejisi ve eylem planı (2023-2030), ağız sağlığını evrensel sağlık kapsamına (UHC) entegre ederek, 2030 yılına kadar önemli ağız hastalıklarının yaygınlığını ve bakımdaki eşitsizlikleri azaltmayı amaçlamaktadır. Temel hizmetlere erişimi genişletmeye ve birincil sağlık sistemleri içinde önleyici bakımı teşvik etmeye odaklanarak ilerlemeyi izlemek için belirli hedefler ve göstergeler belirler.

Bu gelişmeler, ağız sağlığını UHC ve bulaşıcı olmayan hastalıklar gündemine entegre etmeye yönelik bir yol haritası olan FDI'nin 2030 Vizyonu: Herkes İçin Optimum Ağız Sağlığını Sunmak ile örtüşmektedir.

"TÜRKİYE'NİN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI KARNESİ HALA İSTENİLEN SEVİYEDE DEĞİL"

Kongrenin ev sahiplerinden Türk Dişhekimleri Birliği Genel Başkanı Dişhekimi Tarık İşmen, FDI Dünya Dişhekimliği Kongresi’nin Türkiye’de düzenlenmesinden büyük memnuniyet ve onur duyduğunu ifade ederek kongre içeriği hakkında şu bilgileri paylaştı: “Türkiye’de sağlık alanında gerçekleştirilen en büyük kongre olan bu etkinlikte, 15.000 katılımcı ve 150’den fazla firma bir araya geliyor. Kongremizin, dişhekimliği alanında bilgi alışverişini güçlendirmek ve mesleğimizin geleceğine yön vermek açısından son derece önemli bir fırsat sunduğuna inanıyorum.

Diş hekimliğinde yeni çalışma modelleri, özellikle bilimsel programdaki yerel bölüm aracılığıyla kongremizde ele alacağımız konular arasında yer alıyor. Özellikle pandemi gibi olağanüstü durumlarda karşılaşılan zorluklar, diş hekimliği uygulamalarında esnek ve sürdürülebilir çözümlerin önemini vurguladı. Pandemi deneyimlerinden yola çıkarak, gelecekte benzer durumlarla daha etkili bir şekilde başa çıkmak için yeni stratejiler geliştirmeyi amaçlıyoruz.

Kongre, diş hekimlerine ve diş hekimliği ekiplerine yeni teknikler öğrenme ve daha iyi tanı, tedavi ve hasta yönetimi için becerilerini geliştirme fırsatı sunacak ve nihayetinde küresel ağız sağlığını iyileştirmeye yardımcı olacaktır. Ayrıca, diş hekimliği topluluğuna gerekli becerileri ve araçları sağlayarak, ağız hastalıkları ve diğer bulaşıcı olmayan hastalıkların yükünü azaltabileceğimizi umuyoruz. Örneğin, diyabet ve obezite, zamanımızın en yaygın sağlık sorunları arasındadır ve ağız sağlığını doğrudan etkileyen önemli risk faktörleridir. Bu hastalarda, periodontal hastalıklar ve diğer ağız sağlığı sorunları daha sık ve şiddetlidir. Diyabet ve obezite, günümüzün en yaygın sağlık sorunlarından olup, ağız sağlığını doğrudan etkileyen ciddi risk faktörleridir. Bu hastalarda dişeti hastalıkları ve diğer ağız sağlığı problemleri daha sık ve şiddetli görülmektedir. Kongremizde, bu konudaki son gelişmeleri ve tedavi stratejilerini tartışacağız.

Ağız kanseri de gündemimizin önemli bir başlığıdır. Ağız kanseri, geç teşhis edilmesi halinde yaşam kalitesini düşüren ve hatta ölümcül olabilen bir hastalıktır. Ne yazık ki, toplumda bu konuda yeterli farkındalık bulunmamaktadır. Erken teşhisin hayati önem taşıdığı bu konuda, kongremiz kapsamında yapılacak sunumlar ve panellerle bu konuyu da ele almış olacağız.”

TDB Genel Başkanı Tarık İşmen, kritik bir konu olduğunu belirterek göçmenlerin ağız sağlığına da dikkat çekti: “Dünyada artan göç hareketleri, beraberinde sağlık hizmetlerine erişimde ciddi zorluklar getirmektedir. Göçmenlerin ağız ve diş sağlığı, bu zorluklar içinde genellikle ihmal edilmektedir. Bu konuda Dünya Dişhekimleri Birliği’nin ve Dünya Sağlık Örgütü’nün aksiyon alması kaçınılmaz bir görev olmuştur. Ülkelerin sağlık harcamaları içerisindeki göçmen sağlığı harcamaları analiz edilmeli, bu konuda yük alan ülkeler Dünya Sağlık Örgütü tarafından projeler bazında desteklenmelidir.”

İşmen, kongrede öne çıkan diğer konular hakkında açıklamalarda bulundu: “Günümüzün hızla değişen dünyasında, yapay zekâ ve dijital teknolojiler, dişhekimliği alanında çığır açıcı yenilikler sunmaktadır. Yapay zekâ hem teşhis hem de tedavi süreçlerini daha hızlı, daha isabetli ve hasta odaklı hale getirmektedir. Kongremizde, yapay zekanın dişhekimliğindeki uygulamaları ve gelecekte bu alanda nasıl bir dönüşüm yaşanacağını konuşacağız.

Kongremizin bir diğer önemli gündemi, ağız sağlığı ve genel sağlık arasındaki ilişki üzerine olacaktır. Ağız sağlığı, genel sağlığın ayrılmaz bir parçasıdır. Ağız sağlığının ihmal edilmesi, sistemik hastalıkların da ortaya çıkmasına veya kötüleşmesine yol açabilir. Bu ilişkiyi daha iyi anlamak ve bu alandaki farkındalığı artırmak için kongremiz önemli bir platform sunuyor.

Maalesef, Türkiye’nin ağız ve diş sağlığı karnesi hala istenilen seviyede değil. Türkiye’nin Ağız ve Diş Sağlığı Karnesi neden hala kötü? sorusunu ele alarak, bu alanda karşılaştığımız temel sorunları ve çözüm önerilerini detaylı bir şekilde tartışacağız. Amacımız, toplumun ağız ve diş sağlığına yönelik bilinç düzeyini artırmak ve daha iyi sağlık hizmetleri sunmaktır.

AB ülkelerinde ağız sağlığı harcamaları, diyabet ve kalp hastalıkları için yapılan harcamaların arkasından üçüncü sırada gelmektedir. Ancak ağız sağlı, genel sağlık üzerinde bu kadar önemli bir yük olmasına rağmen ülkelerin bütüncül politikalarının olmaması, sorunu büyütmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü, Global Ağız Sağlığı Aksiyon Planı’nda yer alan genel sağlık ile ilişkili sürdürülebilir geliştirme hedefleri temelinde, aşağıdaki konularda ülkeler kendi politikalarının yol haritasını yeniden planlamalıdır.

• Ağız-diş sağlığı politikaları, genel sağlık bütünlüğü içinde düşünülmeli ve bu doğrultuda yeniden yapılandırılmalı

• Ağız-diş sağlığı kamu sağlığı sigorta sistemi içine alınmalı

• Ağız sağlığı, ülkenin birinci basamak sağlık sistemi içerisine entegre edilmeli ve

• Öncelikle 0-12 yaş grubu, 65 yaş üstü ve engelli bireylerin koruyucu ve tedavi edici ağız-diş sağlığı hizmetleri kamu sağlık sigortasına kapsamına dahil edilmelidir.

Sonuç olarak, bu kongrenin hem dişhekimliği mesleği hem de toplum sağlığı açısından büyük katkılar sunacağına inanıyorum. Kongre boyunca, bu önemli başlıklar üzerinde derinlemesine bilgi paylaşımı yaparak mesleğimizin geleceğine yön vermeye devam edeceğiz.”