Ficar Savaşları nedir, kimler arasında yapılmıştır? Ficar savaşları neden yapılmıştır?
Ficâr kelimesinin anlamı sözlükte "haktan ayrılmak, günaha dalmak, yalancı çıkmak" anlamına gelmektedir. İslamiyet'ten önce Arap kabileleri arasında çeşitli sebeplerle sık sık savaşlar meydana gelirdi. Bunlardan dördü, her türlü düşmanlık ve mücadeleden el çekilmesi gereken, kötülük yapmanın ve kan dökmenin yasak olduğu haram aylarda yapıldığı için ficar savaşları diye anılmıştır. Peki, ficar savaşları neden yapılmıştır? Ficar savaşları hakkında bilgi bulabileceğiniz yazımızı sizler için hazırladık.

Müşrik Araplar arasında yapılan ve büyük bir günah ve suç yazılan Ficar savaşları ne zaman yapıldı? Ficar savaşlarının en önemli özelliği nedir? İşte, tüm detaylar…
Ficar Savaşları Nedir?
Ficar savaşları; cahiliye döneminde müşrik Araplar arasında haram aylar dan birisinde yapılan savaşlardır. İslam'da yasak olduğu gibi cahiliye döneminde de Müşrikler arasında haram aylarda savaş yapmak, kan dökmek, haksızlık ve kötülüklerde bulunmak yasaklanmış idi.
Bu yasaklara rağmen cahiliye döneminde zaman zaman haram ayların kutsiyeti çiğnenmiş, kanlı bazı savaşlar yaşanmıştır. İşte bu savaşlar; müşrikler tarafından, günahın islendiği savaşlar anlamını ifade etmek üzere ficar savaşları ismiyle adlandırılmıştır.
Peki, ficar savaşları hangi aylarda yapılan savaşlara verilen isimlerdir? Muharrem, Recep, Zilkade ve Zilhicce aylarından oluşan bu aylarda yasağın ihlâl edilmesi, büyük bir günah ve suç sayılmıştır. İslam'da yasak olduğu gibi cahiliye döneminde de Müşrikler arasında haram aylarda savaş yapmak, kan dökmek, haksızlık ve kötülüklerde bulunmak yasaklanmış idi. Muharrem, Recep, Zilkade ve Zilhicce aylarından oluşan bu aylarda yasağın ihlâl edilmesi, büyük bir günah ve suç sayılmaktaydı
Ficar Savaşları Ne Zaman Yapıldı?
Ficar savaşları İslamiyet’ten önce yaşanan cahiliye döneminde yapılan savaşlardır ve Arap tarihinde dört ficar savaşı yaşanmıştır.
Birinci Ficar Savaşı; Gifar kabilesinden bir sahsın Ukaz Panayırında ayaklarını uzatıp oturarak "Arapların en şereflisi benim!" demesine kızan bir sahsın, kılıcıyla onun ayaklarını kesmesi üzerine iki tarafın adamları arasında yaşanmıştır.
İkinci Ficar Savaşı; Kureyş'ten Benu Amir ile Kureyş'ten Benu Kinane arasında meydana gelmiştir. Yine Ukaz Panayırında, Benu Amir'den bir kadını Kinaneoğullarından bazı gençlerin rahatsız etmesi bu savaşa sebep olmuştur.
Üçüncü Ficar Savası ise, Kinaneoğullaınndan bir sahsın, Amiroğullarından birisine olan borcunu zamanında vermediği gibi alacaklısını oyalama yoluna gidip ödemeye yanaşmaması sebebiyle bu iki kabile arasında ortaya çıkmıştır.
Dördüncü Ficar Savaşı ise Kinaneoğullarinin yansıra Kureyş ile Hevazin'in Kays-i Aylan kabileleri arasında meydana gelmiştir. Hire hükümdarının çıkardığı bir kervana kılavuzluk ve muhafızlık etme konusunda aralarında ihtilâf ve husumet çıkan Kinaneoğullarına mensup bir sahsın Kays-i Aylan'dan birisini öldürmesi bu savaşa sebep teşkil etmiştir. Kinaneoğullarının yanında Kureyş'in diğer sülaleleri de savaşa katılmış, bu arada Peygamber efendimiz de amcalarıyla birlikte bu savaşta bulunmuştur. Ancak genellikle kabul edildiğine göre o sırada yirmi yaşında olup savaşabilecek güçte olmasına rağmen sadece savaş alanının gerisine düsen okları toplayıp amcasına vermekle yetinmiştir. Sonunda bu savaş, iki tarafın ölülerinin sayılıp ölüsü fazla olan tarafa fazlalık miktarınca diyet verilmesi kararı ile sulha bağlanarak neticelendirilmiştir.
Ficar Savaşı Özellikleri
Ficar Savaşı’nın gerçekleşme sebepleri arasında farkı görüşlere sahip araştırmacılar bulunmaktadır. Bazı araştırmacılar, savaşlarının meydana geldiği yıllarda Hire Krallığı’nın süratle çöküşe doğru sürüklendiğini, buna karşılık Mekke şehrinin giderek nüfuz kazandığını ileri sürmektedirler. Ayrıca bu savaşlara her iki tarafın Hire, Taif - Yemen kervan yolunu kontrol altına alma isteklerinin sebep olduğunu ileri sürerlerse de bunların kan davasından kaynaklanan birer intikam savaşı olduğunu söyleyenler de bulunmaktadır.