Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Binali Yıldırım'dan Donald Trump'a çağrı: Bu kepazeliğe son verin! | Son dakika haberleri

        Başbakan Binali Yıldırım, ABD'nin Türkiye'nin terörle mücadelesine destek vermediğini vurgulayarak, "Yeni yönetimden bu kepazeliğe son vermesini istiyoruz. Bu Obama yönetiminin marifeti. Terör örgütünü kullanarak terörle mücadele etmek. Mafyayı kullanarak mafyayı alt etmek gibi bir şey. Gün dostun, düşmanın ortaya çıkma günüdür. Biz yıllardır NATO'da ABD ile birlikteyiz. Stratejik ortağımız. Bu stratejik ortaklığın bir terör örgütü tarafından gölgelenmesine ABD izin vermemeli. PYD eşittik PKK, PKK eşittir bölücü terör örgütü. FETÖ orada. Ne yapıyorsunuz kardeşim, karar verin. Türkiye ile birlikte mi olacaksınız, bu alçak terör örgütlerine kucak mı açacaksınız" dedi.

        Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakanlık'tan yapılan sosyal medya uyarısını hatırlatan Başbakan Yıldırım, "Sosyal medya mecrasını kullanan kardeşlerime önemli bir uyarım var. Sosyal medya sorumsuz medya değildir. Başınıza bela olabilir" diye konuştu.

        Yeni anasayasa konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerine cevap veren Yıldırım, "ayın Kılıçdaroğlu'na bu bir rejim değişikliği değildir, yönetim değişikliğidir dedim, dilimde tüy bitti anlatamadım. Vazgeçtim. Sayın Kılıçdaroğlu niye ısrar ediyor diye düşündüm düşündüm hak verdim. Vesayet rejimini değiştiriyoruz, artık vesayet yok" ifadelerini kullandı.

        Başbakan Yıldırım, partisinin grup toplantısında konuştu. Yıldırım'ın konuşmasının satırbaşları şöyle:

        "KARDEŞLİĞİMİZİ HİÇBİR ALÇAK GİRİŞİM BOZAMAZ"

        Karanlıktan beslenen terör örgütleri, Türkiye'nin gün ışığına kavuşmasından rahatsız oluyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, yok olmaya mahkumlar. 2017 Türkiye'nin terörle mücadelede mutlak bir hakimiyet sağlayacak yıl olacaktır. Millet olma vasfımızı kimse zedeleyemez. 1000 yıllık kardeşlik, dayanışma ruhumuzu hiçbir alçak girişim bozamaz.

        Masum ve savunmasız sivil insanları mutlu ve güzel anlarında katleden alçakların amacı ülkemize korku sarmak, ülkemize zarar vermek. Farklı yaşam tarzı, inançlar üzerinden ayrışacağımızı bekliyorlarsa yanılıyorlar. Türkiye bir hukuk devletidir, hayat tarzlar, inançlar, düşünceler devletin güvencesindedir. Her türlü ayrımcılığı, kin ve nefret söylemini reddediyoruz. Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. Bizler çoğulcu, demokratik hukuk düzenimizi özenle muhafaza edeceğiz.

        REİNA SALDIRISI

        Bu alçak saldırılar karşısında millet olarak birbirimize daha fazla kenetleneceğiz. Uluslararası toplumdan tek bir beklentimiz var, terör işinde ikircikli davranışları bir tarafa bırakalım, hakkaniyetli olalım. Yurtiçinde ve yurtdışında terör örgütleriyle mücadelemiz sürüyor. Karşımızda aynı merkezden yürütülen farklı örgütler var. Türkiye sadece bir terör örgütüyle mücadele etmiyor. Türkiye 40 yıldır PKK terör örgütüyle mücadele ederken, bugün DEAŞ, FETÖ, DHKP-C gibi örgütlerle aynı anda mücadele ediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar terör örgütüyle mücadele eden başka bir ülke yok. Bunun sebebi emperyal hayallerin ülkemizin civarındaki hesaplarıdır. Suriye'de, Irak'ta son 5-6 yıl içerisinde yaşanan istikararsızlık, otorite boşluğu, terör örgütleri için mükemmel ortam oluşturmuştur. En büyük zararı gören Türkiye olmuştur. Terörle mücadeleyi yaparken sadece yurtiçinde bu mücadeleyi yapmamız mümkün değil. Hatay'da, Kilis'te masum insanlar ölürken 'Niye mücadele etmiyorsunuz' diyenler, terör örgütlerini inlerinde yok ederken 'Orada ne işiniz var' diyorlar. Türkiye terörü kendi topraklarında değil, nerede insanlarımıza zarar veriyorsa orada yok etme kudretine sahiptir, Fırat Kalkanı ile de bunu gerçekleştirmektedir.

        İstanbul'da gerçekleştirilen terör saldırısı, seçilen mekan ve zaman dikkate alındığında ne amaçlandığı açıktır. Kışkırtmaya yönelik bir süreç başlatılmaya çalışılıyor. Biliyoruz ki bu kirli tuzaklar toplumun sağduyusunu hedef alıyor. Caniler ve onları azmettirenler toplumsal barışımızı bozmaya çalışıyor. Onlar biliyor ki Ortaköy'de cami, kilise, havra hep yan yanaydı. Biz birarada yaşamayı bin yıllardır tecrübe ediyoruz. 7'den 70'e uyanık olma mecburiyetindeyiz.

        SOSYAL MEDYA UYARISI

        Sosyal medya üzerinden yapılan kışkırtıcı paylaşımlar ülkemize zarar veriyor. Özellikle sosyal medya mecrasını kullanan kardeşlerime önemli bir uyarım var. Sosyal medya sorumsuz medya değildir. Başınıza bela olabilir. Hiç kimsenin bir başkasının kin ve nefret duygularıyla bilenmesine, motive edilmesine karşı yapılan faaliyetin kabul edilebilir bir yanı yoktur ve suçtur. Nitekim, bu türde paylaşımlar yapanlar hakkında gerekli hukuki işlemler başlatılmıştır.

        Milletimizin sağduyusuna ve bin yıllık müktesabatı bizim en büyük hazinemizdir. Teröre karşı dimdik birlikte karşı çıkacağız. Bu alçakların hedefine ulaşmasına katiyen müsaade etmeyeceğiz.

        15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

        2016 yılında zor günler yaşandı. Dünya genelinde yaşanan terör olayları ve ekonomik kriz yanı sıra, ülkemizde yılın ikinci yarısından başlayan birçok olayı kısa sürede yaşadık. Bunlardan en önemlisi 15 Temmuz darbe girişimidir. Alçak, sinsi terör örgütü 17-25 Aralık'ta emeline ulaşamayınca son çareyi hainlik yapmakta gördü. AK Parti iktidarı ilk günden bugüne kadar bir yandan millete hizmet ederken, diğer yandan vesayet odaklarına karşı amansız mücadelesini vererek bugüne geldi. Biz 3 sefer açık darbe girişimine maruz kaldık. Her seferinde de millete güvendik, demokrasiye ve hukuk devletine güvendik, bütün darbecileri hayalkırıklığına uğrattık.

        Türkiye'nin özlem duyduğu her alanda insanlarımızın yüzünü güldürecek hizmetleri de yaptık. Hem vesayetle mücadele ettik, hem milletimize verdiğimiz sözleri yerine getirdik. 2016'da dünya ekonomik krizle boğuştuğu halde, Türkiye en büyük projeleri hayata geçirdi. Ne yaparlarsa yapsınlar hizmet kervanı yürümeye devam edecek, terörle mücadelemiz sürecek. Bu terörün tırmandırılmasının arkasındaki sebep, Türkiye'nin teröre karşı gösterdiği mücadeleye karşı, terör örgütlerinin arkasındaki güçlerin rahatsızlığı.

        SURİYE'DEKİ GELİŞMELER

        Dostlukları artıracağız, düşmanlıkları azaltacağız. Irak'ta, otorite olmazsa, Suriye'de otorite olmazsa biz güvende olamayız. O yüzden işe ilişkilerimizi düzeltmekle başladık. Rusya ile ilişkilerimizi normalleştirdik, İsrail ile ilişkilerimizi bir noktaya getirdik. Rusya ile birlikte Suriye'de ateşkesin sağlanmasını başardık. Bununla da kalmadık BM tarafından kabulünü de sağladık. Bütün ülkelerin Suriye'de kalıcı barışa adım atmaları için önemli bir zemin oluşturduk. Halep'teki katliama müdahale eden ülke de Türkiye oldu. Türkiye kendine yakışanı yaptı, bu millet kendine yakışanı yaptı. Bunlar az şeyler değil, ama bu yöndeki çalışmalarımız devam ediyor. Irak'la ilişkilerimizi düzeltmek için bir süreç başladı. Komşu ülkelerle barış içinde, kardeşlik içinde yaşamak önemlidir, olmazsa olmazdır. Her türlü gayreti göstermeye devam edeceğiz.

        Suriye'yle 211 kilometrelik sınırımız var. Burada son 6 yıldan beri yaşanan iç savaş nedeniyle ülkemizi ciddi anlamda rahatsız eden durumla karşı karşıyayız. 3 milyona yakın Suriyeli kardeşimiz var, misafir ediyoruz, ekmeğimizi paylaşıyoruz. Operasyonlarda bugüne kadar bin 270 DEAŞ mensubu etkisiz hale getirildi. Mücadeleyi yapan sadece Türkiye. Laftan başka bir şey yok.

        ABD'YE ÇAĞRI: BU KEPAZELİĞE...

        Yeni yönetimden bu kepazeliğe son vermesini istiyoruz. Bu Obama yönetiminin marifeti. Terör örgütünü kullanarak terörle mücadele etmek. Mafyayı kullanarak mafyayı alt etmek gibi bir şey. Gün dostun, düşmanın ortaya çıkma günüdür. Biz yıllardır NATO'da ABD ile birlikteyiz. Stratejik ortağımız. Bu stratejik ortaklığın bir terör örgütü tarafından gölgelenmesine ABD izin vermemeli. PYD eşittik PKK, PKK eşittir bölücü terör örgütü. FETÖ orada. Ne yapıyorsunuz kardeşim, karar verin. Türkiye ile birlikte mi olacaksınız, bu alçak terör örgütlerine kucak mı açacaksınız. Türk milletini bu yeni ABD yönetiminden bekliyor. ABD terör örgütleriyle değil, Türkiye gibi bölgede istikrarı, güveni tesis etmek için elini taşın altına koyan ülke ile işbirliğini tercih edecek ve geçmiş yönetimin başlattığı yöntemden dönecek. Dönerse döner, dönmezse biz kendi işimizi hallederiz.

        ANAYASA ÇALIŞMALARI

        10 Aralık'ta MHP ile birlikte başlattığımız anayasa değişiklik teklifimizi Meclis'e sunmuştuk. 20 Aralık itibariyle de komisyonda görüşmeler başlandı, 29 Aralık'ta tamamlandı. Şimdi diyorlar ki, 'Yeterince zaman tanınmadı, fazla konuşulmadı'. 3 saate yakın konuşan milletvekili var, ne konuşuyorsunuz. 100 saat konuşulmuş zaten 50 senedir konuşuyorsunuz. Az konuşacaksın, çok iş yapacaksın. Devir, laf üstüne laf koyma devri değil, taş üstüne taş koyma devri. Şimdi anayasa görüşmelerinde AK Parti grubumuz, MHP grubu çok demokratik bir duruş sergiledi, büyük bir gayretle yapıcı çalışmalarla teklifin olgunlaşmasına katkı sağladı.

        "KILIÇDAROĞLU'NA HAK VERDİM..."

        CHP ne yaptı? Her zamanki yaptığını yaptı. HDP ile birlikte yapılan değişikliğin bir rejim değişikliği olduğunda ısrar edip durdular. Sayın Kılıçdaroğlu'na bu bir rejim değişikliği değildir, yönetim değişikliğidir dedim, dilimde tüy bitti anlatamadım. Vazgeçtim. Sayın Kılıçdaroğlu niye ısrar ediyor diye düşündüm düşündüm hak verdim. Vesayet rejimini değiştiriyoruz, artık vesayet yok. Bu değişikliği AK Parti iktidara geldi başlattı.

        Komisyonda çalışmalar tamamlandı. Genel Kurul'da kapsamlı bir değişiklik öngörmüyoruz. Böyle bir ihtiyaç yok, doğru da değil. Böylece Meclis Genel Kurul sürecini de başarıyla tamamlamış olacağız.

        KEÇİÖREN METROSU: Keçiören Metrosu'nun açılışını da 5 Ocak'ta yapacağız.

        OHAL SÜRESİ: Bu hafta içinde Afganistan'daki görev gücümüzün süresinin uzatılması ile ilgili bir tezkere ve OHAL'in 3 ay uzatılmasına yönelik bir kararı da Meclisimiz görüşecek.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ