Yassıada tam enkaz halde!
Sürgün için bile 15 ay gerek

Hilal ÖZTÜRK/AHT
Doğu Roma İmparatorluğu döneminden itibaren sürgün yeri olan Yassıada yine gündemde. Gölcük’teki Donanma Komutanlığı’na yapılan baskında ele geçirilen 10 çuval belge arasında darbeden sonra, ‘darbe karşıtı’ oldukları gerekçesiyle emekli Oramiral Metin Ataç ile şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit’i Yassıada’ya sürgün etme planı olduğu iddia edildi. Yassıada, 3 yıl önce, ıslahevine dönüştürülerek suç işleyen çocukların buraya gönderilmesi önerisiyle de gündeme gelmişti.
KADERİNDE SÜRGÜN VAR
Ünlü Mimar Doğan Tekeli, terk edilmiş ve harabe haliyle Yassıada’nın yeniden sürgün yeri olmasının mümkün olmadığını söyledi. Tekeli şöyle konuştu:
“Yassıada’ya sürgüne göndermeye hapşırır gibi karar verirseniz sürgün edilenleri ancak, etrafı kâğıtla, naylonla kaplı barakalardamuhafaza edersiniz. Çok eziyetli olur. Böyle bir plan varsa en az 15 ay önce harekete geçilmesi gerekirdi. 3 ay proje çalışması, imar planı, malzeme hazırlanması için gerekir.”
Mimar Tekeli, “Düzenleme yapılırsa en az bin kişi kapasiteli olabilir” diyerek şöyle devam etti:
“Oradaki İstanbul Su Ürünleri Fakültesi binası ve yargılamaların yapıldığı hangar görünümlü yapı mutlaka yıkılmalı ve yeniden inşaat yapılması gerekir.”
49 YILDA ÇÜRÜMÜŞ
Yassıada’daki binaların 49 yıldır kullanılmadığını hatırlatan Tekeli, “Sürekli kullanılan binalar bile bu kadar sürede kullanılmaz hale geliyor” dedi.
"AKLA VE MANTIĞA SIĞAN BİR ŞEY DEĞİL"
Mimar Dr. Sinan Genim: Mümkün değil. Terk edilmiş bir yer orası. Bu düşünceyi kim ortaya atmışsa, ne Yassıada’ya gitmiştir ne de Yassıada’yı biliyor. Hayvan bağlasanız yaşayamaz. Ayrıca vapur bile yanaşamıyor, kayalık. Çıkarma gemisiyle ancak gidersiniz Yassıada’ya. Akla ve mantığa sığan bir şey değil.
Turizm Bakanlığı istiyor
Roma İmparatorluğu’nun başkentinin İstanbul’a naklinden kısa süre sonra, IV. yüzyılda Ermeni Katalikosu Nerses’in Yassıada’ya sürüldüğü biliniyor.
Sultan Abdülmecid zamanında, 1858’de İngiliz Elçisi Henry Bulwer, adaya şato yaptırdı ve bir süre yazlık haline geldi.
Daha sonra adayı bir aile satın aldı.
Maliye, özel mülk olan adaya 1950’de el koydu. Deniz Kuvvetleri’ne devredildi. Komutanlık, Bulwer’in şato tipi köşkünü muhafaza ederek, subay ve erler için yüksek katlı lojmanlar, spor sahası, tesisler, buz deposu, yemekhane, silahhane gibi birçok yeni bina yaptırdı.
27 Mayıs 1960 darbesi sonrası yargılama burada yapıldı.
Yassıada yargılamaları sonrası ada yeniden Deniz Kuvvetleri’ne teslim edildi ve eğitim faaliyetleri 1978’e kadar sürdü.
Deniz Kuvvetleri de boşalttıktan sonra adanın ıssız günleri tekrar başladı.
1993’te İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nin enstitüsü adaya taşındı. Ancak üniversite de 2 yıl sonra adayı terk etti.
Son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yassıada’nın “Demokrasi Müzesi” olarak kullanılması için harekete geçti ve turizm amaçlı kullanmak üzere devrini istedi.