11. Türkçe Olimpiyatları
300 bin kişi 'Evrensel Barışa Doğru' sloganıyla toplandı
Uluslararası Türkçe Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından 'Evrensel Barışa Doğru' sloganıyla düzenlenen 11. Türkçe Olimpiyatları'nın görkemli kapanış şöleni, İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı'nda yapıldı.
Büyük final için dev ekranlar ve katılımcılar için ulaşım planları hazırlanan stadı 150 bin kişi doldurdu. 150 bin kişi ise stada giremeyerek, organizasyonu stadın etrafından takip etti.
Dünyanın farklı bölgelerinden gelen 2 bin çocuğun, Türkçe şarkılarla sahne aldığı final gecesine Başbakan Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan da katıldı.
Başbakan Erdoğan'ın konuşması:
"Çok değerli kardeşlerim, yakın ve uzak diyarlardan gelmiş sevgili Türkçe sevdalıları, sevgili öğretmenler, hanımefendiler, beyefendiler,
11. Uluslararası Türkçe Olimpiyatlarının kapanış töreninde sizleri en kalbi muhabbetlerimle selamlıyorum. Türkçe'nin güzelliğini, barış dili Türkçenin süt gibi arı temizliğini bizlere hatırlatan, bizlere ayna tutan, dost ve kardeş ülkelerin sevgili çocuklarını kutluyor, elinize dilinize gönlünüze sağlık diliyorum. Kendilerini Türkçe'ye adamış, kendilerini Türkiye'nin barış mücadelesini Türkçe olarak anlatmaya adamış, kutlu bir ideal uğuna yaşatmak için, ölmek için yollara çıkmış sevgili öğretmenlerimizi tekrar tekrar tebrik ediyorum. Güzel gören güzel düşünür. Sizler haftalardır bize güzeli gösterdiniz, bütün çirkinliklerin arasında güzeli düşündürttünüz. Çölün ortasında vaha gibi, kararmış yüreklerde bir nebze merhamet gibi en zor zamanlarda bize güzeli anlattınız, hatırlattınız. Üç haftadır Türkiye'de birbiriyle taban tabana zıt iki tablo iki fotoğraf var. Bir tarafta taş vardı, sapan vardı, molotof kokteylleri vardı. Diğer tarafta Türkçe vardı, türkü vardı, şiir vardı. Bir tarafta öfke, nefret, şiddet ve çatışma vardı. Diğer tarafta barış, merhamet, dostluk, dayanışma vardı.
Bir tarafta öfkenin diline teslim olmuş vandallar öbür tarafta barış elçileri vardı. Bir tarafta saygısızlık ve tahammülsüzlük vardı ama diğer tarafta sevgi vardı, aşk vardı.
Şundan emin olunuz, gerçek Türkiye manzarası işte budur. Bu olimpiyatlar 11 yıldır yapılıyor olabilir ama bu gönül davası 11 yıl değil binlerce yıldır devam eden, kökü derinde, kökü sağlam, kökü ta Selçuklu'da, Osmanlı'da, Sakarya'da, Dumlupınar'da, Kurtuluş Savaşı'nda olan bir büyük harekettir.
Dışarıda anlık zevkleri için sokakları ateşe verenler değil, burada gerçek Türkiye mesajıdır bu. Biz yakıp yıkanlardan, kalp kıranlardan değiliz, biz zora talip olanlarından, zor için yeryüzünün patikalarına düşenlerdeniz. Biz vandalların, barbarların izinde değil, bu ülkeye hizmet edecek Sülymanları, Sinanları yetiştirecek iman içindeyiz. Bizim davamız arkasında çil çil kubbeler bırakacak topraklar değil gönüller fethedecek gönül erleri yetiştirmek. İşte bugün bir kez daha bunun büyük coşkusunu yaşıyoruz. Iraklı Türkmeni dinledim, adeta karşımda İbrahim Tatlıses'i gördüm. Dilinden değil adeta gönlünden hücrelerinden geliyor, yaşıyor, tebrik ediyorum. Hepsi birbirinden güzel, başarılı.
Biz hepimiz aynı gönül davasının sarsılmaz neferleriyiz. 76 milyon Türkiye Cumhuriyeti ailesinin mensuplarıyız. Hz. Adem ile Hz. Havva'nın çocuklarıyız. Lisanlarımız farklı olabilir ama hepimiz Adem ile Havva'nın çocukları olarak istersek aynı dille, gönül diliyle anlaşabiliriz. Hepimiz daha yaşanabilir bir dünya istiyoruz, barış, çocukların katledilmediği, babaların çatışmalarda ölmediği, insanın horlanmadığı bir dünyanın hasretini yüreklerimizde taşıyoruz. Hacı Bektaşi Veli ne güzel söylemiş. hırslar kinler yok olur aşkla, meydanımızda aslanlarla ceylanlar dosttur kucağımızda...
Hepimiz istisnasız böyle bir dünya için mücadele ediyoruz, Kürt Türk demeden, siyah-beyaz demeden, Müslüman-Hristiyan-Budist demeden, ortaklıklara vurgu yapılan bir dünya hayal ediyoruz. Farklılıkların bizi ayırdığı değil, kucakladığı bir dünya istiyoruz.
Gönül mücadelesi zordur, o yolda fitne tuzakları vardır, şeytan tuzakları vardır. Biz işte tüm bu tuzaklara karşı uyanık olacağız, aldatan da aldanan da olmayacağız. İpi bırakanlardan, umudunu yitirenlerden asla olmayacağız. Bizim millet olarak en değerli hazinemiz emin olun kardeşliğimizdir. Bugüne kadar ne kazandıysak kardeşlikten kazandık. Kardeşlik hukukumuza inşallah gölge düşürmeyeceğiz.
Merhum Aşık Veysel'in de ifade ettiği gibi, uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Allah'ın izniyle bir olarak, beraber olarak, kardeş olarak gideceğiz gündüz gece.
Geceniz mübarek olsun, geceniz aydınlık olsun, Allah yar ve yardımcınız olsun.