HABERTURK.COM yazarları yeni kabine için ne dedi?
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ilk kabinesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklandı. Kabine 16 bakandan bir de cumhurbaşkanı yardımcısından (Fuat Oktay) oluşuyor. Meclis'ten 4 ismin girdiği (Abdülhamit Gül, Mevlüt Çavuşoğlu, Berat Albayrak, Süleyman Soylu) kabinede 12 yeni isim yer alıyor. Peki yeni sistemin bu ilk kabinesini nasıl okumak gerekiyor? İşte HABERTURK.COM yazarları Fatih Altaylı, Muharrem Sarıkaya, Serdar Turgut ve Oray Eğin'in yazıları
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kabinesi şu isimlerden oluştu: Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanıFatih Dönmez, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına Mustafa Varank, Tarım ve Orman Bakanlığına Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turan.
Fatih Altaylı Hadi hayırlısı
Liberallerimizin 20 yılı aşkın bir süredir istediği “2. Cumhuriyet” sonunda ilan edildi.
Lamı cimi yok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yemini ve gece açıklanan kabine ile artık “Yeni bir Cumhuriyetimiz” var.
Çok da dertlenmeyin sakın, Almanya’da da, Fransa’da pek çok Cumhuriyet yaşadı.
Bu iş biraz Hollywood filmleri gibidir.
Ya bir tane olur, klasikleşir, mesela Rüzgar Gibi geçti, ya da Baba veya Rocky filmleri gibi peş peşe numaralandırılır. 1,2,3 diye.
2. Cumhuriyet’in ilk kabinesi de açıklandı
Akşam Habertürk TV’de sordular “Kabine için ne diyorsunuz?” diye.
Başkanlık sistemlerinde Kabineler için bir şey demenin gereği yoktur aslında.
Aslolan Başkan’dır.
ABD’de gördük örneğini, bu sistemde kabine dediğin tweet’le görevden alınabilme durumudur.
Uç örnektir belki ama Ya Başkan’a uyarsın ya da tuvalette telefonundaki twitter aplikasyonundan öğrenirsin kovulduğunu.
Önemli olan Başkan’dır.
Eh, 16 yılda öğrendik zaten Sayın Başkan’ın neyi nasıl yaptığını.
Çok büyük sürpriz olmaz.
Ama eli daha rahat olacaktır.
Güvenoyu diye bir sorun yok, Meclis’teki dengeleri düşünmek yok.
Önemli olan icraat. Yine de kabineden söz etmek gerekirse.
Kimi isimler beklentiye uygun, kimi isimler sürpriz.
Başkan yardımcısı çoğunluk için sürpriz.
Bürokrasinin en tepesinden geldi. Halk çok tanımaz ama biz biliriz biraz.
Hakkında olumsuz bir laf duymadık Fuat Oktay Bey’in.
Çalışkan, güvenilir, bürokrasiye hakim biri. Yeni devlet düzeni oluşturulurken gerekli özelliklere sahip.
Muhtemelen başka Başkan yardımcıları da atanacaktır önümüzdeki günlerde.
Bir başka sürpriz Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk.
Hakkında olumsuz tek kelime edemeyeceğimiz, aydın, olabildiğince demokrat tavırlı, özgürlükçü ve Atatürkçü bir isim. 10 numara atama desem yeridir.
Sürprizlerden biri Enerji Bakanlığından Maliye ve Ekonomi Bakanlğı’na kaydırılan Berat Albayrak.
Bana göre şaşırtıcı değil. Zaten özel sektörden finans tecrübesi var. Üstelik Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye’yi bir şirket gibi yöneteceğiz” dememiş miydi!
Hulusi Akar Paşa Milli Savunma Bakanı oldu. Emekli olmadan, doğrudan atlayarak. İlk kez bir Genelkurmay Başkanı Milli Savunma Bakanlığı koltuğuna oturdu. Mesele savunma ise kim bir genelkurmay başkanından daha iyi bilir savunma işlerini. Ya Savunma Sanayi Müsteşarı, ya Genelkurmay Başkanı. Elbette ikincisi.
Sonuç olarak başa dönmek lazım.
Bu sistemde önemli olan başkan.
Gerisi bugün var yarın olmayabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti hükümetinden zorluklarla boğuşan bir Türkiye devraldı.
Başka Türkiyemiz yok.
Allah hepsinin yardımcısı olsun.Devamı için tıklayınız
Muharrem Sarıkaya Aynen devam...
YENİ sisteme geçişle birlikte yeni kabinenin yapısı, geleceğe ilişkin mesajını da verdi.
Anlaşılan o ki başkanlık sistemi, geçmişin temel taşlarını değişikliğe uğratmadan aynen devam edecek.
Bunu en önemli işareti, geçen dönemden devam eden etkin bakanlar ile üst bürokrasinin kabineye taşınmış olması...
Çünkü Adalet, İçişleri, Dışişleri, Maliye- Hazine ve Milli Savunma eşitler arasında önceliği ve ağırlığı olan bakanlıklardır.
Hem teşkilatlanması hem de yapıları açısından devletin ana omurgasını teşkil eder.
Bu beş ana bakandan üçü, geçen dönemden aynen devam edecek isimlerden oluştu. Eski Enerji Bakanı da Maliye ve Hazine Bakanlığını üstlendi.
Milli Savunma Bakanlığı’na Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar getirildi.
Böylece 15 Temmuz sonrası Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeniden yapılanması kapsamında kuvvet komutanlarının sicil amiri pozisyonundan çıkarılan Akar, Milli Savunma Bakanlığı’na atanmasıyla eski pozisyonuna döndü.
Bütün kuvvet komutanları tekrar doğrudan kendisine bağlanırken, Doğan Güreş’ten sonra siyasete giren ikinci Genelkurmay Başkanı oldu.
Böylece devletin atar damarlarını oluşturan 5 bakanlıkta, geçen dönemki politikalara aynen devam edileceğinin mesajı da verildi.Devamı için tıklayınız
Serdar Turgut Başkan Erdoğan'ın ilk günü Washington'da nasıl izlendi?
Washington’daki en tecrübeli yabancı muhabirler arasındayım. Yıllardır dün gibi Türkiye’nin pür dikkat ve heyecanla izlendiğini görmedim.
Yönetimin tüm birimlerinde insanlar Başkan Erdoğan’ın birinci gününün içerdiği mesajlara konsantre olmuştu. Onun ilk gün yaptığı tüm konuşmaların çevirileri anında analiz edildi. Birimler başkanlık döneminde Türkiye’nin yönünün ne olacağına ilişkin tahminler yapmak ve bunun Türk-Amerkan ilişkisini nasıl etkileyeceğini çıkarmaya çalıştılar.
İTİRAF ETMELİYİM BUNU İLK KEZ GÖRDÜM
'Ne olacak, bu da onların doğal işi değil mi zaten’ diye sorabilirsiniz. Gayet tabii ki yapmaları gereken iş bu. Ancak ben çok uzun süredir Amerikan yönetimlerinin Türkiye’ye bu kadar önem verdiğini ve dikkat kesildiklerini görmemiştim. Aslında sabahtan tüm birimledeki ilgili kişiler arasında müthiş bir telefon trafiği başlamıştı.
Ama Bakanlar Kurulu'na giren isimlerin açıklanmasına yaklaşılırken telefon trafiği öğleden sonra çılgın bir ritim kazandı. Yönetimin çeşitli birimlerinden Türkiye üzerine çalışan düşünce üretim merkezlerine yoğun yorum talepleri geldi.
ERDOĞAN'A DUYULAN SAYGI
Bu ilgi ve konsantrasyon yoğunluğuna bakıp yönetimin Başkan Erdoğan’ın aklına koyduğunu yapmak ve başarma azminden bayağı çekinmekte olduğunu görebiliyorsunuz. Özel sohbetlerde bana bunu açıkça söylüyorlar da bunu sevmek ile karıştırmayalım. Amerika’nın bazı planlarını bozduğu için ve bağımsız, güçlü kararlar verebildiği için sevmiyorlar ve bunu çoğu net de ifade ediyorlar. Ama Erdoğan’a yönelik müthiş bir saygı var, bu kesin.
Ayrıca Başkan Erdoğan’dan korkuyorlar da. Bu da en eski Washington gazetecilerinden bir tanesi olarak benim de hoşuma gidiyor açıkçası. Türkiye’nin çok sevildğinin söylendiği yıllarda da burada çalışıyordum ama o günler Türkiye’nin yönetimine böylesine saygı duyulmuyordu. Sevgi değil saygı önemli olduğundan bir dış muhabir/yazar olarak naçizane ve saygıyla alkışlıyorum uzaktan Başkan Erdoğan’ı Türkiye’ye bunu sağladığı için.Devamı için tıklayınız
Oray Eğin Reform ve restorasyon kabinesi
Türkiye’de yeni bir dönemin başladığını görmeyenler ve yeni sistemi okuyamayanlar dün gece geç saatlerde açıklanan kabineyi de eski ezberlerle değerlendirecektir kuşkusuz. Oysa “Başkan” Erdoğan tam da geçiş dönemine uygun bir listeyle ona oy veren vermeyen herkesin karşısına çıktı. Bu kabineye yeniyle eski arasında köprü kuracak bir uzlaşma hükümeti de denebilir. Erdoğan Dışişleri, Maliye ve Milli Savunma gibi en kritik bakanlıkları yıllardır bu konuda tecrübeli, yakından tanıdığı ve güvendiği isimlere emanet etti. Bu da şaşılacak bir durum değil. Yeni sistem çok başlılığı yok etmek ve daha etkin bir hükümet sistemi oturtmak için kabul edildi, bu geçiş döneminde de kritik bakanlarda aşina simaların atanması olası sancıları azaltacak bir hamle. Dünya siyasetindeki dengeler, sınırlarımızdaki savaş ve yaklaşan ekonomik sarsıntılar karşısında gemiyi tecrübe yönlendirecek.
Kabinenin en göze çarpan özelliği ve Başkan Erdoğan’ın sunuş konuşmasında da bahsettiği gibi Türkiye’nin üzerindeki 15 Temmuz gölgesi. Terör örgütünün darbe girişiminin etkisi Türkiye’nin ilerlemesini durdurmaktı. Öncelikler değişince devlet de enerjisini başka alanlara yönlendirmek zorunda kaldı. Türkiye hala dünyanın en hızlı büyüyen ülkeleri ama son birkaç yıldır içinden geçtiğimiz süreç bu büyümeye paralel reformların aksamasına neden oldu. AK Parti’nin yıldızını parlatan ilk dönemlerdeki ruh “Birinci Başkan Dönemi”nde dirilecek gibi görünüyor.
Erdoğan ve ekibinin işi hiç kolay değil. Yaşanan darbe girişiminin yaralarının sarılması, Türkiye’nin farklı alanlarda aynı verdiği mücadelelerin etkisinin giderilmesi vakit alacak. O yüzden bu “ilk” hükümete bir restorasyon hükümeti de diyebiliriz. Berat Albayrak, Mevlüt Çavuşoğlu, Abdülhamit Gül, Süleyman Soylu ve Hulusi Akar’dan oluşan yakın beşlinin ilk görevi edindikleri devlet tecrübesini yeni döneme aktarmak ve olası sorunları önlemek olacak. Terör örgütünün yarattığı hasarın yeni sistemle beraber onarılmasındaki rolleri kritik. Erdoğan’ın yıllardır en yakınında bulunan Mustafa Varank’ın da bakan olarak görev yapacak olması Başkan’ın etrafında sorgusuzca güveneceği isimlere bu geçiş döneminde verdiği önemi gösteriyor.Devamı için tıklayınız