Haftanın Kitapları

UNUTMA BİZİ DOLMASI
(Gülhan Davarcı)

Gülhan Davarcı’nın 'Unutma Bizi Dolması' kitabı İletişim Yayınları'ndan çıktı. Davarcı'nın kahramanları hayatın akışı içerisinde önemsizmiş gibi görünen ama aslında o akışa yön veren duygularla baş başalar: Bazen, her şey yoluna girecekmiş hissi veren, bazen de bir lekeymişçesine üzerimize yapışıp kalacağını gelişinden anladığımız…Duygular gibi kahramanlar da gelgitli, temkini elden bırakmadıkları anlarda coşkunun ya da karamsarlığın esiri etmiyorlar kendilerini, bir köşede başlarına gelecekleri kabullendikleri anlarda ise dünyanın hemen yok olacağına inanmış insanların o umutsuz gözleriyle bakıyorlar etrafa. Unutma Bizi Dolması, geçip giden hayata, hayatın içinden bize kalanlara dair öyküler…

GEZGİN RUHLAR
(Cecile Pin)

Son Amerikan birliğinin de Vietnam’ı terk etmesinin hemen sonrasında, bir gece üç kardeş Anh, Minh ve Thanh, anne babaları ve küçük kardeşlerinin de arkalarından geleceği umuduyla Hong Kong’a doğru tehlikeli bir yolculuğa çıkar. Ama hiçbir şey olması gerektiği gibi gitmez ve kardeşler koskoca dünyada yersiz, evsiz ve yapayalnız bulur kendini. Derken kader onları bir şekilde Thatcher’ın İngiltere’sine sürükler ve yeni bir hayat kurarlar. Anh faturaları ödemek için bir fabrikada çalışmaya, Minh aylak aylak dolaşmaya, en küçükleri Thanh ise arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başlar. Ancak onlar büyüdükçe, hayatta kaldıkları için üzerlerine çöken suçluluk hissi de büyür. Aralarındaki sonsuz sevgi sayesinde ayakta kalmış bu üç yetimin yolları, verdikleri her kararla biraz daha ayrışır. Akıl almaz zorluklarla sınanan bir ailenin yürek burkan hikâyesini anlatan yasın ve kardeşliğin romanı Gezgin Ruhlar Domingo Yayınları'ndan çıktı.

BORGIALAR
(Paul Strathern)

Paul Strathern, Borgialar'da, bir hanedanın yükselişini ve çöküşünü belgeler, mektuplar ve çağdaş tanıkların gözünden anlatıyor. Ailenin papalık tahtına nasıl ulaştığını, nasıl bir gölge hükümdarlık kurduğunu ve nihayetinde tarihin en yozlaşmış ailelerinden biri olarak anıldığını ortaya koyuyor. Borgialar gerçekten de şeytani bir hanedan mıydı? Suikastlar, skandallar ve ahlaksızlıklarla örülü bir aile mi, yoksa içinde bulundukları dönemin acımasız siyasetinin kurbanları mıydılar? Borgiaların Medicilerle ve Leonardo Da Vinci ile nasıl bir ilişkisi vardı? Strathern bütün bu soruları Borgia ailesini kendi dönemleri içinde ve onların gelişmesini sağlayan dünyayla birlikte yorumlayarak, bu etkili hanedanın hikâyesini daha önce hiç olmadığı kadar iyi anlatırken tarih ile efsane arasındaki perdeyi aralayarak okuyucuyu Rönesans İtalyası’nın karmaşık dünyasına çekiyor. Kronik Kitap'tan çıkan Borgialar, sizi Vatikan’ın karanlık koridorlarında ihanetin ve ihtirasın izini sürmeye davet ediyor.

PROLETERKA
(Fleur Jaeggy)

Fleur Jaeggy’nin ödüllü romanı, Proleterka, Can Yayınları etiketiyle raflarda. Roman, birbirlerine yabancı bir baba kızın hikâyesini anlatıyor. Jaeggy, Proleterka’da on beş yaşındaki anlatıcıyla yetmiş yaşlarındaki babasının birlikte çıktıkları ilk ve son gemi seyahatine yoğun, acımasızca hassas ve keskin bir dille odaklanıyor. Romanda kendisini “Johannes’in kızı” olarak tanımlayan isimsiz anlatıcı, anne babası ve geniş ailesiyle kurduğu bağdan ve duygudan yoksun ilişkiyi yine aynı duygusuzlukla dışarıdan biriymişçesine aktarırken geçmişinde de karanlık bir gezintiye çıkıyor. Tim Parks’ın “son derece bireysel ve azimle koruduğu bir biçeme sahip bir yazar” olarak nitelendirdiği Fleur Jaeggy, bu kısa romanıyla 2002 Viareggio Ödülü ile 2003 Times Literary Supplement Yılın Kitabı Ödülü'nü kazandı.

KARANLIK MAHALLE
(Vanessa Onwuemezi)

Vanessa Onwuemezi’nin ilk öykü kitabı Karanlık Mahalle, okuru zamanın eşiğinde gezinen, rüya ile gerçek arasındaki sınırların silikleştiği, sarsıcı bir dünyaya davet ediyor. Yazar, sevgi ve özgürleşme ideallerini gerçekleştirmekte zorlanan karakterlerini yabancılaşmanın, kaybın ve utancın en karanlık dehlizlerine sürüklerken içlerindeki boşlukları biçemsel olarak da okura hissettirmekte ustaca bir yöntem izliyor. Uzuvları özneye dönüştürdüğü, “açık ağızlar” gibi çarpıcı imgelerle güçlendirdiği cümleleri, kelimeler arasındaki boşluklarla birleşerek anlatının dilsel sınırlarını genişletiyor. Öykülerdeki göndermeler ve metinlerarasılık, okura birbiriyle bağlantılı patikalarda dolaşıyormuş hissi veriyor. Gerek içeriği, gerek biçimi bakımından deneysel bir metne dönüşen Karanlık Mahalle, okurunu gerçeğin ve düşlerin birbirine karıştığı bir dünyayı keşfetmeye çağırırken edebiyat dünyasına güçlü bir sesin doğuşunu da müjdeliyor.

NİBELUNG YÜZÜĞÜ II: WALKÜRE
(Richard Wagner)

VakıfBank Kültür Yayınları, Alman besteci Richard Wagner tarafından kaleme alınan, konusu itibariyle J.R.R Tolkien’in “Yüzüklerin Efendisi” romanına ilham kaynağı olmuş eserler arasında gösterilen “Nibelung Yüzüğü II: Walküre” kitabını okurlarla buluşturdu. Yunan ve İskandinav mitolojilerinden ilham alan bu eser, Wagner’in felsefi eğilimlerini, Schopenhauer etkisini ve dramatik yenilikleri bir araya getirerek opera sanatına yepyeni bir soluk kazandırıyor. Walküre, kaderin kaçınılmazlığı, aile bağlarının trajedisi ve aşkın kurtarıcı gücü üzerine yoğunlaşan güçlü temalarıyla serinin en dokunaklı ve çarpıcı bölümlerinden biri. Wagner’in özenle işlediği leitmotifler, karakterlerin duygusal derinliğini açığa çıkarırken okuru adım adım kaçınılmaz bir sona doğru sürüklüyor. Yalnızca bir opera değil, zamanın ötesine geçen bir sanat eseri olan “Nibelung Yüzüğü II: Walküre”nin yüzlerce yıl boyunca sahnelenmeye devam edeceği ve gelecekte de büyüleyiciliğini koruyacağına şüphe yok...

KALBİ HIZLANDIRAN ŞEYLER
(Asuman Susam)

Asuman Susam, şiirlerinde kadın duyarlığını, toplumsal belleği ve insanın varoluşsal arayışlarını incelikle işleyen bir kalem. Eleştiri ve incelemeleriyle de edebiyat dünyasında kendine özgü bir yer edinen Susam, yeni şiir kitabında yine derinlikli ve sorgulayıcı bir sesle okurun karşısına çıkıyor. Yazar, Everest Yyaınları'ndan çıkan Kalbi Hızlandıran Şeyler'de, “Açık bir kitap gibi” okunabilen dünyayı, insanın ten ve ruh sınırlarını aşan bir yolculuğa dönüştüren dizeleriyle ele alırken duyuların ve anlamın izini sürüyor...

HEIDEGGER SÖZLÜĞÜ
(Michael Inwood)

Ayrıntı Yayınları, Michael Inwood’un Heidegger Sözlüğü adlı kitabını Türkçede okurlarla buluşturdu! Yirminci yüzyıl felsefesinin en etkili düşünürlerinden Martin Heidegger’in yoğun ve kendine özgü dilini tanımak açısından eşsiz bir rehber niteliğindeki eser, klasik sözlük formatını aşarak kavramların tanımını yapmanın ötesine geçiyor. Kitap, Heidegger’in çoğu zaman anlaşılması güç ve karmaşık bir yapıya sahip olan kavram dünyasına adım atmak isteyenlere, kavramların derinliğini ve hareketliliğini kavrayabilecekleri bir yol haritası sunuyor. Heidegger Sözlüğü, okurlara bu önemli düşünürün felsefesine açılan geçitleri ve tünelleri gösteriyor. Filozofun külliyatına atıflarla okur, kavramların sadece tek bir metindeki anlamını değil, farklı metinlerdeki Heideggerce dönüşümünü de takip edebiliyor.

HAYAL AĞACIM MİMOZA
(Bige Güven Kızılay)

Bige Güven Kızılay, Hayal Ağacım serisinin İnkılap Kitabevi’nden çıkan yeni kitabıyla okurlarını duygu ve umut dolu bir yolculuğa davet ediyor. Kadınların gücünü, emeğin değerini ve ülke sevgisini odağına aldığı yazılarıyla Hayal Ağacım Mimoza, yazarın anılarından, gözlemlerinden, deneyimlerinden ve ilham veren denemelerinden oluşuyor. Kitap, ülkede kadın olmanın hem zorluklarını hem de değerini umut dolu bir dille ele alırken okuruna mücadele, dayanışma ve erdem üzerine ilham verici bir anlatı sunuyor. Kızılay, hayatında iz bırakan insanları ve toplumun hafızasında yer etmiş değerleri anlatırken okurları da kendi hayallerinin peşinden gitmeye teşvik ediyor. Hayal Ağacım serisinin yeni kitabı, geçmişin ışığıyla geleceğe umutla bakmak isteyen herkes için güçlü bir rehber niteliği taşıyor.

DEMİRYOLU ÇOCUKLARI
(Edith Nesbit)

Fantastik ve gerçekçi öğeleri harmanlayan tarzıyla İngiliz çocuk edebiyatına yön veren Edith Nesbit tarafından 1906’da yazılan, üç kardeşin başlarından geçen olayları ve ailenin hayatındaki dramatik değişiklikleri konu alan, Demiryolu Çocukları, Mundi Çocuk etiketiyle raflarda. Nesbit’in bu klasik eserinde Bobbie, Peter ve Phyllis kardeşlerin hayatı bir gecede değişir. Babaları aniden ortadan kaybolur, anneleriyle birlikte Londra’daki evlerinden ayrılarak kırsalda küçük bir eve taşınırlar. Üç kardeş için bu yeni hayat maceralar, dostluklar ve sırlarla doludur. Yeni insanlarla bağ kurarken, demiryolunun gizemlerini çözmeye çalışır ve babalarını geri getirebilmek için ellerinden geleni yaparlar. Hüzünlü bir başlangıç, umut dolu bir maceraya dönüşür.

NAHOŞ KURTARIŞ
(John Kelly)

John Kelly’nin yazdığı ve resimlediği Canavar Doktoru serisinin yeni kitabı Nahoş Kurtarış, Dinozor Genç’ten çıktı! Sıradan bir çocuk olan Ozzy, soğukkanlılığı sayesinde bir canavar doktorunun asistanı olarak çalışmaya başlar ve bu sıra dışı yaratıkların dünyasında komik ve heyecan verici maceralara atılır. Canavar Doktoru: Nahoş Kurtarış, bir kez da okurlarını hayal gücünü besleyen, esprili ve eğlenceli bir hikâyeye davet ediyor. Bir tatliş ne kadar korkutucu olabilir ki? Hiç şüpheniz olmasın, canavarların ödlerini koparıp etobur bitkileri tek lokmada mideye indirecek kadar korkutucu olabilir. Canavar Doktoru ile yardımcısı Ozzy başrolde tatlişlerle etobur bitkilerin olduğu bir maceraya atılıyor bu kez. Bolca eğlence vadeden bir macera bu.