HT Gastro
Seyahat

Barselona'nın gezilecek yerleri

Çok süslü (Fanciful) mimarisi, kendine özgü restoranları, güneşli İspanyol iklimi ve enfes plajları ile, bir liman kentinden dünyanın en önemli turizm destinasyonuna dönüşen Barselona; tarihi ve turistik yerleri ile tam keşfedilmesi gereken bir şehir.

Giriş: 02.05.2018 - 01:33 Güncelleme: 31.05.2021 - 11:50
Habertürk
Haberler Gastro Seyahat Barselona'nın gezilecek yerleri

Sahil kenarındaki Barcelona'nın hareketli sanat ortamı ve bohem tarzı, onu daha klasik Madrid'in sıra dışı benzeri haline getiriyor.

Barselona sokakları Gotik kiliselerden; eserlerinden 8 tanesi UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren dahi olarak tanımlanan dünyaca ünlü mimar Antoni Gaudí'nin soyut binalarına ve Maremagnum Mall gibi modern mekanlara kadar nefes kesici mimarisi ile turistler için cezbedici güzellikler sunuyor.

Şimdi Barselona'nın eşsiz tarihi ve turistik yerlerine bir göz atalım...

BARSELONA'NIN GEZİLECEK YERLERİ

LA SAGRADA FAMILIA KİLİSESİ

Antoni Gaudi'nin iddialı projesi La Sagrada Familia İspanya'nın en çok ziyaret edilen anıtı. Bugün yaklaşık 3 milyon kişinin ziyaret ettiği bu başyapıt, Hıristiyan inancını kompozisyon, heykel ve bireyci, sıra dışı tasarım aracılığıyla somutlaştırmak için titizlikle inşa edilmiş. 1882 yılında yapımına başlanan ve henüz bitirilmemiş olan kilisenin, Gaudi’nin 1926’daki ölümünün 100. yılını anmak için 2026’da tamamlanması planlanıyor. Genellikle bütün yıl açık olan kilise, bazı ayinler ve özel dini etkinlikler için kapalı olabiliyor. Kiliseyi gezmek için önceden bilet almanızı tavsiye ederiz. Uzun kuyruklardan dolayı bilet almak 1 saati buluyor. Büyük Çile Kapısı, İsa’nın Doğum Cephesi, Mezar Odası, Çan Kuleleri, Sarmal Merdivenler'i mutlaka gezmelisiniz.

LA RAMBLA CADDESİ

Barselona'nın 1,2 kilometre uzunluğunda ve 24 saat canlılığını hiç yitirmeyen tek caddesidir. Ünlü şair Federico Garcia Lorca’nın “dünyada bitmesini istemediğim tek cadde “ dediği La Rambla'da, sadece yayalara açık bir yürüme yolu, caddenin merkezinde; sokak sanatçıları, hediyelik eşya satıcıları, barlar ve ziyaretçilerin ilgisini çeken restoranlar bulunmaktadır.

CASA MILA

Gaudi'nin sıra dışı mimari kreasyonlarından biri olan Casa Mila, aynı zamanda yerel halk tarafından gerçek bir taş ocağa benzeyen tuhaf görüntüsü yüzünden "La Pedrera" olarak anılıyor. 1906-1912 yılları arasında yapılan konut, ünlü mimar tarafından dönemin önemli iş adamlarından Pere Mila için tasarlanmış. Ön taraflarındaki balkonlar dökme demirle kapatılmış. İlginç şekilli bacalarla kaplı çatısıyla dikkat çeken binanın içerisinde özel konutların yanı sıra Caixa de Catalunya Galerisi bulunuyor. Ayrıca üst katındaki Espai Gaudi’de, Katalan mimarın çeşitli çizimlerini, fotoğraflarını ve tasarımlarını görebilirsiniz. Giriş ücretsizdir.

SANT PAU ART NOUVEAU SİTESİ

Sant Pau, Barselona’nın yeni harikası. Dünyanın en büyük Art Nouveau sitesi restore edildi. Mimar Lluís Domènech i Montaner'in en sembolik çalışmalarından biri. 1997 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası ilan edilen Sant Pau, bir şehrin içinde bir şehir, tarih ve mimarinin yan yana yer aldığı bahçelerle çevrili büyük mimari değere sahip 12 binadan oluşuyor.

GUELL PARKI

Carmel Tepesi’nde şehrin muhteşem manzarasına sahip, Barselona'nın dünyaca ünlü sıra dışı parkıdır. 1910 yılında sanayici Eusebio Güell için tasarlanan Park, Gaudi'nin ünlü Sagrada Familia'sından sonraki en iddialı yapısıdır. Farklı renkler ve şekillerdeki heykeller ve binalar yan yana durmaktadır. 1922 yılında halka açılan park, UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak listelenmiştir. Ünlü mimarın 20 yıl boyunca oturduğu ve içerisinde günümüzde Museu Gaudi’nin faaliyet gösterdiği park şehir merkezinden biraz uzakta yer alıyor.

CASA BATLLO

“Kemiklerin Evi” anlamına gelen Casa Batllo Antoni Gaudi’nin en önemli miraslarından. Günümüzde müze olarak işletilen yapı, sıra dışı görünümününün yanında, özellikle ilk katındaki salon kent manzarası ve tavan işçiliği ile konuklarını büyülüyor. Dış cephe tasarımında Gaudi’nin ünlü Fransız ressam Monet'in “Nilüferler” tablosundan esinlendiğine inanılıyor.

PİCASSO MÜZESİ

20. yüzyılın en önemli kübist ressamlarından İspanyol sanatçı Pablo Picasso'nun en kapsamlı sanat koleksiyonlarından birine sahiptir. Kalıcı koleksiyonların 3.800'den fazla eseri içerdiği müze, Barselona'daki en popüler ve en çok ziyaret edilen müzelerden biri olması demek. Picasso Müzesi, sanatçının en ünlü eserlerini barındırmıyor. Picasso’nun ilk yıllarındaki az bilinen eskizlerini barındırıyor. Müze, Picasso’nun hayatının bir dönemini geçirdiği (1895-1904) ve Orta Çağ’da malikâne olarak kullanılmış Palacio de Berenguer d’Aguliar içerisinde faaliyet gösteriyor.

NOU CAMP STADI

FC Barcelona, sadece bir futbol kulübünden daha fazlasıdır Katalanlar için. Bazen bütün ulusun omuzlarında gurur abidesi gibidir. Futbolla ilgilenmeyenlerin bile bu görkemli stadyuma ziyaretten keyif alacaklarını düşünüyoruz. Katalan Mimar Francesc Mitjans tarafından tasarlanan 99 bin kişilik kapasiteye sahip. Stadın müzesinde, Barcelona kulübünün 100 yılı aşan geçmişi görsel ve işitsel sunumlarla ziyaretçilere aktarılıyor.

BARSELONA'YA GİTMEK İÇİN EN İYİ ZAMAN

Temmuz ve Ağustos ayları oldukça sıcak (yaklaşık 47 derece) ve nemli olabilir, bu nedenle en uygun zaman, yaz mevsimi (mayıs-haziran-temmuz) ve sonbahar (eylül-ekim-kasım ayları) zamanları keyifli ve hoş olabilir.

BARSELONA'DA ULAŞIM

Barselona'nın mükemmel bir toplu taşıma ağı vardır. Herhangi bir bilet makinesinden 11 ABD doları karşılığında bir T10 geçişi satın alın on adet tek yön seyahat edin. Tek bir bilet satın alırsanız, 2,30 ABD Doları tutar. Geçişler, TMB, Renfe ve FGC tarafından işletilen tüm metro, otobüs, tren ve tramvaylarda geçerlidir. Barselona'daki taksiler de ucuz, sorunsuz ve kolay bulunur.

BARSELONA TARİHİ

İlk insan yerleşimlerinin başladığı Neolitik dönemlere kadar uzanan tarihiyle Barselona MÖ. 1. yüzyılda Romalılar tarafından kuruldu. 200 yıldan uzunca bir süre Müslüman yönetimi altında kaldı. Ortaçağda, Batı Akdeniz'in ekonomik ve politik merkezi konumuna ulaştı. 15 ile 18. yüzyıllar arasında Barselona, ekonomik ve politik bağımsızlığını sürdürmek için çabalarken bir düşüş dönemine girdi. Bu mücadele 1714'te şehir Bourbon birliklerine teslim olunca, Katalonya'nın ve Katalanların hak ve ayrıcalıklarının bastırıldığı bir dönem de sona erdi. Tekstil endüstrisinin gelişimi ile birlikte, 19. yüzyılın ortalarında bir kültürel iyileşme süreci başladı. Renaixença olarak bilinen bu dönemde, Katalanca bir edebi dil olarak ön plana çıktı. 20. yüzyıl, Barselona kentinde yaygın bir kentsel yenilenmeye başlamış ve Barselona'nın en belirgin Katalan 'art-nouveau'su veya modernist binaların en önemlilerini barındıran Eixample semtine ulaşmıştır.

Katalan Antoni Gaudí, Casa Milà, Casa Batlló ve dünyaca ünlü bir yer haline gelen Sagrada Familia kilisesi gibi binalar tasarladı. Bu dönemde elde edilen özgürlükler 1936'da İç Savaş sırasında ve ardından diktatörlüğünde ciddi biçimde kısıtlandı. 1978'de demokrasinin yeniden yürürlüğe girmesiyle birlikte, Barselona Topluluğu ekonomik gücününü geri kazandı ve Katalan dili restore edildi. Kentin 1992 Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yapması, Barselona'nın potansiyeline taze bir ivme kazandırdı ve büyük bir metropol statüsüne yeniden ulaştı.

Bu içeriği paylaş