4 yılda oluşturuldu, 850 km uzunluğunda
Doğada yürüyüp yeni insanlar, yeni lezzetler keşfetmenin keyfini yaşamak isteyenler için 46 etaptan oluşan Karia Yolu çok ideal.
850 km uzunluğunda Türkiye'nin en uzun yürüyüş rotası unvanına sahip Karia yolu, adını üzerinde bulunduğu Karia Antik bölgesinden alıyor. Muğlanın hemen hemen hepsi, Aydın ve Denizli'nin bir bölümü Karia sınırlarına giriyor.
Karia Yolu'ndaki 46 etabın 9’u Bozburun Yarımadası’nda, 12’si Datça Yarımadası’nda, 8’i Gökova Körfezi’nde, 10'u Bozalan-Milas-Karpuzlu’da, 6’sı Muğla il merkezinde ve biri Dalyan’da.
Peki Karia Yolunasıl keşfedildi? Herkesin yürüyebileceği hale nasıl geldi? 850 km'ye yayılmış ve kaybolmuş küçük patikalar birleştirilerek kesintisiz bir rota haline nasıl getirildi? Yüzlerce yıl önce açılmış ancak kaybolmuş yol tekrar nasıl ortaya çıktı?
Karia antik bölgesinde uzun mesafeli yürüyüş yolu rotasını oluşturmak için Yunus Özdemir, Altay Özcan, Volkan Demir ve Dean Livesley 2009 yılında yola çıktılar. Buengebeli ve uzun yolculukyürüyerek 4 kış sürdü.
KARIA YOLUHARİTASI
Mavi Nokta: Ücretli olarak kamp yapılabilir alanlar
Yeşil Nokta: Kamp yapmaya uygun alanlar. Çoğunda su var.
Sarı Pin: Hotel/Pansiyon veya benzeri işletmelerin bulunduğu yerler
Kırmızı Nokta: Su kaynakları. Yaz aylarında kuru olabilir.
Siyah Nokta: Sarnıçlar. Uzun zamandır kullanılmadıkları için arındırma tableti şart!
Kahverengi Nokta: Bakkal/Market
Karia Yolu nasıl ortaya çıktı?
Ekip yolculuğun ilk etabında sık çalılık engelini aşarak patikalardan oluşan bir ağ belirmeye başladı. Gür bitki örtüsünün içinde zorlukla yol alıp köylülerle konuşarak ilerlediler ve unutulmuş patikaları ortaya çıkardılar. Geçtikleri yollara 220 yönlendirme tabelası yerleştirdiler. 4 yılın sonunda antik yollar, çoban patikaları ve orman yollarının hepsi birleştirilerek Türkiye’nin en uzun yürüyüş yolu oluşturuldu. Karia Yolu 46 bölümden oluşan 850 kilometrelik bir rotaya sahip. Kendine özgü mimarisi olan pek çok köyden, el değmemiş koydan, irili ufaklı tepelerden ve yürüyerek ulaşılabilen antik kentlerden oluşan emsalsiz bir rota.
Muğla Ticaret ve Sanayi Odası, Güney Ege Kalkınma Ajansı öncülüğünde başlatılan bu proje Kültür Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Sanayi Odaları tarafından desteklenmiş Karia Yolu, resmi olarak 2013 yılında turizme kazandırıldı.
Karia Yolu açıldığı 2013 yılından bugüne yürüyüşçülerin ve doğaseverlerin ilgi alanında oldu. Güzergahı gezen turistler, Bafa Gölü'nde kuş çeşitliğini ve antik kentleri, Yatağan'da ören yerlerini, Muğla'da tarihi evleri görüyor. Gökova Körfezi kıyısında yürüyüş, bisiklet, kano, sörf yapıp çadırda dinlenen yürüyüşçüler, Marmaris ve Datça'da ise doğayla baş başa kalmanın keyfini yaşıyor.
Ziyaretçiler, Ortaca ve Köyceğiz’i birbirine bağlayan ve yürüyüş güzergahının son noktasını oluşturan Dalyan Kanalı ve Kaunos Antik Kenti'nde ise bir taraftan kanalda kanoya biniyor, diğer taraftan 2 bin 400 yıllık kral mezarlarını görüp tarihi bir yolculuğa çıkıyor.
Karia Yolu adını üzerinde bulunduğu Karia Antik bölgesinden alıyor. Karia Yolu üzerinde bulunan en ünlü Antik Kentler şöyle:
BOZBURUN YARIMADASI
Karia Yolu Marmaris'in etrafından ve İçmeler'den geçip çam ağaçlarıyla kaplı dağların içine doğru kıvrılarak gözden kaybolur.
Türkiye'nin güneybatı köşesinde bulunan Bozburun Yarımadasının el değmemiş güzelliği Marmaris'in kalabalığından sonra soluk almanızı sağlar. Nüfusu az olan yarımadada 20 bin kişi yaşıyor. Bölgenin idari merkezi olan Bozburun kasabası geleneksel gulet imalatı ile ünlü. Korunaklı körfezleri ve koyları kış aylarında tekneleri ağırlar, tekneler tamir ve bakım için karaya çıkarılıp ahşap desteklere dayanır. Yazları çeşit çeşit tekneler bütün yarımada boyunca liman önlerine demirlenmiş ya da bağlanmış olarak görülebilir.
Yarımadanın üst yarısı korunaklı koylardan yükselen dik yamaçları ile dağlık ve ormanlıktır. Güneye doğru orman çorak, kayalık bir araziye dönüşür. Burası, yarısı toprağın altında kalmış kalıntılar, yarısı gizli vadileri ve kuytu limanları gözetleyen kalelerle doludur.
Keşif yapmak isteyen yürüyüşçüler için gözlerden uzak ve zor ulaşılır olan bu yarımada oldukça ideal. Yolların olmadığı yerlerde, eski yollar ve patikalar, Yunan adaları Symi'yi ve Rodos'u gören her manzara noktasına erişmek için temizlenmiş. Rota her köşesinden büyüleyici görüntüler ve manzaralar sunan çok çeşitli araziden geçer. Engebeli araziden geçim sağlayan çok sayıda geleneksel köy olduğu gibi turizmin ihtiyaçlarına cevap veren sahil kasabaları da vardır.
BOZBURUN YARIMADASI YÜRÜYÜŞ ROTALARI
BOZBURUN'A ULAŞIM
Yarımadada köy kooperatiflerinin dolmuşlarının yanı sıra Muğla Belediyesinin otobüsleri de çalışmaktadır. Saatler ile ilgili detaylı bilgi almak için bu adresi ziyaret edebilirsiniz.
BOZBURUN'DA KONAKLAMA
DATÇA YARIMADASI
Dar bir yarımada olan Datça, Ege denizinin Akdeniz'e kavuştuğu nokta olan Deveboynu Burnu ile son bulur. 20. yüzyılın başlarından itibaren Sultan Mehmed Reşad'ın tahta geçmesinin onuruna bir süre Reşadiye Yarımadası olarak da anılmıştır. Datça'daki ana yerleşimin dışında, bu dağlık yarımadada büyük nüfusa sahip başka bir yerleşim bulunmaz.
Büyük bir kısmı koruma altında olup makilik, ormanlık ve kayalık bir araziye sahip olan yarımada bir çok dağ keçisine ve endemik bitkiye ev sahipliği yapar. Birçok plajı ve yerleşim görmemiş bakir koyları ile, bu etkileyici yarımadayı keşfetmenin en popüler yolu günümüze kadar tekne ile olmuştur.
Karia Yolu rotası Eski Datça'dan başlayıp güneye ve batıya doğru engebeli burunları ve koyları aşıp Knidos antik kentine ve yarımadanın en ucunda yer alan Deveboynu deniz fenerine kadar gider. Buradan 12 Yunan adalarından bazıları kolaylıkla görülebilir. Bu noktadan doğuya, anakaraya doğru yönelen rota Datça yarımadasının neredeyse hiç yerleşim görmemiş kuzey şeridini takip edip en dar kısmı olan Balıkaşıran'da son bulur.
DATÇA YARIMADASI YÜRÜYÜŞ ROTASI
DATÇA YARIMADASI ULAŞIM
Yarımadada köy kooperatifleri dolmuşlarının yanı sıra Muğla Belediyesinin otobüsleri de çalışmaktadır. Saatler ile ilgili detaylı bilgi almak için https://www.mugla.bel.tr/otobussefersaatleri/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
DATÇA YARIMADASI KONAKLAMA
GÖKOVA KÖRFEZİ
Güney Ege denizinin Güneyde Datça yarımadası ve Kuzeyde Bodrum Yarımadası arasında kalan kısmı Gökova Körfezi olarak anılır. Doğu’da Akyaka, batıda ise hiç de uzak olmayan Kos Adası yer alır. Günümüz Ören yerleşimi içerisinde yer alan Keramos antik kentinden dolayı geçmişte Keramos/Kerme körfezi olarak da anılmıştır. Yakın zamana kadar kullanılmayan patikalar Karia Yolu için açılana kadar bu vahşi ve el değmemiş kıyı şeridini keşfetmenin en yaygın yolu tekne, yat ve gulet gibi deniz taşıtları ile yapılan yolculuklar olmuştur.
Karia Yolu bu bölgede “Yavaş Şehir” unvanına sahip Akyaka’dan başlar. Ormanlık patikalardan Kıran Dağlarına çıkıp verimli vadiler içerisinde yer alan köylere ulaşır. Yukarıdan Gökova körfezinin etkileyici manzaraları ve Datça yarımadasının dağları görünür. Rotanın bir kısmı eğimi azaltmak için kıvrılarak ilerleyen eski kervan yollarından da geçmektedir. Aşağılara doğru indikçe, saklı koylar ve ıssız plajlar yorgun bacakları kendine doğru çeker!
GÖKOVA KÖRFEZİ YÜRÜYÜŞ ROTASI
GÖKOVA KÖRFEZİ ULAŞIM
Yarımadada köy kooperatiflerinin dolmuşlarının yanı sıra Muğla Belediyesinin otobüsleri de çalışmaktadır. Saatler ile ilgili detaylı bilgi almak için https://www.mugla.bel.tr/otobussefersaatleri/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Yukarıdaki resimde Kedrai Antik Kentini görüyorsunuz: Çamlı İskelesi’nden doldukça kalkan tekneler Sedir Adası’na gidiyorlar. Sedir Adası, Kedrai Antik Kenti ve ünlü Kleopatra Plajı ile tanınıyor. Kedrai bir Karia kenti. Sonradan Rodos devletine bağlanmış. Kedrai eski Yunanca'da sedirler anlamına geliyor. Kule ve duvarları kıyıda izelenebilen kentin orta kesiminde Apollon tapınağı bulunur. Tapınaktan bugüne ancak temelleri ulaşabilmiş.
GÖKOVA KÖRFEZİ KONAKLAMA
İÇ KARIA
Bafa Gölü etrafındaki tarih öncesi duvar resimleri bu bölgede yerleşimin 7000 yıl öncesine kadar gittiğini gösterir. Beşparmak dağlarının etrafına yayılmış uçsuz bucaksız büyük kaya blokları ve çam fıstığı ormanları donatır dağın zirvesini. Üzerinde harabelerin bulunduğu adacıklar, Hellenistik döneme ait mabetler ve kuytularda yer alan manastırlar ay tanrıçası Selene ve çoban sevgilisi Endymion'un hikayesini anlatır.
Gökova Körfezinden yükselen rota hala halı dokumacılığının aktif olarak yapıldığı Milas'ın köylerinden geçip Karia'nın eski başkenti olan Mylasa'ya (Milas'a) ulaşır. Yaklaşık 2000 yıldır kullanılmakta olan üzerinde Karia'nın sembolü Labryis'in -çift ağızlı baltanın- yer aldığı Baltalı Kapıdan geçip, Zeus Labraundos'un tapınım merkezi Labraunda'ya yükselir. Yemyeşil çayırlıkların ve asırlık zeytinliklerin arasından taş döşeli yollardan kıvrılarak geçip Beşparmak Dağlarının eteklerine ulaşır. Hala Ege kültürünün ve geleneklerinin hüküm sürdüğü köylerde kahvelerde toplanan erkeklerin kahverengi kıyafetleri ve yazmalarının altına günlük yetiştirdikleri çiçekleri takan kadınların kıyafetleri çarpar göze.
Rota, Bafa Gölünün kıyılarından Beşparmak Dağlarının zirvesine çıkıp üzerinizde bir şemsiye gibi duran upuzun çam fıstığı ağaçlarının ve zeytinliklerin arasından Karia Kraliçesi Ada'nın kentine, Alinda'ya ulaşır. Antik kentin agorasının altında Karia Yolu'nun da bitiş noktası olan Karpuzlu görünür.
İÇ KARIA YÜRÜYÜŞ ROTALARI
İÇ KARIA ULAŞIM
Köy kooperatiflerinin dolmuşlarının yanı sıra Muğla Belediyesinin otobüsleri de bazı köylere çalışmaktadır. Saatler ile ilgili detaylı bilgi almak için https://www.mugla.bel.tr/otobussefersaatleri/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
İÇ KARIA KONAKLAMA
MUĞLA VE ÇEVRESİ
Gökova körfezinin muhteşem mimarisi ile göze çarpan Akyaka ile buluştuğu noktadan başlayan rota eski bir kervan yolunu izleyerek yükselir. İç kesimlere doğru ilerledikçe tarlalardan, ormanlık yamaçlardan ve Thera antik kentinin kaya mezarlarından geçen rota Muğla’ya yönelir.
Karabağlar yaylasının Osmanlı döneminden kalma kimileri restore edilmiş kahvehaneleri, muazzam güzellikteki Değirmendere Kanyonu, Muğla’nın ismini almış olduğu Mobolla antik kenti ve dar sokaklı Eski Muğla yerleşimi eşlik eder gezginlere.
Kuzeye doğru gittikçe rota Soğuk Dereyi, Eski Bayır yerleşimini, ‘Aman Ormancı’ türküsüne konu olan Belen Kahvesini takip eder. Terkedilmiş bir köy olan Meyistan’ı geçtikten sonra antik bir yol üzerinden Stratonikeia antik kentinin şaşırtıcı kalıntılarında rota son bulur.
Orman içi patikalardan ve sakin köy yollarından geçen bu rotanın büyük bir kısmını bisiklet ile de keşfetmek mümkün.
Aydın Sultanhisar’da yer alan Antik Karia bölgesinin eğitim ve kültür kenti olan Nysa
Aydın Sultanhisar’da yer alan Antik Karia bölgesinin eğitim ve kültür kenti olan Nysa
Aydın Sultanhisar’da yer alan Antik Karia bölgesinin eğitim ve kültür kenti olan Nysa
Yürüyüş rotasında Muğla'nın Ortaca ilçesi Dalyan mahallesinde sazlıklar arasında oluşan su kanalları
Yürüyüş rotasında Muğla'nın Ortaca ilçesi Dalyan mahallesinde yer alan kral kaya mezarları
Yürüyüş rotasında Muğla'nın Ortaca ilçesinde yer alan Antik Çağ'da ticari açıdan önemli bir liman kenti olan Kaunos da yer alıyor.
Yürüyüş rotasında Muğla'nın Ortaca ilçesi Dalyan mahallesinde sazlıklar arasında oluşan su kanalları
Antik Karia Yolu'nun temizliğini dünyanın birçok ülkesinden gelen gönüllü gençler yapıyor.
Yürüyüş rotasında Muğla'nın Ortaca ilçesi Dalyan mahallesinde sazlıklar arasında oluşan su kanalları
Yürüyüş rotasında Muğla'nın Ortaca ilçesinde yer alan Antik Çağ'da ticari açıdan önemli bir liman kenti olan Kaunos'taki Antik Tiyatro da yer alıyor.
Yürüyüş rotasında Muğla'nın Ortaca ilçesi Dalyan mahallesinde sazlıklar arasında oluşan su kanalları
Turistler yürüyüş rotasında yer alan Muğla'nın Ula ilçesi Akyaka Mahallesi deniz kenarında, otomobilleri ve bisikletleriyle kamp kuruyor.
Yürüyüş rotasında yer alan Muğla'da turistler bisikletle engebeli yollarda ilerliyor.
Yürüyüş rotasında yer alan Muğla'da turistler bisikletle engebeli yollarda ilerliyor.