İki gencin ölümünün ardından Uludağ'a çıkış yasağına tepki!
Bursa Uludağ'da, Mert Alpaslan (31) ve Efe Sarp'ın (37) hayatlarını kaybetmelerinin ardından dağcılara yasak uygulaması hayata geçirildi. Bursa'da dağcılık sporu ile uğraşan profesyoneller ise Uludağ'a tırmanmanın izin alınarak mümkün olmadığını, bu uygulamadan vazgeçilmesi gerektiğini savundu
Doğa aktivitelerine ilgi duyan Mert Alpaslan (31) ile arkadaşı Efe Sarp (37), 1 Aralık 2019'da Uludağ'ın zirvesine doğru yola çıktı. Aynı gün dağda kaybolan iki gencin 17 gün sonra cansız bedenlerine ulaşıldı.
Habertürk'e iki gencin toprağa verildikleri günün yıldönümünde açıklamada bulunun Mert Alpaslan'ın eşi Burcu Alpaslan, "Uludağ'a insanlar ellerini kolların sallayarak çıkamamalı" demişti.
Uludağ'da hayatını kaybeden Efe Sarp (solda) ve Mert Alpaslan (sağda).
DAĞCILAR KARARA KARŞI ÇIKIYOR
Bu açıklamanın ardından önemli bir karar hayata geçirildi ve dağcılara Uludağ'a çıkış yasaklandı. Bursa’da dağcılıkla uğraşan lisanslı sporcular ise Uludağ başta olmak üzere her dağa çıkmadan evvel kolluk kuvvetlerinden bir ay önce izin alınmasının bu sporu zora soktuğunu söyledi. Bursa’da 4 bine yakın, Türkiye’de 60 bine yakın lisanslı dağcı olduğunu savunan sporcular, dağcıların antrenmanlarını ancak dağlarda yapılabileceğini dile getirdi. Birçok ülkede tırmanışlar gerçekleştirdiklerini ve izne tabi olmadıklarını anlatan dağcılar, Türkiye’deki uygulamanın kabul edilemez olduğunu ifade etti.
"HENÜZ OTURMAMIŞ BİR DÜZEN VAR"
İHA'da yer alan habere göre Uludağ Dağcılık Kulübü kurucu üyesi ve önceki dönem başkanı İsmet Şentürk, Türkiye’de dağcılık sporunun yeni olduğunu kaydederek, "Henüz oturmamış bir düzen var. 1999 yılında 900 olan lisanslı dağcılar, bugün 59 bine çıkmıştır. Bu Türkiye’de dağcılığın geliştiğini gösteren önemli bir grafiktir" dedi.
"İZNE GÖRE FAALİYET PLANI YAPAMAZSANIZ"
Milli parkların başka bir uygulama yaptığını iddia eden Şentürk, “Milli Parklar ve jandarma farklı uygulamalar yapıyor. Bizler de şu an yaşadığımız dağa çıkma yasağından ve izin alma zorunluluğundan ciddi şekilde etkileniyoruz. Bu dağcılık sporunun gelişimini etkileyen önemli bir faktördür. Geçen yıl aralık ayında meydana gelen Uludağ’da 2 kişinin ölmesi ile ilgili olay Bursa’da Uludağ’ın dağcılara kapatılması sonucunu getirdi. Uludağ bizim antrenman alanımızdır.
"ULUDAĞ BİZİM EĞİTİM ALANIMIZ"
Uludağ bizim eğitim alanımızdır. Yüksek dağlara hazırlandığımız, bizim her an gitmek istediğimiz bir yerdir. Bize ‘1 ay önceden izin alacaksınız’ deniyor. Onun da önemi yok. İsterseniz 10-15 gün önceden izin alınsın denilsin. Bunun uygulanabilir yanı yok. Dağa çıkmak için birçok koşulun uygun olması gerekiyor. İzne göre bir faaliyet planı yapamazsınız” diye konuştu.
"BİRÇOK ÜLKEDE İZİN ALMADAN ÇIKILIYOR"
Birçok çevre ülkeye tırmanışa gittiklerini vurgulayan Şentürk, “Komşularımızın hiçbirinde izin alma, bilgi verme uygulaması yoktur. Yunanistan, Bulgaristan, Karadağ’da, İran, Gürcistan gibi ülkelerde yok. İran’da dağcılık ata sporudur. Dağcılara saygı gösterip, destek olurlar. Ama bize bakınca engelleniyor. Avrupa’da hiçbir ülkede dağa çıkmak için izin almanız gerekmiyor. Böyle bir uygulama Türkiye’de de olmamalıdır.
"TÜRKİYE'DE BİR SİSTEM OTURTULSUN"
Bunun kabul edilir bir yanı yoktur. Biz yetkililerden rica ediyoruz. Bu konunun çözülmesi gerekiyor. Dağcılık Federasyonu ile işbirliği yapılarak bu konunun başka ülkelerdeki uygulamaları araştırılsın. Türkiye’de de bir sistem oturtulsun. Anayasanın 10. Maddesi'ne göre eşitlik ilkesine bile bu durum aykırıdır. Spor dalları arasında ayrım yapılmaktadır. Bu bizleri mağdur etmektedir” ifadelerini kullandı.
"15 ÜLKEDE DAĞCILIK YAPTIK İZİN ALMADIK"
Uludağ Dağcılık Kulübü Başkanı Ömer Faruk Kaya da, “En az 15 ülkede dağcılık yaptık, hiçbir ülkede izin almadık. Bizde şöyledir, herhangi bir belge gerekmiyor. Yani dağcılık ilgili bir belge de gerekmiyor. Dünyada çok büyük dağcılar var, hiçbir eğitim almamış, ama çok iyi dağcılar ve izin almadan dağlara çıkmışlar. 8 bin metre üzerindeki dağları bu meseleye katmıyoruz” dedi.
"KLASİK ROTA YASAKLANDI TEHLİKE ARTTI"
Bursa Dağcılık ve Doğa Sporları İhtisas Kulübü Başkanı Halit Çelik, “Uludağ’da klasik rotanın yasaklanması bir güvenlik sorunu da ortaya çıkartıyor. Klasik rota nedir? Oteller bölgesinden maden bölgesine ve oradan zirveye gitmektir. Bu yasaklandığı zaman arka taraftan ya da değişik rotalardan Uludağ’a çıkışlar oluyor. Bu daha büyük tehlike arz ediyor. Bu yasaklarda bunun da dikkate alınmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.