Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kanser Kadın kanserleri arasında 'önlenebilen tek kanser' olarak bilinen rahim ağzı kanseri hakkında mutlaka bilinmesi gerekenler | Sağlık Haberleri

        Her yıl ocak ayında rahim ağzı kanseri farkındalık ayı olarak çeşitli çalışmalar yapıldığına şahit olmuşsunuz. Bu yıl da senenin ilk günlerinden itibaren pek çok yerde rahim ağzı kanserine karşı farkındalık oluşturmak için çeşitli kamu çalışmaları başladı. Özel sağlık kuruluşlarından kamu sistemlerine kadar rahim ağzı kanserine dair bilinç oluşturma hedefiyle yapılan bu çalışmaların altında yatan nedeni hiç düşündünüz mü?

        Biz söyleyelim: Rahim ağzı kanseri, jinekolojik kanserler arasında kansere yakalanmadan taranabilen ve önlenebilen tek kanser türü. Sağlık Bakanlığı sisteminde yer alan bilgiye göre Serviks kanseri, kadınlarda dünya genelinde meme kanseri, kalın bağırsak ve akciğer kanserlerinden sonra en sık görülen dördüncü kanser olarak karşımıza çıkıyor. Aslında rahim ağzı kanserinin bu kadar yaygın olmasını önlemenin çok basit yolları var. Gelin hem bu yollara hem de bu kanserin detaylarına beraber bakalım.

        REKLAM

        SERVİSK KANSERİ NEDİR?

        Kadınlarda rahimin alt bölgesi serviks olarak adlandırılır. Serviks rahim ile vajinanın arasında yer alır ve doğum esnasında bebek rahim ağzının genişlemesi sayesinde dışarı çıkar. Bu bölgeyi bir geçiş bölgesi olarak da düşünebiliriz. Rahim ağzı kanserinin nedeni HPV enfeksiyonudur. Her HPV pozitif kadın kanser olmaz ancak her rahim ağzın kanserinde HPV pozitifliği bulunur. HPV'nin bugünkü bilimsel çalışmalar doğrultusunda bakıldığında 200'den fazla türü vardır ancak bunlardan rahim ağzı kanseri ile ilişkisi olan sadece 15 yüksek riskli tür olduğu biliniyor.

        Bu 15 yüksek riskli türden tip 16, tip 18 ve tip 45 dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de rahim ağzı kanseriyle en çok ilişkilendirilen türler olarak kabul ediliyor. HPV enfeksiyonunun rahim ağzındaki sağlıklı hücrelerin DNA yapılarında meydana getirdiği değişiklikler rahim ağzı kanseri yolculuğunu başlatır. Ancak bu hücre değişiklikleri başladığı an kanser tanısının konulduğu an değildir. Rahim ağzında hücre bozulmalarının başlamasından itibaren kansere giden süreç uzun yıllar alır.

        Bu kanseri kadın kanserleri arasında önemli kılan şey de tam olarak durumda devreye girer. Düzenli tarama ve takip ile hastaların çoğu rahim ağzı kanserine yakalanmaktan kurtulur.

        Rahim ağzı kanserini kanser öncesi dönem ve kanser dönemi olarak iki aşamada incelemek gerekir. Kanser tanısı konduktan sonra işleyecek süreçten ziyade kansere dönmeden yapılacak müdahaleleri bilmekte fayda var. Rahim ağzı kanseri öncüsü lezyonlar ve hücre bozulmaları PAP SMEAR testleri ile çok erkenden tespit edilir.

        REKLAM

        DÜZENLİ PAP SMEAR TESTİ İLE HPV TESTİ HAYAT KURTARIR

        Cinsel hayatı başlayan her kadının düzenli aralıklarla jinekolog kontrollerine gitmesi, 30 yaşına kadar 3 yılda bir Smear testi yaptırması, 30 yaş sonrasında ise hiçbir sorun çıkmaması durumunda 3 yılda bir Pap Smear testini yaptırmaya devam ederken 5 yılda bir de HPV testi yaptırması tavsiye edilir.

        Smear testi, rahim ağzından bir fırça yardımıyla sürüntü alınması ve bu sürüntüdeki hücrelerin laboratuvar ortamında incelenmesi işlemine denir. Bu işlemlerde HPV'ye ya da başka bir nedene bağlı hücre bozulmaları olup olmadığına bakılır. Eğer Smear testinde hücre bozulmaları tespit edilirse HPV testi yapılır, pozitif gelecek HPV türüne göre hasta jinekoloji onkoloji servisine sevk edilir ve bir takip süreci başlatılır.

        KANSER ÖNCESİ ÜÇ EVRE ÖNEMLİ

        HPV'ye bağlı rahim ağzında hücre bozulmaları tespit edilirse bu lezyonların şiddetini tespit etmek için hastaya kolposkopi ve biyopsi işlemi uygulanır. Bu işlem sonucunda rahim ağzındaki düşük şiddetli hücre bozulmaları CIN 1, orta şiddetli hücre bozulmaları CIN 2, yüksek şiddetli hücre bozulmaları CIN 3 olarak adlandırılır. Bu adlandırmaların hiçbiri kanser değildir, kanser olma ihtimali olan ama iyileştirilebilen bozulmalardır. Bazı hastalarda ise eğer gerçekten geç kalındıysa rahim ağzı kanseri tanısı da söz konusu olabilir.

        REKLAM

        Rahim ağzı kanseri tanısı alabilmek için CIN 1'den CIN 3'e kadar lezyonların artarak ilerlemesi gerekir. Ancak bu lezyonlar CIN 1 seviyesindeyse özellikle 30 yaş altı hastalarda ortalama 2 sene içinde kendiliğinden iyileşir. 30 yaş üstü hastalarda iyileşme süreleri uzar ve ilerleme ihtimali artar. Düzenli muayene ve detaylı jinekolojik takip sayesinde CIN 1, CIN 2 ya da CIN 3 fark etmeksizin hasta kanser olmadan cerrahi müdahale etme ihtimali ve hücre bozulmalarını temizleyerek kanserden kurtulma ihtimali vardır. Düzenli tarama ve takiple iyileşen hastaların sayısı oldukça fazla.

        Düzenli tarama ve testlere katılmayan ve rahim ağzı kanserinde geç tanı alan hastalar için işler bu kadar kolay olmayacaktır. O hastalar için bir kanser tedavisi programı hazırlanır. Hastanın durumuna göre kemoterapi, radyoterapi, rahimin alınması ya da cerrahi müdahale gerekebilir. Rahim ağzı kanseri tanısı aldıktan sonra uygulanacak tedaviyi belirlemek için kanserin evrelenmesi gerekir. Birinci evrede kanserli bölge rahim ağzıdır. İkinci evrede kanserli bölge rahim ağzıyla sınırlı kalmaz, rahimin dışına, vejen ve pulvik duvarlara kadar yayılır. Üçüncü evrede buna lenf nodları da eklenir. Son evrede kanser pelvis dışına kadar taşar.

        REKLAM

        RAHİM AĞZI KANSERİ İÇİN RİSK OLUŞTURAN DURUMLAR NELERDİR?

        Yüksek riskli bir HPV türü ile pozitif olmak

        Sigara kullanmak

        Çok fazla doğum yapmak

        Cinsel yolla bulaşan hastalıklara sahip olmak

        Bağışıklık sisteminin düşük olması ya da bağışıklık sistemini düşüren hastalıklara sahip olmak (Kemoterapi görmek, HIV pozitif ya da AİDS olmak, organ nakli hastası olmak gibi.)

        Erken yaşta cinsel birliktelik yaşanması

        Korunmasız cinsel ilişki, korunmasız ve çok partnerli cinsel ilişki

        RAHİM AĞZI KANSERİNİ AŞI İLE ÖNLEMEK MÜMKÜN

        Rahim ağzı kanseriyle HPV ilişkisinin tespit edilmesi görece yeni bir gelişme. Bilim dünyası kadınlar arasında bu kadar yaygın olan ve düzenli tarama yaptırılmazsa da kötü sonuçlara neden olan rahim ağzı kanserini önlemek için HPV enfeksiyonunu durdurmanın oldukça önemli olduğunu fark ettikten sonra HPV bulaşını önlemeye yarayan aşı çalışmalarına başladılar.

        İlk HPV aşısı 2006 yılında piyasaya sunuldu ve Dünya Sağlık Örgütü'nün Temel İlaçlar Listesi'ne girdi. HPV aşısı rahim ağzı kanseri başta olmak üzere HPV'ye bağlı kanserlere karşı ve genital siğillere karşı koruma sağlar. Hem erkeklere hem kadınlara uygulanabilen bu aşı rahim ağzı kanserinden korunmanın ilk ve en güçlü yoludur.

        HPV aşısı yapılsa da yapılmasa da kansere karşı erken teşhisin önemini unutmamak adına Smear ve HPV testlerinin düzenli bir şekilde yapılmasının hayati önem taşıdığını tekrar hatırlatmakta fayda var.

        Cinsel hayatı başlayan her kadın düzenli Smear testi verirse ve hücre bozuklukları saptanan test sonuçlarından sonra düzenli muayeneye ve taramaya devam ederse rahim ağzı kanserine yakalanmadan iyileşmek mümkün. Rahim ağzı kanserinin risk yaratan tek durumu geç tanı almak ve taramalara devam etmemek nedeniyle yaşanır.

        Eğer düzenli test vermiyorsanız ya da verseniz bile şiddetli bel ya da sırt ağrısından mustaripseniz, istemeden idrarınızı ve dışkınızı kaçırıyorsanız, bacaklarınızda dinmeyen bir ağrı varsa ve ayak bilekleriniz sürekli şişse, kilo kaybediyorsanız ve kendinizi sürekli yorgun hissediyorsanız bir jinekoloğa görünebilirsiniz.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ