Dünya genelinde kadınların siyasetteki temsil oranı nedir? Gelecek neyi gösteriyor?
Tüketim alışkanlıkları, beklentiler, bir hayat inşa etme vizyonu; kısaca tüm toplumsal yapıtaşları her geçen gün dönüşüyor. İnsanlık binlerce yıllık ataerkil düzeni geride bırakma sürecinin içinde. Hayatın hemen her alanında kadınlar artık daha aktif, daha fazla söz sahibi. Bu alanlardan biri de siyaset. Avrupa Birliği ülkelerinin parlamentolarındaki kadın temsiliyeti her yıl daha da artıyor. Ancak bu oranların yeterli olmadığını gösteren istatistikler de var. Peki dünya siyasetinde kadın temsiliyetinin durumu nedir? Gelecek projeksiyonlarında ne gözüküyor? Habertürk'ten Emin Arslan'ın haberi.
"Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, sonra da ufkunun darlığına şaşıyoruz; kanatlarını kesiyoruz, sonra uçamıyor diye yakınıyoruz."
Fransız feminist filozof Simone de Beauvoir, bu sözleri 1949 yılında çıkardığı The Second Sex kitabında yazdı. Bu satırları yazdığında dünyada içinde İsviçre, Yunanistan, Portekiz, Meksika, Hindistan gibi ülkelerin de olduğu 100'den fazla ülkede kadınların oy kullanma hakkı yoktu. Birleşmiş Milletler, "Kadınların Siyasi Haklarına Dair Sözleşme"yi henüz kabul etmemişti.
SON 25 YILDIR KATILIM ARTIŞ EĞLİMİNDE
Dünya Bankası'nın verilerine göre Avrupa Birliği ülkelerinin parlamentolarındaki kadın milletvekili oranı her yıl artıyor. Ancak hala yüzde 50 oranına ulaşılmış değil. Hatta son oran yüzde 33. Bundan 25 yıl önce ise 100 milletvekilinden sadece 18'i kadındı.
AB ülkelerinin parlamentosunda kadınların çoğunlukta olduğu hiçbir ülke yok. En yüksek oran İskandinavya'da. İsveç ve Finlandiya, yüzde 46'yla ilk sırada. Bu iki ülkeyi yüzde 44'le Danimarka, yüzde 43'le İspanya ve Belçika takip ediyor. En düşük oran ise yüzde 14'le Macaristan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi.
SADECE 6 ÜLKEDE KADIN ORANI DAHA YÜKSEK
Avrupa Parlamentosu'ndaki dağılıma bakıldığında İspanya, Finlandiya, Lüksemburg ve İsveç'in temsilcilerinde çoğunluğu kadınlar oluşturuyor. Letonya'da bu oran eşit. Diğer 22 ülkede ise erkekler çoğunlukta.
Dünyaya bakıldığında ise parlamentolarında kadınların çoğunlukta olduğu sadece 6 ülke var: Ruanda, Küba, Nikaragua, Meksika, Yeni Zelanda ve Birleşik Arap Emirlikleri.
13'ü Avrupa'dan, 6'sı Afrika'dan, 3'ü Latin Amerika'dan ve 1'i Asya'dan; toplam 23 ülkenin parlamentosunda kadın oranı yüzde 40 ve üstü.
22 ülkenin parlamentosunda ise kadın oranı yüzde 10'un altında. Kadınların parlamentodaki temsiliyetinin mevcut artış hızı baz alındığında katılımın dünya ortalamasının erkeklerle eşitlenmesi için 39 yıla daha ihtiyacımız var. Bu hız oranıyla erkekler ve kadınlar parlamentodaki temsiliyette 2063 yılında eşitlenecek.
Bugün dünya genelinde 26 ülkenin devlet ya da hükümet başkanı kadın.
DAHA ÇOK KADIN TEMSİLİYETİ, DAHA ÇOK SOSYAL POLİTİKA
Kadınların siyasi karar alma süreçlerindeki liderliğinin politika inşa sürecini iyileştirdiğine dair yerleşik ve giderek artan kanıtlar bulunuyor. Örneğin, Hindistan'da panchayatlar (yerel konseyler) üzerine yapılan bir araştırma, kadınların liderlik ettiği konseylerin bulunduğu bölgelerde içme suyu projelerinin sayısının, erkeklerin liderlik ettiği konseylere kıyasla yüzde 62 daha fazla olduğunu ortaya koydu. Norveç'te belediye meclislerinde kadınların varlığı ile çocuk bakımı kapsamı arasında doğrudan bir nedensellik ilişkisi bulundu.
Dünyadaki çoğu ülke cinsiyet eşitliğini sağlayamamış olsa da, cinsiyet kotaları yıllar içinde kaydedilen ilerlemeye önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Yasal olarak aday kotası bulunan ülkelerde, kadınların parlamentolardaki temsili bu tür bir mevzuatın bulunmadığı ülkelere kıyasla yüzde beş, yerel yönetimlerdeki temsilde ise yüzde yedi puan daha yüksek.
Araştırmalar kadınların siyasi açıdan en 'çetin' ortamlarda bile parlamentodaki kadın grupları aracılığıyla parti çizgilerinin ötesinde çalıştığı ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin ortadan kaldırılması, ebeveyn izni, çocuk bakımı, emeklilik, toplumsal cinsiyet eşitliği yasaları ve seçim reformu gibi konuları derinlemesine ele aldığını ortaya koyuyor.