Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kalp Sağlığı Kalp ve Damar Kalbi vuran 3 önemli tehlike!

        Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut kalbi tehdit eden 3 önemli riskten birinin gürültü kirliliği olduğuna dikkat çekiyor. Madrid’de yapılan bir araştırmada trafik gürültüsünün kısa dönemde bile kalbi olumsuz yönde etkileyebileceği gösterilmiş.

        Gazete Habertürk'te yer alan habere göre; kalp krizi gelişiminin yüzde 3’ünde trafik gürültüsünün ana etken olarak gözlemlendiği araştırmada, yaşlılarda riskin daha fazla olduğu ortaya konmuş. Araştırmaya göre; gürültüdeki her 1 dBA birimlik artış kalp ve damar hastalıklarından ölüm riskini yüzde 3.8 oranında artırırken, 65 yaş üstü kişilerde kalp krizi riskini de 3 kat yükseltiyor.

        TRAFİK GÜRÜLTÜSÜ KALP KRİZİNİ TETİKLİYOR

        Trafik gürültüsüne stresin eşlik etmesi ve ani bir sinir boşalması, kalp krizi riskini belirgin olarak artırıyor. Trafik gürültüsünün kalp krizini tetiklemesindeki temel mekanizmaysa sempatik sistemin harekete geçmesiyle açıklanıyor. Doç. Dr. Karabulut “Gürültü kirliliğinden korunmada en etkili yöntem, yaşam alanını iyi seçmek olacaktır. Özellikle emeklilerin şehir gürültüsünden uzaklaşıp sakin şehirlerde yaşamlarını sürdürmeleri öneriliyor. Oturulacak evin havaalanı, demiryolu, otoyol ve anacaddeden uzak olması vücudun maruz kalacağı gürültü oranını azaltıyor. Yaşam yerini değiştiremeyenlerin gürültü izolasyonu yapan kulaklık kullanmaları tavsiye ediliyor. Cep telefonlarına bu özel kulaklıklarla bağlanmak kalbi olumsuz etkilerden koruyabiliyor” diyor.

        HAVA KİRLİLİĞİ RİSK FAKTÖRLERİNDEN BİRİ

        Büyük ve kalabalık şehirlerin trafik dışındaki en büyük sorunlarından biri de hava kirliliği. Trafikteki araçlar, endüstriyel fabrikalar, inşaatlar ve ısınmak için kullanılan yakıtlar hava kirliliğin temel sebeplerinden.

        Doç. Dr. Karabulut “Yapılan çalışmalarda hava kirliliğinin vücuttaki iltihabi olayı artırdığı, kanı koyulaştırıp pıhtıya meyil oluşturduğu ve damarlardaki kireçlenme oranını artırarak damar hastalığı gelişme riskini yükselttiği tespit edilmiş. Hava kirliliği sadece damar hastalıklarını hızlandırmakla kalmayıp aynı zamanda kalp yetersizliği ve ritim bozukluğu olan hastalarda çarpıntı, nefes darlığı şikâyetlerinin belirginleşmesine ve hastaneye yatış sıklığının artmasına yol açabiliyor. Yaşlılarda daha sık izlenen atriyal fibrilasyon ritim bozukluğunda, ilaçlarla ritmin kontrol altına alınmasını zorlaştırabiliyor” diyor.

        Özellikle kalp hastası ve kalp hastalığı için risk altında olan kişilerin hava kirliliği bulunan mekânlardan uzaklaşmaları çok önemli görülüyor. Ana cadde ya da fabrika yakınlarında oturmamak, oksijen oranı yüksek yerlerde yaşamak, ısınmak için doğalgaz tercihi ilk planda alınması gereken tedbirleri oluşturuyor. Emeklilerin yaşamın kolay olduğu yerleşim yerlerini tercih etmeleri öneriliyor. Hava kirliliği oranı yüksek yerlerde spor yapmaktan kaçınmak gerekiyor.

        YAŞAM ALANINIZA ÖZEN GÖSTERİN

        Şehir yaşamında sıkça görülen ‘bina hastalığı’ da vücut sağlığını tehdit edebiliyor. Öncelikle ofis çalışanları risk altında olsalar da, zamanlarının büyük kısmını evde geçiren kişilerde de sıklıkla ortaya çıkabiliyor. Hastalığın temelinde yaşam alanındaki kötü hava kalitesi, tozlar, rutubet ve binanın yapımıyla boyasında kullanılan kimyasallar yatıyor. Doç. Dr. Ahmet Karabulut, “Özellikle evde istirahat halindeyken gelişen yorgunluk, nefes darlığı, çarpıntı atakları ve nabız yüksekliğini açıklayacak ciddi bir hastalık yoksa, bina hastalığı akla gelmeli” diyor.

        Bina hastalığıyla baş etmenin yolu daha sağlıklı bir yaşam alanında oturmak ya da çalışmaktan geçiyor. Evlerin iyi havalanması, gerekli duvar yalıtımlarının yapılması, ev tozlarının temizlenmesi, antiseptik boyaların kullanılması yakınmaları azaltıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ