Kalem Suresi okunuşu ve anlamı! Kalem Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, tefsiri ve okunuşu
Kalem Suresi hem Hazreti Peygamber'in kişiliğine dair övgüler sunar hem de müminlere karşılaştıkları her türlü zorluktan sonra Allah'ın yardımıyla doğruyu bulmalarını ve sabır göstermelerini hatırlatır. Aynı zamanda inkarcıların sonunun ne olacağına dair ilahi bir mesaj verir. Bu sure hem bireysel hem de toplumsal düzeyde sabır, doğruluk ve adaletin ne kadar önemli olduğunu vurgular.

KALEM SURESİ OKUNUŞU
Bismillahirrahmanirrahim
KALEM SURESİ ANLAMI
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
1 - Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.
2 - Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin.
3 - Kuşkusuz senin için tükenmez bir ecir var.
4 - Sen elbette yüce bir ahlak üzeresin.
5 - Sen de göreceksin, onlar da görecek.
6 - Hanginizde imiş o fitne ve cinnet.
7 - Doğrusu Rabbin, yolundan sapanı en iyi bilendir. Hidayete ereni de en iyi bilen O'dur.
8 - O halde, yalanlayıcılara itaat etme.
9 - Onlar istediler ki yumuşak davranasın da onlar da sana yumuşak davransınlar.
10 - Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılık,
11 - Daima kusur arayıp kınayan, hep lâf götürüp getiren,
12 - Hayra engel olan, saldırgan, günahkâr,
13 - Kaba ve haşin, sonra da kötülükle damgalı,
14 - Mal ve oğulları var diye (böyle davranır).
15 - Kendisine âyetlerimiz okunduğunda: "Eskilerin masalları" der.
16 - Yakında biz onu hortumunun (burnunun) üzerinden damgalayacağız.
17 - Biz onlara da belâ verdik, bahçe sahiplerine verdiğimiz gibi. Hani onlar sabah olunca bahçeyi mutlaka devşireceklerine yemin etmişlerdi.
18 - İstisna da etmiyorlardı ("inşaallah" demiyorlardı).
19 - Fakat onlar uyurken dolaşıcı bir belâ onu sardı da,
20 - Bahçe simsiyah kesiliverdi.
21 - Derken sabahleyin birbirlerine seslendiler:
22 - "Haydi, devşirecekseniz erkenden ekininize gidin" diye.
23 - Derken fırladılar, aralarında fısıldaşıyorlardı.
24 - "Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diyorlardı.
25 - (Zanlarınca yoksulları) engellemeye güçleri yeterek erkenden gittiler.
26 - Fakat bahçeyi gördüklerinde: "Biz herhalde yanlış gelmişiz" dediler .
27 - "Yok, biz mahrum edilmişiz." (dediler).
28 - İçlerinde en makul olanı şöyle dedi: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize dememiş miydim?"
29 - "Rabbimizi tesbih ederiz, doğrusu biz zalimler imişiz." (dediler).
30 - Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.
31 - Yazıklar olsun bize, dediler, biz azgınlarmışız.
32 - Ola ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir. Biz Rabbimize yönelir, ondan umarız.
33 - İşte azap böyledir. Elbette ahiret azabı daha büyüktür. Fakat bilselerdi.
34 - Kuşkusuz korunanlar için de, Rableri katında nimetleri bol bahçeler vardır.
35 - Öyle ya, teslimiyet gösterenleri suçlular gibi tutar mıyız hiç?
36 - Neyiniz var, nasıl hüküm veriyorsunuz?
37 - Yoksa size ait bir kitap var da onda mı okuyorsunuz?
38 - O kitapta, "beğendiğiniz her şey sizindir" diye mi yazılı?
39 - Yoksa, "ne hükmederseniz mutlaka sizindir" diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var?
40 - Sor bakalım onlara, içlerinden ona kefil hangisi?
41 - Yoksa ortakları mı var onların? Doğru iseler ortaklarını getirsinler.
42 - O gün işler zorlaşır ve secdeye davet edilirler. Fakat güç yetiremezler.
43 - Gözleri düşük bir halde kendilerini bir zillet kaplar. Oysa onlar sapasağlam iken de secdeye davet ediliyorlardı.
44 - Bu sözü yalanlayanı bana bırak. Onları bilmedikleri yönden derece derece azaba yaklaştıracağız.
45 - Onlara mühlet veriyorum. Doğrusu benim tuzağım sağlamdır.
46 - Yoksa onlardan bir ücret istiyorsun da bu yüzden onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar?
47 - Yoksa gayb onların yanlarında da onlar mı yazıyorlar?
48 - Rabbinin hükmüne sabret, balık sahibi gibi olma. Hani o öfkeye boğulmuş da nida etmişti.
49 - Rabbinden bir nimet yetişmiş olmasaydı, elbette kınanacak bir halde ıssız bir diyara atılacaktı.
50 - Fakat Rabbi onu seçti de iyilerden kıldı.
51 - O kafirler Kur'ân'ı işittikleri zaman neredeyse seni gözleri ile devireceklerdi. Bir de durmuşlar "o bir deli" diyorlar.
52 - Halbuki o âlemler için bir öğüttür.
KALEM SURESİ TEFSİRİ
Kalem Suresi, Kur'an-ı Kerim’in 68. suresi olup 52 ayetten oluşur ve adını “kalem” kelimesinden alır. Hem yazı yazma aracını hem de ilahi hikmeti simgeler. Sure, peygamberlik görevini üstlenen Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in karşılaştığı zorluklar ve bu süreçte gösterdiği sabır ile mücadelelerine dair önemli öğretiler sunar. Aynı zamanda insanların iman etmeye yönelik karşıt tutumlarını, inkarcıların sert yaklaşımını ve bu durumun karşısında Allah’ın koruması ve yardımıyla müminlerin nasıl sabır göstermesi gerektiğini anlatan derin bir mesaj içerir.
Kalem Suresi ilk olarak Hazreti Muhammed (s.a.v.)’in ahlaki erdemleri ve onun insanlara örnek olacak üstün davranışlarıyla başlar. İlk ayetlerde Allah’ın Resulüne "kalem"le yemin edilmesi, onun öğretilerinin ve insanlığa verdiği mesajların kalıcı ve hikmetli olduğuna işaret eder. Hazreti Peygamber’in sabırlı, adaletli ve doğru sözlü olması müminlere örnek teşkil etmesi gerektiği vurgulanır. Kalem burada sadece yazma aracı değil, Allah’ın insanlara öğrettiği ilahi hikmetin bir sembolüdür.
Surede inkarcıların Peygamber’i yalanlamalarına, onun hakkında çeşitli iftiralar atmalarına karşı Allah’ın ona verdiği ilahi destek açıklanır. Allah’ın elçisini alaycı bir şekilde eleştirmeleri ve onun karşısındaki tavırları, Kur’an’daki birçok surede olduğu gibi her dönemde peygamberlere karşı gösterilen direncin bir yansımasıdır. Kalem Suresi bu tür inkarcı tutumların geçici olduğunu, Allah’ın kudretinin her şeyin üzerinde olduğunu anlatır. Müminlere Allah’ın yardımı ve himayesiyle her türlü zorlukla baş edebilecekleri mesajını verir.
Yazılışında ayrıca müminlerin sabırlı olmaları gerektiği ve karşılarına çıkan her türlü zorluğa karşı metin olmaları gerektiği öğütlenir. Allah, Peygamber’e karşı yapılan bu saldırılara karşı bir teselli sunar ve ona sabır tavsiye eder. Müminlere, peygamberin yaşadığı sıkıntılardan örnek alarak kendi zorluklarıyla nasıl baş etmeleri gerektiğini gösterir.
Bir diğer dikkat çeken nokta ise inkarcıların bozulmuş karakter yapıları ve onların ahlaki zaaflarıdır. Onların kötü davranışları ve doğru yolu reddetmeleri yalnızca Allah’a karşı bir isyan içinde olduklarını değil, kendi toplumlarına da zarar verdiklerini gösterir. Allah bu kişilere karşı takındığı tutumu ve onlara olan yaklaşımını anlatırken müminlerin doğru yoldan sapmamaları gerektiğini hatırlatır.
Ek olarak Kalem Suresi, Allah’a karşı duyulan derin saygı ve sevgiye ek olarak her müminin içindeki dürüstlük, adalet ve sabır gibi erdemleri en iyi şekilde uygulamaları gerektiğini öğütler. Allah’ın hikmeti, sabırlı ve doğru davranışlar sergileyenlerin yanında olacaktır. Müminler, sabır ve güvenle Allah’ın onları her türlü zorluktan koruyacağına inanmalıdır.