Kemiklerin sessiz hırsızı osteoporoz!
İnsan vücudunun çatısını oluşturan kemikler, en az kalp ve beyin kadar önem taşır. Kemik sağlığının bozulması da yaşam kalitesinde düşüş, güç kayıpları, hatta ölüm gibi ciddi tablolarla sonuçlanabilir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. A. Şahap Demirboğan, 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü vesilesiyle kemik erimesini ve bu hastalığa yapılması gerekenleri anlattı
İnsan vücudunun çatısını oluşturan kemikler, en az kalp ve beyin kadar önem taşır. Kemik sağlığının bozulması da yaşam kalitesinde düşüş, güç kayıpları, hatta ölüm gibi ciddi tablolarla sonuçlanabilir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. A. Şahap Demirboğan, 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü vesilesiyle kemik erimesini ve bu hastalığa yapılması gerekenleri anlattı.
Kemik, yaşayan, büyüyen ve sürekli kendini yenileme özelliğine sahip olan bir dokudur. Yaşam boyunca belirli periyotlarla vüutta, eskimiş kemik dokusu yok edilerek yerine yeni kemik dokusu yapılır. Bu yapım-yıkım terazi işlemi, 30 yaşına kadar yapım tarafında ağır basar. Kısa süre dengede kalır, sonraki yıllarda ise yıkım tarafında etkisini gösterir. Böylece kemik kitlesi azalır ve kolay kırılır hale gelir. Bu duruma osteopeni ve osteoporoz denir. Eğer kemik kitlesinde azalma -2,52’dan (yaklaşık yüzde 25) daha fazlaysa ve kırık varsa yerleşmiş osteoporoz olarak adlandırılır.
KEMİK KIRILMASI KADINLARDA DAHA FAZLA GÖRÜLÜR
Kadınlarda hormonların korunması kalktıktan, yani menopoz başladıktan sonra hızlı kemik kaybı başlar. Erkeklerde kemik kaybı sürekli ama az orandadır. 55-60 yaşlarında ise kemik kaybında kadın erkek farkı kalmaz ve kayıp oranları aynı olur. Fakat buna rağmen, kadınların doruk kemik miktarlarının erkeklerden az olması nedeniyle kadınlarda kırık daha çok yaşanır.
KEMİK KİTLESİNİ VE KALİTESİNİ ARTIRMAK ÖNEMLİ
Kişinin hayatı boyunca ulaşabildiği en fazla kemik, doruk kemik kitlesidir. Kemik kitlesi yüzde 60-80 genetik faktörlerce, geri kalanı ise beslenme, egzersiz gibi çevresel faktörlerce belirlenir. Doruk kemik kitlesinin yüzde 90’ına ergenliğe geçiş çağında, yüzde 99’una 26-27 yaşlarında ulaşılır. Yani; yaşlılığınızda harcayacağınız kemik kitlesini bu yaşlarda en yüksek seviyeye çıkarmanız gerekir. Doruk kemik noktası ortalama değerlerden yüzde 10 fazla ise, kalça kırık riski yüzde 50 daha azdır. Bu nedenle kemiğin kitlesini ve kalitesini arttırmak için doğumdan itibaren çaba sarf edilmeli, doktorlardan destek alınmalı ve artık çok geç denmemeli. Her yaşta mutlaka yapılacaklar vardır.
SESSİZ HIRSIZ; OSTEOPOROZ
Osteoporoz kemiklerin sessiz hırsızıdır. Kemiklerin içindeki mikroskobik kırıklara bağlı bel ve sırt ağrısı, boyda kısalma ve sırtta kamburlaşma ilk belirtilerdir. Sonraki belirtiler ise el bileği, sırt, bel, kaburga ve kalçada görülen kırıklardır.
OSTEOPOROZU ÖNLEMEK İÇİN BU ÖNERİLERE DİKKAT!
* Osteoporoza karşı önlem almaya anne karnındayken başlanmalı ve tüm yaşam boyu çaba sarf edilmelidir.
* Emziren anneler yeterli miktarda kalsiyum almalıdır.
* Anne sütü alan bebekler de dahil olmak üzere büyüme sürecindeki tüm çocuklar, D vitamini ve protein açısından zengin beslenmelidir.
* Çocuklar, erken yaşlardan başlayarak fiziksel aktivitelere yönlendirilmeli ve yaşam boyu da devam etmeye teşvik edilmelidir.
* Alkol, yoğun kafein, kolalı içecekler ve sigaradan uzak durulmalıdır.
* Osteoporoz ve kırık risk grupları riski kaldırmak, osteoporoz hastaları ise tedavi için bir an önce bir uzmana başvurmalıdır.
* Doktorun önerdiği medikal tedavilerden eksiksiz destek alınmalıdır.
Ayrıca osteoporozla yakından ilgileri olan Fizik Tedavi, Ortopedi ve Kadın Doğum uzmanlarından yararlanılmalıdır.