Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Müzik Konser biletleri neden pahalı?

        Türkiye, her tarzın tutkunu müzikseverlere istediğini veren, canlı bir ülke. Dünya çapında sanatçıları, kadim ezgileri var. Birçok yabancı sanatçı ve müzik grubunun Türkiye'de kemik bir hayran kitlesi mevcut.

        2003'ten 2013'e kadar 10 yıllık bir serüveni olan Rock'n Coke müzik festivali, Metallica ve Michael Jackson'ın 1993'e damga vuran İstanbul konserleri, 1997 yılında, popülaritesinin doruğundaki Spice Girls'ün Abdi İpekçi'deki performansı, 2012 Red Hot Chilli Peppers, 2013 Rihanna... Say say bitmez.

        Bunun yanında hem kültleşmiş isimler, hem farklı bir müzik perspektifiyle ruhunu, dünyaya bakışını başarıyla yansıtan genç isimler; yıllardır bizlere keyifli, tutku dolu konserler yaşatıyor. Ancak özellikle son yıllarda ülkedeki her ürün kalemini etkisi altına alan pahalılık, konser fiyatlarını da ele geçirdi. Artık konserler çok pahalı!

        FİYATLANDIRMADA KAYBOLAN DENGE

        Mesela Deep Purple İstanbul'a geldi. Onları canlı izleyebilmek heyecan verici. En ucuz bilet ise 2 bin 100 lira. Yani 64 dolar. Peki Deep Purple'ın New Jersey'deki konserinde en düşük bilet ne kadar? 30 dolar. İstanbul, New Jersey'den iki katı daha pahalı.

        Bir de yerli sanatçılara bakalım. Süperstar Ajda Pekkan'ı 2024 yılında sahnelerde görmek büyük bir sevinç. Umarım daha birçok kez konser verir. Ama umarım en ucuz bilet 65 dolar olmaz. Süperstarın İstanbul'daki en ucuz bileti 2 bin 300 lira.

        TÜİK'in açıkladığı son veriler 2022 yılına ait. Bu verilere göre Türkiye'de hanehalkı kültür harcamalarına toplamda 58,7 milyar lira harcamış. Bu kültür harcamalarının içinde televizyondan sinemaya, tiyatrodan müziğe; birçok şey var. Konser-tiyatro ve sinema harcaması da aile başına 78 lira. Dönemin ortalama kuruna göre 2022 yılında hanehalkının konser-tiyatro ve sinema harcaması yaklaşık 4.8 dolar. 2 yıldan bugüne hissedilen enflasyonun nerelere geldiği ortada. 1 yıl önceki maaşımıza baktığımızda gördüğümüz rakama anlam veremiyoruz. Böyle bir fark. Basit bir örnek verelim: 2022 yılında tiyatrolar ortalama 80 liraydı, bugün 300'e çıktı.

        Türkiye'de asgari ücret 17 bin lira. Yani 518 dolar. Ülkenin yüzde 45'i asgari ücretle geçimini sağlıyor. Bu da ülkenin yarısının ayda 10 konsere gidememesi demek. Tabii bu en ucuz bilet için. Yoksa Ajda Pekkan'ın 173 dolara da (5 bin 700 lira) bileti var. "Stadyumun arkalarında, sahneden uzak durmayayım. Sahneyi, sanatçıyı iyi görüp duyayım" derseniz ayda 3 konsere gidebilirsiniz. Tabii geri kalan 27 günü nasıl geçireceğinizi bilemiyorum.

        Türkiye'de yıllık ortalama eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert gelirinde 114 bin 634 lirayla İstanbul ilk sırada. “Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan geliri” temel olarak hanehalkının harcayabileceği ve tasarruf edebileceği gelir demek. Bu rakamla Avrupa'da son sıradayız.

        "SANATÇIYA GİDEN ORAN YÜZDE 10 İLA 20"

        Peki durum böyleyken konser fiyatları neden bu kadar pahalı? Sanatçı mı çok kazanıyor? Organizasyon mu? Mekan mı? Vergi yoluyla devlet mi?

        MESAM Lisanslama Birimi Yetkilisi Sezer Demirkaya'ya göre bilet fiyatlandırmasında birçok farklı kalem var. Sanatçının kaşe ücreti, konser mekanının kapasitesi, konserin tarihi yani yılbaşı, sevgililer günü gibi özel günlerde düzenlenen organizasyonlar bu kalemlerin başında geliyor.

        Yüzde 18 oranındaki KDV'yi de unutmayalım. Bunların dışında sanatçı ve ekibinin konaklaması, tanıtım, sahne tasarımı, bilet satış platformlarının komisyonu gibi birçok gider var.

        Demirkaya, tüm bu giderler içinde sanatçıya düşen payın brüt bilet fiyatının yüzde 10 ila 20'si civarı olduğunu belirtiyor.

        BİR FINDIK LAHMACUN FİYATI FARK

        Eğer konser yabancı bir sanatçı tarafından verilecekse kaşe ücreti yükseliyor. Sanatçının Türkiye'de konser vermeye ikna olması gerek. Hem sektörden gelen bilgi bu, hem de mantıklı olan bu. Değil mi? Buranın Türkiye olduğunu Suicide Angels örneğiyle bir kez daha hatırlıyoruz.

        17 Mayıs'ta Suicide Angels adlı ünlü trash metal grubu, İstanbul'da bir mekanda sahne aldı. Bilet fiyatları 500 ila 750 lira arasında değişti. 15-22 dolar civarı! Aynı mekanda çok sevdiğim Seksendört grubunun da konseri var. O da 450 lira. Komşu Yunanistan'dan buraya kişi başı bir fındık lahmacun fiyatı farka gelen ünlü gruba teşekkür ederiz! Konser fiyatları da gerçekten peynir, döner fiyatlarına döndü, kim nasıl fiyat tutturursa ona satıyor.

        Tabii mekanın kapasitesi de kritik. Bir barda çıkmakla İnönü Stadyumu'nda çıkmak arasında fark olsa gerek. Demirkaya'ya göre konser mekanının kapasitesi, koltukta oturma ve ayakta izleme opsiyonları bilet fiyatına tahmini yüzde 10 ila 15 yansıtılıyor.

        REKLAM

        SCORPIONS MU MABEL Mİ?

        Hadi bir örnek daha verelim. Efsanevi Scorpions grubu yıllar sonra yeniden İstanbul'a geldi. "Still Loving You" parçasını canlı dinlemek için birçok şeyden feragat edebilirim gerçekten. Peki fiyatları neydi? Avantajlı dönem fiyatları 1350 liradan başladı. Dört kategorinin fiyatları şöyle: 1350 lira, 2 bin 100 lira, 3 bin 200 lira ve 7 bin 500 lira. Yani 40 dolar, 63 dolar, 97 dolar ve 227 dolar. 45 dolara Mabel Matiz konserine de gidebilirsiniz. Zor bir tercih.

        Sonsuza kadar dinlesem de sıkılmayacağım, bana göre efsane olan Pentagram'ın konserinde ise bilet fiyatları 660 lira ile 1975 lira arasında değişiyor. Protokol bileti 2 bin 475 lira. Yani 20 ila 75 dolar arası. Almanya'nın Münih kentinde Sarah Connor konserine gitmek isterseniz de 2 bin 850 lira ödemeniz gerekiyor. Kafalar karıştı. Nerede kaldı Türkiye'nin alım gücünün Avrupa'nın son sırasında oluşu? Ki Sarah Connor da Almanya'da yaşamayan, onlar için 'yabancı' bir sanatçı.

        Bilet fiyatlarının kabaca yüzde 10 ila 20'si sanatçıya gidiyor dedik ama sanatçının da tek kişi olmadığını, bir ekibi olduğunu da unutmamak gerek. Yüzde 10 ila 15'i konser alanı, yüzde 18'i vergi. Şimdiye kadar kabaca bir bilet fiyatının yarısının neye gittiğini ortaya koyduk. Geri kalan masraflar ise bilet satış komisyonu, menajer, sahne teknik harcamaları, tanıtım, konaklama, reklam, ulaşım gibi masraflara gidiyor.

        Peki yurt dışı konserlerinde bilet fiyatlandırmasındaki gider kalemleri nasıl?

        Öncelikle genel olarak bir yüzde 15 vergi kesintisi var. Geri kalan yüzde 85'lik oran sanatçı ve organizatörler arasında paylaştırılıyor. Ancak diğer giderler de bunun içinde. Yani mekan kiralama, sahne görevlileri, mekan personeli, elektrikçiler, güç, spot ışığı kiralama, iskele, bariyerler, catering, kamu sorumluluk sigortası, sahne arkası mobilyaları (evet, gerçekten), forkliftler, donanım, sağlık personeli, ulaşım ve hatta havlular; hepsi bu oranın içinde. Bu da net hasılatın %50'si ile %70'i demek. Geri kalan paranın yüzde 85'i sanatçıya ait. Yüzde 15 ise organizatörün.

        Bu hesapla, eğer hasılat üzerinden anlaşılmışsa, bir bilet fiyatının yüzde 30'u sanatçının net kazancı. Türkiye'deki ortalama oranın yaklaşık 2-3 katı.

        TELİF PROBLEMİ

        Demirkaya, bir kritik noktanın daha altını çiziyor: Türkiye'de bilet satışlarından elde edilen gelirden herkes payını peşin alırken, alamayan esasen telif açısından eseri oluşturan, eseri ortaya koyan söz, besteci, yazar ve editörlerden oluşan sanatçılar.

        Demirkaya'nın belirttiğine göre Türkiye'de etkinlikleri gerçekleştiren organizatörler, Meslek Birlikleri ile yapacakları lisans sözleşmelerini imzalamak yerine bu husustan kaçınmak adına her türlü yola başvuruyor. Her türlü paydaşın bir şekilde hakkını aldığı ancak eser sahibinin, sanatçının hakkını elde edemediği ve sistemin telif hakları açısından zorlaşan ve bazen içinden çıkılamaz bir yere doğru gitmesi durumu sektörün bir normali olmuş durumda.

        Birçok bilinmezin olduğu müzik sektöründe problemlerin her halkaya sirayet ettiği açık. Sektör içindeki keyfi fiyatlandırma, komisyon, Türkiye'nin genel olarak düşen alım gücü, hakkını alamayan sanatçı ve sigortası bile olmayan sanatçı ekibi... Konsere gitmenin giderek küçük bir zümrenin karşılayabileceği 'lüks' bir zevk olmaya evrilmesi en çok müziğin kendisini öldürür.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ