Kütahya Dumlupınar Üniversitesi öğrencileri yapay zeka ile geleceğin şehirlerini tasarlıyor

DPÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, AA muhabirine, yapay zekanın kültür sanat ve akademik alana yeni anlayışları getirdiğini söyledi.

Üniversite bir öğrencinin yapay zeka ile geleceğin şehirlerini tasarlama konusunda doktora tezi hazırladığını belirten Kızıltoprak, "Güzel sanatlar fakültesinde 2 öğrencimizin bu alanda çok önemli bir ödül kazanması, birisinin 300 eser arasında birinci olması, diğerinin de finalist olması bizi çok mutlu etti." dedi.

Kızıltoprak, tasarım veya görsel oluşturmak için bu yöntemin zaman kazandırdığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bu yöntem sadece tasarımı yapan için değil, tasarım bekleyen kitle için de çok büyük bir katkı sunuyor. İnsanın ilk etapta hayal edemeyeceği ve sınırları zorlayan seçenekler sunuyor. Çünkü veri dünyada internet ortamına yüklenmiş bilgi demek şu anda. Bilgi, belge ve imajlar demek. Bu imajları bir şekilde kullanmış oluyor bu sanat alanıyla ilgilenen sanatseverler ve sanatçılar. Çok farklı teknikleri, bu yapay zeka, sanat tekniğiyle bütünleştirerek sanatsal üslupları deneyimleme ve yansıtma fırsatı sunuyor. Hepsinden önemlisi henüz öğrenciyken süreci bilenlerin gelir elde etmesini sağlayacak bir sanat anlayışını ortaya koyuyor. Bir araştırmayı ortaya koyuyor. Gelecekte şehirler nasıl tasarlanacak? Yapay zeka bu tasarımlarda nasıl bir etki edecek? Böylelikle bizim sanat anlayışını hem belgeleme hem de tahmin etme gibi bir yaklaşım ortaya çıkıyor."

- "Teknolojiyi kendi lehimize hizmet edecek tarzda düzenleyebiliriz"

DPÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Levent Mercin, teknolojinin hayatın önemli noktasında yer edindiğini ve vazgeçilemeyecek bir araç olduğunu söyledi.

Mercin, bu araçlar içinde yapay zekanın birçok sektörde kullanılır hale geldiğini dile getirerek, yapay zekanın grafik ve görsel iletişim tasarımı alanında da kullanılmaya başlandığını kaydetti.

Web tasarım ve logo tasarımında çok ciddi atılımların söz konusu olduğunu anlatan Mercin, şöyle devam etti:

"Bu, bizim öğrencilerimizin de çalışmalarına yansımak zorunda. Neden? Çünkü teknolojiden biz vazgeçemeyiz ama o teknolojiyi kendi lehimize ve kendi amaçlarımıza en iyi şekilde hizmet edecek tarzda düzenleyebiliriz, yapabiliriz. İşte tam bu noktada yapılan yarışmalar var. Bu yarışmalardan bir tanesi de TÜRGEV'in yaptığı '100 sonra gelecek noktasında Türkiye ve şehirlerimizle ilgili neler düşünüyorsunuz' konusuydu. Gençlerimizin hem duyarlılık kazanması hem de bu yapay zeka teknolojisinden faydalanarak 100 sonrasının şehirlerini ya da düşüncelerini Türkiye bağlamında ele alması söz konusu oldu. Bunu hayata geçirdiler. Kendileri henüz bu teknolojiyle çok fazla aşina olmasalar da kullanılma noktasındaki isteklilikleri, bu isteklerin motivasyona dönüşmesi ve onların çok güzel senaryolar hazırlaması ve o teknolojiyle birleştiği zaman ortaya çıkan ürünler gerçekten nitelikli ürün haline geldi."

Birincilik ödülü alan Yusuf Ali Orhan da yarışmaya son iki gün kala katıldığını anlattı.

Projesinde İstanbul'un 100 sonraki halini tasarladığını belirten Orhan, "Aklımdaki İstanbul şöyleydi: Küresel ısınmaya bağlı deniz seviyesinin yükseleceğini ve İstanbul'un adalara bölüneceğini düşündüm. İstanbul'un ve bu düzene göre inşa edileceğini belirttim. Ayrıca 100 yıl sonrasının tarımının da farklı olacağını vurguladım." diye konuştu.

Yarışmada dereceye giren Beyza Irk da yapay zeka uygulamasını ilk kez kullandığı bir yarışmada finale kaldığı için mutlu olduğunu söyledi.