Leyla Tanlar: Kapadokya'nın atmosferi ruhumu okşadı

"ARAS, CANIMIN İÇİ. BURAK, ÇOCUKLUK ARKADAŞIM"

* 'Siyah Kalp' güçlü bir oyuncu kadrosuna sahip. Setteki paylaşımlarınızdan bahsedebilir misiniz? Nasıl geçiyor çekimler?

Benim için özel bir set oldu. Çünkü ben çok sevdiğim arkadaşlarımla bir aradayım. Partnerim Aras, canımın içi. Burak, çocukluk arkadaşım. Yönetmenimiz Ali Balcı dahil, çoğu rol arkadaşlarımla ikinci işimiz. O yüzden çok sıcak ve eğlenceli geçiyor çekimler.

* 'Sevilay' aslında etrafındaki güçlü karakterlerin altında kalan biri ancak artık kendi sınırlarını aşıp mücadeleye baş gösteriyor... 'Sevilay' ile ilgili ne söylemek istersiniz?

O denli sevgisiz bir evde büyümek küçük bir kız çocuğunu ne hale getirir ona odaklanmaya çalıştım. "Seni koşulsuz bir sevgiyle sevmesi gereken iki insan, annen ve baban bile seni sevmiyorsa kim sever ki zaten" inancıyla büyümüş. Bu yüzden 'Hikmet' ona az da olsa annelik yapsın diye ne istediyse yapmış, yapmış ki biraz olsun sevsin onu... Bu çarpık ve dengesiz ilişki onun başkalarını mutlu etmek için kendini feda etmesine sebep olmuş, gerçek bir anne sevgisi ve şefkati olmadan büyümesinin getirdiği duygusal bir boşluğa sahip çünkü. Buna korkunç bir baba figürüyle büyümek zorunda kalması da eklenince anneyle arasında çocukluktan gelen toksik bir bağ oluşmuş. 'Sevilay'ın kırılma noktası ise neredeyse 'Truman Show' gibi bütün hayatının bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrenmesiyle başlıyor. 'Nuh' ile tanışınca da gerçek aşkı tadıyor, koşulsuz sevilmenin ne güzel bir duygu olduğu ile yüzleşiyor. Bu yüzden güçlü karakterlerin altında kalan biri değil, hayatı boyunca bir yalan uğruna bastırılmış olmanın acısıyla yüzleşip kendi hayatının dizginlerini eline alma mücadelesi verecek saatli bir bomba o. Oyuncu olarak da zevkli olan bu yolculuğu yaşatmak.

"KAPADOKYA'NIN ATMOSFERİ RUHUMU OKŞADI"

* 'Siyah Kalp' Kapadokya'da çekiliyor. Nasıl geçiyor çekimler? Kapadokya'da sette olmakla İstanbul’da sette olmak arasında ne gibi farklar var?

Benim üniversitede okuduğum bölümlerden biri sanat tarihi ve arkeolojiydi ve hayattaki en büyük tutkularımdan biridir aynı zamanda. Tek başıma çıkıp vadileri keşfettiğim çok günüm oldu. Aklımı ve ruhumu okşadı Kapadokya’nın atmosferi. Paydosta evine ve kendi dünyana dönmüyor olmak tabii ki değişik bir duygu, en büyük farkı bu olabilir. Anlattığın hikâyenin ruhu ve dokusu hep içinde dolanıyor. Çünkü karakterinle birlikte sen de bu dünyaya uyanmaya alışmaya çalışıyorsun.

* Aslında aile kavramının ön planda olduğu bir dizi... Aile kavramı size ne ifade ediyor?

Ailem benim tam anlamıyla sığındığım limanım. Çünkü her şeyi fazlasıyla sorgulayan ve zihni sürekli meşgul olan biriyim. Bu okulda da çocukken ilk çalışmaya başladığımda da hep böyleydi. Bu durum kendimi oldukça yormama sebep olabiliyor dürüst olmak gerekirse. Bu yüzden onların koşulsuz desteği hayatımı sarıp sarmalıyor. Birbirimizi sardığımız o anlar benim mutluluk sebebim, bunu yaşım ilerledikçe çok daha iyi anlıyorum.

"AİLE KAVRAMI HAYATI BİRLİKTE GÜZELLEŞTİRDİĞİNİZ İNSANLARLA VAR OLUR"

* 'Siyah Kalp'in hangi söyleminin özellikle ön plana çıkmasını umarsın?

Daha önce 'Sevilay' ile vermek istediğiniz bir mesaj var mı?” sorusuna verdiğim cevapla cevaplamak istiyorum.

Aile kavramı hayatı birlikte güzelleştirdiğiniz insanlarla var olur, kan bağı değildir sadece. Güç aldığın güven çemberindir aile. Bu yüzden hiçbir duygusal boşluk sizi kendi mutluluğunuzu, sağlığınızı ve hayallerinizi unutturacak kadar fedakâr olmaya itmesin. Kendi hayatınızın dizginleri her zaman elinizde olsun. "Hayır" diyebilmek zor, ama hayattaki en büyük güç. Sevdiklerinizi mutlu etmeyi sevin ama kendinizi de çok sevin.

'Siyah Kalp'in 12'nci bölümünde; Cihan ve Nuh birbirine silah çekmiştir. Sevilay her ne kadar Nuh’un yanında kalmak istese de onları çevreleyen silahlı adamların Cihan’ın emriyle Nuh’a bir şey yapmasından korkar. Nuh ise ne olursa olsun geri adım atmaz. Bu ana kadar birbirine anlayışlı olan Sevilay ve Cihan’ın arasında ipler gerilir. Cihan, Melek’e karşı duygularını bastırmaya çalışırken öfkesiyle etrafındakileri yakmaya başlamıştır. Melek ise zor bir kararın eşiğindedir. Cihan’a karşı yaşadığı hayal kırıklığının üzüntüsü içerisindeyken karnındaki bebeği aldırmayı düşünür. Sumru yaptığı yanlışları düzeltmeye kararlıdır. Kendi ayakları üzerinde dururken aynı zamanda ikizlere de annelik borcunu ödemeye çalışır. Fakat gerçekler su yüzüne çıksa da herkesi daha büyük sınavlar beklemektedir.