Ezo Sunal: ‘Bizi izleyenleri neşelendireceğiz’

İyi bir dinlenme süreci oldu benim için. Bu süre zarfında Ezo Sunal Çocuk Atölyesi’nde çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etti. Çocuklarla iki değnekle vurularak çalınan bir çalgı olan ksilofon çalmaya başladık. Öte yandan yakınca yenilenecek olan LALALA aplikasyonumuz için yeni çocuk şarkıları ve videoları hazırladık. Ayrıca televizyondaki ara boyunca Güldüy Güldüy ekibi olarak çalışmaya ve seyircili çekimlere devam edip, izleyiciler için eğlenceleri bölümler çektik.

Bu yayın döneminde bizleri farklı olarak neler bekliyor?

Birbirinden farklı ve özel skeçlerin yanı sıra sanat dünyasından sürpriz konuklar da olacak. ‘6 Adımda’ adlı bölümümüzde yine birbirinden eğlenceli konular sizi bekliyor. Eğlence dozajı bir önceki döneme göre bir kat artacak.

Programda yer alan çocukların heyecanlarını kısa sürede yendiğini görüyoruz. Onları ekran önüne nasıl motive ediyorsunuz?

Dediğiniz gibi çocuklar hem programa hem de birbirlerine iyice alıştılar. İçlerindeki başarma istediği nedeniyle enerjileri ve motivasyonları hep çok yüksek. Böyle olunca provalar şölen tadında geçiyor. Hem çalışıyoruz hem gülme ihtiyacımızı karşılıyoruz. Bir eğitimci olarak çocukların burada çok mutlu olduklarını gözlemliyorum.

Programınız başladığı ilk günden bugüne kadar gelinen noktayı hem kendiniz hem de çocuklar açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok iyi, keyifli gidiyor. Artık oturmuş bir sistemimiz var, o yüzden başka işlere koşturmak daha kolay oluyor. Atölye, Güldüy Güldüy ve LALALA birlikte gidiyor şu anda, hepsi birbirini tamamlayan, destekleyen projeler. Güzel projelerin içinde olduğum sürece yorulmak da güzel.

‘Dertleri bir nebze olsun unutturacağız’

Bugüne kadar gelen reytinglere baktığımızda programın izleyiciler tarafından kısa sürede benimsendiğini görüyoruz. Bunu nasıl açıklarsınız?

Güldür Güldür Show Çocuk’un başarısı, birbirinden komik skeçlerini yine birbirinden yetenekli çocukların yorumlarıyla izlemek keyifli bulundu diye düşünüyorum. Çocukların masumluğu, saflığı ve sıcaklığıyla gülme garantisi birleşti. Bir de şu dönemde 7’den 70’e herkesin gülmeye, biraz olsun neşelenmeye çok ihtiyacı var. Bu dönemde bizi izleyenleri neşelendireceğiz, bir nebze de olsa dertlerini unutturacağız.

Çocukların standartları dışında yaramazlıkları olmadığını söyleyen Ezo Sunal, “Enerjimi çocuklara borçluyum. Yaratıcı ve dürüst çocuklarla birlikte olmak bana huzur veriyor” diyor.

BERAT EFE PARLAR

‘Sahnede tutkuyla oynuyorum’

Televizyona iyice ısındığını düşünürsek bu deneyimi nasıl yorumlarsın?

Bugüne kadar sinema, dizi ve reklam deneyimlerim olmuştu ama tiyatro deneyimim yoktu. Hayranlıkla takip ettiğim ‘Güldür Güldür Show Çocuk’un çocuk versiyonuyla televizyon izleyicisinin önüne çıkmak gurur verici. Ezo Abla’nın katkılarıyla bu sahnenin ufkumu açtığını düşünüyorum.

Geleceğe yönelik hedeflerin nedir?

Ailemin kararıyla dört yaşında oyunculuğa başlamıştım. Sahnede büyük bir tutkuyla oynuyorum. İleride de sinema ve teleziyon okuyacağım. En büyük hayalim kendi filmimi çekebilmek.

‘Güldür Güldür Show’da yer alan abi ve ablalarınızı izlerken neler hissediyorsunuz?

Çok değerli abilerim ve ablalarım var. Çağlar Çorumlu’yu örnek alıyorum. Onu çok seviyorum.

ALPEREN EFE ESMER

‘Sevgi ortamında büyüyoruz’

Programdan sonra hayatında neler değişti?

Sahne sanatlarına ilgim vardı ama kendimi rahat ifade edemiyordum. Program sonrası kendimi daha rahat ifade edebilme şansı buldum. Ayrıca, arkadaşlarımla birlikte paylaşmayı, sabırlı ve sorumluluk sahibi olmayı öğrendik.

Hayalin oyunculuk mu peki?

Aslında estetik cerrahı olmak istiyordum. Programdan sonra tiyatro, dans ve müziğin bana hitap ettiğini anladım. Kendimi daha iyi tanıdım. Oyuncu olabilmekten ziyade saygın bir insan olmak daha önemli.

İzleyicinin ‘Güldüy Güldüy Show Çocuk’u benimsemesini nasıl yorumlarsın?

Gülmek ve güldürmenin zor bir zanaat olduğunu düşünürsek biz bunun üstesinden şimdilik geldik gibi duruyor. Hem sevgi ortamında büyüyoruz hem de nitelikli bir eğitim alıyoruz.

‘Güldür Güldür Show’daki abi ve ablalarından yardım alıyor musun?

Onları öz abim ve ablam kadar seviyorum. Bize kol kanat geriyorlar. Onlara teşekkür ediyorum.

DEFNE ERŞEN

‘Öğretmen olmak istiyorum’

‘Güldüy Güldüy Show Çocuk’ kısa bir aranın ardından başlıyor. Bu programın senin için önemi nedir?

Heyecan dorukta. Program vesilesiyle yeni arkadaşlar, yeni abiler, ablalar edindim. İlerleyen yıllarda geriye dönüp baktığımda güzel bir anı olarak bana kalacaktır.

Oyuncu olmayı planlıyor musun?

Başka hayallerim var. İlk başlarda şarkıcı olmak istiyordum, sonra bir ara oyunculuk istedim ama şimdi öğretmen olmak istiyorum. Sahnede öğrendiklerim ileride günlük hayatıma her türlü pozitif anlamda etki edecektir diye düşünüyorum.

Sahnede hünerlerini sergilerken en büyük dayanağın ne oluyor?

Başta Ezo Sunal ve arkadaşlarım oluyor tabii. Ekip dışından ise ‘Güldür Güldür Show’da yer alan Doğa Rutkay ve İrem Sak. Onları ablalarım gibi seviyorum. Onur Buldu’yu da es geçmeyelim tabii.

ESAT POLAT GÜLER

‘Oyunculuğu kafama koydum’

Küçük yaşta kadrosunda yer alma fırsatı bulduğun ‘Güldüy Güldüy Show Çocuk’ sana neler kattı?

Önceden insanların karşısında ne yapacağımı bilemezdim. İçime kapanıktım. Programdan sonra kendimi daha iyi ifade edebiliyorum. Çevremde arkadaşlarım çoğaldı. Yeni dönemde kahkaha dozunun artacağını belirtmek isterim.

Oyunculuk konusunda iddialı mısın?

Tabii ki. Bu sahnede yer almak benim için bir nevi staj gibi. Oyunculuğu kafama koydum, bu yolda ilerleyeceğim. Hedefim dünya çapında bir oyuncu olmak. Bunun için çok çabalamam gerekiyor.

‘Güldür Güldür Show’ kadar izlenmek nasıl bir duygu?

Yıllardır onları büyük bir hayranlıkla izliyordum. Hatırı sayılır bir izleyici kitlesi kazanmak mutluluk verici gerçekten.

‘Mizah kötülüklerin ilacıdır’

Yaz başında yaptığımız röportajda, Çocuklar sahneleyecekleri skeçlerle insanlara tiyatro alışkanlığı kazandıracak” demiştiniz. Gelinen noktada bunu başardığınızı düşünüyor musunuz?

Program başladığından beri birçok çocuk ve ailesi bana ve BKM’ye ulaşarak tiyatro eğitimi almak istediklerini söylüyor. Seyircili çekimlerimiz çocuklar ve aileleriyle doluyor. Çocuklara ve yetişkinlere mizahın çok iyi geldiğini düşünüyorum. Mizah kötülüklerin ilacıdır. Hem mizahi düşünmeyi hem de tiyatroya ilgilerini artırmaya birazcık bile katkımız olduysa ne mutlu bize.

Arif HÜR / HT MAGAZİN