Mamografide duyulan acıyı azaltmanın yolları
Prof. Dr. Serdar Saydam, bazı kadınların mamografide duyulan ağrıyı bahane ederek yılda bir yapılması gereken kontrollerini aksattığını söyledi. Dr. Saydam, "Çekimden bir saat önce ağrı kesici içerek ağrılarınızı en az seviyeye indirebilirsiniz. 'Acıyor' gibi sebepleri gerekçe gösterip meme kanserinin erken tanısında çok önemli yeri olan mamografi çekimlerini ihmal etmeyin" uyarısında bulundu
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Saydam, meme kanserinin erken teşhisinde kullanılabilecek en önemli görüntüleme yöntemi olan ‘mamografi’ hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
MAMOGRAFİ ÖNCESİ İŞTE YAPMANIZ GEREKEN...
Kadınlar arasında en sık görülen kanser türü olan meme kanserinde erken teşhisinde önemli bir yeri olan mamografi kontrolünün özellikle 40 yaş üstü kadınlarda yılda bir defa yaptırılması gerektiğinin altını çizen Dr. Saydam, “Ancak birçok kadın mamografi sırasında acı duyma endişesiyle kontrole gitmiyor. Mamografi dediğimiz erken meme kanseri teşhis yöntemi çok uzun süren bir işlem değildir. Ama bazı kadınlar hassas oluyor. Bu durumdaki kadınlara, çekime giderken bir ağrı kesici almaları önerisinde bulunuyorum. Önceden içilen ağrı kesici çekim sırasındaki ağrı duyma hissini minimalize ediyor ve kadınlar rahatlıkla mamografi çekiliyor” diye konuştu.
BUNLARI YAPARSANIZ MEME KANSERİNDEN KORKMANIZA GEREK YOK!
Meme kanserinin ilk bulgusu kireçlenme odağı olduğunu ancak bu durumun meme kanseri başlangıcı anlamına gelmediğini vurgulayan Prof. Dr. Saydam, “Bu ayırıcı tanıyı sağlayan en iyi yöntem mamografidir. Ama siz, ‘acıyor' diye mamografi yaptırmazsanız, erken dönemde meme kanserini yakalayamazsınız. Meme kanseri kitle haline döndükten sonra yakalanır. Aradan bir iki yıl geçmiş olur” dedi.
AİLEDE MEME VEYA YUMURTALIK KANSERİ VARSA...
Meme kanserinde erken teşhisi çok önemli olduğunu kaydeden Dr. Saydam, “Erken tanıda yakalanan meme kanseri koltuk altına yayılmamış oluyor. Tümörün özelliklerine bağlı olarak bazı hastalar kemoterapi bile görmüyor. Ailesinde meme kanseri, yumurtalık kanseri olan kadınlar, eğer genetik testlerini yaptırmamışlarsa 30 yaşından sonra takibe alıyoruz. Erken yakalarsanız koltuk altına yayılmamış oluyor ve tümör özelliklerine de bağlı olarak kemoterapi bile almayabiliyor bu hastalar. Ama ailede meme kanseri varsa yumurtalık kanseri varsa o hastaların genetik testleri yapılmadıysa biz bunları 30 yaşından sonra takibe alıyoruz. 40 yaşından sonraki tüm kadınlara yılda bir defa mamografi öneriyoruz. Düzenli olarak elle muayene yaptığınız ve mamografi kontrolünden geçtiğiniz takdirde meme kanserinden korkmamıza gerek yok” dedi.