Mehmet Ali Erbil: Buna da şükrediyorum
Uzun süredir sağlık sorunları yaşayan Mehmet Ali Erbil, kötü günleri geride bıraktı. Önceki gün Etiler'de objektiflere takılan Erbil, muhabirlerin, "Efendim nasılsınız, sağlığınız nasıl?" sorusuna, "Her şey yolunda... Buna da şükrediyorum" yanıtını verdi
Habertürk'ten Tolga Aslan'ın haberine göre; Kaçış sendromu hastalığıyla mücadele eden ve kemik iliğindeki değişim nedeniyle kök hücre tedavisi görmeye başlayan ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, geçtiğimiz gün Etiler'de yardımcısının yardımı ile otomobiline binerken görüntülendi.
"HER ŞEY YOLUNDA"
Ekranlara yeniden dönmeyi planlayan Erbil, gazetecilerin, "Efendim nasılsınız, sağlığınız nasıl? sorusuna, "Arkadaşlar her şey yolunda... Buna da şükrediyorum" şeklinde cevap verdi.
"KENDİSİ DEĞER VERDİĞİM BİR HANIMEFENDİ"
Öte yandan ünlü şovmen Mehmet Ali Erbil, özel hayatıyla gündemden düşmüyor. Geçtiğimiz günlerde İzmirli iş kadını Funda Aksu ile aşk yaşadığına dair haberlerle anılan Erbil, "Kendisi değer verdiğim bir hanımefendi" yorumunda bulunmuş ve sosyal medya hesaplarındaki profil görsellerine de Aksu'nun fotoğraflarını koymuştu. Aksu ise iddiaları reddetmişti.
Ancak daha sonra da ünlü şovmenin, 28 yaşında ve reklamcılık mezunu olan Çilem Nur Demiral ile aşk yaşadığı ortaya çıkmıştı. Erbil ile yaşam koçu aracılığıyla tanıştığını belirten Demiral, "Mehmet Ali ekranda nasılsa günlük yaşantısında da çok komik ve eğlenceli. Beni en çok esprili oluşu etkiledi" demişti.
"EVLİLİK YOK"
Ünlü şovmen, "Kızlar peşimi bırakmıyor demiştiniz. Yeniden evlenmeyi düşünür müsünüz?" sorusuna, "Şu anda öyle bir şey yok. Instagram’dan yürüyorum sadece" cevabını vermişti.
235 GÜN YOĞUN BAKIMDA KALDI
Mehmet Ali Erbil, üç yıl önce evinin banyosunda düşmüş ve kırılan kaburgaları akciğer zarını yırtarak iç kanamaya neden olmuştu. Mücadele ettiği 'kaçış sendromu' hastalığı da nüksedince durumu ağırlaşmış ve aylarca yoğun bakımda kalmıştı.
Ünlü şovmen, hastaneden çıktıktan sonra verdiği röportajda şu açıklamaları yapmıştı:
- Eşlerim, arkadaşlarımın dualarıyla bir tek gün başımdan ayrılmadı.
- Türkiye'nin dört bir yanından insanlar dua etmeye gelmişler.
- Kardeşime 'Eğer yürüyemeyeceksem fişimi çekin' dedim.
- İlk uyandığımda Muhsine'yi çağırmışım sonra Sezin hastaneye geldi.
- Arkadaşlarım gelirdi, İbrahim ile (Tatlıses) karşılıklı her geldiğinde ağlaşırdık.
- O vurulduğunda ilk ben gitmiştim hastaneye.
- Kendi doktorum bile kurtulma şansımın %5 olduğunu söylemiş.
- Biraz dinlenmek istiyorum. Sakallı bir film yapacağım, küçük bir rol sadece. O yüzden sakal bıraktım.
- Yoğun bakımdayken aldığım ilaçlar yüzünden kabuslar görüyordum.
- Gördüğüm kötü kabuslar yüzünden yoğun bakımda ellerimi bağladılar. Ben ellerimi çivilediler sanıyordum.
- Zaten duygusal bir yapım vardı hastalık sonrası daha da yoğunlaştım.
- En yakın arkadaşlarım İbrahim Tatlıses, Hülya Avşar, Seda Sayan ve Selçuk Yöntem hastane sürecimde hep yanımda oldu.
- Fizik tedavi sürecinde tembel davranıyorum.
- En çok denize, suya, havuza girmeyi özledim. Yüzmeyi çok özledim. Aşkı da özledim tabii… Hastalıktan dolayı konsantre olamıyorum.
- Eski eşlerimin hepsi yanımda, hiç gözleri arkada kalmaz. Benim gözlerim arkada kalmaz… Hiç yanlış yapmadılar. Seviliyormuşum, onu bana hissettirmeleri de çok güzel bir şey o duyguyla daha çok bağlanıyorsun hayata. Benim gibi hareketli bir adam sol elini bile kaldıramıyordu. ‘Allah’ım bana sol elimi bahşet de sol elimi kullanayım’ diye dua ediyordum.
- İki senedir çok büyük zararım var, birikimlerim de gayrimenkuldü ama pandemi nedeniyle onlardan da kira gelmiyor. Yeniden başlayacağız çalışmaya… Ama çok şükür bu zamana kadar hiçbir şeyimi satmadım. Yoksa Serdar gibi olmuştum. Çocuklarımın hepsine birer ev aldım, gelecekleri garanti.
- Kaçış sendromu Türkiye’de iki dünyada 30 tane var. Damarlarımdan su kaçıyor. Bir tedavi 40 bin lira 50 bin lira tutuyor. Allah razı olsun devletimizden yardımcı oluyor. Eğer ilaç almazsam ölümcül boyutlara ulaşıyor. İtalya’da bana bu ilacı vermediler pahalı olduğu için… 21 günde bir uygulanıyor.