Gianluigi Donnarumma'nın hikayesi...

"Herkese saygım var ama zor durumda olan bir çocuğu korumamız gerektiğini düşünüyorum. UEFA Avrupa Ligi'nde Rijeka maçında bile oynamak istedi. Antrenmanlarda büyük bir profesyonellikle çalışan adamı görüyorum. Sakin durumda değil, benim korumam altımda olacak."

"7 ay sonra ilk defa yedek kaldığı için bana 4 gün surat astı, buna rağmen antrenmanların hiçbirini kaçırmadı. Her gün el sıkıştığım biri hakkında konuşuyorum şu anda. Ayrılmak istediğini hiçbir zaman dile getirmemesine rağmen canavar gibi lanse ediliyor. O bunu hak etmiyor ve biz de onu çok önemsiyoruz. Bu duruma çok üzülüyorum."

Donnarumma'nın ağlaması, hassas olduğunu yeterince gözler önüne seriyor. Ancak oyuncunun toparlanamayacağını düşünenler yanılıyor! Onunla eskiden çalışmış ya da hala hocalık yapanlar, müthiş bir özgüveni ve sakinliği olduğunu söylüyor. İtalya Milli Takımı'nda birlikte görev yapan Tedino, onun sıradışılığını şu sözlerle anlatıyor:

"Milli davet alındığında her oyuncu gerilir. 2014’te U-17 Avrupa Şampiyonası elemeleri kadrosuna çağırmıştık. Herkes titrerken onun nabzının dakikada 40 kez attığı kayıtlara geçti. Çok rahat ve ne yaptığını bilen bir görüntüsü vardı. Oyunu, bu yoğun konsatrasyonu üzerinde şekilleniyordu."

Genç kaleci bu yaşına kadar çok fazla şey yaşadı. Futbola amcası başlattı, 11 yaşındayken boyu 1,87'ye ulaşmıştı. Abisi sayesinde Milan taraftarı oldu, 16'sında tuttuğu takımın kalesini devraldı. 18'inde İtalya Milli Takımı'nın kadrosuna girmeyi başardı.

Milan'da profesyonel ilk maçına çıkması için yeteneği ve hocasının kararından fazlası gerekiyordu. 16 yaşındaydı ve profesyonel düzeyde oynayabilmesi için yapılması gereken evrak işleri vardı. Kaleci Alfredo Magni, o seviyede oynayabilmesi için gereken belgeyi aldı.

Böyle bir şeyin beklenip beklenmediği sorusuna “Şaka mı yapıyorsunuz?” diye soruyor İtalya U-17 Milli Takımı antrenörü Bruno Tedino. “Tabii ki şaşırılacak bir şey yoktu! 16 yaşındayken bile 30 yaşında görünür, öyle hareket ederdi. Ona bu şansı veren herkesi tebrik etmek, bizim borcumuz”

Milan'ın o dönemki teknik direktörü Sinisa Mihajlovic, Donnarumma'ya ilk 11’de başlayacağını söylediğinde “O halimi görmeniz lazımdı!” diyor genç kaleci. “Beni oynatacağını düşünmüyordum. Genelde duygularını saklayan biriyimdir ancak o gün bu oldukça zordu. Antrenmandan sonra soluğu soyunma odasında aldım ve ailemi aradım. Gelip beni izlemelerini söyledim.”

Donnarumma, Domenico Berardi’nin frikik golüne engel olamasa da Milan maçı 2-1 kazanmıştı. Tabii herkes bu tercihten mutlu değildi. “Kendime güvenim tam, gereken cevabı sahada vereceğimden emin olabilirsiniz” diyordu o dönemin as kalecisi olan Diego Lopez maçtan sonra. Ve cevabı verdi de, Donnarumma'dan kaleyi bir daha devralamadı ve şu an Espanyol’da!

Donnarumma gol yemeden tamamladığı ilk maçını, ilk maçından üç gün sonra Chievo karşısında yaşadı. Devamında Lazio’yu 3-1 yendikleri maç geldi, onu 0-0 biten Atalanta karşılaşması izledi. La Gazzetta dello Sport, o günlerde Donnarumma'yı “İşkence niteliğindeki sezonda gülümsemek için tek neden” olarak gösterdi.

ANNESİ DOĞUM BELGESİ GÖTÜRÜYORDU!

Donnarumma'nın bugünlere gelmesinde hocaları kadar annesinin de emeği çok. Milan'dan önce yetiştiği kulüp olan Club Napoli'nin başkanı Ciro Amore, Donnarumma'nın her zaman kendinden büyük yaş gruplarıyla oynadığını söylüyor. 1999 jenerasyonuyla oynaması gerekirken 1997 doğumlularla oynuyormuş. Ancak bu durum, hayatını her zaman kolaylaştıran şey olmamış.

Öyle ki annesi Maria, Donnarumma’nın doğum belgesini sürekli yanında taşımasıyla meşhur bir kadınmış. Gianluigi henüz 11 yaşındayken 1.87 boyunda olunca yetkililer, onun yaşının küçültüldüğünü düşünüp maçlarda oynayabilmesi için doğum belgesini istiyormuş.

Geçen yaz Milan'a transfer ettirmekle suçlanan abisi Antonio, Donnarumma'yı Milan taraftarı yapan kişi. Altyapısından yetiştiği kulüpte kalıcı olamayan Antonio, 1,8 milyon Euro karşılığında Genoa'ya satıldı, sonrasında başka kulüplerle yolu kesişti.

Ancak onun kırmızı-siyahlıları üzerine geçirmesi, Gianluigi'nin üzerinde büyük bir iz bırakmış. 2013'te Inter tarafından istenmiş ancak Milan'ı bırakmak aklının ucundan bile geçmemiş. Çocukken sürekli Milan ürünlerini giymiş, yatağının başında Kaka posterleri asılıymış.

Donnarumma için önemli olan aile üyeleri abisi ve annesiyle de sınırlı değil. 18 yaşında yılda 6 milyon Euro'dan fazlasını kazanmasına karşın hala büyükannesinin ona verdiği boncukları takıyor. Castellammare yani doğduğu bölgeye döndüğünde imza dağıtırken utanıyor. Ailesi istediği için okuduğu bölüm olan muhasebeyi de bitirmek istiyor.

Donnarumma, Eylül 2016’da Bari’de Fransa’yla oynanan maçın devre arasında oyuna girdi. Yeni Gianluigi Buffon yorumlarının yapılması da gecikmedi. “Bu güzel bir karşılaştırma.” diyor Tedino. “Buffon, sorumluluk almaktan kaçan biri asla olmadı. Bir takımın parçası olmanın ne demek olduğunu bilen biri oldu. Karakter olarak birbirlerine benzeyen çok yönleri var, sadece teknik olarak farklılar”

Buffon, ilk milli maçına Ekim 1997’de, Donnarumma’nın doğumundan tam 16 ay önce çıkmıştı. Juventus’un Milan’a kaybettiği Serie A maçının hemen ardından yaptığı açıklamasında övgüler arasında gencin payına düşeni de verdi. Ancak bir parça tavsiyeyle birlikte: “Mümkün olduğunca hızlı olgunlaşmaya çalışın. Böylelikle çevrede neyin doğru neyin yanlış şeyler olduğunu anlayabilirsiniz.”