"Muhtara oy verin” kılığına girerek katili yakaladı
Suç makinası ve katil zanlılardan biriydi. Bakkaldan çıkarken kendisini takip eden polis var mı yok mu diye etrafına bakındı. Sokakta sadece seçimlerde muhtar adayını destekleyen afişlerle donatılmış bir araç gördü. Araçtaki şoför muhtarın ismini söyleyerek oy verin çağrısı yapıyordu. Ona göre takipte polis yoktu. Rahatlayan katil zanlısı emin adımlarla ilerledi. Bir süre sonra muhtara oy verin diye çağrı yapan kişi tarafından etkisiz hale getirilerek yakalandı. İstanbul polisinin, aylardır izini bulamadığı katil zanlılardan birini kılık değiştirerek yakalamıştı. Sıra ikincisindeydi. İkinci şüphelide aksiyon dolu sahnelerle yakalandı. İnanılmaz bir yöntemle iki suç kardeşi yakalayan cinayet uzmanı emekli polis memuru Ekrem Tokgöz o olayın detaylarını Habertürk'e anlattı. Mustafa Şekeroğlu'nun özel haberi…
Yıl 2004. Türkiye 28 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere hazırlanıyordu. İstanbul’un sokakları ve caddeleri seçim afişleriyle donatılmıştı. Türkiye yerel seçime kilitlendiği o günlerde Cinayet masasının önemli ekiplerinden 45 43 kodlu ekip Taksim’de azılı katil zanlısı iki kardeşin peşinde iz sürüyordu. Bir cinayet dosyasından aylardır aranan 2 kardeşin Taksim’de bir otoparka gelip haraç aldığı bilgisine ulaşıldı. 45 43 kodlu ekip cinayet masasının deneyimli dedektiflerinden biri olan Ekrem Tokgöz’ün ekibiydi. Tokgöz ve ekip arkadaşı dedektif İdris Karslı ile otoparka gitti.
ÇATIŞMA ÇIKTI
Tokgöz, otoparkta yetkiliyle görüşmeye girdi. Diğer dedektif ise biraz geride kalarak çevreyi gözetlemeye başladı. Dedektif Tokgöz iki firarı şüpheli hakkında bilgi almaya çalıştığı sırada silah sesleri geldi. Otopark dışından kendilerine ateş eden iki kişiyle karşılaştı. Açılan ateş sonucu dedektif İdris Karslı yaralandı. Silahını çeken Tokgöz iki kişiye karşılık verdi. Tokgöz’ün karşılık vermesi üzerine iki saldırgan geri çekilerek hızla olay bölgesinden kaçtı. Kısa bir süre sonra Asayiş Şube Müdürlüğü’nün telsiz kanalında “45 43 merkez silahlı saldırıya uğradık. Arkadaşım vuruldu. ’ anonsu tüm İstanbul emniyetini harekete geçirdi.
SAATLER SÜREN AMELİYAT
Olayı yaşayan cinayet uzmanı emekli polis memuru Ekrem Tokgöz, yaşananları şöyle anlattı; “Bize yapılan saldırıya hemen karşılık verdim. Arkadaşım yaralandığında, hemen yanına gittim. Onu korumaya alarak karşı tarafa ateş ettim. Bunlar bizim aradığımız şüphelilerdi. Arkada duran arkadaşımı görüp polis olduğunu anlayıp bize ateş açmışlardı. Ben olayı telsizden merkeze bildirdim ve hemen arkadaşımı arabaya alarak Taksim ilk yardım hastanesi yakındı hemen oraya götürdüm. Saatler süren ameliyat oldu. Arkadaşımın vurulması beni çok üzdü.“
HERKES BİLGİ ALIYORDU
Bu olay sonrası İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, Asayişten Sorumlu İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren, cinayet masası amiri ve yardımcıları bütün rütbeliler Taksim’de hastaneye gitti. Olay yeri inceleme ekipleri de olay yerine giderek olay yerinde inceleme yapmaya başladı. İl müdürü Cerrah, Tökgöz’den olayın nasıl olduğuna dair bilgiler aldı. Tüm rütbeliler Tokgöz’den olayla ilgili bilgiler almaya çalışırken onun aklında sadece arkadaşının kurtulması ve ardından bu azılı suçluları yakalamak vardı.
GÖREVDEN ALINDI
Bu saldırı Ocak ayında yaşanmıştı. Yapılan ameliyat sonrası dedektif İdris hayati tehlikeyi atlattı. Bu çok iyi bir haberdi ve cinayet masasında moraller yükselmesine neden oldu. Cinayet işleyen iki azılı kardeş yakalanmalıydı. Üstelik polise de ateş açmış bir polis memurunu da yaralamıştı.
Cinayet amiri yardımcısı bu olay sonrası dedektif Tokgöz’ü çağırarak “Dosyayı senden alıyorum. Artık bu iki kişinin peşine başka ekip düşecek. Sen çatışmaya girdin. Biraz kafan dağılsın’ dedi. Tokgöz, dosyadan ayrılmak istemedi. Çünkü gözleri önünde arkadaşı vurulmuş ve bu şüphelileri yakalamaya yemin etmişti. Ancak cinayet masasında da bir hiyerarşi vardı. Amirin talimatı yerine getirilecekti. Ve dosya Tokgöz ile ekibinden alınıp başka ekibe veridi.
ÇALIŞMALAR YAPILIYORDU
Bu doğal bir karar olduğunu vurgulayan Tokgöz şöyle devam etti; “Bir arkadaşım yanımda vurulmuştu. Bu azılı iki kardeşin peşine başka ekipler düştü. Hani ben takip etsem bulduğumda belki onlara karşı şahsi bir öfke karşısında kendimi kaybederek, olmaması gereken bir durum yaşanır. Onu düşünerek beni dışarda tutmak istemişte olabilirlerdi. Bu tür şeyler doğaldır. Ama biz cinayet masası olarak bu iki kişiyi bulmak için yemin etmiştik. Bizim arkadaşlarımız birçok yer bastı. Bunlarda iz yoktu. Çok iyi saklanmışlardı. Bir türlü yakalanmıyorlardı"
“3 GÜN SÜRE İSTEDİM”
Günler geçti iki azılı kardeşten ses seda yoktu. Yapılan çalışmalarda bir türlü saklandıkları yerler tespit edilemiyordu. Tüm bunların farkında olan Tokgöz, amiriyle yeniden konuşarak olaya dahil olmak istedi. Tokgöz “Bu arada bende kendime göre istihbarat çalışmalarımı yapıyordum. Bu adamların Küçükçekmece’de bir mahallede saklandıklarına dair bir bilgi edindim. Bölge amirimden rica ettim, benim yanıma iki genç memur ver ve bana 3 gün müsaade et bunları yakalayacağım dedim. Benim ekip arkadaşım tedavi gördüğü için yalnızdım. Bölge amirimi ikna ettim. Tamam dedi. Bana iki genç arkadaşı yanıma verdi.”
ARABAYI SEÇİM AFİŞLERLE DONATTI
İki kanun kaçağının Küçükçekmece’de bir mahallede gizlendiğini istihbarat bilgisine ulaşan Tokgöz, çalışma yaparken dikkat çekmemek için bir plan yapmalıydı. Çünkü karşısında çok dikkatli ve tehlikeli iki suçlu vardı. Tokgöz nasıl bir plan yaptığını ise şöyle anlattı “Yerel seçimler vardı. Bende o mahallenin yerel seçimlerinden bir mahalle muhtar adayının afişlerini alıp arabanın birçok tarafına astım. Ve mahallede tespit ettiğim bir sokakta çalışma yapmaya başladık. Seçim aracı diye dikkat çekmiyorduk. Sokak sokak dolaşır gibi yapıp aynı bölgede çalışmamızı yapıyorduk. Elimizde zanlıların siyah beyaz resimleri vardı.”
“İKİNCİ NOKTADA GÖZ GÖZE GELDİK”
İlk noktada şüphelilere ait bir iz bulunmadı. Bu arada gelen bir istihbarat bilgisi üzerine bu kez başka bir mahalleye geçildi. Polis aracı belli olmasın diye yine o mahallede muhtar adayı olan birinin afişleri asıldı. Şüphelilerden birinin izine orada rastladıkların söyleyen Tokgöz, aylardır beklenen izi nasıl bulduklarını şöyle anlattı; “Ben arabadaydım. Benim iki genç arkadaşım mahallenin gençleri gibi çevredeki parklara takılıp çalışma yapıyordu. Bir bakkal vardı o bakkala yakın durmuştum. Bakkala giren biri dikkatimi çekti. Bu çıkınca etrafına baktı. Beni gördü. Bir an göz göze geldik. Böyle etrafına dikkatlice ve stres içinde baktığını gördüm. Bu arabadaki afişleri görünce omuzu düştü rahatladı. Bu aradığımız iki kardeşten biriydi. Çünkü çatışmada benim yüzümü de görmediği için beni tanımadı.’.
“YAKALADIM ONU"
Tokgöz, şüpheli dikkat çekmesin diye de araçta muhtara oy verin çağrısı yaptı. Kendisi muhtarın seçim tanıtımını yapan bir kişi olduğunu inandırdığını söyleyen Tokgöz, aynadan şüphelinin gidişini takip ettiğini belirterek “Araçtan hemen inmedim. Onu takip ettiğimi anlamazsın diye de kafamı onun gittiği yöne çevirip bakmadım. Aynadan onu takip ettim. Nereye gidiyor diye. Bu sokağı dönünce hemen araçtan inip peşinden koştum. Benden uzun boyluydu. Dikkatli olmam lazımdı. Sokağa dönüp ona hızla yaklaşıp etkisiz hale getirdim. Polis dedim ellerini duvara daya dedim. Bacaklarını açtırdım. Bana abi yanlış kişiyi arıyordun dedi. Kimliğime bak dedi. Cebinden kimliğini aldım. Baktım gerçekten başka bir kimliği vardı. Ama ben hırsızlık büroda da çalışmıştım bu sahte kimlik konusunda uzmanlık alanımda vardı. Kimlik sahte dedim”
RESMİ EKİPLER OLAYA MÜDAHALE ETTİ
Film aksiyonlarının yaşandığı bu sahneler üzerine vatandaşlar, olayı hemen polise bildirdi. Yaşanan aksiyonu detaylarıyla anlatan Tokgöz, şöyle devam etti; “Karşımdaki azılı bir suçlu. Vardı. Daha arkadaşlarımı arama fırsatım olmamıştı. O sırada resmi bir ekip geçti ve beni bir kişiye silah uzatmış gibi görünce olayı farklı anladı. Bana silah uzatarak indir silahını dediler. Ben onlara ‘cinayet masasından polis memuruyum. Bu şüpheli aradığımız bir katil ‘ dedim. Hemen yardıma geldiler kelepçeleyin dedim. Sonra kimliğimi gösterdim onlara ekip arkadaşlarımı aradım hemen geldiler. Ancak benim için firarda olan ikinci kişi önemliydi. Çünkü arkadaşımı vuran kişi oydu. Bu kişide ateş açmıştı ancak diğerinin silahından çıkan kurşun arkadaşımı vurmuştu.”
"AZILI KİŞİNİN YERİNİ TESPİT ETTİK"
Biri yakalandı. Sıra ikincisindeydi. Yakalanan kişi ser verip sır vermiyordu. Ağabeyinin yerini bir türlü söylemiyordu. Gayrettepe’nin deneyimli isimlerinden biri olan Ekrem Tokgöz, iyi sorgusuyla da cinayet masasının da bilinen isimlerden biriydi. Sokakta arabanın içinde yapılan sorguda, ikinci kişinin kaldığı yerde tespit edildi. Diğer kişi, Tokgöz ve ekibinin ilk incelediği mahallede terk edilmiş bir binanın çatı katında gizlendiği belirlendi.
O gün amirini aradığını belirten Tokgöz “Ben hemen bölge amirimi aradım. Amirim birini yakaladım dedim. Diğerinde yerini tespit ettik dedim. Tamda üçüncü günüm dolmak üzereydi. Amirimiz şaşırdı. Hemen yardıma geliyoruz. Adrese birlikte girelim dedi. Tamam dedim ben adrese gidiyorum o noktada buluşuruz dedim “
FİLM GİBİ OPERASYON
Ekipler hızla Küçükçekmece’de bulunan noktaya geldi. Terk edilmiş binaya kontröllü ve dikkatli girilmeliydi. Çünkü karşılarında polise ateş açan acımasız bir katil vardı. Operasyon filmleri aratmayan sahnelerle başladı. Tokgöz, yakaladığı şüpheliyi önüne aldı ve silahı çenesine dayayarak katilin saklandığı çatı katına doğru çıkmaya başladı. Verilen adres doğru mu değil mi tam bilinmiyordu. Eğer şüpheli içerdeyse ve ateş etmeyi düşünse önce kardeşini vurması gerekiyordu. Suç makinası iddiaya göre çatı katında saklanıyordu. Tokgöz önündeki şüpheliyle yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladı. Çatı kapısına gelindi. Çatı kapısı ayakla sert şekilde vurularak içeri girildi.
“TESLİM OL”
O operasyon anı hayatının unutamayacağı anlardan biri olduğunu anlatan Tokgöz şöyle devam etti; “ Ben önümde şüpheliyle içeri girdim. Çatı katı öyle 12 metrelik geniş bir alandı. Bizim şüphelimiz ranzada uzanıyordu ve birden kalkarak silahla bana döndü. Silahı at teslim ol cinayet masası dedim. Kardeşini de önümde çekmedim. Ateş ederse önce kardeşi vurulacaktı. Onu da yapacak karakterdeydi. Bu sırada ben adım adım ona yaklaşmaya başladım. Teslim olmadı silahı bize doğrultu ateş açtım elinden vurdum. Silahı atmadı.”
“BOĞUŞTUK. ARKADAŞLARIMIZ GELDİ"
Aksiyon giderek arttı. Tokgöz, kelepçeli şüpheliyi kenara bırakarak, silahını atmayan şüphelinin üzerine atıldı. Tokgöz boğuşma yaşandığını belirterek “Bende ekip arkadaşlarımın arkamda olduğunu sanıyordum. Meğerse arkada mesafemiz varmış. Ben boğuşma yaşarken bizimkiler niye arkamda yok diye kendi kendime de düşünüyordum. Kısa bir süre sonra arkadaşlarımızda geldi. Ve ben katili yakaladık. Bu benim için çok önemliydi. Söz vermiştik. Ve sözümüzü tuttuk. İki şüpheliyi yakaladım. “
“POLİS MEMURU NE DİYORSA O DOĞRUDUR”
Ekrem Tokgöz ve ekibi il emniyet müdürü tarafından ödüllendirildi. İk suç makinesini inanılmaz bir takip sonucu yakalayan cinayet uzmanı Ekrem Tokgöz hakkında ilk yakalanan şüpheli şikayette bulundu. Şikayetinde Tokgöz’ün ağabeyini yakaladıktan sonra eline ateş ettiğini belirtti. Ve bu iddia üzerine Tokgöz hakkında dava açıldı. Mahkemede şikayetçi olan şüpheli bir kez daha kardeşini yakaladıktan sonra polisin vurduğunu iddia etti. Tokgöz olanları bir kez daha anlattı. Bunun üzerinde duruşmada bulunan diğer sanığa nasıl yakalandığı soruldu. Sanık ‘ Polis memuru ne anlattıysa aynen onun dediği şekilde oldu” diyerek kardeşini yalanladı. Mahkeme Tokgöz’e bu soruşturmada beraat kararı verdi.
CİNAYET UZMANI İYİLEŞTİ
Bu olayda yaralanan cinayet uzmanı İdris Karslı, 10 ay sonra görevine döndü. Birçok cinayet dosyasını çözen cinayet uzmanı Ekrem Tokgöz emekli olduktan sonra çalışmaya devam eden cinayet uzmanı İdris Karslı’da önemli dosyalara imza attı. Karslı’da birkaç yıl önce emekli oldu.
