Narın faydaları, nar yemek neye iyi gelir?
Narın özellikleri çok eski çağlardan beri bilinmektedir, aslında her zaman doğurganlığın ve bereketin simgesi olmuştur. Nar, çok sayıda çeşidi dünya çapında yaygın olan, doğu kökenli nar ağacından elde edilir. Narın sağlık açısından pek çok faydası vardır. Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, oksidatif stres (hücre yaşlanması ve kanserde rol oynayan), yüksek kan şekeri ve inflamatuar aktiviteler gibi birçok hastalık risk faktörünü önlemeye veya tedavi etmeye yardımcı olabiliyor.
Polifenoller gibi bazı nar bileşenlerinin potansiyel antioksidan, antiinflamatuar ve anti-kanser etkilerine sahip olduğu kanıtlanmıştır. Nar suyu, hücre yaşlanması ve kanserde rol oynayan maddeler olan serbest radikalleri azaltabilir. Nar meyvesi ekstresi aynı zamanda hücre büyümesini engeller ve apoptozu uyarır, bu da onun anti-kanser etkilerine işaret edebilir.
Nar, güçlü antioksidanlar açısından zengin bir besindir. Aynı zamanda flavonoidler, antosiyaninler, punisik asit, ellagitanninler ve antiviral, antihipertansif ve antiinflamatuar özelliklere sahip diğer bileşenler gibi sağlığa faydalı olduğu düşünülen maddeleri de içerir.
Nar, çeşitli kanser türlerinin, kardiyovasküler hastalıkların, osteoporozun, romatoid artritin ve diğer hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde kullanılabilir. Ayrıca nar yara iyileşmesini iyileştirir ve üreme sistemine fayda sağlar. Oncology Reviews dergisinde yayınlanan bir araştırma, narda bulunan polifenollerin göğüs, akciğer ve rahim ağzı hücrelerinde güçlü anti-kanser aktivitesine sahip olduğunu gösteriyor. Verilere göre nar, kanser önleyici, iltihap önleyici, ateroskleroz önleyici ve diyabet önleyici aktiviteye sahip, karaciğer koruyucu ve antioksidan aktiviteye sahip.
Nar, VI ve VII temel besin gruplarına ( A vitamini açısından zengin besinler, C vitamini açısından zengin besinler) aittir. Aynı zamanda su, lif, fruktoz, mineral tuzlar ve vitamin dışı antioksidanlar (örneğin fenolik yapı) açısından da zengindir.
Narın 100 gramında yaklaşık 70 kcal kütle var. Artık C vitaminleri arasında safra asidi, grenadin, punicacortein, punicafolin, punicalin, delphinidin'in yanı sıra iyi radikallere karşı aktif olan diğer ellagitanninler de dahil olmak üzere çok sayıda fenol bakımından zengindir. Narın faydaları saymakla bitmez. Ayrıca bol miktarda meme kanserini önleyen Punik asit içerir. Nar, C vitaminlerinin yanı sıra K, B, A ve E vitaminleri açısından da zengindir.
Farklı uygarlıklarda farklı tanrılarla ilişkilendirilen nar, her zaman doğurganlığı ve bereketi simgelemiştir. Meyvenin içinde bulunan birçok tohum, mercimeğe çok benzer bir anlamı çağrıştırıyor: madeni para, dolayısıyla zenginlik. Bu nedenle yıl sonlarında esenlik, bolluk ve şans dilemek amacıyla da yenir.
Nar ağaçları Orta Doğu ile Hindistan yarımadası arasındaki bölgeye özgüdür. Sadece meyve bitkisi olarak işlev görmezler, aynı zamanda süs amaçlı da kullanılırlar. İtalya'da sadece birkaç nar türü bilinip yaygınlaşsa da, birbirinden oldukça farklı nar türleri vardır. Nar meyvesi, A ve C vitaminleri açısından zengin olan VI ve VII temel besin gruplarına aittir. Aynı zamanda su, lif, fruktoz, mineral tuzları ve fenolik yapı gibi vitamin dışı antioksidanlar açısından da zengindir. Son zamanlarda nar meyvelerine önemli antioksidan özellikler de atfedilmektedir.
Nar taneleri, yani çekirdeğin yenilen dış kısımları, 100 gramda yalnızca 60 kalori gibi orta-düşük miktarda enerji sağlar. Su bakımından zengindir ( ağırlığının %80'i), geri kalan kısmı şekerler (%13), lifler (%3-4), proteinler (%1) ve lipitlerden (%0,5-1) oluşur.
Nar çoğunlukla çiğ olarak yenir. Soyulmaları oldukça zor olduğundan çoğu kişi posasından elde edilen sıvıyı içmeyi tercih eder. Nar, vajinal ve bağırsak kanaması durumunda yararlı olan tanenlerin miktarına göre (gallik ve ellagik asit dahil olmak üzere yaklaşık %28 olduğu tahmin edilmektedir). Ayrıca, çok sayıda polifenol ve C vitamini varlığı nedeniyle, özellikle etanolün neden olduğu hasara ve antioksidanlara karşı mide-koruyucu özellikleri de tanınmaktadır. Ayrıca kan basıncını düzenleyen özellikleri de vardır; nar, bu sorundan mustarip olanlara da tavsiye edilir.
Önemli bir kontrendikasyonu yoktur ancak yine de asidik bir meyve olduğu için reflü problemlerinde önerilmez. Son olarak değerlendirilmesi gereken bir diğer husus ise şudur: Antikoagülan ilaç kullanıyorsanız nar tüketmeden önce doktorunuza danışmanız en doğrusudur. Kan basıncını düzenleyici işlevi olan bir mineral olan su ve potasyum kaynağı olan nar, özellikle yüksek fiziksel aktivite koşullarında çok fazla sıvı kaybedenlerin diyetinde tavsiye edilir. Dolayısıyla bu durum sporcular ve atletler için geçerli olduğu kadar yaşlılar gibi dehidrasyon riski taşıyan kişiler için de geçerlidir.
Narçiçeği yapraklarıyla hazırlanan infüzyon, iltihap durumunda ağız boşluğunu, özellikle diş etlerini tazelemek için oldukça faydalıdır. Narın menopozla ilgili tüm semptomları iyileştirme yeteneğine sahip olduğu kabul edilmektedir. İçerdiği selenyum, beta-karoten ve diğer mineraller sayesinde menopozun tipik semptomları olan sıcak basması ve ruh hali değişimlerinin azaltılmasında faydalıdır.
Antioksidanlar açısından çok zengin olan narın, yaşlanmanın ana nedenleri olan serbest radikallere karşı koymada yüksek bir güce sahip olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle tüketimi cildin güzelliğini önemli ölçüde artırır.
Narın çekirdeğini yemek ya da suyunu içmek vücudu güçlendirir. Uygulamada, grip, soğuk algınlığı ve sinüzit gibi mevsimsel rahatsızlıklarla baş etmeye ve bunları ortadan kaldırmaya yardımcı olan etken maddelerdir. Nar kabuğunda pellettierina'nın (alkaloit molekül) özellikle taeniasis adı verilen parazitozdan sorumlu tenyalara karşı felç edici bir etki gösterdiği gözlemlenmiştir.
Meyvede bulunan ellagik asit, tüm kalp fonksiyonlarında iyileşme sağlayarak sağlığımıza zararlı HDL kolesterolün azalmasına katkıda bulunur. Vücudumuzun tablosu üzerinde güçlü bir antioksidan, antiinflamatuar, yaşlanma ve serbest radikal büyüme kapasitesine sahip, bitki dünyasında yaygın olan bir grup flavonoid olan antosiyanin ailesinden polilifenollerde yoğlaşmıştır.
Nar özelliklerine karakteristik renkleri kırmızı pigmentleri sayesinde tam olarak antosiyaninlerdir. aslında aynı şeyler meyvelerde, patlıcanlarda, kara üzümlerde ve kırmızı pazıda da bulunabilir. Antosiyaninler ayrıca kart çiçeklerinde ve genellikle bitki çayları şeklinde çiçek ebegümecinde de bol miktarda bulunur.
Nar suyu, içeriğindeki yüksek C vitamini ve olifenollerle önemli antioksidan özelliklere sahiptir. Bu özellikleri sayesinde, vücuda giren serbest radikalleri etkili bir şekilde nötralize ederek, zararlı maddeleri ve yabancı maddeleri hızla vücuttan uzaklaştırır. Nar suyu, adeta bir temizlik işlemi gerçekleştirir ve bu sayede karaciğerde biriken zararlı maddelerin temizlenmesine katkı sağlar.
Nar suyunun düzenli tüketimi, kan dolaşımını sağlıklı bir şekilde devam ettirerek, beyne gerekli olan oksijenin sağlanmasına katkıda bulunabilir. Bu durum, özellikle hafıza başta olmak üzere birçok beyin fonksiyonunun daha etkili bir şekilde gerçekleşmesine yardımcı olabilir. Nar suyunun içindeki besin öğeleri, beyin fonksiyonlarını destekleyerek hafızanın güçlenmesine ve konsantrasyonun artmasına katkı sağlayabilir. Bu nedenle, hafıza güçlendirmek ve zihinsel performansı artırmak istiyorsanız, nar suyu bu konuda önemli bir destek sunabilir, buna değer.
Nar suyu, sahip olduğu antioksidan ve antiviral özelliklerle aslında bağışıklık sistemimizin güçlü bir destekçisidir. Bu özellikleri sayesinde, hücreler üzerinde tam bir detoks etkisi oluşturarak vücuttan zararlı maddelerin uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Nar suyunun bu detoks etkisi, grip, nezle gibi kış hastalıklarından başlayarak birçok kanser türüne kadar bir dizi hastalıktan korunmada etkili olabilir. Sadece koruyucu bir rol üstlenmekle kalmayıp, nar suyu aynı zamanda zaten oluşmuş olan hastalıkların iyileşme sürecine de destek sağlar.
