Tutuklanan yenge Hediye Güran'a toplantı ve ilişki sorusu!
Diyarbakır'da 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüne ilişkin soruşturmada amca Fuat Güran'ın eşi Hediye Güran, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hediye Güran'a mahkemede, Narin'in öldürülmesi için toplantı yapılıp yapılmadığı ve amca Salim Güran ile ilişkisi olup olmadığı sorusu da yöneltildi. Öte yandan Yenge Güran'ın Jandarma karakolundaki ifadesi ortaya çıktı... İşte tüm ayrıntılar
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi'nde, 21 Ağustos'ta kaybolduktan 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan Narin Güran'ın ölümüyle ilgili sıcak gelişmeler yaşanıyor.
Habertürk Muhabiri Mustafa Şekeroğlu'nun haberine göre, yenge Hediye Güran’ın savcılıktaki ifadesi tamamlandı. "Kasten öldürmeye iştirak" suçlamasıyla tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Hediye Güran tutuklandı. İşte Yenge Güran'ın ifadesi...
"OLAY GÜNÜ SABAH ERKEN KALKTIM"
Yenge Hediye Güran'ın savcılıkta verdiği ifadesinin ayrıntıları şöyle:
"Olaya ilişkin daha önce Diyarbakır 2. Jandarma Komutanlığı görevlilerince alınan ifade içeriğim doğrudur, hür irademle hiçbir baskı altında kalmadan ifade vermiştim ve aynen tekrar ederim. Ben yukarıda belirtmiş olduğum 0545 787… telefon numaralı GSM hattını uzun süredir kullanmaktayım. Diyarbakır ili Bağlar ilçesinde bulunan Tavşantepe Mahallesinde eşim Fuat Güran ve çocuklarım ile birlikte aynı konutta ikamet ederim. Ben olay günü yani 21/08/2024 günü sabah saat 07:30 sıralarında uyandım.
"YÜKSEL BENİ ARADI MI HATIRLAMIYORUM"
Çocuklarım uyuyorlardı. Daha sonra saat 09:30 sıralarında Yüksel Güran'ın beni arayıp aramadığını hatırlamıyorum. Saat 10:00 sıralarında da bana yıkanmak için kıyafetlerini getirmişti. Yüksel Güran'ın makinesi elbiseleri iyi yıkamadığı için benim makinemde yıkamak için elbiselerini getirmiştir. Yüksel benim yanımda yaklaşık 5-10 dakika oturduktan sonra evine geri döndü. Daha sonra ben kıyafetleri makineye attım ve kahvaltı hazırladım. Çocuklarım ile birlikte kahvaltı yaptık.
"SAAT 15.00’DE YÜKSEL’İN EVİNE GİTTİM"
Daha sonrasında bulaşıkları yıkayıp ev işleri ile ilgilendim. İlk yıkama bittikten sonra ikinci yıkama için kıyafetleri makineye attım. İlk yıkamada biten çamaşırları da kurumaları için balkona tellerin üzerine serdim. Daha sonra evde oturmaya devam ettim. İkinci yıkama da bitince onları da çıkarıp balkona serdim. Sonrasında depoda su kalıp kalmadığını kontrol etmek için terasa çıktım. Depoda su kalmadığını gördüm. Kıyafetleri de alarak Yüksel'in evine saat 15:00 civarında cadde üzerinden gittim ve kapıyı çaldım."
OLAY ZAMANINDA NARİNLERDE
Hediye Güran ifadesinde, saat 15.00 sıralarında gittiğini belirterek, evden ayrıldıktan yarım saat sonra yeniden Yüksel Güran'ın evine gittiğini iddia etti. Olay saatinde Narinlerin evinde olduğu ortaya çıkan Hediye Güran ifadesine şöyle devam etti:
"Kapıyı Yüksel'in oğlu olan Eren açtı. Eren sadece annesinin uyuduğunu söyledi, diğer kardeşlerinden bahsetmedi. Bunun üzerine ben de depom dolduktan sonra gelirim diyerek evden ayrıldım. Salim'in evinin yan tarafından bulunan su motorunun şalterini kaldırıp eve gittim. Evde depo ve şişeler dolana kadar bekledim. Daha sonrasında yaklaşık yarım saat sonra şalteri kapatmak üzere tekrar geri gittim. Şalteri kapattıktan sonra Yüksel'in evine geçtim. Yüksel'in evine geçtiğimde evin kapısını hatırladığım kadarıyla Eren açtı. Evin içerisinde televizyonun bulunduğu ve klimanın çalışmış olduğu odada Enes koltuğun üzerine uyumaktaydı.
"YÜKSEL İLE OTURUP SOHBET ETTİK"
Yüksel ise beni karşıladıktan sonra hatır sorduk. Daha sonra Enes odadan çıktı ve nereye gittiğini görmedim. Yüksel ile yaklaşık bir buçuk iki saat sohbet ettik. Daha sonra ben kendi evime gitmek için çıktığımda Enes'in dışarıdan kendi evine girmek üzere olduğunu gördüm. Her iki gelişimde de cep telefonum yanımda değildi, evde bırakmıştım. Ben eve döndükten sonra ütü işlerimi hallettim, yine ev işleriyle uğraştım. Yemek yapmaya başladım. Yemek ocakta pişerken terasa yatak sermeye çıktım.
"YÜKSEL BENİ ARADI NARİN'İ SORDU"
Yatakları serdikten sonra eve indim. Eve indikten sonra Yüksel beni arayarak Narin'in bizde olup olmadığını sordu. Bizde olmadığını söyleyince kendisi de çocuklarımı Yasemin ve Barış'a kontrol etmem için göndermemi söyledi. Ben de çocuklarım olan Ecrin ve Damla'yı, Narin'i kontrol etmek için gönderdim. Çocuklarım eve dönmeden Yüksel beni tekrar arayarak kızların gelip gelmediğini sordu. Ben de dönmediğini söyledim. Teyzesine gitmiş olabileceğini belirterek oraya bakıp bakmadığını sordum. Yüksel de bana teyzesine baktığını söyledi.
"BEN DE YÜKSEL'İN EVİNE GİTTİM"
Daha sonra kaynanam da beni arayarak Narin'in kaybolduğundan haberim olup olmadığını sordu, ben de Yüksel'in beni arayarak söylediğini kaynanama söyledim. Sonrasında ben Yüksel'in evine gittim. Arkamdan da oğlum Abdurrahman geldi. Biz gittiğimizde Yüksel evin kapısındaydı. Onunla beraber Narin'i aramaya başladık."
O gün yaşananları böyle anlatan yenge Hediye Güran'a savcılık da ayrıntılı sorular sordu. Yenge Hediye Güran da cevap verdi. İşte savcılığın sorduğu o sorular ve yenge Hediye Güran'ın verdiği cevaplar...
SORULDU: İfadenizde belirtmiş olduğunuz üzere olayın meydana geldiği kabul edilen saatlerde olay yerinde ve yakınında bulunduğunuz hususuna karşı diyecekleriniz nelerdir?
CEVABEN: Ben olay günü Narin'i hiç görmedim. İfademde de belirttiğim gibi Yüksel'in evine iki
defa gittim. Ancak her iki gidişimde de herhangi bir olaya şahit olmadığım gibi kimseyi de görmedim.
SORULDU: Yüksel'in evine gidiş gelişlerinde Salim'in kullandığı beyaz renkli aracı görüp görmediğiniz hususuna karşı diyecekleriniz nelerdir?
CEVABEN: Ben Salim'in kullandığı eşime ait olan aracı kesinlikle görmedim.
"SALİM İLE ARANIZDA BİR İLİŞKİ VAR MI?"
SORULDU: Salim ile aranızda herhangi bir ilişki var mı ve Salim ile telefonda hiç konuştunuz mu?
CEVABEN: Hayır. Kesinlikle böyle bir şey yoktur.
SORULDU: Salim ile aranızda herhangi bir ilişki olmadığını söylemenize rağmen telefon ve
HTS kayıtlarında 26/07/2024 saat 13:22'de Salim'in sizi araması üzerine 25 saniyelik sesli görüşme gerçekleştirdiğiniz.
16/07/2024 günü saat 17:30, 17:31, 17:34 ve 17:37'de Salim Güran'ın size 4 kez cevapsız çağrı bıraktığı, 03/08/2024 günü saat 22:29'da sizin Salim Güran'a cevapsız çağrı bıraktığınız, yine Whatsapp üzerinden 10/04/2024 günü sabah saat 05:40'ta Salim Güran'ın size cevapsız çağrı bıraktığı ve 28/09/2023 günü saat 19:08'de Salim Güran tarafından size mesaj atıldığının tespit edildiği, bu cevapsız çağrılara, Whatsapp mesaj içeriğine ve sesli görüşme kayıtlarına ilişkin diyecekleriniz nelerdir?
CEVABEN: Cevapsız çağrılara ilişkin diyeceğim yoktur. Benim bu cevapsız çağrılardan haberim yoktur. 25 saniyelik sesli görüşme ise tam olarak hatırlayamamakla beraber Salim'in eşi Melek ile yapmış olduğumuz görüşme olduğunu düşünüyorum. Whatsapp mesaj içeriğini ise hatırlamamaktayım.
SORULDU: Salim ile cevapsız çağrılar ile mi haberleşmektesiniz?
CEVABEN: Yok öyle bir şey, ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum.
SORULDU: Narin'in kaybolmasından sonra cep telefonunuzu değiştirdiniz mi, değiştirdiyseniz
neden böyle bir ihtiyaç duydunuz?
CEVABEN: Narin kaybolduktan birkaç gün sonra cep telefonumu değiştirdim. Benim cep telefonum bozuktu ve camı kırıktı. Eşim de bana cep telefonu aldı. Eski cep telefonum da evde bulunmaktaydı. Eski telefonumu, bunu almaya gelen jandarmaya görevlilerine rızamla teslim ettim.
NARİN'İN ÖLÜMÜ SONRASI AİLE TOPLANTI YAPTI MI?
Narin'in öldürülmesiyle ilgili ailenin bir toplantı yaptığına ilişkin soruya da Hediye Güran, bilgisi olmadığını ifade etti.
"SALİM GÜRAN’IN EVİNE YAKIN GİTTİM"
SORULDU: Abdurrahman Güran'ın ifadesi kapsamında soruldu?
CEVABEN: Olay günü olan 21/08/2024 günü Yüksel Güran bize çamaşırları bırakmak için geldiğinde oğlum Abdurrahman uyuyordu ancak kahvaltı yaparken uyanmıştı. Kahvaltıyı hatırladığım kadarıyla öğleden önce yaptık. Oğlum Abdurrahman da bizimle beraber kahvaltı yapmıştı. Kahvaltıdan sonra uyumaya devam etmişti.
SORULDU: Sultan Ecrin Güran'ın alınan tanık beyanında kendisine tekraren sorulduğunda olay günü evden çamaşırları götürmek için bir kez çıktığınız ve uzunca bir süre sonra eve geldiğiniz hususunda söyleyecekleriniz nelerdir?
CEVABEN: Kızım Sultan Ecrin karıştırmış olabilir, ancak ben anlattığım şekilde evden önce çıktığımda çamaşırları bırakıp şalteri açtım. Sonra eve döndüm. Kısa bir süre sonrada şalteri kapatmak için tekrar şalterin bulunduğu Salim Güran'ın evine yakın yere gittim.
YENİ TELEVİZYON SORULDU
SORULDU: Evinizin deposunda bir arıza olup olmadığı ve bunun neden tamir ettirmediğiniz konusunda söyleyecekleriniz nelerdir?
CEVABEN: Yaklaşık 2-3 aydır evin damında bulunan su deposunda delik bulunmaktadır. Eşim de yanımda olmadığı için bunu tamir ettiremedik. Ben, eşimin ailesinden kimseye de bu durumu söylememiştim. Eşim gelince yeni bir tane alacağımızı söylemişti.
SORULDU: Evinizde bulunan televizyonun bozuk olup olmadığı ve yeni televizyon alıp almadığınız hususunda söyleyecekleriniz nelerdir?
CEVABEN: Bizim evimizde eski bir televizyon vardı. Televizyon bazen açılır bazen açılmaz durumdaydı. Yakın zamanda çocukların halası yeni bir televizyon getirdi. Ancak televizyonu hala kurmamıştık.
YÜKSEL GÜRAN’IN EVİNE NEREDEN GİTTİN?
SORULDU: Yüksel Güran'ın evine giderken hangi yolları kullandığınız hususunda söyleyecekleriniz nelerdir?
CEVABEN: İlk gittiğimde caddeden yani parke taşlı yoldan gittim. Suyu açtıktan sonra bahçenin içerisinden geri döndüm. İkinci gittiğimde de yine bahçe yolundan giderek şalteri kapattım.
"AİLE TOPLANMADI"
"Benim olay ile ilgili söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. Benim olay ile herhangi bir ilgim kesinlikle yoktur. Zaten ben olay günü Narin'i hiç görmedim. Olay sonrasında da köyde şüpheli bir şey duymadım. Kimse benim ifademi etkilemeye çalışmadı. Ben ailenin toplanarak karar aldığını ya da ifadeler ile ilgili konuştuğuna şahit olmadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
JANDARMADAKİ İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Narin Güran soruşturması kapmasında gözaltına alındıktan sonra , savcılıktaki işlemlerin ardından tutuklanan yenge Hediye Güran’ın Jandarma karakolunda verdiği ifadesinin tüm ayrıntıları ortaya çıktı. Habertük muhabiri Mustafa Şekeroğlu’nun haberine göre, Hediye Güran, jandarma karakolunda 4 sayfalık ifade verdi. 2 saat 13 dakika süren o ifadede çarpıcı ayrıntılar dikkat çekti.
İşte o ifadenin tamamı:
“Ben eşim Güran ile Mayıs 2006 yılında evlendik ve bu süreden beri halen Tavşantepe mahallesinde ikamet ederiz. Eşim Fuat ile birlikte ilk evlendiğimizde evimiz yoktu. Leyla Güran'ın evi olan ve şuan deprem nedeniyle yıkılan evinde yaklaşık 3 yıl ikamet ettik. Memduh evlenince bizde eşim ile birlikte Kayınım Erhan'ın evine yakın bir olan Ali Rıza Güran evinde kira vermeden 2-3 sene kadar ikamet ettik. Şimdiki ikametimize taşındık yaklaşık olarak 10-12 yıldır oturmaktayız. Evimizde şebeke suyu bulunmamaktadır. Bu nedenle sondaj yardımı ile komşumuz aynı zamanda kayınım olan Salim Güran' in evinin yol tarafında bulunan Sondaj motoru yardımı ile evimizin suyu karşılarız.”
EN YAKIN KOMŞUSU SALİM
“Komşularımız yakından uzağa Salim, Barış, Memduh, Arif ile aynı zamanda kayınım olmaları sebebi ile bir sorun yaşamadık. Bu zamana kadar bir husumetimizde yoktu. Yazları genel itibari ile çocuklarım ile birlikte damda yatarız. eşim 2 ay önce Van iline gittiği için evde yoktu. Ben genelde saat: 22.00 sıralarında yatar ve uyurum.”
OLAY GÜNÜ NE YAPTI?
“21.08.2024 günü saat 07.00-07.30 sıralarında uyandım. Çocuklarımdan 3" ü benimle birlikte kalktı, büyük oğlum Abdurrahman Güran halen yatıyordu. Şimdi tam olarak hatırlamıyorum ama Yüksel beni cep telefonundan da aramış olabilir ya da kendiliğinden bana kirli eşyalarını getirip yıkamamı istemişte olabilir. Çoğunlukla oğlu Enes’in ve kızı Narin’in kirli kıyafetlerini getirdi. Kendisinin makinesinin uzun programı arızalı olması nedeniyle bana getiriyorlardı. Bu şekilde daha önceden 2-3 kere bana getirdi. Bende yıkayıp genel itibariyle kendi gelip alırdı ama işim olmadığı zamanlar da ben kendim götürür kıyafetleri kendine teslim ederdim. “
“SALİM GÜRAN’IN EVİNDE YIKANMIŞ KIYAFETLERİ ALDIM”
“Bana kıyafetleri getirdiğinde 21.08.2034 günü saat:09.30-10.00 sıralarıydı. Kendisine birlikte kahvaltı yapmayı teklif ettiğimde bana ben kahvaltı yaptım sağ ol diyerek yanımda 10 dakika kadar durarak evine tekrardan döndü. Bu kıyafetleri kendi gittikten bir yarım saat sonra makineye attım. Makinemi buçuk saatte yıkadı. Takriben saat: 15.00 sıralarıydı evimdeki suyun deponun delik olması sebebiyle erken bitiyor. Bende depoyu doldurmak için kayınım olan Salim Güran’ın evine yıkanmış kıyafetleri alarak cadde yolundan gittim. Yüksel Güran in evine geldiğimde ana kapı Örtülüydü kapıyı çaldım Eren Güran kapıyı açtı ben kendisine annen nerde dediğimde bana annesi Yüksel Güran'ın yattığını söyledi. Bana "uyandırayım mı" diye sordu bende kendisine "uyandırmana gerek yok" dedim. Kıyafetleri bıraktım.”
“SALİM’İN EVİNE YÖNELDİM”
“Eren kapıyı kapatarak içeriye girdi. Bende arkamı dönüp Salim'in evine yöneldim. Salim'in evinin önünde herhangi bir araç görmedim. Ama tam olarak ta hatırlamıyorum. Ancak şunu biliyorum ki etrafta şüpheli bir araçta görmedim. Salim genellikle arabasını hep kapının önüne park eder. Genel itibari ile kimsenin evinin penceresinden bakmam Salim in evinin penceresinden de bakmadım. O yüzden Salimi de görmedim. Benim 4 tane çocuğum o esnada evdeydi. Eve gittiğimde suyla ilgili olan merdivenleri yıkamak gibi işlerimi hallettim. Bu işlerim yarım saat 40 dakika kadar sürmüştür.“
OLAY SAATİNDE SALİM’İN EVİNE GİTMİŞ
“Saat: 15.30-15.40 gibi de depo dolması sebebiyle bu defa iki ev arasındaki bahçenin patika yolundan Salim’in evine gittim. Yolda herhangi bir ses duymadım. Görebildiğim kadarıyla yol üzerinde hareket eden bir araç yoktu. Evin arkasından gelip evin giriş kapısını aldığımda sağ tarafına düşen tarafından geçtim. Burada bulunan vananın motorunun fişini çektim. Yüksel’in evine biraz oturmak için gittim. Özel bir nedeni yoktu. Genel de birbirimize arada bir gidip geliriz. Kapıyı çaldım yanılmıyorsam kapıyı Eren Güran açtı. Annen "uyanmış mı" diye. İçeri girdim”
“NARİN’İ SORDUM”
“Enes Güran kanepede yatıyordu. Eren, annesi Yüksel 'in telefonuyla oynuyorlardı.. Evde de Narin’i görmedim. Hatta ben Yüksele Narini sordum. O da cami de kuran kursuna gitmişti dedi. bu saydıklarım haricinde başka birisi yoktu. Narin’ 16.00 O olmuş bu saate kadar camimi var dedim.”
“SALİM’İN EVİNE DOĞRU GÖZ ATTIM”
“Yüksel ile birlikte kıyafetleri katladık. Yaklaşık bir buçuk iki saat kadar oturduk. Takriben sast: 17.00- 17.30 sıtalarıydı. Ben evden çıkarken Enes eve giriyordu. Ben evden çıktığını görmedim. Oysa uyandığın da bana "yenge nasılsın hoş geldin " diye sormuştu. Evden çaktım yola doğru yöneldim. O esnada Salim’in evinin tarafına doğru bir göz attım. Bu tamamen doğal bir hareketti. Evin önünde araç insan ya da şüpheli bir durum görmedim. Bu arada etrafta şüpheli bir araç görmedim. Vana evin içerisindeydi. Vanayı kapatıp cadde üzerinden direk evine gittim.”
“ARİF İLE EVİMİZ YÜRÜME MESEFASİ 5 DAKİKA”
“Ben giderken çocukların Ben döndüğümde hepsi balkondaydı. Arif ile bizim evimiz takriben yürüme mesafesi 5 dakika uzaklıktadır. Çocuklarımın ne kadar önce balkona çıktığını sormadım. Ben çocuklarına giderken Yüksel' e. gidiyorum diye söylemiştim. Çocuklarım havanım serinlediği saat: 17.00-17.30 gibi klimayı kapatıp kapımın önüne çıkarlar. Hava sıcakken dışarıya çıkmazlar Ben içeriye girdim sebzeli bulgur pilavı yaptım. Başka da bir sey yapmadım. Hatta bu yemeği bir daha da yapmam. Dam da bulunan yatakları serdim. Bizim evin damı konum olarak sey yüksektir. “
“DAMDA SALİM İLE ARİF”İN EVİNİN ÖNÜNDEKİ YOLU GÖRÜYORUM”
“Salim’in evinin önündeki yolu Arif’in evinin önünü arkasındaki küçük yolu görürüm. Burada olan küçük bir hareketlilik olsaydı ben bu hareketi hatırlardım. Ben 5-10 dakika civarı dam da kaldım. Merdiven tekrar evin içine indim. Büyük oğlum bana sofra hazırlayacak mısın diye sordu ben de kendisine bir namazımı kılayım dedim. Bu itibarla saat: 19.00-19.10 sıralarıydı. Ezan okunmuştu. Ben abdest alıyordum. O zaman kullandığım cep telefonum beyaz telefondu. Kız çocuklarım bana telefonunu getirdi.”
“YÜKSEL NARİN SİZDE Mİ DEDİ”
“Benim ellerim ıslak olduğu için telefonunu kızlarım açtı. Hapörlere aldılar Yüksel bana "Narin sizde değil mi" dedi. Bende "valla bana gelmemiş dedim. "Çocukları göndersene Yaseminlerde mi bir baksınlar" dedi. Bende iki kızımı Yaseminlere gönderdim. Hatta kızlar gelmeden Yüksel tekrardan aradı "Kızlar gelmedi mi" diye sordu bende gelmediler diye söyledim. Yüksel'in sesi telaşlıydı. Bende önce bir telaş olmadı. Biraz sonra kızlar geri geldi.”
“NARİN KAYBOLMUŞ”
"Narin'in olmadığını söyledi. Yüksel tekrar bir daha aradı. Bende kendisine "Narinin olmadığını söyledim. Ben Narin'in halası gile teyzesi gile gittiğini düşünerek telaşlanmadım. Bu esnada kaynanam Leyla Güran beni aradı. "Doğrumu kızım Narin kaybolmuş" dedi. Beni sanırım çocukların yanına gelir oynar diye aradı. Kaynanam Yüksel Güran'ı arayıp aramadığını bilmiyorum. Leylanın sesi telaşlıydı. Ancak ben buna rağmen ben telaşlanmadım namazımı kıldım. Bitirdikten sonra ben hemen Yüksel'in evine doğru anayoldan gittim. “
“SALİM YÜKSEL’İN EVİNİN ORDA OTURMUŞTU”
“Salim ile Yüksellerin evin ortasındaki yola oturmuştu. Kız kardeşi Saliha ile birlikte duruyorlardı. Onun yanımda şimdi hatırlayamadım birkaç kişi daha vardı. Yükselin çocuklarını Enes Muhammed Ereni orda da gördüğümü hatırlıyorum. Orada herkes sağda solda arama yapıyordu. Yüksel ağlayarak sağa sola koşturmaya başlayınca bende onu yalnız bırakmamak adına yanında gittim ben tek değildim yanımızda köylülerde vardı.”
“KAMERALARA BAKTIM”
“Camii tarafına caminin arkasından inen patikadan gittik. Camide kimse yoktu ışıklar kapalıydı hava kararmıştı. Caminin arkasındaki dar sokağı da aradık. Caminin kapısı açılmadığı için pencerelerden girdik camiyi aradık. Sonra okul tarafına doğru yürüdük. Okulun önü çok kalabalıktı kimler vardı şuan hatırlamıyorum. Öğretmenler geldi okulun kameralara baktık Jandarmalarda gelmişti. Onlarda kameralara baktı Duyduğum kadarıyla bu öğretmen Samet hocaydı, Jandarma geldikten sonra bir müddet Narini aradım. Eşim Fuat Narinin kaybolduğu ben haber vermedim. Çünkü eşim yoldaydı bu haberi almadan önce yola çıkmıştı.”
“Benin kontörüm olmadığı için çocuklarım arayıp eşim Fuat'ı arayıp Narinin kaybolduğunu söylemişler. Takattan düşer kadar aradım. Sonradan Yüksellerin evine gittim. Ona destek olmaya çalıştım. Gece uyumadım. Hava aydınlanırsa bulunur diye ümit ettik ancak bulunmadı.
SORU CEVAPLARA GEÇİLDİ
Olay günü bunları yaşadığını iddia eden yenge Hediye Güran’a Jandarma ekipleri sorular sordu. İfadesinin ardından soru cevap bölümüne geçildi. Jandarma ne sorular sordu? Hediye Güran ne cevaplar verdi işte o soru ve cevaplar;
SORULDU: Sizin köyünüzde sıkça elektrik kesilir mi?
CEVABEN: Evet kesilir daha da öncede rüzgarın telleri birbirine vurdurmasıyla elektrik kesilip yangın çıkı Sorduğunuz Narin'in kaybolduğu 3. Gününde elektrik tellerin birbirine çarpmasıyla yangı çıktığı gün rüzgar yine o günlerde birkaç gün daha elektrik kesildiği zamanlar oldu.
SORULDU: Eşin ile evliliğiniz nasıldır? Eşiniz yakın zamanda sizden çocuk istedi mi?
CEVABEN: Şükürler olsun eşim ile bir sorunumuz yok mutluyuz kendisi benden çocuk istiyordu.. Benim yaşım ilerlediği ve belim ağrıdığı için ve 4 çocuğum olduğu içinde ben çocuk istemiyordum
SORULDU: Kendiniz çocuk olmaması için ne kullanıyordunuz?
CEVABEN: Bahsettiğim gibi yakım zamanda eşim benden çocuk istediği için ben ondan habersiz eczaneden ve Çanıklı sağlık ocağından doğum kontrol hapı aldım. Çarıklıdan hatırladığım kadarıyla iki kere aldım. Bir keresinde eşim evdeydi. Kurban bayramından önceydi tam tarihini hatırlamıyorum. Eşim Fuat ikinci defa aldığımda Van daydı. Çarıklı’dan bu hapları alırken kaynımın Salim’in eşi Melek Güran' da yanımdaydı. Melek eşinin izni ve ortak kararlarıyla bu haplardan alıyordu. Çünkü eşi ve kendi çocuk istemiyordu. Bu hapın kutusunda 21 adet vardır. Eşim buradayken tamamını kullandım. Eşim yokken kullanmadım. Halen evdedir. Diğer kullandığımı da sanırım yarısına kadar kullanmıştım. Eşim gittiği içinde bu hapa kullanmayı bırakmıştım. Eşim evde olduğu zamanlar bu hapları düzgün aralıklarla içiyordum. Olmadığında İçmiyordum.
SORULDU: Eşiniz evde yokken bu haplardan kullanma ve alma gereği neden gerek duydunuz?
CEVABEN: Eşim bu hapları almama müsaade etmiyordu o yokken alıp temin etmeye karar verdim. Bu has evimde eşimden şöyle saklıyordum. Bazen yatak odasının dolabına bazen mutfak dolabının içerisine saklıyordum. Çelişki üzerine soruldu. Evdeki çocuklarım bu hapların ne olduğunu bilmiyorlardır. Biliyorlar sormazlar.
SORULDU: Vermiş olduğumuz ifade de eşim yokken temin etmek istedim şeklindeki ifadeniz varken aldığınız durumlarla çelişmektedir cevabını veriniz?
CEVABEN: Aldıklarımı eşim varken eczanede alıyordum. Batman’daki yengem kendisi yazdırıp bana getirdiği oldu. Söylediklerimde bir çelişki yoktur.
SORULDU: Salim Güran ile ne sıklıkla görüşürsünüz hangi kanalları kullanırsınız
CEVABEN: Ben evlerine gittiğimde görürdüm cep telefonunda Salim Gülan Salim abi olarak kayıtlıdır. Ancak kendisiyle telefonda görüşmem. Fakat bu söylediğin kesinlik arz etmez. Eşimde benim telefonla onu aramış olabilir. Ben ona o bana cevapsız çağrı atmaz. Haberleşmelerimiz genellikle yüze olur ve aile görüşmesidir.
SORULDU: Salim Güran in eşi ile arası nasıldır?
CEVABEN: Salim Güran in eşi ile arasının iyi olduğunu biliyorum. Kadın kadına konuştuğumuzda bir sorun olmadığını söylüyordu
SORULDU: Aile içerisinde çarpık bir ilişki var mıdır?
CEVABEN: Hayır böyle bir şey yoktur.
SORULDU: Narin Güran a ne olmuş olabilir? Neden siz dahil onu köyde hiç görmediğini ne olduğum bilmiyor? Bu konu ile ilgili bildiğin bir şey varsa anlatınız?
CEVABEN: Ben ne olduğunu bilmiyorum. Ne olmuş olacağını da bilmiyorum bir tahminim yoktur.
SORULDU: Eşiniz adına kayıtlı Renault europa marka-model aracı Salim Güran'a ne zaman verildi.
CEVABEN: Ağustos ayı ilk haftası hatırladığım kadarıyla köyümüzün muhtarı Salim Güran'ın oğlu Devran eşim adına kayıtlı olan 47 … plakalı aracımızın anahtarını istedi. Araçları kaza yapmıştı. Ben de anahtarı kendisine verdim. O tarihten itibaren Salim Güran ve Devran kullanıyordu.
SORULDU: Narin'in annesiyle arası nasıldı. Annesinin ona kötü davrandığı zamanlar oldu m
CEVABEN: Narin annesinden izinsiz asla bir yere gitmezdi. Annesiyle arası iyiydi. ?izim ailemizde şiddet hiçbir zaman olmadı.