Obradovic, Habertürk Türkiye Spor Zirvesi'nde konuştu

Yakaladığı başarıların arkasında ekip çalışmasının olduğunu vurgulayan Obradovic, şunları kaydetti:

"25 yıl içerisinde basketbol çok değişti. Her gün farklı bir hedefiniz oluyor ve hep başarılı olmak zorundasınız… Ben de bu şekilde kendimi geliştirerek yoluma devam ediyor. Başarının sırrı hangi işi yapıyorsanız yapın, her şeyi bildiğinizi zannediyorsanız aslında kariyerinizi sonunu hazırlıyorsunuz demektir.

Basketbolda her zaman antrenörün arkasında bir takım vardır. Mesela şu an ekibim Trabzon maçının hazırlıklarında… Benim ilk antrenör olduğum zamanla şimdiki zaman çok farklı. İlk yılımda sadece 1 asistan koçum vardı. Teknoloji farklıydı, scouting programı yoktu. Şimdi 4 asistanım, 2 fitness koçum var. Basketbol çok değişti ve gelişti. En önemlisi takım çalışmasıdır. Bunun bilincinde olduğum için bu tarz insanlarla çalışmak istiyorum. Çünkü aynı hayattaki gibi asistanlar arkadan vurup yerinize geçmek isteyebilir. Tabii işin şakası ama ekip çalışmasına çok inanıyorum. Ne zaman kulübe gelsem ilk olarak ekibimle konuşurum. Onlara hedeflerini sorarım. Çünkü hedefsiz olursanız başarı imkansızdır. O yüzden gittiğim kulüplerde buna bakarım. Antrenörün en önemli görevi herkesi istediği şekilde çalıştırmak. O yüzden aynı düşünceye sahip olmamız gerekiyor. Bu da tepeden başkandan yöneticilerden ofis ekibi antrenörler ve oyuncular olarak sıralanıyor. Hepimizin en büyük amacı oyuncuları rahat ettirip sadece basketbola konsantre etmek. Değişik düşünceleri de tabii ki dinliyorum. Tartışmak önemli… Ancak doğru yolu bulunca bunu izlemek gerekiyor. İşinizde başarılı olmak istiyorsanız bunlar çok önemli…

Çok önemli bir şey kulüp ve takım bu kurallara uymak zorunda… Sezon içinde zor zamanlar olabiliyor ve küçük şeylerden çıkıyor bu sorunlar. Ben de büyümemesi için devreye giriyorum. Herkese eşit davranıyorum. Önemli olan aramızdaki saygıyı korumak. Her sezon yeni oyuncular geliyor. İyi basketbolcuları tanımak kolay ancak biz daha çok özel hayatına dikkat ediyoruz. Çünkü takımın bir parçası olmak bu yüzden çok önemli… Böylece de zaman geçtikçe sorun yaşamıyorsunuz o oyuncudan… Sezon tabii ki çok uzun ve sorunlar olabilir. Hemen reaksiyon göstermek gerekiyor. Bazen bire bir bazen de takım olarak konuşuruz oyuncularımızla, bazen de başkan-yönetim konuşur. En gurur duyduğum konu Fenerbahçe olarak sağlıklı bir kulübüz… Tekrar saygıya dönmek gerekiyor. Bu seviyede devam edersek, taraftarımızdan da saygıyı görürüz.

Motivasyon işinizin en önemli parçası ve motive olan insan her şeyi başarabilir.Arkanızdaki sponsor desteği çok önemli… Şanslıyız çünkü bir önceki sponsorumuz Ülker de şimdiki sponsorumuz Doğuş da büyük destek veriyor. Onlara teşekkür ediyorum. Basketbola olan büyük sevgilerinden dolayı oluyor bunlar… Diğer kısım da taraftarımızla olan bağımız. Onlar için oynuyoruz. Fenerbahçe öyle bir kulüp ki dünyanın neresinde oynarsanız oynayın taraftar buluyorsunuz. Fenerbahçe’nin bir parçası olmaktan dolayı da gurur duyuyoruz. Oyuncularıma milyonlardan bahsedip ne kadar insanı mutlu ettiklerini söylüyorum. Sportif açıdan bakınca Avrupa ve Türkiye şampiyonu olduğumuz için rakipler bize karşı farklı motivasyonla oynuyor. Oyuncularıma da o seviyede kalmak istiyorsak aynı motivasyonu korumaları gerektiğini söylüyorum. Şimdi önemli bir süreç başlıyor. Baskonia maçları başlıyor."

SİNPAŞ GENEL MÜDÜRÜ SEBA GACEMER: EN KOLAY ALDIĞIMIZ KARAR OBRADOVİC'LE ANLAŞMAKTI

"Sponsorluklarda takımlarla ortak hedefimiz başarı… Marka olarak bugüne kadar kazanımlarımızı geleceğe taşırken nasıl geniş kitlelerle buluşabiliriz buna kafa yoruyoruz. Kendi kurumumuza uygun birliktelikler bizim için fırsat oluyor. Fenerbahçe’nin basketboldaki başarısı, Obradovic sayesinde gelen başarı bizim dikkatimizi çekiyordu. Ancak marka olarak dikkat etmek zorundasınız çünkü kitlelere hitap ediyorsunuz. Aslında bu yüzden tüm takımları kapsayan Euroleague’de sponsorluk anlaşması yapan ilk gayrimenkul firması olduk. Buradan yola çıkarak da Obradovic’i marka yüzümüz olarak seçmek istedik. Önemli bir projemizin reklam filminde de kendisinin projemizi tanıtması bizim için çok iyi oldu. Bugüne kadar yönetim kurulunda alınan en hızlı karar Obradovic’le anlaşma isteğimiz oldu. Gördüğümüz ilgi de ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gösterdi.

Burada ortak hedef başarı, dolayısıyla kulüpler başarı hedefleri koyabiliyorsa… Biz eskiden Bursa’ya da sponsor olmuştuk. Oraya sponsor olurken, Bursaspor’un başarı hedeflerini gördük ve bu nedenle onlara sponsor olduk. İyi ki de yaptık, uğurlu geldik ve Bursa tarihinde ilk kez şampiyon oldu. Kulübün transferlerine çalışmalarına baktık ve buna göre onlara destek olduk. Burada da Fenerbahçe’nin Avrupa’daki başarısı bizim de bu enerjiyi yakalamak istememize neden oldu. Basketbola sponsor olarak da bunları hedefledik ve geri dönüşlerini de oldukça iyi şekilde alıyoruz.

Obradovic’ten önce Real Madrid’in o zamanki antrenörü dünyaca ünlü teknik direktör Jose Mourinho ile anlaşmıştık. O dönemden beri Sinpaş olarak başarıyı yakalamak için önemli isimlerle çalışıyoruz. Bu şekilde müşterilerimiz de merak ediyor ve daha fazla ziyaret ediyorlar. Bu satışa ve ciroya dönüyor. Bu anlamda bu tür isabetli seçimleri yapmaya devam edeceğiz. Sadece spora değil iş dünyasına da yatırımlar yapıyoruz. Sektörümüz Türkiye’de öncü bir sektör… Gayrimenkul sektörü 3 bin parçayı birleştiren bir sektör… Buradaki uzmanlık sürdürülebilirlikle oluyor. Bundan 5-6 yıl önce Sinpaş olarak sürdürülebilirlik seminerleri düzenledik. ABD eski başkanı Bill Clinton ve Almanya eski Başbakanı Gerhard Schröder’i getirdik. Şimdi de 25 yıllık birikimi olan koç Obradovic’i bu yıl yapacağımız konferansa davet ettik. Başarı olmasa dahi başarıya doğru coşkuyla koşan bir kulüple çalışmak markanın yine faydasına olabilir. Çünkü bu da iyi günde kötü günde o markanın yanında olmakla onları takip eden insanlarla aranızda bir bağ oluşturuyor."

GÖKHAN TÜRE: SPONSORLAR ÇOĞALMALI

"Sponsorluk sporla bütünleşmiş olmazsa olmaz bir faktör. Önemli olan sponsorları nasıl sporun içine çekebiliriz. Buradaki önemli faktörlerden mesela basketbolda sponsorların ilgisini çekecek olan seyirci, başarı ve iyi bir salon, ondan sonrası kulübün kendi yapısında göstereceği performansa dayanıyor. İyi bir ekip kurulması lazım. Bunları başaran sayılı kulüplerimiz var. Başında Fenerbahçe, Efes, Banvit var. Darüşşafaka iyi yolda… Avrupa’nın İspanya’yla birlikte en iyi ligiyiz. Ancak sponsor anlaşmaları olarak kulüplerimiz bir elin parmaklarını geçmiyor. Galatasaray ve Beşiktaş geride mesela bu konuda… Eskiden lokomotif Efes’ti, şimdi F.Bahçe bu misyonu üstlendi. Obradovic bir marka ve Fenerbahçe onu getirerek önemli bir hamle yaptı. Ondan önce salon inşa ettiler. Şimdi Galatasaray ve Beşiktaş da bunu yapmak istiyor. Fenerbahçe’yi umarım diğer kulüpler de örnek alır.

Geçmişten beri yaşanan sorun basketbolun futbolun gerisinde kalması… Şu anda çalıştığım gazetede müdürümüz Halil Özer bu konuda hassas ve yer vermek istiyor basketbol ve olimpik branşlara… Ben şu sıkıntıyı söyleyebilirim. Basketbol yazarı azalıyor. Neslimiz tükeniyor. Arkadan gelen insan sayısı az… Sektör daralıyor. Yanımızda yetişmek için pırlanta gibi arkadaşlar geliyor ancak daha sonra şartlardan dolayı kaçıyorlar… Sektördeki küçülme sorunlarından kaynaklanıyor bu da…

2010 Dünya Kupası’nın ana sponsoru olan banka, her gazetede ilan vererek gazetelerde Dünya Kupası’nın yer almasını sağlamıştı. Burada basketbola yazılı basında daha çok yer verilmesi için federasyonumuzun da devreye girmesi ve markaların daha çok ilan vermelerini sağlamaları gerekiyor.

Kadın basketbol takımlarımız çok güçlü son olarak G.Saray önemli işler yaptı. Kulüp ve Milli takımlar düzeyinde kadınlarımız çok iyi gidiyor."