Bağırsak kurdu olarak da bilinen kıl kurdu nedir? Tedavi yöntemleri nelerdir?
Kıl kurdu, çok yaygın bir bağırsak parazitidir. Özellikle okul çağındaki çocukları etkileyen bir enfeksiyondur. Enfeksiyon daha çok okul çağındaki çocuklarda görülür ve mikroskobik yumurtalar yoluyla çocuklar arasında kolayca yayılır. Peki, kıl kurdundan kurtulmanın yolları nelerdir? İşte detaylar...
![Çocuklarda sık görülen kıl kurdu nasıl tedavi edilir?](/images/dummy/placeholder-image.gif)
Kıl kurdu, yaygın olarak görülen bağırsak kurdu enfeksiyonu ve bir parazit türüdür. Tıpta enterobiasis olarak bilinen enfeksiyon, özellikle eğitim dönemlerinde ve okul çağındaki çocuklarda görülmektedir. Mikroskobik yumurtalar aracılığıyla çocuklar arasında hızlıca yayılabilir.
KIL KURDU NEDİR?
Kıl kurdu, bağırsakta yaşayarak ishal, karın ağrısı ve mide bulantısı gibi semptomlara neden olan paraziter yapıdaki enfeksiyondur. Özellikle okul çağındaki çocuklarda sıklıkla görülen bağırsak kurdu, tüketilen gıdalarla beslenir. Beyaz ya da krem renkli bir yapıda olan kıl kurdu, 5 ila 10 milimetre uzunluğundadır.
KIL KURDU NEDEN OLUR?
Parazitik solucanlara ait yumurtaların yanlışlıkla yutulması veya solunması bulaşıcı bir enfeksiyona neden olur. Mikroskobik yumurtalar bulunduran yiyecek, içecek veya parmaklar yoluyla ağza taşınabilir. Yutulan yumurtalardan çıkan larvalar, ince bağırsakta birkaç hafta içinde yetişkin kurtlara dönüşür ve daha sonra kalın bağırsağa giderek yerleşir. Kıl kurdu yumurtaları, kirli ellerde, yüzeylerde ve nesnelerde bulunabilir. Kıl kurdu yumurtalarının sıklıkla bulunduğu yerler ve nesneler şunları içerir:
- Yatak örtüsü
- Havlu
- Kıyafetler (özellikle iç çamaşırlar ve pijamalar)
- Tuvaletler
- Banyoda bulunan yüzeyler
- Yiyecekler
- Bardaklar
- Yiyecek kapları
- Oyuncaklar
- Mutfak tezgahı
- Okuldaki sıralar
- Kum havuzu
KIL KURDU BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kıl kurdu belirtileri arasında, kişilerin makat ya da vajinal bölgelerinde kaşıntılar ortaya çıkabilirken bu kaşıntılar yoğun ve şiddetli bir hal alabilir. Kişilerde uyku problemleri, huzursuzluk ve bazı rahatsızlıklar yaşanabilir.
Ara ara yaşanan karın ağrılarının yanı sıra mide problemleri, bulantı ve kusma gibi durumlar gözlemlenir. Bunlar nadir olarak görülse de yoğunluğa bağlı olarak karşılaşabilecek sorunlar arasında yer alır.
Çok sık görülen semptomlar arasında anüs etrafında kaşıntılar ve uykusuzluk yer alır. Kaşıntı çoğunluklar akşamları şiddetini artırır. Geceleri harekete geçen bu kurtlar yumurtaları bırakmak için anüse doğru ilerler. Vajinaya kadar yayılabilen bu hastalık, vajinada bazı akıntılara yol açabilir.
Kaşınmalar sonucunda ciltte açık yaraların oluşması durumunda cilt enfeksiyonu gelişimi görülebilir. Ayrıca bazı kişilerde herhangi bir semptom veya şikayet olmadan da görülebilir.
KIL KURDUNUN YAŞAM DÖNGÜSÜ NASILDIR?
- İnsanlarda konaklamaya başlamaları yutulan kıl kurdu yumurtaları ile başlar.
- Kıl kurdu yumurtaları ince bağırsağın ilk kısmı olan duodenumda çatlar.
- Yumurtadan çıkan kıl kurdu larvaları yaklaşık olara 140 ila 150 mikrometreye kadar büyür ve ince bağırsaktan kolona doğru harekete başlarlar. Bu hareket sırasında tüy dökerler ve sonrasında yetişkin hale gelirler. .
- Dişi kıl kurtları 35-91 gün, erkek kıl kurtları yaklaşık 49 gün yaşarlar.
- İleumda yani ince bağırsağın son kısmında erkek ve dişi kıl kurtları çiftleşir, çiftleşme sonrası erkek kıl kurtları genellikle ölür ve dışkıya karışarak dışarı atılır.
- Dişi kıl kurtları ileuma çekuma (kalın bağırsağın başlangıcı), kör bağırsağa ve kolona yerleşebilirler.
- Yerleşme sonrası kendilerini mukozaya bağlarlar ve kolondan besin ihtiyaçlarını karşılarlar. Vücudunun neredeyse tamamı yumurtalarla dolan hamile bir dişi kıl kurdu yaklaşık olarak 11.000 ila 16.000 yumurtaya sahip olur.
- Kıl kurtlarının yumurtlama süreci insan konakçının vücuduna girdikten yaklaşık olarak 35 gün (beş hafta) sonra başlar.
- Yumurta taşıyan dişi kıl kurtlarının kolon-rektum arasını yaklaşık olarak saatte 12-14 santimetre hızla kat ettiği söylenebilir.
- Dişi kıl kurtları anüsten dışarı çıkarlar ve cilt üzerinde hareket ederken yumurtalarını dışarı atar, daha sonra ölür ve parçalanır. Ya da insanlar tarafından hareketleri nedeniyle anüs bölgesinin kaşınması sırasında parçalanarak öldürülebilirler. Dişinin anüsten çıkma sebebi yumurtaların olgunlaşması için gerekli olan oksijeni elde etmektir.
KIL KURDU ZARARLARI NELERDİR?
İdrar yolu enfeksiyonları: İdrar yolu enfeksiyonları, ağır kıl kurdu istilasına sahip kadınlarda daha yaygındır. Solucan ayrıca mesaneye giderek sistite neden olabilir.
Kilo kaybı: Enfeksiyon şiddetliyse, parazit vücut için gerekli temel besin maddelerini emerek kilo kaybına neden olabilir.
Karın boşluğu ve üreme organlarında enfeksiyon: Solucan, kadınlarda anal bölgeden vajinaya, uterusa, fallop tüplerine ve karın boşluğunda bu organların çevresine giderek vajinit, endometrit gibi enfeksiyonlara neden olabilir.
Apandisit: Apendikse göç ederek apandisite yol açan kıl kurdu vakaları vardır.
Cilt enfeksiyonu: Şiddetli kaşıntı, ciltte enfeksiyon riskini artıran yoğun çizik ve yaralara neden olabilir.
KIL KURDU NASIL ÖNLENİR?
- İç çamaşırları ve çarşafları günlük olarak temizlemek ve değiştirmek
- Kaşınan bölgeleri kaşımamaya özen göstermek, kaşıma eylemi sonrasında elleri ve tırnakları iyice temizlemek
- Ellerin temiz tutulması ve sık sık yıkanmasına önem göstermek
- Çocukların temizliğine ve günlük duş almalarına önem vermek
- Çocuklarda tırnak ve el bakımına dikkat etmek
KIL KURDU TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Kıl kurdu kolay bir şekilde tedavi edilebilen bir enfeksiyon türüdür. Tedavi yeniden enfeksiyon oluşumunu önlemeye odaklanır. Kesin sonuç almak için ailenin tüm üyelerine tedavi edilmesi gerekir. Tedavi iki şekilde yapılabilir:
- 6 haftalık sıkı bir hijyen takvimi
- İlaç
Tedavide ilaç kullanılacaksa bu ilaçlar evdeki herkese verilmelidir. Çünkü denildiği gibi, aile üyeleri arasında bulaşma riski yüksektir. Bu nedenle, herhangi bir belirti olmasa bile, aile üyelerinden birisine kıl kurdu teşhisi konulduğunda diğerlerine de çok dikkat etmek gerekir. Hamileler ya da emziren annelerde ilaç kullanımı yerine yaklaşık altı hafta süren tedaviler önerilir; çünkü gebeliğin ilk on üç haftasında bazı ilaçlar kullanılamaz.