Okullar açıldı, hastalık sezonu başladı
Okullar açılır açılmaz çocuklarda hastalıkların görülmeye başladığını ve yayıldığını söyleyen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, "Bir gün bile okula giden çocuklar bir anda ateşlenmeye başladı. Bu tamamen sınıflarda yakın temas, havasız sınıflar ve aynı havayı soluma nedeniyle meydana geldi. Aileler bazen aşılar için okulun tatile girmesini bekleyebiliyor. Okullar açıkken de bu aşılar yaptırılabilir" uyarısında bulundu
Okulların açılmasıyla beraber hastalık sezonu da açıldı. Mevsim geçişlerinde virüslerin mutasyona uğraması, özellikle yazdan sonbahara geçerken ve sonbahardan kışa girerken enfeksiyonlarda artışa neden oluyor. Yaz boyunca açık havada zaman geçiren çocuklar, okula döndüklerinde sınıflardaki yakın temas ve havasız ortamlarda hastalıklara daha kolay bir şekilde yakalanabiliyor.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Şirin Seçkin, "Yazın neredeyse hiç hastalık yokken bir gün bile okula giden çocuklar bir anda ateşlenmeye başladı. Bu tamamen sınıflarda yakın temas, havasız sınıflar ve aynı havayı soluma nedeniyle meydana geldi" dedi.
Seçkin, "Bu durum, nezle, ateş, boğaz ağrısı, öksürük, kulak enfeksiyonu gibi belirtilerle kendini gösteren salgınların yayılmasına yol açıyor" dedi.
OKULLARDA ŞU AN EN ÇOK HANGİ HASTALIKLAR GÖRÜLÜYOR?
Dr. Seçkin, eylül ve ekim aylarında soğuk algınlığına yol açan rinovirüsün zirve yaptığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir kısım çocukta yüksek ateşle seyrediyor. Nezle, öksürük, kulak enfeksiyonu yapabiliyor. Maalesef COVID-19 ve normal koronavirüs de epeyce yaygın görülüyor. Koronavirüsten hâlâ kurtulamadık. Grip salgını henüz başlamadı ama diğer virüsleri görüyoruz."
HASTA ÇOCUK OKULA GÖNDERİLMEMELİ
Sınıfların kalabalık olması ve yeterince havalandırılmaması salgın riskini artırıyor. Bu noktada hijyenin büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Dr. Seçkin, çocukların el yıkama alışkanlığı kazanmaları, sınıfların düzenli olarak havalandırılması ve hasta çocukların okula gönderilmemesi gerektiğini söyledi.
Dünya Sağlık Örgütü ve UNICEF'ten yapılan açıklamada, çocukluk çağı aşılarında küresel boyutta bir düşme olduğu belirtildi. Dr. Seçkin, "Tüm dünyada aşı karşıtları yanlış bilgilendirmelerde bulunuyor. Aileler resmi olmayan açıklamalara baktığı için aşılarla ilgili birtakım soru işaretleri oluştu. İnsanlık tarihine baktığımızda insan ömrünün uzamasının, ilaçlar, antibiyotikler ve aşılar sayesinde olduğunu görüyoruz. Eskiden kızamık bir salgın yaptığında koronadan beterdi ve milyonlarca insanı öldürüyordu. Polio (çocuk felci) bir sürü insanı öldürüyor ve sakat bırakıyordu. Aşıları yaptırmak gerekiyor. Hayat devam ettikçe bazı aşıları yaptırmak gerekiyor; çünkü bazı aşıların koruyuculuğu bir müddet sonra bitiyor. Mesela tetanoz aşısı. 10 senede bir bunun tekrarlanması gerekiyor. Örneğin, 65 yaşını geçen bir insanın zatürre aşısı olması gerekiyor. Hasta olmamak için senelik grip aşısı olması gerekiyor."
ÇOCUKLUK ÇAĞI AŞILARI ATLANMAMALI
4-6 yaşın tekrar aşıların yapıldığı bir dönem olduğunu söyleyen Seçkin, "Kızamık, kızamıkçık, kabakulak, suçiçeği; difteri, tetanoz, boğmaca, çocuk felci; bu iki karma aşı çok önemli ve aileler bunları yaptırmazsa okullarda salgın başlama ihtimali yükselir" dedi.
Okula giderken aşı yaptırmanın çocuğu hasta edebileceğine inanıldığını ancak bunun yanlış bir bilgi olduğunu söyleyen Seçkin, "Bu eski aşılar nedeniyle aklımızda kalmış yanlış bir bilgi. Eskiden aşı yapıldığında çocukta 1-2 gün hafif bir kırgınlık, ateş mide bulantısı, baş ağrısı gibi şikayetler olabiliyordu ve aşı yapıldığında okullar bir gün tatil edilirdi ama günümüzdeki son teknolojiyle üretilen aşılarla çocuk bugün aşı olup ertesi günü okula gidebiliyor. Onun için ara tatili beklemeye gerek yok. Bu tür bahaneler aşıların aksamasına daha çok yol açıyor" ifadelerini kullandı.
MAYMUN ÇİÇEĞİ OKULLARDA GÖRÜLEBİLİR Mİ?
Dr. Seçkin, maymun çiçeği virüsünün herkes tarafından merak edildiğini söyleyerek, "Örneğin, kişiyi sinek ısırıyor ve döküntüsü var. Acaba maymun çiçeği mi diye merak ediyor. Fotoğraflar ortalıkta dolaşınca ve bir de virüsün iz yaptığı ortaya çıkınca herkeste korkunç bir kaygı başladı. Maymun çiçeği virüsü çok yakın temasla ve cinsel yolla bulaşıyor. Yani bunun anlamı şu; çocuklar, eğer anne ve babasında böyle bir enfeksiyon varsa risk altında oluyor. Yani daha küçük, yuvaya ya da ilkokula giden çocuklarda şu anda maymun çiçeği virüsüyle ilgili bir sorunumuz yok" diye konuştu.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ GÜÇLENDİRİLMELİ
Çocukların bağışıklık sistemini güçlendirmek için uyarılarda bulunan Seçkin, "Öncelikle aşılar ihmal edilmemeli. Kaliteli uyku, sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite de önemli faktörler arasında yer alıyor. Özellikle enfeksiyon belirtileri gösteren çocukların okula gönderilmemesi, hem hastalığın yayılmasını engelliyor hem de diğer çocukların sağlığını koruyor" dedi.