Okullarda hijyen alarmı!
Yeni eğitim ve öğretim yılı başlarken okullarda yeterince temizlik personelinin bulunmaması, sağlık endişelerine neden oldu. Milli Eğitim Bakanlığı'nın tasarruf tedbirleri kapsamında, kadrolu personel yerine günlük ücretle çalışan geçici temizlik personellerini görevlendirecek olması, hijyen eksikliğiyle birlikte sağlık risklerini beraberinde getirebilir. Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, bu durumun çocuk sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade ederek, "Çocukların dokunduğu objelerin düzenli olarak temizlenmesi buradan bulaşabilecek birtakım hastalıklar açısından önemlidir. Keza tuvalet temizliğinin olmadığı yerde ishalle seyredebilecek birtakım hastalıkların artacağını söyleyebiliriz. El yıkama alışkanlığının yanında çocuklar yanlarında kolonyalı mendil, sabunlu mendil gibi birtakım temizlik gereçleri taşıyabilirler" dedi. Habertürk'ten Demet Demirkır'ın haberi
Yeni eğitim ve öğretim yılı yaklaşık bir hafta önce başladı. Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) bağlı okullarda tasarruf tedbirleri kapsamında okullardaki temizlik personeli ihtiyacı, kadrolu görevlilerle değil günlüğü 566 lira olan geçici personellerle çözülecek. Geçici personellerin okullarda beş gün yerine üç gün çalışacak olması, sağlık endişelerini de beraberinde getirdi. Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, okullarda yeterli temizlik personeli olmamasının ciddi sağlık yansımaları olacağını söyledi.
TÜRKİYE'DEKİ DEVLET OKULU SAYISI: 60 BİN 734
2024 yılı itibarıyla Türkiye’de bulunan devlet okulu sayısı 60 bin 734. Yardımcı hizmetli görevlendirmesi, İŞKUR bünyesindeki Toplum Yararına Program (TYP) tarafından yapılırken; 2024-2025 eğitim öğretim yılı başından itibaren bu uygulamaya son verildi.
EĞİTİM SEN'den yapılan açıklamada, MEB'in sorunu kalıcı olarak çözmek yerine daha geri bir adım attığı ve İŞKUR bünyesinde İşgücü Uyum Programı (İUP) oluşturulduğu, bununla beraber İUP’de haftada üç gün ve azami 22,5 saat çalışma süresi öngörülüp, bu kısıtlı çalışma süresiyle okulun hizmetlerinin görülemeyeceğinin açık olduğu belirtildi.
Veliler ve öğretmenler, okullardaki hijyen eksikliğine dair eleştirilerini sosyal medya hesaplarından paylaşırken; okulların bu sorunu çözmek için velilerden cüzi miktarlar talep ettiği mesajları da yayımladılar.
ENFEKSİYON RİSKİ
Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş, Habertürk'e yaptığı açıklamada, okullardaki hijyen eksikliğinin yol açabileceği hastalıkları anlattı.
Prof. Dr. Çokuğraş, "Okullarda temizlikle görevli personelin azaltılması üzücü bir şey çünkü temizlik personelinin yaptığı çok önemli işler var. Öncelikle sınıfların temizliği gerçekten çok önemli. Her şeyden önce umarım sınıfların temizliğinde bir azalma olmaz; çünkü sıralardan, tahtadan ya da çocukların kullandığı başka eşyalardan birtakım enfeksiyon etkenlerinin bulaşması söz konusu olabilir. Bu objelerin düzenli olarak temizlenmesi buradan bulaşabilecek birtakım hastalıklar açısından önemlidir" dedi.
"TUVALET TEMİZLİĞİNİN OLMADIĞI YERDE BİRTAKIM HASTALIKLAR ARTAR"
Başka çok önemli bir konunun ise okullardaki tuvaletlerin temizliğinin aksaması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çokuğraş, sözlerine şöyle devam etti: "Tuvalet temizliğinin olmadığı yerde ishalle seyredebilecek birtakım hastalıkların artacağını söyleyebiliriz. Okullardaki yemekhane, kantinler gibi yerlerin temizliğinin aksaması durumunda da yine ishalle seyredebilecek hastalıkların sıklığında bir artış yaşanabilir."
"BU İŞLER ÖĞRETMENLERE KALIR DİYE DÜŞÜNÜYORUM"
Çocukların kirli yerlere dokunduktan sonra ellerini ağızlarına götürebildiğini söyleyen Prof. Dr. Çokuğraş, "İshal yapacak etkenler olmak üzere değişik enfeksiyon etkenleri bulaşabilir. Bir başka önemli sorun sınıfların havalandırması. Okullarda temizliği sağlayan personelin sınıfların havalandırılmasını sağlamada da rolleri var. Bu işler herhalde öğretmenlere kalır diye düşünüyorum. Bu çok önemli. Covid-19 salgınında sınıfların havalandırılması hep önerdiğimiz şeylerden bir tanesiydi. Sınıfların çok iyi havalandırılması lazım, eğer bu olmazsa bu sefer birtakım solunum yoluyla bulaşabilecek hastalıkların olması kaçınılmaz olacaktır" diye konuştu.
Prof. Dr. Çokuğraş, "Birtakım hastalıkların sıklığında artış olabilir. Mesela son bir aydır çocuklarda ve yetişkinlerde ciddi bir mide-bağırsak enfeksiyonu salgını vardı. Bu, yediğimiz yiyeceklerle, el hijyenimizle ilgili bir şeydir. Böyle bir sürü virüs var ya da bazı bakteriler de buna sebep olabilir ama virüsler daha önemlidir. Bunların sıklığına artış olabilir" ifadelerini kullandı.
"ENFEKSİYONLARIN SIKLIĞINDA BİR ARTIŞ OLABİLİR"
Çokuğraş, 43 senelik hekimlik hayatında geçen yıl hiç görmediği kadar çok virüs kökenli solunum yolu enfeksiyonu gördüğünü kaydederek, "Bunların bir kısmı solunum yoluyla ama bir kısmı da eller aracılığıyla bulaşabiliyor. Dolayısıyla tekrardan bu solunum yolu enfeksiyonlarında, soğuk algınlığından tutun da bronşitlere kadar birtakım enfeksiyonların sıklığında bir artış olabilir" dedi.
ÖĞRENCİLER VE ÖĞRETMENLER KENDİLERİNİ HASTALIKLARDAN NASIL KORUYACAK?
Öğretmenlerin her zaman risk altında olduğunu belirten Prof. Dr. Çokuğraş, "Öğretmenler de, öğretmenlerin çocukları da risk altında çünkü okuldaki hastalıkları çocuklarına taşıyorlar. Bu, çocuk hekimleri için de geçerli. Burada her şeyden önce el temizliği önemli. Elimizi yıkama alışkanlığı kazanmamız gerekiyor. Bu pandemi sırasında kazanıldı ama sonra tekrar terk edildi. Ellerimizi tuvalete girip çıktıktan sonra ve bir şey yemeden önce yani günde hiç olmazsa 5-6 kere yıkamakta fayda var. Bunun dışında yanlarında kolonyalı mendil, sabunlu mendil gibi birtakım temizlik gereçleri taşıyabilirler. Enfeksiyonların çoğu solunum yoluyla bulaşıyor; bunun için eğer okul içinde bir solunum yolu enfeksiyonu varsa aslında korunmak için yapılacak en iyi şey maske, mesafe ve hijyen. Solunum yolu enfeksiyonu olduğunu bildiğimiz çocuklara çok da yaklaşmamak ya da bunların okula bir süre gönderilmemesi bir önlem olabilir" ifadelerini kullandı.
OKUL SERVİSLERİNDE MASKE UYARISI
Okul servislerinde de çok yakın temas olduğunu söyleyen Prof. Dr. Çokuğraş, "Okul servisinde örneğin 10 kişi var ve bunların 5-6'sı ciddi öksürüyor, hapşırıyor. O zaman maske takılması çok önemli. Burada hasta olan kişinin maske takması daha doğru ama bunu sağlamak çok kolay da olmayabiliyor. Grip aşısının tabii ki yapılmasını öneririz; çünkü okula giden çocuklarda aşağı yukarı 200 civarında virüs var ki bunlar solunum yolu enfeksiyonu yapıyor. Aşıyla korunabileceğimiz bir tanesi var; o da grip yani influenza. Onun için de aşı önerilir. Öte yandan umarım bu personel azaltılmasının olumsuz sonuçları olmaz diye umuyorum" diye konuştu.
"VİRÜS ENFEKSİYONLARI BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNDE DEPRESYONA YOL AÇABİLİR"
Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için iyi beslenme ve uykunun önemli olduğunu aktaran Prof. Dr. Çokuğraş, "Bağışıklık sistemi çok karmaşık bir sistemdir. Geçirilen virüs enfeksiyonları geçici olarak bağışıklık sisteminde depresyona yol açabilir. Yani her geçirilen enfeksiyon yeni bir enfeksiyon için bir zemin oluşturabilir. Onun için mümkün olduğu kadar enfeksiyonların sıklığını azaltmak gerekiyor. Hasta çocukları okula göndermemek, hasta çocuklardan mümkün olduğu kadar uzak durmak gerekir. Bana sorarsanız okullarda, özellikle de ilkokullarda haftanın bir günü belki bir yarım saat çocuklara hastalıklardan nasıl korunulur, hijyen nasıl sağlanır, sağlığımızı nasıl koruruz, nasıl iyi-dengeli beslenilir gibi konuların anlatılması gerekir. Okullara sağlık dersi konulması çok yararlı olur diye düşünüyorum" dedi.