Onur Mete: Bir işime bir de eşime âşığım
90'lı yılların fenomen müzisyeni Onur Mete, yeni şarkılarıyla günümüzün de unutulmayanları arasına girmenin peşinde koşuyor. 'Bu Senin Şarkın' ile dikkatleri üzerine çeken Mete, hayatını şöyle özetledi; 'Bir işime bir de eşime âşığım'

Onur Mete...
Akustik gitarıyla ve şarkılarıyla 90'lı yıllara damgasını vurmuş müzisyenlerden.
Sonra adını nadiren duyar olduk.
Müziğe hiç ara vermedi ama özel nedenlerden dolayı nadir sayıda albüm çıkarması 'Onur Mete, müziğe küstü' yorumlarının yapılmasına neden oldu.
Peki varlık nedeni, kendini en iyi ifade şekli olan müziğe küsmesi mümkün müydü?
Bir döneme damga vuran bir müzisyenin albümleri arasında neden uzun soluklar olmuştu?
Yeni şarkısı 'Bu Senin Şarkın' ile kendisini günümüze taşıyarak yeniden gündeme gelen Onur Mete, Habertürk'ten Aslı Yarlık'ın sorularını cevaplandırdı.
13 Şubat'ta 'Bu Senin Şarkın' adlı yeni teklinizi çıkardınız... Neler hissediyorsunuz?
Müzikten hiç ayrı kalmadım ama yeni bir şarkı yapmayalı uzun bir zaman olmuştu. ‘Bu Senin Şarkın' sevildi de... Heyecanla takip ediyoruz geri dönüşleri.
14 Şubat Sevgililer Günü için çıkardığınız ‘Bu Senin Şarkın' ile birbirlerine kavuşmayan ve birbirlerine özlem duyan sevgililerin duygularına tercüman oldunuz. Beklentinizi yeterince karşıladı mı?
Biz 13 Şubat'ta çıktık. Sevgililer Günü'ne çok yakın olduğu için çok klişe olacaktı. Bir de şarkı da çok depresif değil ama sonuçta bir ayrılığı, kavuşamamayı anlatan bir şarkı. Zaten 14 Şubat'ta sevgilisi olmayanları düşündüğümde hep bir çiçekler, kalp dolu mesajlar, yemeğe çıkanlar, el ele yürüyenler... 'Kendilerini iyi hissetmiyorlardır' diye düşünüyorum. Biz o yüzden 'Şarkımızı ilk başta sevgilisi olmayanlara hediye edelim. Hani onlarda ayakta kalsın' diye düşünerek yola çıktık. Onlara gönderdik şarkımızı ama tabii 'Bu Senin Şarkın'ın herkesin şarkısı olmasını çok isteriz. Öyle de gidiyor gibi görünüyor şimdi ama başta sevgilisi olmayanlar, aşkla arası iyi olan, aşkı hissedebilen bütün yüreklilere ulaşmaya çalışıyoruz. Onlara dokunmak istedik.
İlk iki albümden sonra müziğe bir süre ara verdiniz. Neden?
İki albüm biri 1997, diğeri 2002. Ondan sonra uzun ve yoğun bir sahne koşturması. Sonra 2011'de tekrar bir albüm daha yaptık. Üçüncü bir albümü yaptık. Orada ‘Bu Aşktan Gidiyorum' diye bir şarkımız vardı. Çok sevildi. Yazın da Bodrum'da uzun soluklu bir programımız oldu. Müzisyen, çok sevdiğim Kaan Öztürk diye bir dostum var. Onunla beraber projeler yaptık. 80'ler 90'lar ... Büyüdüğümüz şarkılar. Sezen Aksu şarkıları vs.... 'Bu Senin Şarkın' ile tekrar kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Verdiğiniz aradan sonra döndüğünüzde nasıl bir müzik sektörüyle karşılaştınız?
Çok şey değişti. Bizim zamanımızda bir kere Unkapanı diye bir şey vardı. Kaset diye bir gerçek vardı benimde söylediğim. Artık pazarlama sadece neredeyse sosyal medya ve radyolar ağırlıklı olarak görünüyor. En ağırlıklı en yoğun olarak insanlar orada. Oradan ulaşılıyor. Müzik sektöründe her sektör gibi bazı yaralarda aldı gelişti de. Rekabet çok, çok insan var artık. Bu bence güzel bir şey. Sadece hani üretenlerin birazcık duyguya ve gerçek şarkılar üretmeye dikkat etmesi gerekiyor. Sadece bir ticari meta değil müzik. Öyle bakılmaması gerekiyor. Bu iş ruhla yapılan bir iş. Her sanat dalında olduğu gibi. Öyle olduğu sürece herkes içinden geleni yapsın ama sektörde tabii birtakım karmaşalarda oluyor. Her sektörde olduğu gibi. Dünyada da müzik öyle bir yere doğru gitti. Çok fazla üretim, çok hızlı tüketim. Bu tabii ki birazcık bizi aslında şaşırtıyor. Çünkü bizim zamanımızda bir şarkı bir seneye yakın zamanda hayatımızda kalırdı. Şimdi öyle bir şey yok. O yüzden bizde şimdiden yeni şarkının hazırlıklarına başlıyoruz.
Verdiğiniz aradan dolayı müziğe küstüğünüz düşünüldü. Küstünüz mü?
Şöyle bir algı oluşuyor; insanlar sizi artık haberle görüyorlar. Ortalıkta görmediği, televizyonda görmediği, radyoda duymadığı veya yeni bir şarkınızı dinlemediği zaman hemen bir 'müziğe küstü' yaftası yapıştırılıyor. Haklı olup olmadıkları tartışılır ama ben hiçbir zaman müziksiz kalmam. Allah sağlık sıhhat verdiği sürece pek söz konusu olmayacak gibi.
Ara verdiğiniz dönemde unutulma endişesi yaşadınız mı?
Çok dürüst olayım. Hiçbir zaman benim böyle bir bakış açım olmadı. Zaten bir şeyi yaparken de 'insanlar sevsin' diye bir telaşla yapıyor değilim. Tabii ki sevilmesi beni çok mutlu eder. 'Umurumda değil' diye bir bakışım asla yok. 'Beğenilmezsem, sevilmezsem, şarkı tutmazsa bittim' gibi bir yaklaşımım benim asla yok. Müzik benim için öyle bir yerde değil. Ben sadece iyi şarkı üretmenin peşinde koşarım. İyi şarkı söylemeye çalışırım. O zaten bize geri dönüşleri çok iyi oluyor. Biz üretmeye devam edeceğiz.
'80'ler 90'lar Biraz da Noksanlar' konseptiyle Kaan Öztürk ile 5 yıldır aynı sahneyi paylaşıyorsunuz...
Çok eğleneli, çok interaktif. Kaan'ın enerjisi zaten çok yüksek. O da yine 25 yıldır, 30 yıldır müzik sektöründe olan bir arkadaşım. Özellikle sahne enerjisi ve insanlarla diyaloğu. Ben izlemeye giderken bile, birlikte çalışmaya başlamadan önce beni çok heyecanlandırırdı. Bir şekilde su aktı yollar birleşti. Çok keyif alıyoruz hep birlikte. Sürekli 'Sahnede, repertuvarda daha iyisini nasıl yapabiliriz?' diye sürekli konuşuyoruz. O da bir yandan bestelerini tekli çalışmalar olarak insanların beğenisine sunuyor. Beraber de bir proje yapmayı düşünüyoruz bir bakalım. Ama özellikle '80'ler 90'lar Biraz da Noksanlar', çok dile düşmüş değil ama biraz geri planda kalmış hayatımızda çok köşe başı olmuş. Yola çıkışım böyleydi. Keyifli de geçiyor açıkçası. İnsanlar bizimle birlikte şarkı söylüyor bizim için en büyük keyif o.
Kariyer planlamanızın hangi dönemindesiniz?
Olgunluk çağındayız ama hayatta plan yapma konusunda birazcık soru işaretlerim var, öyle bir döneme girdim. Çünkü öncelikle sağlık sıhhat diliyorum herkes için. Yarın ne olacağımız hiçbir zaman belli değil. Müzikal olarak tabii ki çok daha geniş kitlelere ulaşmak, konserlerde yeni şarkılar söylemek. En kısa zamanda inşallah birkaç tekli daha yaptıktan sonra yeni ekleyeceğim şarkılarla da bir albüm yapmak çok istiyorum.
Günümüzün 'Onur Mete'sini nasıl tanımlarsınız?
Hayatının 25 yılını müziğe vermiş. Söz yazarı, besteci ve yorumcu olarak biliniyorum. 1997'de ilk albümümü yapmıştım. 2019'da uzun bir aradan sonra yeni şarkımız 'Bu Senin Şarkın' ile tekrar herkesle buluştuk. Genel olarak duygusal romantik bir adamım denilebilir şarkılarımdan da belli oluyordur zaten. Ama yaş aldığımdan beri, özellikle 40'lardan sonra biraz daha eğlenceli özellikle hayatın ve anın tadını çıkaran. Keyifli bir evliliğim var yeni evliyim. Taze evlilerdenim. Mutlu mesut yaşıyoruz. Müzikle dop dolu bir hayat...
Hayattaki önceliğiniz nedir?
Mutlu olmak. Hayatta her şeyi aşkla yapmayı çok seviyorum. İşine çok âşık biriyim. Eşime de öyle. Gerçekten kısa bir zaman. Koca bir evrene baktığımız zaman bize ayrılan süre hiç uzun değil. Her anın kıymetini bilmek gerekiyor. İyi hissettiğim her yerde olmayı seviyorum. Güzel seçilmiş dostlarımla, eşimle, gitarımla ve müzik severlerle şarkılarımızı hep birlikte söyleyerek bir hayat yaşıyoruz. Herhalde öyle de devam edecek gibi görünüyor. Kısacası; iyi hissettiğim her yerde, her şeyde var olmayı seviyorum.
Kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda kendinize söylediğiniz bir söz var mı?
'Geçecek'... Çünkü hayatta her şey geçiyor. Ölüm dışında her şeyin bir çaresi var. Bazen başımıza bir şey geldiği zaman biz onu kötü zannediyoruz ama uzun vadede büyük resme dönüldüğünde o mutlaka iyi bir şeye bağlanıyordur. Mühim olan özünü koruyarak, iyi bir insan olmaya çalışmak. Bütün gayretimiz o yönde, şartlar ne kadar zorlarsa zorlasın. 'Zor delikanlıyı bozar' diye bir laf var ama bozmaması gerekiyor. Siz kendinizi iyi koruduğunuz zaman ve iyi olmaya çalıştığınız zaman hayat mutlaka onu size geri veriyor diye düşünüyorum.
Ruhunuzu nelerle besliyorsunuz? Nelerden ilham alıyorsunuz?
Bütün dünyadan, hayattan. Hiç belli olmuyor. Bazen hiçbir şey yokken gitarı elime alıp, çaldığımda küçük bir tema, bir ezgi, bir akor bir şarkıya götürebiliyor beni. Onu ıskalamamak gerekiyor sadece. Bazen güzel bir manzara bazen sadece gecenin karanlığı bile beni direkt harekete geçiriyor. İlham perileri hemen yanıma geliyor. Bazende çok uzun bir süre hiçbir şey üretemediğimde oluyor. Sanat öyle bir şey. Çok zorlama olmaması gerekiyor diye hissediyorum. Akışına bırakmak gerekiyor. Ama beslendiğim çok şey var. Müzik dışında benim bir bilardo hobim var. Müzik kadar sonsuz disiplin, üç bant ve orada da kendimi iyi hissediyorum. Mümkün olduğu kadar vakit ayırmaya da çalışıyorum.
Yeni projeleriniz var mı?
Önümüzde bir single daha olacak. Tarihi tam belli değil. Yaz başı da olabilir, yaz sonuna da kalabiliriz. Yoğunluğumuza göre bakacağım. Şehrazat Hanım'ın bir albümü geliyor. O da kışa doğru yetişecek. Orada bir şarkı söyleyeceğim. 'Adaletsiz Yar'ıda sürpriz bir isim söyleyecek. Onun dışında Gülben Ergen'in albümü çıkıyor. Orada bir şarkımız var. Albümünde bir tane bestem var. Onu da heyecanla bekliyorum. Bir yandan üretmeye devam ediyorum. Yoğun bir sahne ve konser olacak.
Gülben Ergen'in tarihleri belli mi?
Mart sonu diye tahmin ediyorum. Bir ihtimal önce bir single çıkarıp. Ondan sonra albümü de çıkarabilir. Ona karar vermediler daha. Ama yaza kalmadan çıkacak diye tahmin ediyorum. Şehrazat Hanım'ın albümü de yetişirse şahane bir çalışma bizi bekliyor. Orada yer almakta benim için ayrı keyifli bir deneyim olacak.