Yeni yılda uygulanacak asgari ücret tespit çalışmaları yeni başladı ama tartışması çok önceden gündeme girmişti. Çok erken tartışılmaya başlanması ve gündemi bu kadar yoğunlukla oluşturması çalışanların geçim zorluğundan ve de işverenlerin yüksek bir artışla karşı karşıya kalmak korkusundan.
Enflasyonun tırmanışa geçtiği 2021 yılından beri yapılan artışlara karşılık çalışan kesimlerin alım gücü yükselemiyor, hatta düşüyor ve geçim zorluğu çeken sayısı artıyor.
➔Çünkü gelir dağılımı bozuluyor ve enflasyon tahmin edilenin üstünde çıkıyor.
➔Ve de çalışan kesim enflasyonu daha yüksek yaşıyor. Düşük gelir gruplarının daha çok tükettiği gıda, ulaşım, kira gibi kalemler zaten genel enflasyonun epeyce üstünde seyrediyor.
➔Asgari ücret pazarlıklar sonucunda belirlenmesine belirlenecek de çalışan kesimin sorunu yine çözülmeyecek, gerçek alım gücü yükselmeyecek.
SIKI PARA POLİTAKASININ ETKİSİ
➔Asgari ücret pazarlığında elbette son sözü hükümet tarafı söyleyecek. Komisyonda 5’er üyeyle eşit temsil var ama karar almada eşitlik yok
➔Hükümet açısından bakılınca bu yıl seçim yok ve geçen seçimde yol açılan yüksek enflasyonla mücadele var. Bu açıdan 2024 pek iyi geçmedi, gelecek yılı ıskalarsak dezenflasyon hedefi iyice yatar.
➔Enflasyonla mücadelenin ücret artışlarını kısıtlayıcı ilişkisi talep yönünden daha çok para politikasının sıkı olmasından kaynaklanıyor.
➔Ücret artışlarını ödeyecek şirketler için krediye erişim hem geçmişe oranla çok kısıtlandı hem de maliyeti yükseldi. İhracat pazarları da sorunlu.
➔Bu açıdan asgari ücret artışı genel ücret artışına yol açacak ve şirketleri de zorlayacak. Şirketler memnun kalmadığı gibi, çalışan taraf da tatmin olmayacak.
➔Devletin ve işverenlerin gönlünden geçen asgari ücreti yüzde 25 artırmak. Bunu dillendiriyorlar da.
Yüzde 25 artışta asgari ücret 17.002 liradan gelecek yıl 21.252 liraya çıkar.
ORTALAMA ENFLASYON KADAR ARTIŞ MI?
➔Bunun yanında en gerçekçi yaklaşım ortalama enflasyon oranında asgari ücreti artırmak olabilir. 2025 için yıllık ortalama enflasyon yüzde 34 düzeyinde bekleniyor. Buna göre artış da yapılırsa asgari ücret 22.783 liraya çıkacak.
➔Belki bunun üzerine 2-3 puanlık refah payı da eklenerek asgari ücret en çok 23 bin liraya kadar yükseltilebilir.
➔Bazı şirketleri 23 bin liralık asgari ücreti ödemek zorlayacak ama çalışanların beklentilerini karşılayamayacak.
➔Çünkü bir kişinin aylık yaşam maliyeti kasımda 26.712 liraya yükseldi bile.
➔Dört kişilik ailenin kasım itibariyle açlık sınırı ise 20.561 liraya, yoksulluk sınırı da 66.976 liraya çıktı.
➔Kısaca ücret ve maaş artışlarını ne kadar artırırsak artıralım yüksek enflasyonu yetişme ihtimali yok. Nedeni de çalışanların maliyeti yeniden fiyatlara yansıtılıyor, yansıtılmak durumunda da.
➔Böylece yıl başında verilen ücret artışları sonraki birkaç ayda geri alınıyor.
➔Maaş artışlarını dört gözle bekleyen satıcıların fiyatlama davranışlarını bozucu etkisi de cabası.
➔Bu nedenle zaten asgari ücret son 3-4 yıldır enflasyon düzeyinde veya daha yüksek oranda artmasına karşılık çalışan kesimde yeterli bir memnuniyet yaratamıyor.
TEK BACAKLI PAZARLIK YANLIŞ
➔Çünkü çalışanları temsil edenler pazarlığı tek bacaklı, sadece ücret artışı üzerinden yapılıyor. Kamuoyu da tartışmayı tek bacak ve sadece ücret artışı üzerinden götürüyor.
➔Halbuki pazarlık da, taşmalar da ücret artışları yanında enflasyon temeli üzerine oturtulmalı.
➔Bu açıdan Türk İş Genel Bakanı Ergün Atalay’ın hafta başında söyledikleri ilerisi için umut verici:
➔ “Enflasyon devam ettiği müddetçe asgari ücretin ne önemi, ne özelliği var. Asgari ücret bir noktaya gelsin ama enflasyonu da bir an evvel dizginlemeleri gerekiyor. Yoksa alınan asgari ücretin önemi kalmıyor."
➔Pazarlıklarda bundan sonra ücret artışı yanında enflasyonun da ikinci bacak olarak temel alınması hem işveren hem de çalışanların lehine olabilir.
➔Nedeni de enflasyona hükümetin belirlediği politikaların yol açmasıdır. Bunun adına ister genişlemeci para politikası isterse mali genişleme politikası uygulamaları denilsin, fark etmez.
➔Enflasyonun sorumluluğu her zaman ülkeyi yönetenlere aittir. Şirketlerin kar marjı ise bunun yanında çok marjinal kalır. Kaldı ki, yüksek kar marjları da yine uygulanan para ve ekonomi politikalarının bir sonucudur.
➔Çalışan kesimin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu da olsa, hükümet ve işverenle asıl pazarlığı öncelikle enflasyon üzerine olmalı.
➔Ana sorun yüksek enflasyondur. Enflasyonu düşürmeden geniş kitlelerin alım gücünü reel olarak artırmak mümkün değildir.
➔Çünkü ücretleri ne kadar artırırsan artır yüksek enflasyonun getirdiği sis bulutu denizinde cebinizden parayı çekip alırlar. Kimin aldığını da bilemezsiniz.