Amerikalı ressam, film yapımcısı ve yayıncı, pop-art akımının en önemli temsilcilerinden Andy Warhol; "Herkes bir gün on beş dakikalığına ünlü olacak" demişti. Düşünün Andy Warhol 1987'de vefat etti. O dönemlerde Ne YouTube var, ne instoç, ne mavi kuşlar, snapler, sosyal medya ünlüleri, influcenlerler, bloggerlar, sosyal medya insanları, fenomenler. Yokta da yok. Adamın ön görüsüne bakar mısınız? Helal ama biraz fazla söylemiş. Çünkü artık "15 dakika" değil 5 dakika bile çok uzun bazıları için.
Çünkü bazıları artık saniyeler içinde ünlü oluyor, hatta tüm dünya onu tanıyor. En son Amerika'da bir sokak röportajında bir kız söylediği bir söz, yaptığı bir hareket ile anında fenomen oldu. Adına Caps'ler yapıldı, tişörtler, şapkalar yapıldı. Kız sokakta yürüyemiyor hatta kapısının önünde basın kuyruklar falan oluşturdu.
Hanımlar-beyler bakın tek bir cümle, tek bir söz, tek bir hareket ile kız dünyada popüler hale geldi. Şu an aldığı teklifleri düşünemiyorum bile.
Peki soru neydi? "Yatakta sevgilinizi nasıl kendinizden soğutursunuz?" Olay bu... Tek bir soru ve yanıt ile kız ünlü oldu.
Artık ünlü olmak ve şöhretli olmak bu kadar kolay ve basit. Zor olan onu devam ettirebilmek. O fırsat kendisine geldi tek bir sokak röportajı ile. Önemli olan artık bu şöhreti devamlılığa ve paraya nasıl çevirecek.
Bence o kız bizim bir türlü bitmeyen, tükenmeyen, her türlü durumda kafalarını kumdan çıkartan 80 ve 90 ünlülerimize sorabilir. Keza bizim bazı ünlümüz gerçekten hiç yok olmuyor, hatta bitmiyor, bitemiyorlar...
***
Hülya Avşar taktiği
Geçen hafta Hülya Avşar'ın Meryem Uzerli sorduğu sorular gündemdeydi. İlgili, ilgisiz konuyla ilgili yorum yazdı, söylemedik söz bırakmadı. Ben de bir gün sonra, "Hülya Avşar magazini çok iyi kullanır, okur ve yorumlar" diye bir yazı yazmıştım.
Ne yaptı; tam Meryem Uzerli'ye sorduğu sorular ayyuka çıkmış, evirilip çevirilirken hemen havuza daldı. Hemen sağ kulaç, sol kulaç, iki popo darbesi ile yine gündemi değiştirdi.
Bir gün sonra Meryem Uzerli'ye sorduğu tüm sorular unutulmuş Hülya Avşar'ın havuz sefası ve havuz da yaptıkları konuşuluyordu. İşte bu kadar basit!!!
Gündemi yönetmek elinde... Yeter ki, ne istediğini bil!!!
***
Bazen sessizlik çok şey anlatır
Serenay Sarıkayı'nın annesi Ümran Seyhan bir süredir birlikte olduğu Cansu Tosun'un babası Kenan Tosun ile Nişantaşı'nda görüntülenmiş. Görüntüleri izliyorum ikili adeta soru yağmuruna tutulmuş. Sormuşlar da sormuşlar. Ama ikisinin de ağızlarını bıçak açmıyor. Ümran Hanım yine sevimli sevimli gülümsüyor. Ben de izlerken gülümsedim.
Çünkü bazen sessizlik çok şey anlatır. Ben de Ümran Hanım gülümserken ve izlerken şu cümleleri anladım;
-Biz çok mutluyuz hiçbir sorun yok.
-Biz daha önce hiç yanıt vermediğimiz gibi bunlara da yanıt vermiyoruz.
-Ben hangi ara konuştum da şimdi konuşacağım.
-Siz de keyfinize bakın.
-Benim keyfim yerinde...
Budur, bu kadar!!!
***
İlişki içindeki sessizlik de bambaşka
Tabii ilişki içinde sessizlik çok başkadır.
Mesela kadın sizinle kavga ediyor, tartışıyor, bir konuyu irdeliyor, dibine kadar iniyor, öğrenmek istiyor, soru üstüne soru soruyorsa sevinin hatta mutlu olun bence. Demek ki, size aşık ve sizi kaybetmek istemiyordur.
Fakat kadın susuyor ve artık konuşmuyorsa korkun derim. Çünkü kadın umudunu kaybetmişse gidiyordur. Sustuğunda anlayın da gitmiştir... Geçmiş olsun...
Yani kadın umut bitince terk eder. Kadın aşkı bitince terk etmez. Diyeceğim odur ki, sessizlik her zaman iyi olmayabilir. Sessizliği de çok iyi anlayıp kavramak gerek.
Bu konu üzerine şiirler bile var.