Malumunuz bu yaz Çeşme ve Bodrum kan ağlıyor; mekanlar boş, müşteri yok, hatta birçok turist tatil için Yunan Adaları'nı tercih ediyor. Hal böyle olunca işletmeci de, "Kapıda vize uygulaması kalksın" diye naralar atmaya başladı.
Olacağı buydu. Neden?
-Her mekan kafasına göre fiyat politikası uyguluyor.
-Sık sık fiyat değişikliği yapıyor.
-Lahmacun fiyatını geçtim, Türk kahvesine bile inanılmaz fiyatlar alınıyor...
-Vale ücretleri almış başını gidiyor.
-Müşteri kaliteli yemek yemeyi geçti kazıklanmaktan çekiniyor.
-Fırsatçı işletmeci el arttırdı, fiyatları sürekli değiştiriyor, kafasına göre fiyat belirliyor.
-Kendi insanını kazıklıyor.
Diye uzayıp giden bir sürü mevzu var. Fakat işletmeci, kendi yaptıklarını görmeyip sürekli ağlıyor bir de üstüne üstlük şimdi "Vize kalksın, müşteri bizi tercih etmiyor" diye naralar atıyor. Komik!!! Siz daha çok ağlarsınız. Yerli turisti küstürdünüz arkadaş. Bir bir daha iki!!!
Oysa ki, yerli turist haklıdır. Yerli turist candır. Yerli turist olmazsa olmaz işte böyle kan ağlarsınız. Çünkü kendi vatandaşınızı kazıklıyorsunuz. Kendi vatandaşınıza saygısızlık yapıyorsunuz. Bu kadar basit!!!
Önceki gün, Çeşme Marina'daki bir işletme; "Çeşme Marina'da bulunan kafemize akşam 18:00-22:00 arası dublör (fake müşteri) kadın-erkek ihtiyacı vardır. İlgilenenler buraya dönüş yapabilir. 1500 TL, bir yerli içecek ikram" diye ilan vermiş.
Haliyle kimse boş mekana gitmek istemez. İşletme belli ki, müşteri çekmek için böyle bir ilan vermiş. Fakat bu yeni bir durum değil. Bunu yapan çok işletme var özellikle Çeşme-Alaçatı'da. Hatta çoğu çok popüler ve bilinen mekanlar. Sadece o işletme mevzuyu çözememiş ya da konuşulmak istediği için böyle açık açık ilan vermiş. Çünkü bu ilan konuşulur ve dikkat çeker. Bazıları, "Haberin iyisi, kötüsü olmaz" diye düşünüyor hala ama var. Mesela başka işletmeler bunu yıllardır ama sessiz sedasız yapıyor.
Hatta çoğu böyle otobüsle falan fake müşteri getirtip kapıya uzun kuyruk olarak diziyor. Sonra da, o uzun kuyruk oluşturulan fotoğrafı da sosyal medyasında paylaşıyor. Hem müşterinin hem de habercilerin dikkatini çekip haber yaptırtmaya çalışıyor ki, bunda da başarılı oldular. Çok haberler yapıldı böyle. O mekanlarda tıklım tıklım doldu. Çünkü müşteri böyle bir haberi görünce, "Vay beee millet oraya girmeye çalışıyor. Demek bu sezon orası da çok popüler" deyip hemen rezervasyon yaptırmaya çalışıyor. İlk aradığında her zaman müşteriye, yer olduğu halde, "Yerimiz kalmamıştır" imajı çiziyor. Müşteri daha meraklanıyor hatta fısıltı gazetesi devreye giriyor, dalga dalga yayılıyor. Müşteri bir ay sonraya yer yapmaya çalışıyor. Ve bu işte böyle yürüyor. Mekan da sezonu iyi geçirmiş oluyor. Fakat bu yaz zor!!!
Çünkü;
-Müşteri artık bu numaraları yemiyor.
-Ve artık gerçekten fiyatlar çok yüksek.
-Neredeyse Temmuz'un ortasına geldik fakat mekanlar hala kan ağlıyor.
-Ve müşteriye kafanıza göre fiyat oluşturuyorsunuz.
-Mesela bir mekanda bir top dondurma 40 TL iken hemen karşısında bir başka mekanda o top dondurma 100 TL'ye satılabilir. Böyle böyle müşteriyi salak yerine koymaya çalışıyorsunuz.
-Birçok mekan gurbetçileri bekliyor onlar da kısmet artık Ağustos ayına.
-Kısacası bazı mekanlar evet iş yapar yapmasına ama eski sezonları ararlar. O da 15 Temmuz ve 20 Ağustos arası. Klasik bu tarihler değişmez. Bu yaz da değişmeyecek. Ama bazı işletmeler için bu yaz sıkıntılı...
İlanla falan da olmaz. Haberiniz ola!!! Müşteriyi kazıklamaktan vazgeçmediğiniz. İyi ve kaliteli ürün satmadığınız, iyi davranmadığınız sürece zor!!!
***
Çeşme artık Yunanistan'a giderken uğranılan nokta
Fırsatçılar o kadar fiyat yükseltti ki, müşteri kazıklanmak istemiyor. Arkadaş Çeşme'de bir sakızlı kurabiye fiyatı 500 TL'den başlıyor. Bir top dondurma 40-100 TL arası. Elinizi az biraz vicdanınıza koyun. Kendi insanına bunu yapar mı insan!!!
Ve maalesef ki, Çeşme artık Sakız Adası'na, Yunan adalarına gitmek için bir uğrak nokta. Artık turist Çeşme'de kazıklanmak istemiyor ve hatta o bölgede para harcamak istemiyor. Atlıyor feribota doğru Yunan Adaları'na... O yüzden Çeşme sokakları bomboş. Eskiden itiş-kakış yürüyemezdin. O yüzden bir sürü konser, etkinlik iptal oluyor. O yüzden birçok mekan in cin top oynuyor. Geçmiş olsun, fırsatçı işletmeciye de oh olsun!
Kendi insanını kazıklarsan olacağı buydu.
***
Gereksiz bir çıkış olmuş
İbrahim Tatlıses'in kızı Dilan Çıtak; "Susmayacağım şiddet karşısında, bir kız çocuğu yapılan şiddeti herkes görmeli, az sonra size neler açıklayacağım" tadında bir paylaşım yaptı kendi sosyal medya hesabından. Sonra eşi de destek verdi, "Sen güçlüsün, şöylesin böylesin" diye.
Sonra da paylaşımı sildi!!!
Haliyle gözler, kulaklar derken meraklılar her türlü duyu organlarını İbrahim Tatlıses'e çevirdi.
İbrahim Tatlıses o paylaşım sonrasında kızı Dilan'ı takipten çıktı.
İdo Tatlıses, "Babam" diye bir paylaşım yaptı.
Kafalar hala karışık. Sonra Dilan tamamen sustu-lar...
E be arkadaş ne gerek vardı!!!
Bu saatten sonar yapacağın açıklamanın da bir değeri kalmaz. İnsan bir şey yapacaksa yapar. Yapacağının arkasında durur. Ya da ebediyete kadar susar.
Çünkü yaptığı paylaşımda; "Şiddet, kız çocuğu" tadında kelimeler geçiyor ki en hassas olduğumuz durum. O susunca ve paylaşımı da silince olan oluyor. Bu saatten sonra bu tarz hassas konunun üzerinde dursa, destek de olsa dikkat çekmez benden söylemesi.