Geçen hafta Instagram daha henüz kapanmamışken gerek DM kutuma, gerekse e-mail ile okuyuculardan, "En doğru bilgiyi siz verirsiniz. Tarkan Harbiye konserine gerçekten çıkacak mı?" tadında mesajlar aldım. Neden; malum her yaz dönemi, "Hadi Tarkan Harbiye zamanı başlasın" diye yazıp çizip bir de üstüne Tarkan konseri olacak mı, olmayacak mı diye peşine düştüğüm için.
Aslında düştüm düştüm, biliyordum ki, Tarkan bu yaz da Harbiye'de yok. Ancak geçen haftalarda; "Tarkan Harbiye konser tarihleri belli oldu" diye bir haber çıkmış. Bu haber üzerine okuyucular yazdı haliyle. Ben de kendimden şüpheye düşüp araştırdım, tekrar tekrar sordum.
Fakat üzgünüm her sene bu acı haberi ben vermek zorunda kalıyorum. Fakat bu sene de elim bomboş. Size güzel bir haber veremiyorum. Maalesef Tarkan'ın Harbiye Açıkhava'da bu yaz da konseri gözükmüyor. Şimdilik Tarkan turnede... Samsun-Gaziantep dolaşıyor, sevenleriyle buluşuyor ve şarkılarını söylüyor.
Tabii gönül isterdi ki bu yaz bizler de İstanbul'un en güzel mekanı Harbiye Açıkhava'da yıldızların altında şahane bir Tarkan konseri izleyelim ama yok.
***
Benim beklediğim diğer kişi Şebnem Ferah
Ah ki ne ah.... Özledim, hadi Şebnem Ferah bitsin artık bu hasret. Çığlık çığlığa, "Sil Baştan" söyleyeyim. Bizlere tekrar eski Harbiye gecelerini yaşat. İnanın hasretim kendisine. En son sahneye çıktığında yine Harbiye Açıkhava sahnesinde izlemiştim Şebnem Ferah'ı. Ve hala o günden bu yana yok, gitti, küstü. Ama yeter bence. Bu küskünlük bu kadar uzamamalı. Sonuç olarak sadece ben değil, birçok kişi inanın Şebnem Ferah konseri ve şarkıları bekliyor.
Bu kadar büyük kitlelere mal olmuş bir ismin bu kadar uzun yıllar küsmesi bana garip geliyor. Artık buna bir son vermeli Şebnem Ferah. Tam zamanı!!! İnsanların keyfe, mutluluğa ve avaz avaz şarkı söylemeye ihtiyacı var Şebnem. Sahnelere geri dön. Hatta yeni şarkı yapma, biz "Mayın Tarlası"nı, "Ben Şarkımı Söylerken"i ya da "Bu Aşk Fazla Sana"yı söyleriz. Gel hadi dön sahnelere...
***
Ve Süperstar'ın protokol krizi
Yıllardır konser takip eden, canlı müzik sahnelerine giden biri olarak inanın benim de en rahatsız olduğum konuların başında gelen sanatçı sahnedeyken insanların kalkıp gitmesi.
Özellikle Harbiye Açıkhava sahnesine giden insanların daha konser bitimine yarım saat kala çıkmalarını hiç anlamamışımdır. Arkadaş para ödeyip oraya gelmişim, o kadar zahmete girmişim, trafik çilesi, bilmem ne derken gelmişsin e bari tam tadını çıkar. Çünkü sanatçıların özellikle Harbiye gibi sahnelerde son dakikaları unutulmazdır. Bis yapar tekrar tekrar sahneye çıkar ve daha da büyük bir coşku yaşanır ama yok. Çıkıp gidiyor bazıları. Hadi evine gideceği yol uzundur. Sabah erken kalkacaktır onu biraz anlıyorum ama protokol adabı diye bir gerçek var. Ve o protokole oturuyorsun adabına göre davranacaksın.
Ajda Pekkan da protokolde oturan kardeşi Semiramis Pekkan ve arkadaşları bu saygısızlığı yapınca patlıyor. Çünkü nazı onlara geçiyor. Belli ki, uzun zamandır bu konuyu takıntı yapmış, üzülmüş, söylenmiş. E kardeşi ve arkadaşları yapınca da onlara patlıyor.
Bazıları, "Ne gerek vardı" diyebilir. Bazıları da "Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" türünden yorumlayabilir. Ancak şu var ki, yılların Ajda Pekkan'ı bu mevzuya takılıyor ve isyan ediyorsa haklıdır arkadaş.
Bazı şeylerin adabı ve saygısı vardır.
Bu yıllarda maalesef adap ve saygı yitirilmiş durumda. O yüzden de hiç küfürlü konuşmayan Ajda Pekkan, sahneden küfür ediyor. Düşünün artık öyle bir noktaya gelmiş ki, dayanamıyor.
Saygı ve adap yok olunca kendini tutmaya çalışanlar da bir yere kadar tutabiliyor işte. Eninde sonunda patlıyor. Ajda Pekkan da daha fazla dayanamamış durum bu...
Bu durum iki kardeşin arasını bozar mı?
-Daha önce de aralarında gerginlikler olmuştu ama her zaman düzelttiler.
-Evet biraz kırgınlık olur ama yansıtacaklarını düşünmüyorum.
-Bu durumu hemen kapatacaklardır.
-Ancak protokolde oturan insanlar artık kalkıp gitmeye cesaret edemeyeceklerdir.
-Ve lütfen adabınızla konser izlemeyeceksiniz protokolde oturmak için zorlamayın.
