Pazar sabahı... Uzun süredir bir araya gelemediğim ailemle oturmuş kahvaltı yapıyoruz.
Tıpkı çocukluğum gibi.
Anne kahvaltısı nasıldır bilirsiniz. Diyetin esamesinin okunmadığı, bol karbonhidratlı, tam olması gerektiği gibi. Keyifler gıcır, dışarda yağmur. Sohbet sıcak, keyifli akıyor ve o da ne; 18 gündür kayıp Narin'den haber var.
O an masada derin bir sessizlik. Ciğerlerimiz yandı, içimiz kavruldu. Masa, ev, huzur bir anda sanki siyaha boyandı.
Evet yemek yiyoruz, uyuyoruz, uyanıyoruz, geziyoruz, gülüyoruz, televizyon izliyoruz, gidiyoruz, geliyoruz ama akıl, mantık, düşünce, fikir, beyin, kalp anlamıyor işte; Narin'e bu kötülüğü yapan insanların dünyasında yaşamayı almıyor. Nasıl bir canilik bu!!! Nasıl bir yürek. O küçücük bedene nasıl kıydınız!
"Allah ailesine sabır versin" diyorum sonra bir an durup, "Ya işin içinde aile de varsa" diyorum. Artık kime güvenip, kime inanacağız bilmiyorum. Ve gerçekten artık kim varsa bu işin içinde, tek temennim, vicdandan yoksun, Narin'i hayattan koparan canilerin en ağır şekilde cezalandırılması. Sadece bu işi yapan değil, susan da suçlu ve cezasını çekmesi gerekiyor.
Belki o zaman Narin huzur bulacaktır. Adı gibi güzel Narin de bugün okula gitmeyi hak ediyordu. Ah güle güle küçük kız. Güle güle adı gibi Narin kız... Sen affet bu çirkin dünyayı. Sen affet...
***
Ben bu çağı sevmedim
Her an izlemek, duymak, haberdar olmak, böyle canilerin günden güne çoğalması, bunları izliyor olmamız derken kalbim sıkışıyor. Gerçekten kuracak cümleler yetersiz kalıyor. Ağzımı doldura doldura küfür etmek istiyorum. Yazıyorum, siliyorum, yazıyorum, siliyorum. Her cümle yetersiz kalıyor.
Benim gibi çok kişi var biliyorum.
Cümleler boğazlara düğümleniyor, yutkunamıyoruz. Ve gelinen nokta; "Hayat devam ediyor" diyoruz. Sonra da evet "Hayat devam ediyor" gerçekten. Bakın bugün okullar açılıyor. Geleceğimiz çocuklarımız için, daha güvenli bir dünya yaratmak için, zor da olsa çalışmaya, üretmeye devam etmeliyiz. İsyan etmeden, pes etmeden. Yılmadan, yıldırmadan...
Geleceğimiz çocuklarımız için bir an bile boşluğa düşmeden ayakta dim dik durmalı ve durabilmeliyiz. Başka Narinler olmasın diye inancımızı yitirmemeliyiz.
***
Kızılcık Şerbo’ya gün sayıyoruz
Show TV'nin reyting rekorları kıran "Kızılcık Şerbeti" dizisi hiçbir Türk dizisi izlemeyen, ilgilenmeyen bir kesimin bile dikkatini çekti. Sezon finali ile tüm merakları uyandıran, hatta sezon başlasın diye gün sayan bu kesimin yaz boyunca çok kez "Kızılcık Şerbo"dan bahsettiğine şahidim.
Ve beklenen gün yaklaşıyor.
Fragman yayınlandığı gün dahi yine dizi koşuluyordu belli ki bu sezona da damgasını vuracak. Üstelik diziye dahil olan yeni oyuncular ile daha da fark atacak gibi.
Ne yalan söyleyeyim ben de dört gözle "Kızılcık Şerbo"yu bekleyen taraftayım. O gün kimselere randevu vermem. Dört gözle Pembeli, Kıvılcımlı, Nursemalı günlerin başlamasını bekliyorum..
