Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Ve karşınızda her zorluğa rağmen başarmış bir kadın; Afife

        Serdar Biliş’in yönetmenliğini yaptığı, Selin Cankı Ceylan’ın yazdığı, Tuluğ Tırpan’ın müziklerini bestelediği, Gamze Kuş’un sahne ve kostüm tasarımlarını yaptığı, Ilgın Kopuz ve Sezen Aksu’nun şarkı sözlerini yazdığı, Demet Evgar, Tilbe Saran, Necip Memili, Bora Akkaş, İdil Sivritepe, Bedir Bedir, Atılgan Gümüş, Orkuncan İzan, Ekremcan Arslandağ, Öykü Su Okur, Bilge Çınar, Basma Seiba gibi oyuncuların rol aldığı “Afife”yi bu hafta Zorlu sahnesinde izledim.

        Görkemli ve göz alıcı bir oyundu.

        Show TV’nin sevilen dizisi "Bahar" ile her hafta evlerimize konuk olan ve her defasında oyunculuğuyla kendine hayran bırakan Demet Evgar, sahnede resmen hükmediyor, performansı ile göz dolduruyor. Şimdiye kadar yaptığı her işte çıtasını bir adım daha yükselten Demet Evgar, bir kez daha büyülüyor. En son yine Show TV’de "Sandık Kokusu" ile karşımıza çıkan Necip Memili de harika bir performans sergiliyor. O nasıl bir oyunculuk! O nasıl bir yetenek ki, izleyiciyi bir anda içine çekiyor. Demet Evgar ve Necip Memili, performanslarıyla adeta parlıyor. İkili öyle bir uyumla oynuyor ki, söyledikleri her söz, her hareket fazlasıyla anlamlı oluyor.

        Oyunun hiçbir anı bana manasız gelmedi; tüm oyuncular müthişti. Her şey gayet yerindeydi ve güzeldi. Dekor, sahne, dansçılar, kıyafetlere söylenecek söz yok… Son zamanlarda izlediğim tek kelimeyle gururlandıran bir işti. Günümüz tiyatrosunun böyle oyunlara ve oyunculara gerçekten ihtiyacı var.

        Afife'nin “Ateş böceği değilim ben” cümlesi de sahne aşkının kendisini nasıl yıprattığını dile getirmesidir ki, bunu bizlere çok iyi anlattılar. Düşünün sahnede kalabilmek ve Türk tiyatrosuna katkı sağlamak için kendi hayatını feda etmiş, zorlu yaşamına rağmen Türk tiyatrosunun kadın oyuncuları için bir ilham kaynağı olmuş ve Türk tiyatrosunun tarihinde önemli bir yer edinmiş bir kadını, hayatını sahneye ve tiyatroya adamış bir kadını ancak böyle oyuncular anlatabilirdi.

        Afife Jale, 1902 Türkiye'sinde İstanbul’da doğmuş ve Türk tiyatrosunun gelişiminde önemli bir rol oynamış, yaşadığı zorluklar, sahneye olan tutkusu, ailesinin karşı çıkmasına rağmen o tiyatrodan vazgeçmemiş idealleri uğruna savaşmış unutulmaz bir kadın. Bizler bu kadınları daha çok anlamı, daha güçlü alkışlamalıyız.

        ***

        Bahar da o kadınlardan

        Show TV ekranlarında, her hafta tam da güçlü durmayı, idealleri uğruna pes etmemeyi, isterse başarabileceğini gösteren bir kadını canlandıran Demet Evgar.

        Yani bizim böyle kadınlara hele ki, günümüzde çok ihtiyacımız var. Güçlü, ayakları üzerinde duran, kadının kadını desteklediği, alkışladığı, yardım ettiği kadınlara.

        ***

        Kadın olmak zor zanaat

        Malumunuz köşemde de, söylemlerimde de kadınların güçlü olmasını, kadının kadını desteklemesini sık sık yazıyorum. Haliyle çok kadınlı bir evde büyüyünce de kadınları da biraz fazla eleştiriyor olabilirim. Çünkü "Kadının kadının dostu olmasının şart olduğunu", "Kadının kadını alkışlaması gerektiğini", "Kadınların birbirini koruyup kollamalarını" gerektiğini düşünüyorum.

        Fakat bu düşüncelerime bazı kadınlar kızıyor. Öyle ki, kimisi fake hesaplardan kimisi de açık açık yazıp eleştiriyor. Ben bu tarz düşüncelerimden ötürü bana kızmalarına şaşırsam da bazı kadınların artık kötülükten beslendiğine inandığım yıllardan geçiyorum.

        Çünkü bu kadınlar maalesef ki, kötülükten besleniyor.

        Bakın çok kadın arkadaşından, dost zannettiğim kadınlardan kazık yemiş biri olarak yine de yılmayacağım düşüncelerimden.

        Ve ben onlardan olmayacağım.

        Başarılı, kendi idealleri peşinde koşan, bir başka kadını acıtmayan, üzmeyen kadınları alkışlamaya ve desteklemeye devam edeceğim.

        Keza kadın olmak zor zanaat.

        Büyüklerimiz, "Kadın gibi kadın olmak zor" dediğinde ne demek istediklerini şimdi daha iyi anlıyorum.

        Çünkü bazı kadınlar var ki, sevgisiz, kötü, yalnız ve mutsuzlar. O yüzden de bir başka kadının canını acıtmaktan da geri durmuyor maalesef. Beş güçlü erkek bir araya geldiğinde güç birliği yaparken, beş kadın bir araya gelsin hele bir de mutsuz ve sevgisizlerse aman da aman. Hemen bir başka kadını yerin dibine sokmaya çalışıyorlar. Yazık!!!

        Tekrar ediyorum ben o kadınlardan olmayacağım. Olanlarında da yanında durmayacağım.