Daha dün bir, bugün iki…

İnsanlık ölümden de korkmuyor, utanmıyor.

Daha dün bir bugün iki Ferdi Tayfur'un mal varlığı konuşmaları, tartışmaları başladı. Diğer yanda geçen ay hayatını kaybeden Aralık ayında da evlatlarını reddeden Ankara Turgut'un mezarı başında kavga başladı. Pes ki ne pes!!!

Sizi bilmem, benim aklım yetmiyor. Nasıl oluyor da bu kafaları yaşıyorlar bilmem ama hiç güzel bir durum değil.

Ölüm var ölüm!!!

Bir gün sizler de o soğuk toprağa gireceksiniz. Az biraz saygı mı gösterseniz? Ailenize, atanıza, dostunuza, arkadaşınıza.

Şimdi bu insanlara gidip tek tek konuşsanız, hepsi değer veriyor, düşünüyor. Ama Allah aşkına soruyorum size Ferdi Tayfur'un kızı ve yeğeninin camii de tabutun başında yaptıkları tartışma, küfürler hoş muydu?

Ya da Ankaralı Turgut'un mezarı başında yapılan konuşmalar.

Ölüme biraz saygı.

Vefat eden insana saygı.

Düşünün Ankaralı Turgut, vefat etmeden önce Eylem Boran dışındaki diğer çocuklarını evlatlıktan reddetmişti.

Demek adam görmüş bugünleri.

***

Mal mülk konuşması nedir?

Hatırlarsanız Ferdi Tayfur'un bir dönem birlikte olduğu Necla Nazır; "Evladımın rızkını etrafındaki yeğenlerine yedirmem" açıklamasını yapmıştı. Cenaze sırasında yaşanan tartışma da işte mal varlığıyla ilgili olabileceği iddiası ortaya atıldı. Şimdi de, Ferdi Tayfur'un malından, mülkünden konuşuluyor. Yok Adana'da şu kadar evi varmış, yok bilmem nerede bu kadar yatırımı varmış.

Adamın toprağı soğumadı daha!

Hani, "Dünya çok kötü bir yer" diyoruz ya; Hayır!!!

Dünya değil insanlar çok kötü. Ve bu güzelim dünyayı da çirkinleştiriyor bazıları. Ferdi Tayfur çocuk yaşta çalışmaya başlamış. Kendi kendine okuma-yazma öğrenmiş. Bisiklet almak için günlerce hayalini kurmuş. Dişiyle, tırnağıyla çalışıp kazanmış. Olacak tabii. Daha da fazlası olacak.

Hayatta bu kadar zorluk çekmiş insanların ardından yapılan mal-mülk tartışmalarından utanmıyorum, tiksiniyorum. Allah size tez elden, akıl-fikir versin.

***

Bu adamı bu noktaya getirenler suçlu

Murat Övüç diye bir adam var. İlk günden bu güne hiç sevmedim, takip etmedim, tasvip etmedim. Kendisi başörtüsü takıp kendince dalga geçmeye çalışmış. "Dini değerleri aşağıladığı" için gözaltına alınmış.

Öncelikle nereden geldiği, kim olduğu belli olmayan bu kişi suçlu değil. Onu;

-Alkışlayan.

-İzleyen.

-Onunla fotoğraf çektiren.

-Sahneye çıktığı yerleri tıklım tıklım dolduran.

-Her yaptığını şahaneymiş gibi hissettiren.

-Onu programlarına konuk eden.

-Sosyal medyada 3 milyon 900 bin takipçisi suçlu.

Onu bu hale, bu hadsizlik durumuna siz getirdiniz siz!!!

Kadına, erkeğe sosyal medya hesabından akıl veren, yön gösteren, hadsizlik yapan bu adamı siz bu noktalara getirdiniz. Eserinizle gurur duyun!!!