Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek İstanbul Park'taki yarışa hazır mıyız?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Mahalli seçimlerin hemen ardından ilginç bir ihaleyle karşılaşacağız. Öyle görünüyor ki ihale öncesi başlayan tartışmalar, adını Formula 1 yarışlarıyla duyuran İstanbul Park’ın yeni işletmecisini belirlemek için 2 Nisan’da yapılacak ihale sonrasında da devam edecek gibi...

        İhale şartnamesindeki bazı detayları anlamak zor. İstanbul Park arazisinin sahibi konusunda da tartışmalar söz konusu. Tesisleri yapıp, hizmete sokan şirketin işletme/kiralama süresine yönelik haklarda da sıkıntılı hususlar var. Bir de konuyla direkt ilgisi olmayan, emeği bulunmayan Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu'nun (TOSFED) gelişmelere yönelik ilginç açıklamaları var. Netice de yarışın tarafları da çok ilginç ve güçlü…

        Rahmetli Bülent Ecevit’in başbakanlığı döneminde İstanbul’a Formula 1 (F1) yarışlarının da yapılabileceği bir motor sporları pist kazandırılmak isteniyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile İstanbul Ticaret Odası (İTO) Türkiye’ye bir marka değeri kazandırmak için öncülük yapıyor. Mali külfetini üstleniyor. İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi de (İBB) bu girişime destek oluyor.

        Bu adımlardan sonra İstanbul Park’ın yapımını ve işletmesini 20+10 yıl üstlenmek üzere arazinin sahibi olarak görünen Vakıflar Genel Müdürlüğü ile anlaşma yapılıyor. Bu amaçla TOBB ve İTO’nun yüzde 40’ar eşit hisseye sahip olduğu, İstanbul Valiliği ve İBB’nin yüzde 10’ar hisse ile temsil edildiği Formula İstanbul Yatırım AŞ. (FİYAŞ) kuruluyor.

        Bu süreçte, yani pistin yapım aşamasında ve sonra işletme modeli için kurulan ilişkiler hakkında ben de çok yazılar yazdım. Başta dönemin İTO Başkanı Mehmet Yıldırım olmak üzere ilgilileri de eleştirdim. Ancak aradığımız o günler geride kaldı. Zira şu an İTO’nun durumu daha vahim. Devletin yapacağı işlere soyunuyor, para, emek harcıyor, üyesine yönelik işlerde ise ortadan kayboluyor. Fikir ortaya koyamıyor. Etkin muhalefet de olmayınca faydalı fikirler ve rekabetçi projeler de ortaya çıkmıyor. Kısacası kendini ve kurumlarını yenileyemiyor.

        TOBB ve İTO’nun kısmen zayıf düştüğü böyle bir zamanda İstanbul Park ihalesi yapılacak. İTO Başkanı'nın yönetim kurulu başkanı olduğu FİYAŞ’ın Yap-İşlet-Devret (YİD) yöntemiyle hizmete soktuğu tesisler için anlaşmaya göre ilk dönem olan 20 yıllık süre doldu. Lakin ikinci dönemde 10 yıllık daha işletme süresi hakkı var, ihaleye çıkılıyor. Ancak TOBB/İTO (FİYAŞ) 10 yıllık bu hakkından vazgeçmiş durumda. Bunu üyelerine nasıl anlatacaklar? Görünen sebeplerden birisi F1 yarışlarının olmaması. Böylece ihaleyle İstanbul Park’a F1 yarışlarını getirebilecek yeni işletmeci bulunmaya çalışılacak. Daha önemlisi FİYAŞ da bu ihaleye girecek! Ancak Türkiye’de satılan bilet ve sağlanan sponsorluklarla yaklaşık 60 milyon Euro’luk maliyet çıkmıyor. Başka ülkelerde Formula 1 için spor, turizm bakanlıkları veya belediyeler kaynak sağlıyor. Türkiye’de hangi bakanlık kaynak sağlayacak? Çünkü ihaleye girecek şirket bu parayı organizasyondan çıkaramaz. İlave yapılması istenen tesisler ise bölgenin su havzası olması sebebiyle yapılmayabilir.

        Önemli bir ayrıntı daha var.

        İlk defa bir bakan bu konuyla görevi alanına direkt girdiği için yakından ilgilenecek. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Park’ın Türkiye turizmine katkı sunan yatırım olması sebebiyle zaten gelişmeleri takip ediyordu. İstanbul Park’ın Vakıflar Genel Müdürlüğü arazisi üzerinde olması, buranın da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlılığı nedeniyle bu defa Bakan Ersoy bizatihi işin sahibi konumuna gelmiş oldu.

        Bu ihalenin en etkin ismi Bakan Ersoy, turizmcilere İstanbul Park hakkında bilgi verirken şu hususlara dikkat çekmiş. Bakan, ihaleye kazanacak şirketin uluslararası etkinlikleri getirecek, organizasyonlar yapacak daha da önemlisi 2026 itibarıyla Formula 1’i İstanbul’da organize etmesini istediklerinin altını çiziyor. İhalenin en önemli şartı 2026’dan itibaren F1’in İstanbul Park’ta yapılması.

        Bakan çok iddialı firmaların ihaleye gireceğini belirtiliyor. Ancak F1’i İstanbul Park’ta 30 yıl boyunca hangi şirketin ağırlayacağı, böyle bir anlaşma nasıl yapacağı merak edilen bir konu. Turizm Bakanı Ersoy, F1’in istikrarlı bir şekilde İstanbul’da yapılmasını istiyor. Formula 1’in 2026’dan itibaren düzenli olarak İstanbul’da gerçekleşmesini sağlamayı garanti eden firma da ihalenin kazananı olacak. Ama Formula 1’in sahibi şirket şu ana kadar hiçbir ülke, belediye veya şirket ile 30 yıl gibi uzun zamanlı anlaşma yapmış değil. Bu durumda ihale kriteri ne olacak?

        İstanbul Park, 2 Nisan’daki ihaleyle 30 yıl için “Yapım ve Onarım Karşılığı Kira ve İşletme” kriteriyle yeni sahibini arayacak. Sadece Formula 1 pisti değil, buradaki tüm tesisler, alışveriş merkezi, macera park, eğlence merkezi ilave yapılacak tesislerle ihaleyi kazanacak şirket hizmet verecek. Ancak Ömerli Barajı etrafında yapılaşma yasağı var. İhale şartnamesinde gelir getirmek amacıyla yer alan ilave bina ve tesisler nasıl yapılacak? Yapılırsa su havzası nasıl korunacak? Yapılacak ilave tesis ve binaların de şartnameye göre dolarla kiraya verileceği belirtiliyor. Bu da mevcut yasalara aykırı…

        FİYAŞ çatısı altında İstanbul Park, 2005-2011 yılları arasında 7 defa F1 yarışlarına ev sahipliği yaptı, ancak 2020 yılında COVİD-19 salgını yarış takviminin aksattı. Pandeminin etkisinin azaldığı 2020 ve 2021’de F1 yarışlarını şu anki kiracı İntercity organize etti. Pandemi sebebiyle oluşan havadan faydalandı. Külfetli maliyet ortaya çıkmadı.

        İstanbul Park’a İTO ve TOBB yaklaşık 160 milyon USD yatırım yaparak, YİD modeliyle işletmeye başladı. Dolayısıyla ne kadar eleştirsek dahi en dikkate değer söz sahibi bu tesisleri yapan bu iki kurumdur. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun (TOSFED) katkısı olmadığı bir yeri eleştirmesi, akıl yürütmesi, buraya yönelik proje geliştirmesi de bu sebeple kabul görmüyor. İstanbul Park, FİYAŞ ve Vakıflar Genel Müdürlüğü arasındaki anlaşmayla faaliyetlerini gerçekleştiriyor. FİYAŞ da işletme hakkı olan tesisleri kiraya veriyor. Hatta İstanbul Park markasının sahibi de FİYAŞ. Arazinin sahibi ise Vakıflar Genel Müdürlüğü, ama Osmanlı İmparatorluğu döneminde kurulmuş olan bir vâkıfın arazisini sahiplerinin onayı olmadan kullandığı, dolayısıyla sahiplik meselesi olan bir arazi…

        Netice itibariyle ilginç bir ihale bizi bekliyor. Formula 1 patronuyla hangi şirket 30 yıllık bir iyi niyet anlaşması imzalar, uygun teklifi de verirse ihale kazanacak gibi bir durum söz konusu... Ama tartışma bitmeyebilir.

        Ya da yukarıdan bir el devreye girer, her şey sükûna erer…