Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Antalya önemli bir dertten kurtuluyor!

        Antalya’ya her yıl milyonlarca turisti taşıyan uçakların yakıtlarının kamyonlarla, akaryakıt tankerleriyle taşındığını biliyor muydunuz? Bazı uçakların tek seferde 120 ton, 90, 80 ton Jet A1 yakıt tükettiği dikkate alınırsa Antalya’nın nasıl bir tanker trafiğine maruz kaldığını tahmin dahi etmek zor. Birileri para kazanma hırsıyla Türkiye’nin ikinci büyük havalimanına, bu güzel şehrimize adeta işkence uygulamış!

        Trafik yoğunluğu, hava ve gürültü kirliliği...

        Antalya Limanı ile Antalya Havalimanı arasındaki 40 km mesafede her gün yüzlerce tanker sefer yapıyor. Yakında inşallah “yapıyordu” diyeceğiz. Antalya böyle bir dertten sıkıntıdan kurtulunca böyle bir işkencenin bu şehre neden yaşatıldığı sorulup, sorgulanır mı, sanmam. Ama ben size böyle bir şeyin neden yaşandığının, ilgili bakanlıkların, kurumların, askerlerin neden bu işe engel olmadıklarının ip uçlarını vereyim.

        Yakıt işleriyle yakından ilgili, tankerleri olan ve oldukça zenginleşmiş şahıslar, siyasiler, sivil ve asker bürokratlar limandan alınan yakıtın 40 km ötedeki havalimanına karayolundan tankerle taşınmasından faydalanıyorlar. Düzen devam etsin istiyorlar. Halbuki epeyce zamandır gemilerle yakıtın geldiği deniz limanından, havalimanına olan güzergahta yer altına döşeli ANT Petrol Boru Hattı vardı. Sadece havalimanı yakıt sistemine entegrasyonu yapılmamıştı. Buna engel olunduğu için de tankerlerle taşımacılık yapılıyordu. Çünkü düzeni kurmuşlar, çok para kaldırıyorlar. Elde edilen yüklü kazançla da işlerine engel olmak isteyenleri aradan kaldırılıyorlardı.

        Bu kötü tablo Antalya Havalimanı’nda TAV Havalimanları Holding’in IC İçtaş’ın yüzde 50 hissesini alması sonrasında değişti. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Antalya Havalimanı için işletme süresi dolmadan iki yıl önce erkenden ihaleye çıkması sonrasında da yeni projelerle birlikte çevreye duyarlı, sürdürülebilir, maliyetleri aşağı çekecek adımlar atıldı. Antalya Havalimanı’nın yakıt işleri sorumluluğunu alacak şirketi, Petrol Ofisi A.Ş. ile ATS Antalya Akaryakıt Dağıtım A.Ş. birlikte kurdu: POTAS Akdeniz Akaryakıt Dağıtım A.Ş.

        Böylece POTAS çatısı altında, alanında uzman ve kabiliyetli Petrol Ofisi'nin tecrübesiyle, Antalya Havalimanı’nda havacılık yakıtı dağıtımı, depolama, satış ve ikmal alanlarında hizmet vermek üzere adımlar atılmış. POTAS’ın bu amaçla kurulmasına, önündeki engellerin kaldırılmasına Ulaştırma Bakanlığı ve Antalya Valisi de destek olunca hızlı yol alınmış. Gerekli onaylar, izinleri alınarak yatırımlar yapmış, tesisler kurulmuş. Antalya Limanı ile Antalya Havalimanı arasındaki ANT Petrol Boru Hattı havalimanı yakıt depolarına entegre edilmiş. Ve önümüzdeki haziran ayından itibaren de uçaklara boru hattından gelen yakıt yüklenecek.

        Antalya Havalimanı’nda yeni dönem

        POTAS’ın kurduğu yeni sistemle havalimanının akaryakıt kapısı değişecek. Havalimanı içinde de uçaklara yakıt verecek tankerler olmayacak. Çünkü uzun süredir çalışması yapılan havalimanına altına döşenen hidrant sistemi devreye girecek. Boru hattı Antalya Limanı Konyaaltı Tesislerinden 40 km bir mesafe kat ederek Antalya Havalimanı’na ulaşıyor. 2016’da bu boru hattı yapılmış, ama havalimanına bağlanmasına tankerlerle taşımacılık yapanlar, petrol şirketlerinin sahipler engel olmuş.

        POTAS’ın kurulması sonrasında Antalya Valiliği, şehrin trafiğini rahatlatacak, yaşam konforunu artıracak bu projeye sahip çıkmış. Akabinde süreç hızlanmış ve yaz döneminde yüzlerce tankerin limandan havalimanına petrol taşıma işini ortadan kaldıracak adımlar atılmış. Boru hattının işletmecisi ANT, POTAS ise buradan hizmet alan, karşılığında bedelini ödeyen şirket konumunda.

        Daha net anlatmam gerekirse Antalya Havalimanı ihalesi ile yakıt hizmeti verilmesi konusunda da lisans için adım atıldı. Gerekli protokoller yapıldı. POTAS, depolama hizmeti verme görevi üstlenmesiyle havalimanında yakıt tedarikinde tek depoya dönülecek. Aynı İstanbul Havalimanı’ndaki 4 ortaklı yapıdan oluşan yakıt şirketi TFS’nin verdiği hizmet modeli gibi…

        Böylece risk azalacak, maliyet düşecek, havalimanında birden farklı tesis ve işletme ortadan kalkacak ve AB normlarında akaryakıt tesisi devreye girecek.

        *****

        Dünyanın en lüks havalimanları!

        Dünya genelinde birçok havalimanı yolcularını en iyi şekilde ağırlamak ve hafızalarında yer etmek için çaba gösterir. Bunun içinde sürekli kendilerini yenileyen projelere imza atarlar. Yolcularına en üst düzey hizmet vererek, stressiz ve sorunsuz bir deneyim yaşatarak rakiplerinin önüne geçen havalimanlarını diğerleri de takip etmeye çalışınca ortaya güzel bir rekabet ve her yıl yeni hizmetleri türleri çıkıyor.

        Genelde havayoluyla seyahatlerin başlangıç ve bitiş noktası olarak havalimanları dikkate alınır. Güvenlikten geçtikten sonra başlayan havalimanı serüveni parfüm denerken, yiyecek-içecekler tüketirken, bir güneş gözlüğü deneyip alışveriş yaparken veya insanları izlerken keyifli bir hal alır. Ancak konfor ve hizmet çeşitliliği, terminalin yolcu dostu olması, güven vermesi ve havalimanı işletmecisinin problemli anlardaki tavrı çok önemlidir. Özellikle uçuş iptalleri ve rötarlar yaşandığında havayolu kadar havalimanın da yolcuya yaşattığı deneyimle dikkat çeker.

        Bu tarz kriterlerle de en iyi, en temiz, en işlevsel, en yolcu dostu, en lüks, en fazla alış-veriş imkânı sunan, en fazla yeme-içme çeşitliliğine sahip ve ücretlendirmesi en makul olan gibi özelliklerle birbirinden ayrılırlar. Bu özelliklerin çoğunu bünyesinde bulunduran havalimanı da daha fazla ilgi görür. Londra merkezli Seyahat Araştırma Merkezi, dünyanın en lüks havalimanlarını, yaklaşık 2 bin havalimanını araştırarak ortaya çıkarmış

        Orta Doğu’da iki lüks havalimanı

        İngiliz şirketin sıralamasına göre dünyanın en lüks havalimanı Birleşik Arap Emirliklerindeki Dubai Havalimanı. Dubai Havalimanı’nı yılda 90 milyon yolcu kullanıyor. Aktarmalı uçuşlarına lüks bir başlangıç yapmak isteyenlerin tercih ettiği havalimanı olarak ilk sıraya yerleşmiş. İkinci sırada Londra Heathrow Havalimanı gelirken, Katar’daki Doha-Hamad Havalimanı ise üçüncü konumda. İlk 10’un geri kalanı dünyanın dört bir yanında bulunan çeşitli diğer havalimanlarından oluşuyor. Fransa, Almanya, Tayland, ABD ve Japonya’ya kadar uzanan bir yelpaze söz konusu.

        Dubai Havalimanı çevresiyle zirvede

        Dubai bir destinasyon olarak dünya çapında lüks ve zenginlikle tanınıyor. Bu nedenle havalimanının dünyanın en lüks havalimanı olması çok da şaşırtıcı bir sonuç değil. Dubai Havalimanı aynı zamanda dünyanın en hızlı büyüyen havacılık merkezi konumunda. Hatta havalimanının içinde yer alan kendine ait 5 yıldızlı oteli bile bulunuyor. Zen bahçeleri, açık yüzme havuzu, spor salonu, sinemalar ve çok sayıda restoranıyla burası, yolcuların uçağa binmeden önce kendilerini yenilenmiş hissetmelerini sağlayacak bir havalimanı. Dubai Havalimanı’nın listenin başında olmasının sebebi yaklaşık 5 km alanda dört ve beş yıldızlı otellerin sayısı olmuş. Yolcuların aralarından seçim yapabileceği 70’in üzerinde lüks otelinin bulunması havalimanını zirveye taşımış.

        Heathrow özel salonlarıyla farklı

        Londra’da 4 adet havalimanı bulunuyor ancak Heathrow dünyanın merkezi konumunda. Listede Dubai Havalimanı’ndan sonra ikinci sırada yer almış. Havalimanının ikici sırada yer almasının en önemli nedeni ise özel yolcu salonlarının (lounge) fazlalığı ve dünyanın en lüks markalarının mağazalarının havalimanında yer alması olmuş. Heathrow’a kısa süre önce uçmuş dönerken de Lufthansa Senator Lounge’unu deneyimleme fırsatım olmuştu. Lufthansa’nın Almanya’dan sonra başka bir ülkedeki en büyük özel yolcu salonu. Business yolcuların haricinde bir de Senator Lounge olarak bilinen ayrı özel yolcularına hitap eden özel salonu var.

        Su temalı Hamad Havalimanı

        Katar’ın Hamad Havalimanı dünyanın en lüks üçüncü havalimanı olarak belirlenmiş. Havalimanı tek başına bulunduğu şehir olan Doha’nın yaklaşık üçte biri büyüklüğünde. Bu güzel havalimanının çatısı dalga şeklinde, iç mekânı ise su temalı olarak tasarlanmış. Havalimanındaki su özellikleri baştan sona uzanır ve hepsi Arap körfezinin yumuşak dalgalarını temsil eder. Havalimanı, çevresindeki dört ve beş yıldızlı otellerin sayısı bakımından da yüksek puan almış. Ayrıca alışveriş tutkunu yolcular için birçok lüks markayı da bünyesinde barındırıyor. Sadece geçen yıl 3 defa ziyaret ettiğim havalimanının özel yolcu salonları da ürün çeşitliliği, genişlik, temizlik ve ferahlık açısından fark yaratıcı. Tüm lounge’ları denedim ama ortasında yapay havuz bulunan Al Mourjan Business Lounge’u denemenizi ve suşilerin tadına bakmanızı tavsiye ederim.

        Dünyanın En Lüks 10 Havalimanı:

        1-Dubai Havalimanı

        2-Londra Heathrow Havalimanı

        3-Doha-Hamad Havalimanı

        4-Paris Charles de Gaulle Havalimanı

        5-Sidney Havalimanı

        6-Singapur Changi Havalimanı

        7-Suvarnabhumi Havalimanı

        8-Hong Kong Havalimanı

        9-Frankfurt Havalimanı

        10-Tokyo Narita Havalimanı

        *****

        Almanya ve Japonya toparlanamıyor!

        Uzun yıllar boyunca havacılık sektörü geçtiğimiz yıl kadar verimli bir dönem geçirmemişti. Birkaç havayolu ve havalimanı dışında tüm istatistikler istenildiği gibi oldu ve zarar açıklayan az sayıda şirket oldu. Pilotlar ve kabin ekipleri yaz dönemindeymiş gibi limitte uçtu. Bu yaz dönemi tüm sektör paydaşları için her ne kadar yorucu geçecek olsa da sektörün yukarı ivmesi umut verici.

        Yılın ikinci çeyreğinde 1,5 milyar koltuk sayısına ulaşılması öngörülüyor. Bu rakam 2019’a göre yüzde 4, geçen yıla göre ise yaklaşık yüzde 8 artış anlamına geliyor. Kuzey Doğu Asya’daki yıllık yüzde 11’lik büyüme, bölgenin Kuzey Amerika’nın önünde en üst sırada yer almasını sağlıyor. Bu rakam, pandemi öncesinde beklenen uzun vadeli büyüme oranlarına geri dönüldükçe kalıcı olması muhtemel bir hareket.

        Uzun mesafe ağır toparlanıyor

        Avrupa’da havayollarını toparlanması ağır ilerliyor. Almanya’da havalimanları ve havayollarının çalışanlarla el sıkışması olası grevlerin önüne geçse dahi gelecek pek parlak görünmüyor. Almanya ve Japonya, 2019 seviyelerinin gerisinde kalmaya devam eden iki pazar olarak öne çıkıyor. Almanya’da seyahat alışkanlıklarındaki değişiklikler, yurt içi kapasitede yaşanan dramatik düşüşler (2019’a göre %48) ve pandemi sonrası en yavaş uzun mesafe pazar toparlanmalarında bu iki ülkeyi etkiliyor. Çin’den gelen kapasiteye bağımlı olan Japonya da 2019’un ikinci çeyreğine kıyasla yaklaşık 3,4 milyon daha az koltuk kapasitesine sahip olacak.

        Motor sorunu büyüyor

        Orta Asya belki de en güçlü büyüme potansiyeli gösteren pazarlardan birisi. Bu bölge şu anda 2019’un ikinci çeyreğine kıyasla yüzde 36 daha fazla koltuk kapasitesi artırsa da geçen yıla kıyasla sadece yüzde 3 kapasite artışı yakalayabildi. Sebepler arasında uçak temini olduğu kadar, mevcut uçakların motor sorunu sebebiyle yere indirilmesi meselesi de var. Yaşanan sorunun ne zaman giderileceği de bilinmiyor. Bu tür hızlı büyüme oranları bu tarz sıkıntılara takılabiliyor. Orta Asya’daki en büyük taşıyıcılardan biri olan Air Astana bu yıl 32 uçağını motor sebebiyle yere indirdi. Pratt & Whitney motor sorunu sadece Air Astana’nın değil, dünyadaki birçok havayolunun meselesi. Türk Hava Yolları da şu an 22 uçağını motor sebebiyle yerde tutuyor. Eylül gibi de bu sayının 30’a çıkması söz konusu.

        Ukrayna sorunu devam ediyor

        Doğu Avrupa’daki havayolu kapasitesi Ukrayna’daki sorunlardan etkilenmeye devam ediyor. Bunun yanı sıra Gazze’de savaş durumu da İsrail için büyük düşüşe neden olacak. Güney Afrika 'da ise her ne kadar önümüzdeki çeyrekte geçen yıla kıyasla kapasite artışı olacak olsa da eski South African Airways ağının yerini doldurulması zor görünüyor. Her iki pazar da zaman içinde bir şekilde geri dönecek, ancak önümüzdeki dönem için koltuk kapasitelerine bakıldığında yakın zamanlı görünmüyor.

        Bakım, teslimat sorunu can sıkıyor

        Delta Air Lines ve easyJet, kapasiteye göre ölçüldüğünde ilk on havayolu arasında yer almalarına rağmen, 2019’un ikinci çeyreğindeki seviyelerini henüz aşamadı. Uçak teslimatları, ek bakım ve motor sorunlar bu iki havayolunu da etkiliyor. Güven verici bir şekilde her ikisi de geçen yıla kıyasla kapasitelerini artırdı. American Airlines ise koltuk kapasitesinde zirvedeki yerini koruyor. İkinci sıradaki Delta Air Lines’a kıyasla konumunu da güçlendirdi ve bu çeyrekte geçen yıla kıyasla yüzde 10’a yakın bir kapasite artışıyla Avrupa’ya daha fazla rota ve frekans ekleyecek.

        Uçak teslimatları büyümeyi yavaşlatıyor

        Ryanair'in denenmiş ve güvenilir formülü, kriz anlarında büyüme fırsatını asla kaçırmamasıdır. Bu stratejisi Avrupa’da faaliyet gösteren neredeyse tüm havayolu şirketlerine karşı büyük bir avantaj elde etmesini sağladı. Havayolu şu anda kıta genelinde önemli oranda koltuk satışı ile 2019’un ikinci çeyreğine kıyasla kapasite açısından yaklaşık yüzde 40 daha büyük ve yıllık yüzde 11 büyüme ile de yavaşlama belirtisi göstermiyor. Ancka Ryanair de Boeing’in uçak teslimat hızıyla ilgili sıkıntıları ve hayal kırıklıkları yaşıyor. Havayoluna zamanında yapılamayan teslimatlar ise mutlaka başka şirketleri sevindiriyordur.