Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Arka koltuktaki 5 sorunlu yolcu

        Uçakta kaliteli ve keyifli bir uçuş, mesafe uzadıkça değişkenlik gösterebilir. Sağınızda, solunuzda, arkanızda ve önünüzde oturan yolcuların durumu seyahatinizin kalitesini ciddi anlamda etkiler. Sık seyahat eden tecrübeli bir yolcuyla yakın oturduğunuzda daha kaliteli bir uçuş gerçekleştirirsiniz. Ancak, tersi durumlarda sorunlu bir yolcuyla mesafe uzadıkça uçağın içinde problemleriniz katlanarak artar.

        Uçaklarda ekonomi veya business sınıfı fark etmez, etrafınızdakilerin kim olduğunu bilmeden seyahate başlarsınız. Havacılıkta gelişmiş ülkelerin yolcuları daha tecrübeli olurken, havacılığa yeni adım atmış, fazla havacılık geçmişi ve tecrübesi olmayan ülkelerin yolcuları da daha problemli olabiliyor.

        Ekonomi sınıfı uçuşlarda genelde en çok mücadele edeceğiniz yolcular arkanızda, yanınızda ve önünüzde oturanlardan oluşur. Acil çıkışlarda sıkıntınız biraz daha azaltabilir, ama ortadan kaldırmaz. Çünkü arkadaki yolcuyla olan mücadeleniz devam eder. Peki, arkanızdaki yolcuyla hangi sorunlar yaşarsınız? Arka koltuğunuzda oturan yolcunun size yaşatacağı problemler neler olabilir? Bu problemleri nasıl çözersiniz? Özellikle arka koltuğunuzdaki muhtemel 5 sorunlu yolcuya bir göz atalım.

        • 1) Uzun Boylu ve Kilolu Yolcular

        Ekonomi sınıfında diz mesafesi havayollarına göre değişmekle birlikte genelde havayolları daha fazla yolcu taşımak için daha fazla koltuğu uçağa koyarlar. Bu durum diz mesafesi aralığı doğal olarak azalır. Geniş olmayan koltuk aralığı da yolcuların durumuna göre keyif kaçırıcı olabilir. Her yolcunun boyu ve kilosu aynı olmadığından, bazıları için diz mesafesi sadece kendisini rahatsız etmekle kalmaz, önündeki yolcunun da konforunu bozacak eylemlere sebep olur. Öndeki yolcu sırtında bir yük varmış gibi seyahat etmek durumunda kalır. Böyle bir durum yaşama ihtimalini hissettiğiniz an, seyahatin başında kabin ekibinden yerinizi değiştirmek için yardım isteyebilirsiniz.

        • 2) Elleri ve Kolları Durmayanlar

        Arkanızda oturan bazı yolcuların elleri ve kolları uçuş boyunca sürekli hareket halindedir. O eller ve kollar sürekli sizin koltuğunuzda gezebilir. Kafanıza dokunan eller son derece rahatsız edicidir ve özellikle uyuyorsanız uykunuz sürekli bölünebilir. Kadın yolcuların saçları uzunsa, bu durum arkadaki yolcunun saçınızı çekmesine kadar yol açabilir. Öte yandan, koltukların arkasında bulunan eğlence sistemlerinin ekranlarına sert müdahalede bulunan tecrübesiz yolcuların o sert dokunuşları da öndeki yolcuyu rahatsız eder. Bu meselenin çözümü genellikle yoktur. Uçuşun ilerleyen saatlerinde böyle bir meseleyle karşılaşırsanız ve koltuğunuzu değiştirme şansınız varsa, kabin ekibine durumu izah edip yardım isteyin. Bu tarz yolcularla kesinlikle tartışma içine girmeyin; zira bu tip yolcular meseleyi büyütme potansiyeline sahiptirler.

        • 3) Yüksek Sesle Konuşanlar

        Arkanızdaki yolcular bir aile veya arkadaş grubuysa, aralarındaki yüksek sesle konuşma öndeki yolcuyu ve diğerlerini rahatsız eder. Ancak, özellikle bu durumdan en fazla öndeki yolcular etkilenir. Yorgun bir şekilde uçağa bindiğinizde, tam dinlenmeyi ve hafif kestirmeyi amaçlarken, arka koltukta yüksek sesle konuşan, kahkaha atan veya gürültü çıkaranlar, uçuş konforunuzu bozar. Böyle gruplara veya yolculara müdahale etmek genellikle başka sorunlara yol açacağından, kesinlikle uyarı işini kabin personeline bırakın.

        • 4) Bebekli Yolcular

        Birçok seyahatimde bebekli yolculara denk geldim ve keyifli uçuşlar gerçekleştirdim. Uçuş konforum bozulmadı. Ancak, bebeklerin anne/babaları tecrübeli ve bilinçli olduğunda bebekler neredeyse hiç ağlamadılar. Öyle ki, bebeği görmesem, uçakta varlığından bile haberdar olmazdım. Ancak, tecrübesiz bir yolcu olduğu belli olan, belki yılda bir kez uçma durumunda kalan anne/babaların bebekleriyle/çocuklarıyla yolculukları da felaket olabiliyor. Bebekler ağlayabilir, yanlarında başka çocuk varsa o da başka sorunlar çıkarıp, rahatsızlığa sebep olabiliyor. Uçuş öncesi azıcık araştırma yapıp bebeklere ve diğer çocuklara uçakta nasıl davranacaklarını araştırmalarının kendileri için keyifli ve konforlu bir yolculuk sağlayacağını hatırlatmak isterim. Ancak bunu yapan pek az kişi var. Maalesef bazı havayollarının kabin personeli de bu konuda duyarsız olunca, kabindeki tüm yolcular sıkıntılı bir seyahat geçirmek zorunda kalıyor. Eğer arkanızda veya önünüzde bebekli bir aile ile yolculuk etmek durumunda kalırsanız, ya kabin ekibinden yerinizi değiştirmek için yardım isteyeceksiniz ya da dışarıdaki sesleri kesen (noise-cancelling) kulaklık kullanacaksınız. Başka da bir çözümü yok. Sakın bu konuda aileleri rahatsız etmeyin. Çünkü hiçbir anne/baba zaten bebeğinin ağlamasını, sizleri de rahatsız etmesini istemez.

        • 5) Koltuğu Askılık Gibi Kullananlar

        Yolcuların uçak seyahatlerinde kat kat giyinmelerini yıllardır öneriyorum. Bu tedbir, hem uçak içinde değişen havaya karşı alınması gereken önlemlerin başında gelir hem de gideceğiniz yere risksiz ulaşmanızı sağlar. Ancak bazı yolcular, yanlarında getirdikleri ceket ve mont gibi kıyafetleri ön koltuğa asmak yerine adeta sererler. Bu eşyaların varlığı bile öndeki yolcuyu rahatsız edebilir. Ayrıca bazı ülke vatandaşlarının kendilerine has kokuları bu kıyafetlere sinmiş olabilir, yolcu farkında olmasa da rahatsız edici kokular bulunabilir. Bu durumda koltuğunuzda sizin sinirlerinizi bozup, ruh halinizi farklı boyutlara taşıyabilir. Arka koltuğunuzda böyle duyarsız bir yolcu varsa, siz müdahale etmeyin. Uyarmaya kalkmayın. Kabin personeline durumu iletin. Özellikle kokan ceket, palto vb. kıyafetler varsa, uygun bir dille baş üstü dolaba konulmasını sağlayın.

        Düşük maliyetli havayollarından premium atak!

        Bir dönem “Düşük Maliyetli Havayolları” (Low Cost Carrier) geliştirdikleri zekice yöntemlerle havacılık sektörüne farklı bir nefes aldırmış ve uçak seyahatinin çok daha hesaplı hale gelmesini sağlamış, geleneksel havayollarını ciddi anlamda zorlamışlardı. Bu durum şu anda değişmiş değil. Düşük bütçeli şirketler, gezgin yolculara adeta ilaç gelmektedir.

        Şu anda birçok düşük maliyetli havayolu/LCC, Avrupa’da Ryanair, EasyJet, Wizz Air; ABD’de Southwest Airlines; ülkemizde ise Pegasus Havayolları gibi şirketler sektörde önemli bir denge unsuru olarak rekabetçi piyasanın oluşmasında öncü rol üstleniyor. Ancak, artık bu şirketler ürün çeşitliliğine giderek bulundukları alanları geleneksel havayollarının pazarlarına doğru genişletmek için çaba sarf ediyorlar.

        Dünyanın en büyük düşük maliyetli havayolu Southwest Airlines, bu konuda ilk adımları atan şirketlerden biri olarak dikkat çekiyor. Örneğin, uçakta diz mesafesini genişletme stratejisini bu yaz açıkladı. ABD’nin bir başka havayolu Spirit Airlines ise premium hizmetler sunacağını duyurdu. Aslında yapmak istedikleri, uçaklarda geleneksel havayollarına yakın hizmet vermek; geniş koltuk aralığı, ücretsiz internet, ikram vb.

        Düşük maliyetli taşıyıcıları aslında yeni ürün arayışına iten sebepler arasında pandemi sonrası gelişmelerin etkisi var. Uçak bakım fiyatlarının yükselmesi, yedek parça ücretlerinin artışı, yakıt fiyatları, uzman işgücü azlığı ve yeni uçak teslimatlarının yapılamaması gibi sebepler sayılabilir. Ancak asıl nedenlerden biri, daha az yakıt tüketen uçaklar için filo planı yapılmasına rağmen bu uçakların teslimatındaki gecikmelerin bilet maliyetlerini düşük tutmaya destek olmaması.

        İşte bu gibi sebeplerin etkisiyle, gelirleri artırmak için düşük maliyetli havayolları da ek tedbirler alarak yeni ürünler geliştirip, daha iyi karlar yapabilecekleri ücretlerle uçak bileti satmaya başladılar. ABD’li şirketlerin bu yeni stratejisinin mutlaka dünyadaki diğer şirketlere de yansıması olacaktır. Örneğin, Türk Hava Yolları (THY) çatısı altında faaliyet gösteren AnadoluJet, ayrılıp yoluna AJet olarak devam etmek kararı aldığında, Pegasus Havayolları ile rekabet edeceği ve düşük maliyetli havayolu olacağı açıklanmıştı. Ancak atılan adımlar, havayolunun filo yapısı ve diğer gelişmeler halen daha nasıl bir havayolu olacağı konusunda zihinlerdeki soruları gidermiş değil. THY’nin üçüncü çeyrek rakamları geldiğinde AJet’in bilançosunu da göreceğiz. Bol sıfırlı bir zarar beklendiğinden bahsediliyor. Bu sebeple, Southwest Havayolları AJet’e de model olabilir gibi görünüyor.

        ABD Dallas merkezli Southwest Havayolları, dünyadaki düşük maliyetli şirketlerin öncüsü olarak da görülüyor. Uçaklarında yeni bir premium sınıfı oluşturma yaklaşımı AJet ve Pegasus’a ne kadar örnek olur bilemiyorum. Ancak, AJet ile uçan THY’nin Miles&Smiles kart sahiplerinin THY’nin özel yolcu salonlarından (lounge) hizmet alıyor olmaları, bizim havayoluna da yeni konseptin kapısını aralayacak gibi görünüyor.

        Sağlık sigortası olmadan uçmayın!

        Seyahatlerimizde birçok değişik sorunla karşılaşabiliriz. Bunlar, bazıları hiç hesapta olmayan ve aklımıza bile gelmeyen problemler olabilir. Valiziniz kaybolabilir, uçağınız rötar yapabilir, oteliniz beklediğiniz gibi olmayabilir veya uçuşunuzu kaçırabilirsiniz. Ancak, bunlar arasında hiçbir şey, seyahatte başımıza gelebilecek bir sağlık problemi kadar rahatsız edici değildir. Özellikle yurtdışında yaşanan sağlık sorunları ciddi anlamda sıkıntı yaratabilir. Sağlık sistemi bilinmediği için problemler de katlanarak artar.

        Bazı ülkelerde seyahat esnasında rahatsızlanmanın bir de maddi külfet boyutu vardır. Dolayısıyla, yurtdışına çıkarken mutlaka sağlık sigortası yaptırmalısınız. Zaten bazı ülkeler sağlık sigortası olmayanları kabul etmiyor ve vize vermiyor. Her hâlükârda, yurtdışına çıkarken sadece sağlık sigortası değil, olabilecek tüm sorunları kapsayan bir seyahat sigortası yaptırmak en doğrusu…

        Ülkelerine gelen ziyaretçilere sağlık sigortasını zorunlu kılan devletler aynı zamanda en çok turist ağırlayanlar arasında yer alıyor. Örneğin, İspanya turistler için popüler bir ülkedir. Genel olarak, en çok seyahat sigortası talebiyle karşılaşan ülke olması da şüphesiz yüksek ziyaretçi sayısından kaynaklanıyor. Yunanistan da dünyanın en çok ziyaret edilen ilk 10 ülkesi arasında. Deniz, kum, güneş ve antik tarihi yerler için hem anakara hem de Ege adaları yoğun ilgi görüyor. Yunanistan da seyahat sigortası talep eden ülkelerin başında geliyor. İstatistikler, ziyaretçilerin en büyük tıbbi talepleri yaptığı ilk üç ülke arasında olduğunu gösteriyor. Özellikle yaralanma talepleriyle dikkat çekiyor. Yaralanmaların sebebi, ülkede çok sayıda macera aktivitesi ve su sporlarının yanı sıra adalarda dolaşmak için genellikle ATV veya motosiklet kiralayan gezginlerin sebep olduğu kazalardan kaynaklanıyor.

        Yunanistan'da benzer durum Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum tarafında da söz konusu. Aynı şekilde, yurtdışından Türkiye’ye gelecek olanlar için de benzer uyarılar yapılarak sağlık veya her şeyi kapsayan seyahat sigortası yaptırılması isteniyor. Türkiye’den dünyanın herhangi bir noktasına gidecek olanlar için de tatil, iş veya kısa süreli zorunlu seyahat söz konusu olsa bile, hemen hemen bütün sigorta şirketlerinde yer alan seyahat sigortası yaptırılması gerekir.

        Sağlık klozunu da kapsayan seyahat sigortaları, özellikle ABD gibi acil tıbbi yardımların pahalı olduğu ülkelerde paha biçilmez önemdedir.

        Dünyada yolculuklar arttıkça birçok ülke bu konuda gerekli tedbirleri alıyor ve seyahat sigortasını zorunlu kılıyor. Seyahat sigortasını zorunlu kılan ülkeler arasında özellikle Mısır, Fransa, Portekiz, Avustralya ve Tayland dikkat çekiyor.

        Sağlık sorunlarınızı da kapsayan bir seyahat sigortası yaptırırken mutlaka kapsayıcı olmasına dikkat edin. Gideceğiniz ülkeyi bu açıdan inceleyip bazı özel durumlar için sigorta şirketinizle görüşerek kapsayıcılığını genişletin. Paketinize yapacağınız küçük ilaveler sigorta poliçesinin ücretini fazla artırmaz ama bir sorun yaşadığınızda büyük faydasını görürsünüz. Ayrıca sigorta şirketlerinin gideceğiniz ülkelerdeki etkinliğini, ortak çalıştıkları kurumları yani size ne kadar faydalı olacağını araştırın.

        Seyahat ve sağlık sigortası yaptırırken sigorta şirketlerinin sunduğu tekliflerin fiyat detayından ziyade verdikleri hizmetlere, sigortanın kapsayıcılığına ve gideceğiniz ülkedeki etkinliğine mutlaka dikkat edin. Kaybolan valizinize, rötar yapan uçağınıza, sorun yaşadığınız otelinize veya herhangi bir hırsızlık gibi hadiselerde yanınızda olacak bir sigorta poliçeniz olmasına dikkat edin. Dolayısıyla yola çıkmadan önce sorun, araştırın ve sigorta yaptırırken yalnızca bir poliçe almak değil, yaşadığınız problemlere çözüm üretebilecek bir şirket olmasına dikkat edin…