İzmir’de ilginç bir maç oynandı. Trabzonspor 28. dakikada 10 kişi kalan ev sahibi Göztepe’ye uzatma dakikalarında yediği golle yenildi.
Sezona kötü başlayan, teknik direktör değişikliği yapan Karadeniz ekibinde işler iyi gitmiyor. Adına yakışan bir oyun sergilemekten uzak, pozisyona girmekte sorun yaşayan Trabzonspor üst sıralardan her maç biraz daha uzaklaşıyor.
Aslında Bordo-Mavilileri Göztepe maçının sonucuna bakarak eleştirmek yanlış olur. Sorun bir iki sezondur sürüyor. Yanlış kadro kurulmasının sıkıntılarını yaşıyorlar. Şenol Güneş’le işleri düzeltme düşüncesi zor gözüküyor. Takımın üretim anlamında ciddi beceriksizlikleri bir gerçek. Neredeyse karşılaşmanın tamamını bir kişi fazla oynamanın avantajını kullanamadılar.
İkinci yarı yapılan değişiklikler takımın hücum gücünü yükseltti. Özellikle, Nwakaeme oyuna girdikten sonra etkili oldu. Arkadaşlarına alanlar yarattı. Bu anlarda oyunu Göztepe ceza sahasına taşıdılar, iki önemli pozisyon da buldular. Kalecinin çıkardığı top ve Umut’un çok yakın mesafeden değerlendiremediği pozisyonlar vardı.
Trabzonspor, karşılaşmanın ilk yarısı hiç pozisyona giremediği gibi kötü bir oyun ortaya koydu. Pas hataları, top kayıpları, kazanılamayan ikili mücadeleler kötü oyunun özetiydi. Şaşırtıcı bir mücadele vardı sahada. Takım içerisinde uyumsuzluk, kazanma bilincinin ortak payda olmaması yadırgandı. Bu sonuç Karadeniz ekibini ciddi olarak etkileyecektir. Bir takıma yenilebilirsiniz. Ancak, 10 kişi kalan rakibe karşı sergilenen oyun yadırgandı. Taraftar doğal olarak kötü oyun karşısında hayal kırıklığı yaşıyor.
Göztepe'ye gelince, bir proje takımı. Ne yaptığını bilen, iyi bir organizasyonla sahada dinamik bir oyun oynayan genç bir takım.
Sarı-Kırmızılı takımın yaş ortalamasına bakıldığında 22-23 bandında. Atletik, koşan, hızlı oyunu felsefe edinmiş, pes etmeyen bir anlayışa sahipler.
Son dakikalarda aldıkları galibiyete ne kadar sevinseler hatta övünseler azdır.
Beraberlik gölünden sonra oyundan kopmadılar. İyi kontrataklar geliştirdiler. Attıkları goller bu tür akınlar sonucu geldi. Galibiyeti fazlasıyla hak ettiler. Goller dışında pozisyonları da vardı. 10 kişi kalmayı dert etmediler. Son ana kadar oyunda kaldılar. Kazanmayı istediler. Bıkmadan, yorulmadan mücadele ettiler. Amaçlarına da ulaştılar.
