Beşiktaş’ı deplasmanda 3-1 yenen Kasımpaşa şaşırtmadı demek doğru olur.
Lacivert-beyazlılar bunu sürekli yapan bir takım. Geçen sezon da Beşiktaş’ı iki kez yenme başarısını göstermişlerdi. Hatta, teknik direktör Sami Uğurlu Kasımpaşa’nın başında Beşiktaş’a karşı üst üstü 4. galibiyeti alan isim olarak da tarihe geçti.
Kasımpaşa bu sezon deplasmanda Rizespor, Alanyaspor ve Beşiktaş’ı yenerek farklı bir rol üstlendi. Bu sonuca bakıp deplasmanları seven bir takım olarak dikkatleri çekti.
Geçen hafta sahasında Samsunspor’a farklı yenilen Kasımpaşa’nın Beşiktaş karşısında işinin zor olduğunu söyleyenler çoğunluktaydı. Oysa, Kasımpaşa’yı iyi analiz edenler alınan sonucun doğal olduğunu düşünürken hiç de yanılmadılar. Bunun nedeni, lacivert-beyazlıların açık futbol oynayan ya da futbol oynamak isteyen takımlara karşı daha iyi bir oyun oynadıklarını biliyorlar. Kasımpaşa kapanan takımlara, katı savunma yapanlara karşı sorun yaşıyor. Kilidi açmakta zorlanıyorlar. Bu nedenle sahasındaki maçlarda beklenmedik skorlar alıyorlar.
Şunu çok net olarak söylemekte yarar var. Kasımpaşa Süper Lig’de en iyi futbol oynayan takımlardan birisi. Hatta ilk 3 takım arasında. İlerleyen haftalarda hak ettiği üst sıralardaki yerini alacağından hiç şüphe yok.
Beşiktaş karşılaşmasına gelince; Galatasaray derbisini kaybeden siyah-beyazlılar için bu maç taraftara güven vermek ve şampiyonluk iddiası adına çok önemliydi. Kazanmak istiyorlardı. Stadı dolduranların beklentisi de bu yöndeydi.
Ancak, maçın geneline bakıldığında Beşiktaş’ın kazanmak için yeterli performansı ortaya koyduğunu söylemek zor. İlk 45 dakika Kasımpaşa kalesine iki kez gelebildiler. Birinde Immobile kaleciyle karşı karşıya kalmasına rağmen topu ağlara gönderemedi. İkincisinde ise ilk yarının son saniyesinde Masuaku’nun ortasını golle sonuçlandıran Muçi oldu. Devreyi 1-0 önde bitirmenin avantajını yakaladılar.
İkinci yarı Beşiktaş’ın daha etkili olacağı beklendi. Silva’nın duran toptan kullandığı pozisyonda Gianniotis harika bir uzanışla gole izin vermedi. Bunun dışında akılda kalan ciddi bir gol atağı var mıydı?
Kötü oyun taraftarı da mutsuz edince, 65. dakikada stat boşaldı. Yani güven kalmadı sahadaki takıma. Hollandalı teknik adam, yaptığı değişikliklerle sınıfta kaldı. Muçi’yi çıkardı. Oyuna girenler bir yana, futbolcuların yerleşiminde hatalar yaptı. Oyunu Kasımpaşa’nın hakimiyetine teslim etti. Akın akın gelen ataklara karşı çaresiz kaldı oyuncular gibi.
Siyah-beyazlı takımın en iyi oyuncuları diye bilinen Gedson ve Silva sahada yoktu. Bu oyuncular olmayınca, orta saha çalışmadı. Üretim, pas oyunu, atak çeşitliliği, gole yaklaşma tümüyle şansa kaldı. Bekler sabit, yerlerinden ayrılmama talimatı almışçasına çakılı oynadılar. Üstelik rakiplerini tutmak yerine sürekli arkalarından koştular.
Kısaca, kötü oynadılar. Kazanma amacı ve becerisi yoktu.
KASIMPAŞA FIRTINASI
Galatasaray’a deplasmanda 3 gol atan Kasımpaşa, Beşiktaş’a da aynı tarifeyi uyguladı. İkinci yarıların başarılı ekibi takım oyununu en iyi yapan ekiplerin başında geliyor. Rakibini iyi analiz etmişler.
Beşiktaş savunması arkasına atılan topların tehlikeli olacağını bildikleri için bu konuya iyi çalışmışlar. Bekler sürekli oyunun içerisindeydi. Takım olarak hatasız oynadılar. Son ana kadar kazanmak için mücadele ettiler. Orta sahayı çabuk geçmeleri, oyunu geniş alanda oynamaları, çok koşmaları fizik güçlerini gösteriyor. Cesur oynamayı seviyorlar. Gol yemeyi dert etmeden, daha fazlasını nasıl atarız düşüncesini içselleştirmişler.
Önde baskı yaparak Beşiktaş’ın oyun kurmasını engellediler. Bazen 6, bazen 7 oyuncu ile baskı kurdular. Beşiktaş’a göz açtırmadılar. Zaman çalmak, oyunu çirkinleştirmek yerine sürekli topun oyunda kalmasını modern futbolun gereği olarak yerine getirdiler. Oyun planı, kurgu çalışılmış. Senaryo nasıl yazıldıysa o derece başarılı uygulandı.
Rakibe az pozisyon vermek bir yana, Beşiktaş ceza sahasına 25 kez girmeleri az bir istatistik değil. Beşiktaş neden kötü oynadı, sorusunu şöyle yorumlamak daha doğru olur. Kasımpaşa, Beşiktaş’a oynama fırsatı tanımadı. Kendi iyi oyunu ile skoru rahat aldı. Galibiyeti sonuna kadar hak ettiler.