Heyecanı yüksek maçı 90+12 de Amrabat’ın attığı golle Fenerbahçe kazandı.
Her iki takımında galibiyete ihtiyacı vardı. Trabzonspor kötü gidişe dur demek istiyordu. Taraftarı önünde alacakları bir galibiyet gelecek günler adına umut ışığı olacaktı.
Fenerbahçe ise şampiyonluk yarışından kopmamak için 3 puanı hedeflemişti. Aksi bir sonuç işlerini çok zorlaştıracaktı.
Tansiyonu yüksek, beklentileri olan karşılaşma müthiş bir mücadeleye sahne oldu. Sahada kazanmak isteyen futbolcular, son ana kadar galibiyet için mücadele ettiler. Son yıllarda görmediğimiz bir çekişme ve tempo vardı. Açık futbol, gol düşüncesi, karşılıklı ataklar ve bol pozisyon izleyenlere keyifli anlar yaşattı.
Karşılaşmaya iyi başlayan ev sahibi takım Trabzonspor oldu. Hatta ilk 15 dakika Fenerbahçe ceza sahasından çıkmakta zorlandı. Kısa paslarla bu çıkışı sağlamakta zorlanan Sarı-Lacivertliler uzun topa dönünce rahatladı.
İlk 45 dakika atılan şut sayısı, kullanılan korner atışları rekor seviyesindeydi. Aslında, oyun olarak belki çok iyi bir futbol yoktu. Fakat, mücadele üst düzeydeydi. Trabzonspor fizik gücü olarak daha iyi gözüktü. Fenerbahçe ise kaliteli oyuncuları ile üstündü.
Fenerbahçe bu sezon hiçbir maçta bu kadar şut ve korner kullanmadı sanırım. 16 şut, 10 korner azımsanacak bir rakam değil elbette. Trabzonspor için de aynı şeyleri söylemek mümkün.
İlk yarıyı Fred’in golüyle önde kapatan Sarı-Lacivertliler, ikinci yarıya iyi bir başlangıç yaptı. Pozisyona girmekte zorlanmadı. Her iki takım da bu konuda eşitti. Bunun nedeni ofansif futbol anlayışıyla birlikte orta sahaların kolay geçilmesinden kaynaklandı diyebiliriz.
Trabzonspor’un arka arkaya kazandığı iki penaltı karşısında pes etmeyen Fenerbahçe kazanmak için müthiş bir geri dönüş gösterdi. Sezonun en iyi maçlarından birini sahaya yansıttılar. Vazgeçmediler.
Portekizli teknik adam Mourinho, oyunu çevirmek için aynı anda 3 değişiklik yaptı. Kostic, Dzeko ve İrfan oyuna girdi. Bu hamleler maçın kazanılmasında büyük rol oynadı. Kostic ve İrfan gol pası verirken, Dzeko da golünü attı. Dzeko attığı gol dışında, pas trafiğini yöneterek hatta arkadaşlarına pozisyon hazırlayarak da görevini eksiksiz yerine getirdi.
Fenerbahçe stoperleri Çağlar ve Djiku penaltıların kahramanıydılar. Bu düzeyde oyuncuların daha dikkatli olması gerekir. Maç kazanılmasa farklı şeyler konuşulurdu.
Sahadaki mücadele, pozitif anlayış, oynama isteği, hırs, enerji heyecanı arttırırken oyun temposu, atılan goller, penaltılar olağanüstü bir futbol gecesi yaşanmasına neden oldu. Bundan dolayı her iki takımı da kutlamak gerekir. Her şeye karşın oyun içinde kaldılar. Saha dışına kulaklarını kapattılar.
Son bölümde çift santrafora dönen Fenerbahçe, ev sahibi Trabzonspor’u zorladı. Son anda gelen gol bunun göstergesi oldu. Galibiyeti getiren golün sahibi Amrabat performansı ile sahanın en iyi oyuncusuydu demek doğru olur sanırız.
Karşılaşmayı 26 yaşındaki genç hakem Oğuzhan Çakır yönetti. 2 penaltıyı VAR’ın uyarısı ile verdi. Trabzonspor’un golünü faul gerekçesiyle iptal etti. Fenerbahçe'nin penaltısını vermedi. Kırmızı kartları atladı. Hakem Çakır, kararları nedeniyle eleştirilen ve tartışılan isim oldu doğal olarak. Zorluk derecesi oldukça yüksek bir maçı yönetmek elbette kolay değil. Hata da yapabilirler. Genç hakemlerin yetişmesini hepimiz istiyoruz. Bu tür gençlere daha fazla şans verilmeli. Ancak derbiler için zamana ihtiyacı var.