Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Mozilla/5.0 AppleWebKit/537.36 (KHTML, like Gecko; compatible; ClaudeBot/1.0; +claudebot@anthropic.com)
        Anasayfa Özel İçerikler Kadir Kaymakçı 'Kahvaltıda Dondurma Yeme' mutluluğu
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Hayatta en kıskandığım insanlar, “En sevdiğin yemek hangisi?”, “Favori rengin ne?” gibi sorulara şıp diye cevap verebilenler olmuştur hep! Metroda iki durak arası ya da sahilde şezlonga uzanmış gözlerimi kısarak güneşi izlerken kafamda bu sorulara ne cevap vereceğim düşüncesi dönüp durdu yıllarca... “Benim favori rengim ne acaba?” sorusu milyar liralık ödüllü bilgi yarışmasının sonunda sorulsa bana eve elim boş dönerim muhtemelen! Maviyle iyi anlaşıyorum ama yıllarca mavi bir şeyim olmasa aklıma gelmez. Yeşil için babam hep “Bizim aileye uğursuzluk getiriyor” derdi. Doğrusu yeşil kıyafetlerim bana hep iyi davranmıştır, bir uğursuzluklarını görmedim. Babam bu efsaneyi kimden duydu da kuşaktan kuşağa aktırdı bilmiyorum. Siyah, gri, lacivert ve ben yıllardır ABBA gibi uyumlu bir dörtlüyüz. Daha geçenlerde kırmızı bir ayakkabı aldım, güneşli havalarda giymek için sabırsızlanıyorum. Sarı, pembe, mor, portakal rengiyle de seviyeli bir ilişkim var. İş bunların içinden bir tanesini seçmeye geldiğinde kukumav kuşları gibi kalakalıyorum öylece...

        Aslında bu yazıyı yazmama neden olan şey ise “En sevdiğim yemek hangisi” sorusuna verdiğim cevap! Uzun uzun yıllar aradıktan sonra nihayet bu soruya vereceğim cevabı buldum: Dondurma!..

        Lütfen hemen başlamayın “Dondurma yemek mi?” diye bence yemek...

        Önceki gün Slate’te okuduğum bir haberle en sevdiğim yemeğin bir günü olduğunu öğrendim. Bunu sizinle paylaşmak için yazıyorum bu yazıyı… Şimdiden afiyet olsun:)

        BU MUHTEŞEM GÜNE ÖZEL KİTAP BİLE YAZILMIŞ

        Bilmiyordum Şubat ayının ilk cumartesisi ‘Uluslararası Kahvaltıda Dondurma Yeme Günü’ymüş! Haberi okurken günü kaçırdığıma üzüldüm doğrusu... Günün her saati dondurma yiyebilen biri olarak hiç kahvaltıda bir bardak çay, birkaç zeytin ve dondurma denememiştim.

        Neyse, seneye artık...

        Peki bu ‘acayip’ gün nasıl ortaya çıkmış onu anlatayım size, not edersiniz 2026’nın Şubat ayı ilk cumartesi hep birlikte kahvaltıda dondurma yeriz…

        1960’ların başında, bugünden çok da farklı olmayan günlerden birinde Rappaport Ailesi’nin çocukları dışarıdaki karlı soğuk havaya isyan ediyormuş: “Çok soğuk dışarıda hiçbir şey yapamıyoruz. Evde de çok sıkıldık!...”

        Anne Florence Rappaport, çocuklara bakmış ve 60 yıldır devam eden geleneği başlatan o cümleyi söylemiş: “Hadi kahvaltıda dondurma yiyelim...”

        O günden sonra bu Rappaportlar arasında bir ritüele dönüşmüş. Her yıl Şubat ayının ilk cumartesi günü kahvaltıda dondurma yiyen ailenin öyküsü yerel gazetelerde manşetlere çıkmış. Çocuklar büyüdüğünde bu ‘muhteşem’ geleneği devam ettirip etraflarına yaymaya devam etmiş. Saçma, gülünç bir şey gibi görünse de bir süre sonra dünyanın dört bir yanında insanlar bu ritüele dahil olmaya başlamış. İngiltere, İsrail, Yeni Zelanda, Kanada, Güney Afrika, Sudan ve İsviçre’den aileler Şubat ayının ilk cumartesi günü aileleri ve komşularıyla ‘dondurma brunch’ları yapmaya başlamış. Washington Post gibi ulusal gazetelerde haberler çıkmış, bu özel günle ilgili kitaplar yazılmış. Hatta Kahvaltıda Dondurma Günü için bir Wikipedia sayfası bile var. ABD’de büyük küçük birçok dondurma markası bu gün için etkinlikler düzenliyor...

        DONDURMA YEMEK HER ZAMAN ÇOCUKLUĞUMA GÖTÜRÜYOR BENİ

        ‘Kahvaltıda dondurma yemek sağlıklı mı değil mi’ tartışmaları, obezite uyarıları arasında kahvaltıda dondurma yemenin ‘felekten bir gün çalmak’ gibi olduğunu söylüyor Florence Rappaport. ‘Kahvaltıda Dondurma Günü’ kitabının yazarı Leslie Levine, bazen hayatın bize dayattığı kuraların dışına çıkmanın, bir parça eğlenmenin zararı olmadığını söylüyor...

        Dondurmayı hep çocuklukla birlikte hatırlıyorum. Dedemlerin evinin bitişiğindeki yazlık sinemada, tahta sandalyede oturmuş, Malkoçoğlu izlerken yediğim dondurmanın tadı geliyor bugün bile damaklarıma. 50’yi geride bırakmış biri olarak hep çocukluğumdaki o ‘bir külah tatlı hayat’ın tadını kovalıyorum. Kahvaltıda dondurma yemek sadece kahvaltıda dondurma yemek gibi gelmedi bana. Yılda bir gün de olsa çocukluğumla aynı masada oturma fırsatı...

        “Hayat, biz onu ne hale getiriyorsak odur” diyen Pessoa’ya kulak vermek gerek... Bin bir türlü dert içinde unuttuğumuz hayatın tadını hatırlamak için yılda bir gün de olsa çocukluğumuzla oturup ‘Kahvaltıda Dondurma Yemek’ hepimize iyi gelecektir... Ben fıstıklı alacağım...

        Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.