6 Şubat depreminden sonra ilk bir haftada aksayan çalışmaları nedeniyle en çok eleştirilen kurumlardan biri AFAD olmuştu.
Depremin ikinci gününden itibaren bölgeye gittiğimde, ben de AFAD’ın arama kurtarma ve koordinasyonda yetersiz kaldığını görmüş, bunu yazmış ve canlı yayınlarda da söylemiştim.
Ancak bölgeye gitmeye devam ettiğimde, sonraki haftalarda AFAD’ın ve diğer kurumların toparlandığını, sahaya hakim olduğunu ve çalışmalarını daha başarılı yürüttüğünü de gördüm.
SORUN YIKIMA YETİŞEMEMEK DEĞİL İLETİŞİMİ YÖNETEMEMEK
Aslında herkesin hemfikir olduğu konu, dünyada hiçbir devletin böyle büyük, yaygın ve ölümcül bir yıkımın altından kalkamayacağıdır. Dolayısı ile AFAD’ın ve diğer kurumların bir anda tüm enkazın başında olamaması, yıkıma yetişmemesi anlaşılabilir. Fakat sorun, ilk günden itibaren, özellikle Kızılay Başkanının söylediği “Her enkazı tespit ettik, arama kurtarmada aksama yok” benzeri açıklamaların olmasıdır.
Kimse yüzbinlerce enkazsın başında yüzbinlerce insanın bir anda arama kurtarmaya başlamasını beklemiyordu, fakat bu açıklamalar insanları çok öfkelendirdi.
AFAD da bunun sonucu olarak eleştirilerin hedefi oldu. Tabii çalışma yöntemleri, şehirlerdeki yöneticilerin yeterli performans gösterememesini de eleştirilere konu olduğunu unutmamalıyız.
AFAD BAŞKANI: EKSİKLERİMİZİ GÖRDÜK, AFAD’I DAHA DA GÜÇLENDİRECEĞİZ
Erzurum Valisi iken depremde Hatay’a koordinatör vali olarak gönderilen ve uzun süre depremin acı gerçeğini yerinde gören Okay Memiş, 11 Ağustos 2023 tarihinde AFAD’a Başkan olarak atandı.
Yeni AFAD Başkanı ile Ankara’daki afet yönetim merkezinde görüştüm. Ekibiyle birlikte hem o günleri andık hem de bundan sonra yapılacakları konuştuk.
“6 Şubat depreminde eksiklerimizi, hatalarımızı ve durumumuzu gördük. Evet eleştirileri saygıyla karşılıyoruz. Ancak burada insan üstü gayretle çalışan binlerce çalışanımızı da unutmamak lazım. Dünyada eşi benzeri olmayan bir depremde, gerçekten çok büyük fedakarlıkla çalıştı arkadaşlarımız. Biz bundan sonrasında daha iyi çalışan, daha güçlü bir kurum haline geleceğiz.”
HEDEFİMİZ 100 BİN ARAMA KURTARMA EKİBİ
Kurumda görüştüğümüz AFAD uzmanlarının moral düşüklüğü dikkat çekiyordu doğrusu. Yeni Başkan da moralleri yükseltmek için çaba gösteriyor.
En çok eleştiri aldıkları konulardan biri olan arama kurtarma konusunda bir proje üzerinde çalışıyorlar.
AFAD’ın mevcut 3 bin arama kurtarma ekibi var. Bu sayı 7 bine çıkacak. Sivil derneklerin, diğer kurumların akredite olmuş arama kurtarma ekipleriyle birlikte toplam 35 bin eğitimli arama kurtarma ekibi bulunuyor Türkiye’nin. Bunu büyütmek için bir çalışma yapılıyor.
“Bizim ilişkide olduğumuz kurumlarımızla arama kurtarma ekiplerini çoğaltacağız. Madenciler, itfaiye, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma ve Türk Silahlı Kuvvetleriyle görüşerek arama kurtarma ekip sayımızı 100 bine çıkarmak niyetindeyiz. Onların ekipleriyle, bizim ekiplerimiz ortak çalışmalar yaparak, koordine olmuş bir arama kurtarma ordusu kurmak niyetindeyiz.”
RİSK AZALTMA ÇALIŞMALARI HIZLANACAK
Afete karşı müdahaleden ziyade, afet olmadan riskleri azaltma konusu, aslında daha hayati bir mesele. Bu konuda AFAD uzmanları da aynı düşünüyor. Bu yüzden de yeni AFAD Başkanı Okay Memiş daha çok risk azaltma çalışmaları yapılacağını da söyledi.
Aslında bu konuda Türkiye’nin yetişmiş oldukça iyi insan kaynağı da var. Fakat risk azaltma çalışmaları tek başına AFAD’ın altından kalkacağı bir şey değil. Binaların sağlamlaştırılmasından tutun, dere yataklarına kurulmuş yapıların yıkılmasına kadar birçok alanda, bakanlıkların, belediyelerin ve diğer kurumların ortak çalışmalar yapması gerekir.
Geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yaptığı deprem şurasında da bu mesele epey tartışıldı. Yakında Bakan Mehmet Özhaseki sonuçları açıklayacak.
İSTANBUL KANUNU BİR FIRSAT OLABİLİR
Şehircilik Bakanlığının öncülük ettiği bu şura sonrası bir kanun çalışması yapılıyor şu anda. İstanbul’un depreme hazırlanması için çıkartılacak bu kanun aslında çoğu sorunun çözümü için hayati bir fırsat olabilir.
Bunu sadece İstanbul’a has bir kanun olmaktan çıkartıp, afete açık tüm illeri kapsayacak, onları da depreme hazırlayacak bir şekle sokmakta fayda var.
AFAD’IN STATÜSÜ DEĞİŞMELİ
AFAD’a yüklediğimiz sorumlulukla ona verilen yetkiler doğru orantılı değil kanaatimce. Şu anda İçişleri Bakanlığına bağlı bir başkanlık. Türkiye Afet Planına göre afet anında tüm kurumların AFAD’ın emrine girmesi gerekiyor. Ancak depremde bunun bir türlü gerçekleşmediğini gördü herkes.
Bu yüzden AFAD’ın bakanlık düzeyine yükseltilmesi, en azından Cumhurbaşkanlığına bağlı bir başkanlık haline getirilmesi hareket kabiliyetini oldukça yükseltecektir.
Bu yönde düşünceler var ama henüz somut bir adım atılmadı.
AFAD’ın kendi içinde de yeniden yapılanması, 6 Şubat'tan ders çıkartarak insan kaynağını revize etmesi, liyakat ve ehliyet konusuna daha çok dikkat etmesi gerekir.
Tabii eleştirilerden motivasyon kaybına uğrayan çalışanlarına da destek olmak gerek. Zira her afete yine onlar koşacak, onlar canlarını tehlikeye atacak.
Bu nedenle AFAD’ı desteklemek gerek.