Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Ukrayna'nın "gaz" maliyeti…

        UKRAYNA savaşının Avrupa ülkelerine yüklediği maliyet oldukça yüksek.

        Ekonomik karşılığına ilişkin birçok veri mevcut…

        Ukrayna ordusuna sağlanan destek bir kenara bırakılsa dahi savaşın Avrupa ekonomisine getirdiği yük oldukça yüksek.

        Çünkü savaş öncesi Rusya’nın ithalatında ilk beş ülke Çin, Almanya, ABD, Belarus ve İtalya olarak sıralanıyordu.

        Toplam dış ticarette Avrupa’nın payı 282 milyar dolar olurken, Çin’in de içinde bulunduğu Asya Pasifik bölgesinin toplam payı bunun altında 228 milyar dolar seviyesinde kalıyordu…

        Sadece ikili ticaret değil, her iki tarafın birbirlerinin içinde bulunan firmalarının ürettiği ekonomik değer de katıldığında miktar oldukça yüksek bir seviyeye ulaşıyordu.

        ADIM ADIM AZALDI

        ABD’nin bastırması sonucu 1990 başından itibaren Avrupa ile Rusya arasındaki ticari ilişkiler gittikçe azalan bir seviyeye doğru ilerledi.

        Toplam dış ticarette en yüksek yeri tutan özellikle doğalgaz arzının yıllar içinde düşmesi de bunun en iyi göstergesiydi.

        Buna dönemin Almanya, Fransa, İtalya, Hollanda başta olmak üzere, başbakanları ve cumhurbaşkanları, ABD’nin kaya gazını satmak için getirdiği baskıcı tutuma tepki gösterse de sonunda durumda bir değişiklik olmadı.

        Washington’un stratejisi eksiksiz devam etti ve AB’nin Rusya ile olan ticareti 1990’ların ilk yarısından itibaren hızla geriledi.

        ALDIĞIMIZIN HEPSİNİ VERSEK DE YETMEZ…

        Enerji politikaları üzerine çalışmaları ile bilinen Necdet Pamir de dün sohbetimizde bu durumu daha da netleştirdi.

        Aktardığına göre 1996’da Rusya’dan Avrupa’ya sevk edilen gaz miktarı 141 milyar metreküpken 2021’de azala azala 41,6 milyar metreküpe kadar düşmüş…

        Ukrayna’nın 5 yıllık anlaşmanın bitimi olan 1 Ocak 2025, yani önceki gün itibarıyla son hattın vanasını da kapatmasıyla Ukrayna üzerinden yapılan sevkiyat tamamen bitti.

        Zaten Kuzey Akım-1’den alınan gaz da uzun süredir çalışmıyor, Kuzey Akım-2’nin devreye alınması da iptal edildi.

        Dolayısıyla Rusya’dan Avrupa’ya sadece Türkiye üzerinden giden bir güz sevkiyatı kaldı ki, onun miktarı da sanıldığı kadar yüksek değil, 15,7 milyar metreküp.

        Geri kalan diğer aldığımız 15,7 milyar metreküpü de içerde biz kullanıyoruz ki azaltmalarla birlikte toplamda aldığımız miktar 31,5-32 milyar metreküpü geçmiyor...

        Mavi Akım’dan gelenin de katılımı sonucu TANAP üzerinden Avrupa’ya aktarılan toplam gaz miktarı ise 38-39 milyar metreküpü geçmiyor…

        Türkiye hiç kullanmadan hepsini vermiş olsa dahi yıllık ortalama 400-450 milyar metreküp doğalgaz tüketen Avrupa ülkelerinin dişinin kovuğunu dahi doldurmaz…

        O nedenle Ukrayna kapandı, bütün ihtiyaç Türk Akımı üzerinden sağlanacak iddialarının geçerli bir yanının olmadığı görülmeli.

        Türk Akım, Macaristan, Bulgaristan ve Sırbistan’a gaz sağlama amacını yerine getirirken, Ukrayna’nın hattı kapatmasından zarar görecek Budapeşte hükümetine nefes aldırır…

        Ama Slovakya’nın ihtiyacını karşılamaktan uzak olur…

        FORMÜLLER DE İŞLEMEDİ

        Ukrayna hattının kapanmasından sonra Slovakya Başbakanı Robert Fico sesini yükselmesinin nedeni de buna dayanıyor.

        Aslında sorun tek başına Avrupa’yı da ilgilendirmiyor; Ukrayna açısından da problem üretmeye namzet duruyor.

        Çünkü ülkenin 38 bin 600 kilometrelik doğalgaz boru hattı, Rusya’nın kendi sistemini koruma amaçlı hassasiyeti nedeniyle üç yıldır herhangi bir saldırıya uğramadı.

        Bu yeni durum sonrası gaz boru hatlarının hedef alınması, Ukrayna’nın kendi iç hatlarından gaz tedarikini sürdürmesinin de önüne geçer, kış aylarında evlerin ısıtılmasında ciddi problemlere yol açar…

        Her iki ülkenin basınında da yer aldığına göre Macaristan ve Slovakya bu noktalara da işaret ederek Ukrayna liderliğine, “Rusya’dan gazı Ukrayna sınırında satın alalım. Böylece sizin hattınızdan bizim sahibi olduğumuz gaz akışı olur sorun da ortadan kalkar” önerisini getirmişler.

        Ancak Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski bu öneriyi kabul etmemiş…

        Limanlarına gelen sıvılaştırılmış Rus doğalgazını kullanan Fransa, Belçika, İspanya’nın da bundan sonra gelebilecek baskılar karşısında nasıl bir tutum sergileyeceğini ise kimse kestiremiyor.

        Bu durum, zaten sorunları gittikçe tortu halini alan AB ülkeleri arasındaki ilişkileri de daha gazlı hale getireceği açık…

        Daha önemlisi, AB’nin Ukrayna’ya yapacağı desteğin kırılmasına da yol açacak…

        Yükselecek maliyet de cabası…

        ABD ve Avrupa medyasına göre, soğuk hava dönemleri nedeniyle hızla tükenen gaz rezervleri dolayısıyla kesintilerin yaşanacak olması bir yana, gaz fiyatlarının Avrupa’ya etkisinin %48 olacağı kesin…

        Enerji krizinin en yoğun yaşandığı 2022’nin uzağında olsa da hane halklarını ve üreticileri ciddi oranda etkileyecek kadar yüksek…

        FİCO’NUN HESABINA GÖRE ZARARI 120 MİLYAR EURO…

        Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelensky, Slovakya Cumhurbaşkanı Fico’ya maruz kalacağı ek maliyeti ödemeyi teklif etmedi değil; ama kimden alıp kime veriyorsun mantığı ile sağlam bir ret aldığı da biliniyor…

        Slovakya’da yapılan hesap kesilen gazın Avrupa’ya iki yıllık maliyetinin 120 milyar Euro (125 milyar dolar) ek maliyet getireceği yönünde…

        Gaz eksiğini gidermek için yapılan maliyet de bunun ötesinde.

        Çünkü Avrupa, enerji ihtiyacının ağırlıklı bölümünü ABD’den aldığı sıvılaştırılmış kaya gazı ve Katar’dan, doğalgaza göre %30 daha fazla karbon salınımı yaratan LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) alarak karşılıyor.

        Necdet Pamir’in bu aşamada dikkat çektiği bir nokta daha var; her nereden alınırsa alınsın Rus gazının kesilmesi ister istemez başka yerden alınan gazın fiyatının artmasına da yol açacak…

        Pamir’in bu iddiasının gerekçesi de doğalgazın fiyat formülüne dayanıyor:

        “Türkiye doğalgazda %99 dışa bağımlı. Rusya, Azerbaycan, İran veya bir başka yerden aldığımız doğalgazın fiyat formülü de spot piyasadaki artışı da kapsar. Yani bir sabit fiyat söz konusu olmaz. Spot piyasadaki her bir artış da her altıncı ayın sonunda bu formüle yansır ve fiyatta artışa neden olur. Çünkü her altı ayda bir bu formüle göre fiyat düzenlenir.”

        RUSYA ABD’DEN FAZLA BÜYÜDÜ

        Peki, gazının kesilmiş olmasından Rusya etkileniyor mu?

        Muhakkak Gazprom’un bir zararı oluyor.

        Ancak AB’ye satamadığını, dönüp öbür taraftan Çin’e veya Uzak Asya ülkelerine satıyor.

        Rusya’nın geçen yıl ABD’nin gerilemesine karşın %2 oranında daha fazla büyüyor olmasının gerisinde de Çin ile olan bu yüksek ticaret yatıyor.

        Özetle Ukrayna’nın savaş maliyetinin üzerine bir de gaz maliyeti AB ülkelerinin sırtına yakılmış bulunuyor.

        Bütün bunların sonucu ne olur derseniz, fazla dayanmaz bu iş bir noktadan sonra barış görüşmesiyle sonuçlanır…

        Olan da bu kadar zaman süresinde yaşamını ve savaş dolayısıyla varlığını kaybedenlere olur…

        Bir de gazın fiyatının getirdiği ekonomik yüklere katlananlara…