Nimarata Nikki Randhawa anılarında birinci kuşak Amerikalı olarak doğup büyüdüğü bu ülkede Hindistan göçmeni ailesinin kiralık ev bulmakta zorlandığını yazıyor. Hayata sonradan Nikki Haley adıyla devam edip başkanlığa aday olmak için yola çıktığındaysa Amerika’nın hiçbir zaman ırkçı bir ülke olmadığını söylüyor. Haley ayrıca Amerikan iç savaşının çıkma nedeni sorulduğunda da ilkokul çocuklarının dahi bildiği doğru yanıtı vermekten çekiniyor, “kölelik”demiyor.
Başlarda anketlerde son sırada görünen, yüzde üç oy alacağı varsayılan Haley dün partisinin New Hampshire’daki ön seçimini kendi tabiriyle “oyların yarısına yakınını alarak” bitirdi. İki kişinin yarıştığı bir seçimden oyların yarısına yakını alıp ikinci çıkmakla nasıl övünülür, bilmiyorum. Ama bu sonuç Haley’e yarışta kalması, adeta zafer konuşması yapması ve iddiasını sürdürmesi için yeterli gazı verdi. Zafer konuşmasını yaptığında televizyondaki yorumcular ve gazete yazarları onun sonunu ilan ediyordu. Iowa ve New Hampshire’daki ön seçimleri kazanıp partisinin adaylığını alamayan bir başka Cumhuriyetçi yok daha tarihte, bu yüzden de Donald Trump sırada diğer eyaletler olsa bile başkan adayı olacak gibi görünüyor. Ama Haley yarışta kalmakta inat ediyor. Bu inadı iyi okumak gerek.
İKİNCİLİK YARIŞI
Bir ay sonra South Carolina’da Cumhuriyetçi partinin bir başka ön seçimi var. Burası Hindistan’dan Kanada’ya oradan da Amerika’ya göç eden Randhawa ailesinin yerleştiği eyalet. Kızları Nikki Haley burada siyasete girdi, girdiği her seçimi kazandı ve eyaletin valiliğine seçildi. Tam bir ay sonra kendi eyaletinde ön seçimi kazanıp rüzgarı tersine döndürmeyi umut ediyor. Bir önceki seçimde Joe Biden da South Carolina sayesinde aday olmuştu.
Ancak anketlere göre Haley kendi evinde bile geride. Demek ki yine oyların yarısına yakınını alacak ve ikinci olacak. Hal böyleyken bir ay daha kampanyayı sürdürebilecek mi, bağış toplayabilecek mi, rüzgarı tersine döndürebilecek mi—hemen hepsi olumlu yanıt vermenin zor olduğu sorular.
Ama şunu da unutmamak gerek: Televizyon tartışmalarındaki başarılı performansıyla bu noktaya geldi Haley. Trump’ı karşısına çıkmaya ikna eder, televizyonda tartışırlarsa, ringe çekmeyi başarırsa ibreyi değiştirebilir. Trump şu ana kadar hiçbir tartışmaya katılmadı, hatta parmağını bile kıpırdatmadı aday olmak için. Şimdilik böyle kazanıyor.
Haley’nin umudu New Hampshire’dı; makul, ortada duran seçmenin Trump aşırılığına karşı kendisini seçeceğini düşünüyordu. Demokratlar’dan bile destek almıştı; Biden’ı destekleyen iş adamları bile Haley’nin aday olması gerektiğini söylüyordu. Amerikan ana akım medyasında da sık sık Haley övgülerine rastlamak mümkündü. Biden’a karşı Trump olacağına bari Haley seçilsin… Ama New Hampshire’daki parti seçmeni yine Trump’ı tercih etti.
İlk günden beri Haley’nin bu yarışa Trump’ın başkan yardımcısı adayı olmak için girdiğini düşünenler var. Kendisine sorulduğunda “Ben hiçbir şeyde ikinci olmam,” diyor ama net bir şekilde de “hayır” demiyor. Tekliflere açık.
Trump kendisinden daha parlak birisini aday yapmak istemeyebilir. Birleşmiş Milletler’e büyükelçi olarak atadığı Haley’i kendisine karış yarışa girdiği için ihanetle suçladı. “Kuş beyinli” bile dedi. Ama siyaset bu; laflar unutulur, hangi hesap kazandırıyorsa taraflar uzlaşır. Bu yüzden de Trump’ın kapısında ve kafasındaki adaylardan Haley’nin göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Trump’ın hala zayıf olduğu iki anahtar demografik var: üniversite mezunları ve şehir dışındaki ayrıcalıklı semtlerde yaşayan “suburban” kadınlar. 2016’da Clinton’a karşı Trump’a oy veren bu seçmen grubu 2020’de Biden’ı tercih edince seçimin sonucunu değiştirmişlerdi. Trump aşırı söylemleriyle bu kesimleri geri kazanacak bir hamle yapmadı henüz. Bu grup Biden’a da bayılmıyor ama Biden onlara güveniyor çünkü Trump’ı istemediklerini biliyor.
Haley seçmenin endişelerini gidebilecek bir başkan yardımcısı adayı olabilir. Trump bakacak, işine yararsa ona bu görevi teklif edecek. Cumhuriyetçi Parti’de Trump’a bu iki anahtar seçmen grubunu kazandıracak daha kuvvetli bir aday şimdilik gözükmüyor.
ATANMIŞ BAŞKAN
Haley’nin de kendi hesapları var. Trump’ı yenemese bile bir şekilde aday olamayacağı ihtimalini göz önünde bulunduruyor, bu yüzden yarışta kalıyor. Bir sürü davası var Trump’ın, mahkum olsa, hatta hapse girse bile yarışa girmesine engel değil ama. Yine de yargıyla başı dertte birini aday göstermektense partinin ikinci seçenek olarak kendi kapısını çalabileceğine inanıyor Haley.
Cam küreden okuma yapmak gibi olmasın ama Mart veya Nisan aylarında siyaset sahnesi iyice karışabilir. Anayasa Mahkemesi yazın izne çıkmadan önce Trump’la ilgili kararını verebilir. Temmuz ayında Cumhuriyetçi Parti’nin kongresinde delegeler son anda sürpriz yapabilir.
Hiç kriz çıkmaz, tam da tahmin edildiği gibi Trump aday olur, seçilir, yanında da Haley yardımcısı olarak Beyaz Saray’a yerleşirse…
Bu durum da Haley’nin başkanlığa “atanmasına” vesile olabilir. Trump seçildiği anda hakkındaki soruşturmaları durduracak. Ama yine de dört yılın tamamını çıkaramayabilir, çünkü Haley’nin dediği gibi kaos onu nereye gitse takip ediyor. İlk dört yılında iki kere “impeach” edilen Trump ikinci dört yılında belki Senato’daki çoğunluğun Demokratlar’a geçme ihtimaliyle görevden alınabilir. Uslu durmayacağı, kriz üzerine kriz çıkaracağı kesin. O zaman da kanun gereği başkan yardımcısı göreve gelecek.Siyaset yorumcuları Haley’e bitmiş gibi bakadursun ben olağanüstü bir Amerikan seçim süreceğine girdiğimizi, bu yüzden hiçbir ihtimalin ve ismin bu sene hafife alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Ama belki de bunu benden başka düşünen diğer tek kişi Nikki Haley de olabilir.